Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/303 E. 2021/873 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/267
KARAR NO : 2021/745

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilin dava dilekçesine özetle; müvekkili davacı sürücü … sevk ve idaresindeki adına kayıtlı bulunan … plakalı araç … İli … İlçesi … Sokaktan … Caddesi Kavşağını takiben … Sokak kesiştiğinde davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla … Sokak kavşağına geldiğinde telefonla konuşmakla alması neticesinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracı göremediğinden müvekkiline ait araca çarpmasıyla maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağına göre davalı …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun m57″kavşaklarda geçiş önceliği” kurallarına riayet etmemesi nedeniyle kazanın meydana gelişinde tamamen kusurlu olduğunun kayıt altına alınmadığını, kazanın meydana geliş biçimi değerlendirildiğinde aracını usulüne ve trafik kurallarına uygun biçimde seyir halinde bulunan davacıya yüklenecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, müvekkilinin aracında kaza nedeniyle 8.395,96 EURO tutarında maddi hasar meydana geldiğini söz konusu zararın Almanya da yaptırıldığı bilirkişi incelemesi sonucu raporla sabit olduğunu, hasarın tespiti için 1.184,16 EURO tutarında bilirkişi hizmeti ücreti de ödendiğini, toplam maddi zararın 9.580,12 EURO’ya ulaştığını, Davalı … sevk ve idaresindeki … Plakalı araç, aynı davalı adına kayıtlı olup diğer davalı … Sigorta A.Ş tarafından 03.12.2018 tarih ve … nolu zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, davalı doğa sigorta a.ş sigortalısına ait araç sürücüsü kazanın meydana gelişinde tamamen kusurlu bulunduğunu, kaza neticesinde ortaya çıkan zararlardan davalıların KTK .m. 88,85 hükmü uyarınca müteselsilen ve müştereken sorumlulukları bulunduğundan müvekkilin aracında meydana hasar nedeniyle uğradığı toplam 9.580,12 EURO tutarındaki maddi hasarı tazmin yükümlülükleri bulunduğunu, kazanın ardından müvekkilin davacının uğradığı maddi zararının giderilmesi amacıyla davalılara gerçekleştirilen yazılı başvuruya rağmen davacının maddi zararı tazmin edilmediğini, kaza davacının uğradığı bakiye maddi zararın giderilmesine yönelik olarak davalılara yapılan müteaddit başvurulara rağmen bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine davalılara karşı … 28. İcra Dairesinde …E. Sayılı dosya ile başlatılan takip davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, dava şartı olarak arabulucuğa başvurma yoluna da başvurulmuş olduğunu, ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, … 28. İcra dairesinde …esas sayılı dosyası üzerindeki itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, 9.866,74 EURO’nun %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, müvekkilinin dava sonucunda alacağını tahsil edebilme imkanı bulunması için davalı … adına kayıtlı olan … plakalı aracın kaydına ve davalının taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına yönelik karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine yönelik karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesine özetle; Kazanın 08.08.2019 günü saat 13:10 sıralarında … idaresindeki … plakalı aracı ile … İli, … caddesinde seyir halindeyken … Sokak kavşağına geldiğinde yan kısmı ıle; … Sokak üzerınden seyir halinde olan … idaresindeki … plakalı aracın ön kısmı ıle çarpışmaları neticesinde meydana geldiği anlaşmalı tutanağın tetkikinden anlaşıldığını, Trafik Kaza Tespit Tutanağı ve Tramer değerlendirmesi sonucuna göre; tazmınat talep eden …plakalı araç sürücüsü tali yoldan çıkış yaptığı için %100 kusurlu olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin olay sonrası tutulan kaza tespit tutanağında da belirtilen kusur tespiti ile çeliştiğini, kusur raporunda sigortalı araç sürücüsüne yönelik atfedilen kusur değerlendirmesine katılmadıklarını, bilirkişi raporunda; hukuka ve hakkaniyete aykırı, afaki bir kusur oranı belirlendiğini,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2007 tarihli 2007/11-104 E. 2007/180 K. sayılı kararı ise şu şekildedir: “Mahkemece, trafik kaza tespit tutanağında tam aksinin tespit edilmiş olmasına rağmen kırmızı ışık ihlali yapan sürücünün davacıya sigortalı araç sürücüsü olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesis edildiği; bu durumda, mahkemece, tehlikelerin eşit olmadığı kesin olarak ortaya konamayacağından, tehlikeler eşit kabul edilerek %50 kusur oranına göre hüküm tesis edilmesi gerekirken kaza tespit tutanağı dahi gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle karar davacı yararına bozulmuştur.’’ Anılan köklü Yargıtay kararları ile maddi hasarlı trafik tespit tutanağının kazanın ne şekilde meydana geldiği hususunda somut delil niteliğinde olduğu vurgulandığını, Yine Yargıtay yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere kaza tespit tutanağının aksi, ancak aynı derecede kesin delillerle ispatlanabildiğini, dolayısıyla kazanın meydana gelmesinde dikkatsiz ve tedbirsizliği ile kusurlu olan davacı taraf iken, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranı hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda hesaplanan hasar bedeli tazminatı fahiş olup; tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, fatura ibraz edilmediği ve araç onarımının yapılıp yapılmayacağı yahut KDV ödenip ödenmeyeceği belirsiz olduğundan KDV hariç hesaplama yapılması gerektiğini, KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın “B.2.Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı maddesinde;
Hak sahibi aracının, bu madde uyarınca Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ölçütleri karşılayan, dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebilir. Bu durumda sigortacı, araç kaza tarihi itibariyle anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedele göre ödeme yapabilir.” düzenlemesi bulunduğunu, Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişimine imkân yok ise orijinali ile değiştirilir. Kaza tarihine göre model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçlarda hasar gören parça, onarımı mümkün değilse öncelikle orijinali ile değiştirilir, orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değiştirilir, ancak model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçta hasar gören parçanın orijinal olmadığı durumda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim yapılır. Bu paragraf uygulaması sonucu araçta bir kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilemeyeceğini, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim mümkün olduğu halde, sigortacının bilgisi ve onayı dahilinde olmadan orijinal parça ile onarım sağlanır ise sigortacının sorumluluğu, sigortacının kaza tarihi itibariyle benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça bedeli ile sınırlıdır.” düzenlemesi bulunduğunu, ekspertiz ücreti talebinin reddi gerektiğini, sigorta eksperleri atama yönetmeliği 6. maddesine göre (Sigorta şirketi, motorlu araç sigortalarında ihbarın alınmasından itibaren en fazla 1 iş günü içinde ilgili dosya için eksper atanıp atanmayacağına ilişkin bilgiyi 4 üncü maddedeki usule göre Merkeze iletir, varsa eksper atama bilgisi EKSİST’e girer.) derhal atama yapılmasına rağmen tamamen şikayetçinin keyfi uygulaması sonucu gereksiz yere atanan eksperin ücretinin “makul gider” olarak kabul edilmesini de hiçbir hukuk kuralı himaye etmez. ayrıca, gereksiz yere atanan eksperin maliyetinin sigorta poliçesinden ödenmesi, prim ödeyen diğer sigortalıların da primlerine getirecek ilave yük nedeniyle hakkaniyetle bağdaşmayacağı tarafımızca düşünülmektedir. Bu nedenle talep edilen ekspertiz ücreti TTK’nun 1426.maddesinde belirtilen “makul gider” olarak değerlendirilebilir nitelikte olmadığını, TTK’nun 1426.maddesi uyarınca; rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderlerin karşılanacağı belirtilse de, kanun maddesinin gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere, talep edilebilecek masraflara ilişkin, asıl olan iyiniyet ’tir. yani, sigortacı tarafından karşılanacak olan her türlü masraf değil, yapılması “makul” görülen ve iyi niyet içeren masrafların ödenebileceğini, oysa mevcut eksper ataması incelendiğinde, yapılan atamanın yukarıda anılan hususlarla ilişkilendirilmesi mümkün olmadığını, yabancı para cinsinden ve yabancı ülke şartlarına göre değerlendirme yapılması hukuka aykırı olduğunu, MÖHUK m.34/1 hükmünde “Haksız fiilden doğan borçlar haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna tâbidir.” denilmektedir. Buna göre davacının zararı kazanın meydana geldiği ülkemiz koşullarına göre belirlenmesi gerektiğini, müvekkil şirketin -eğer varsa- sorumluluğu poliçe teminatları ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu,. müvekkil şirketin sorumluluğunu doğması için rizikonun (poliçe olay esaslı olduğundan riziko sayılan olayın) poliçe vadesi içinde gerçekleşmiş olması poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, poliçeye müstenit sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, sigorta tazminatı zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, bu nedenle poliçe kapsamında ancak sigortalının gerçek zararı ödenebileceğini, gerçek zararı aşan talepler ile dolaylı ve yansıma zararlar poliçe teminatı dışında olduğunu, tazminata hükmedilmesi durumunda müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu hususu göz önünde bulundurulmasını,faize hükmedilmesi durumunda uygulanacak faiz dava tarihinden itibaren yasal faizin esas alınmasını, davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
02/07/2021 tarihli bilirkişi raporu heyetine özetle: Davalı sürücü …’in hatalı sevk ve idaresinin olayda birinci derecede ve takdiren % 75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili olduğu, davacı sürücü …’nın hatalı sevk ve idaresinin olayda ikinci derecede ve takdiren % 25 (yüzde yirmibeş) oranında etkili bulunduğu,davacının dava konusu araç için talep edebileceği hasar bedelinin 6,365.56 Euro olduğu,sağ ön çamurlukta oluştuğu iddia edilen hasara dair yeni fotoğrafların dosyaya eklenmesi durumunda hasar bedelinin yeniden değerlendirilebileceği, Almanya’dan alınan eksper raporunun bedelinin KDV dahil 1,184.16 Euro olduğu ve Almanya şartlarında davacının bu ücreti davalılardan talep etme hakkı bulunduğu ancak ekspertiz ücreti hakkındaki kararın Mahkemenin Sayın Hakiminin takdirinde olduğu,davacı ve davalı tarafların faiz ve diğer taleplerinin Mahkemenin Sayın Hakiminin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
27/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna özetle: 02/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen kusur ve hasar oranları ile sonuç ve kanaatte bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç (diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı) arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Davacı, meydana gelen kaza nedeniyle aracında 8.395,96 EURO tutarında maddi hasar meydana geldiğini söz konusu zararın Almanya’da tamir edildiğini, ayrıca hasarın tespiti için 1.184,16 EURO tutarında bilirkişi hizmeti ücreti de ödendiğini belirterek toplam maddi zararının 9.580,12 EURO olduğunu dile getirmiştir. Bu çerçevede, davalılar hakkında … 28. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış; davalılar tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine huzurdaki itirazın iptali davası ikame edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından yapılan kusur incelendirmesi neticesinde meydana gelen kazanın oluşumunda Davacı sürücü …’nun %25; davalı sürücü …’in %75 oranında kusurlu olduğu ortaya konulmuştur. Tarafların kusur oranları doğrultusunda, davaya konu araç üzerinde oluşan hasara ilişkin yapılan teknik değerlendirme neticesinde, 6.365,56 Euro tutarında hasar oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, Almanya’dan alınan eksper bedelinin 1.184,16 Euro olduğu belirtilmiştir. Bu bilgiler ışığında yapılan değerlendirmede, davacının … plakalı aracında meydana gelen hasarın 6.365,56 Euro’luk kısmının ve 1.184,16 Euro eksper raporu bedelinin toplamının davalılardan talep edilebileceği kanaatine ulaşılmış ancak kusur oranlarının belirlenmesi ve hasarın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücreti hesaplamasında karar tarihi olan 01.12.2021 günlü TCMB Efektif Döviz Satış Kuru 1 Euro=15,1548 TL olarak esas alınmıştır. Sonuç olarak, … 28. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 7.549,72-Euro yönünden icra takibindeki şartlarla devamına karar verilmiş; fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1- Davalının, … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın Kısmen İptali ile takibin 7.549,72-Euro yönünden icra takibindeki şartlarla devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 4.131,59 -TL harçtan peşin alınan 706,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.424,96-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 14.534,38-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.267,10-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.548,40-TL(bilirkişi/posta/tebligat)’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.177,34-TL ile ilk harç ve masraflar 768,83-TL olmak üzere toplam 1.946,17-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.01/12/2021

Katip
¸

Hakim
¸