Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/278 E. 2021/744 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/278 Esas
KARAR NO : 2021/744

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle: Müvekkili şirket ile borçlu … arasında, 35.000,00-TL bedelli 26.04.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer borçluların … ve …’nun da bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzalamadığını, borçluların kredi hesabı 23.08.2019 tarihinde kat edilmiş, borçlulara müvekkili şirket tarafından 03.09.2019 tarihinde iadeli taahhütlü olarak …’ne … barkod numarası ile, … barkod numarası ile, …’na … barkod numarası ile hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, verilen süre içerisinde söz konusu borcun ödenmediğini, müvekkili banka vadesi gelen ve muaccel alacağının tahsili amacıyla … 23. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalılar bu takibe karşı haksız ve kötü niyetli olarak faiz, asıl alacak, ferileri yönünden itirazda bulunduklarını, icra takibi borcun tamamına itiraz edilmesi nedeniyle durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu anlaşmanın sağlamadığını, bu sebeplerle fazlaya ilişkin ve sair tüm hakları saklı kalmak üzere, … 23. İcra müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasına yapılan haksız faiz itirazının iptali ile davacı lehine icra tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesine özetle: Dava dilekçesinin tebliğinden sonra süresi içinde davaya cevaplarını sunduklarını, BK madde 117″Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüte düşer” ,6098 sayılı Borçlar Yasasının 21. Maddesi “Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verilip bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğunu, aksi takdirde genel işlem koşulları yazılmamış sayılacağını, alacağın muaccel olabilmesi için karşı tarafı ihtarla yapılacak olan bilgilendirme ile temerrüt olgusunun tamamlanacağını esas kabul etttiğini, dava konusu olayda kat ihtarı usulüne uygun tebliğ edilmemiş olduğunu müvekkilinin mütemerrid olmadığını, bu nedenle müvekkillerinin temerrüt halinde olmadığı göz önünde bulundurulup koşulları oluşmayan davanın reddinin gerektiğini, müvekkillerinin davacı bankaya gerek icra takibinde ve gerekse de dava dilekçesinde belirtilen miktarda borcunun bulunmadığını, yukarıda belirtilen nedenlerle, haksız ve mesnetsiz iş bu davada davacının tüm taleplerinin reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacının dosyaya sunduğu dilekçesinde 02/11/2021 tarihinde tarafların sulh olduğunun davanın konusuz kaldığının davalıdan yargılama ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan ederek bu nedenle davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Davalılar vekilinin 27/10/2021 tarihinde uyap üzerinden sunduğu dilekçesinde tarafların sulh olduğu davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği ve davacı yandan masraf yargılama gideri, vekalet ücreti, tazminat taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMKnun 314.maddesinde “Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” ve HMKnun 315.maddesinde “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir” denilmekte olup, davacı vekilinin sunduğu beyan dilekçesine göre tarafların sulh olmaları nedeniyle HMKnun 314. ve 315. maddeleri uyarınca davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, beyan dilekçesi doğrultusunda davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından, karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 533,66 tl harcın düşümü ile bakiye 474,36 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafın davalılardan masraf, yargılama gideri, vekalet ücret ve tazminat talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafın davacıdan masraf, yargılama gideri, vekalet ücret ve tazminat talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Zorunlu arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6- Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. . 01/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸