Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/306 E. 2020/273 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/306 Esas
KARAR NO : 2020/273
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/832-2020/14 E.K. sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dava dosyasının yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin gayrimenkul alım-satımı işleri yaptığını, müvekkilinin davalı şirkete ait “www…..com” isimli internet sitesine üye olarak gayrimenkul alım-satım ilanlarını bu site üzerinden yapmaya başladığını, anılan internet sitesinde yer alan ve gerçeğe aykırı bilgiler veren ilanlar hakkında gerekli bildirimlerin müvekkili tarafından yapıldığını, davalı tarafça müvekkilinin hatalı ilan bildirimi yaptığı 3. şahıslara müvekkilinin bilgilerinin verildiğini, müvekkilinin 3. şahıslarca tehdit edildiğini, işyerinin basıldığını, neticede işyerinin kapatılmak zorunda kalındığını, davalının müşteri temsilcisi tarafından müvekkilinin isminin ve iletişim bilgilerinin 3. şahıslara verildiğini, müvekkilinin anılan internet sitesinde 112 adet aktif ilanı ile gayrimenkul alım-satım işi yapar halde iken davalının usul ve yasaya aykırı bilgi paylaşımı nedeni ile işyerinin kapatıldığını belirterek davalı tarafça müvekkilinin kişisel verilerinin üçüncü kişiler ebilgi ve rızası olmadan paylaşılması sebebi ile müvekkilinin manevi zararına istinaden 300.000,00-TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tazminine, davalı tarafça müvekkilinin kişisel verilerinin üçüncü kişilere bilgi ve rızası haricinde paylaşılması ve müvekkilinin maruz kaldığı tehdit, baskı ve hakaretler sebebi ile işyerini kapatmak zorunda kalması sebebi ile uğramış olduğu maddi zarar tespit edildiğinde arttırılmak üzere şimdilik 100.000,00-TL maddi tazminatın faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın niteliği gereği görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davacının iddiaları ile müvekkili şirkete yüklemeye çalıştığı hususlar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, iddiaların mesnetsiz olduğunu, dolayısı ile davacının taleplerinin hukukî dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın öncelikle usul bakımından, bu talebin kabul edilmemesi halinde esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile 01/01/2019 tarihi itibari ile ticari davalarda “Arabuluculuk” dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, anılan hükme göre ticari davalardan; konusu paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Diğer yandan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Somut olayda dava maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından yargılama aşamasında dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanağı düzenleme tarihinin 25/02/2020 olduğu, davanın 10/12/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 22/3 maddesinde “…(3) Dava dilekçesi içeriğinden açıkça arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde derhal herhangi bir usuli işlem yapılmadan ve duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Açıklandığı üzere somut olayda arabuluculuk başvurusu sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava tarihinden önce düzenlenmediği sabittir. HMK 115 maddesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği ifade edilmiştir. HMK 138 maddesinde ise dava şartları ile ilgili olarak dosya üzerinden karar verilebileceği düzenlenmiş olmakla dava dilekçesinin ve eklerinin incelenmesi sonucunda 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununun 18/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-₺ maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 6.831,00-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 6.776,60-₺ harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davalı vekili lehine takdir olunan 3.400,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/07/2020

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza