Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/276 E. 2022/751 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/276 Esas
KARAR NO : 2022/751

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl davada dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil banka ile borçlu … arasında 13.05.2013 tarihli 250.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmeye istinaden borçluya ticari kredi kullandırılmıştır. Yine müvekkil kurumun sözleşmeden kaynaklı tüm hak ve alacaklarının teminatı olmak üzere Ticari Krediler İçin Taşıt Rehin Sözleşmesi imzalanmış ve … plakalı araca müvekkil banka lehine toplam 30.000,00 TL miktarlı rehin şerhi işlenmiştir. Yine borçlu ile Üye İşyeri Sözleşmeleri imzalanmış ve borçluya POS cihazı teslim edilmiştir. Ancak borçlu tarafından sözleşmelerde belirlenen yükümlülükler yerine getirilmemiş ve bu sebeple borçluya …tarihinde … 1. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ile ihtarname gönderilmiş yasal yollara başvurulacağı bildirilmiştir. Söz konusu ihtarname, davalının sözleşme adresine gönderilmiş olup sözleşmede yer alan kanuni ikametgaha ilişkin hüküm gereği ihtarnamenin sözleşme adresine ulaştığı tarihin, tebliğ tarihi olarak kabulü gerekmektedir.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 4.1. Maddesi gereğince borcun vade tarihinde ödenmemesi ile birlikte bütün alacak muaccel hale gelmiş ve davalı temerrüde düşmüştür.İhtarnameye yasal süresi içinde itiraz etmeyen, ihtarnameye konu gecikmiş borcu da müvekkil kuruma ödemeyerek sözleşmesel yükümlülüklerini gereği gibi ifa etmeyen borçluya karşı …14. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasından rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmiş, yetki itirazı üzerine dosya …’a (…) taşınarak … 25. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı kaydedilmiştir. Fakat davacının haksız ve mesnetsiz itirazı sebebiyle takip durdurulmuştur.
Bunun üzerine 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereğince yasal olarak arabuluculuğa başvurulmuş 16.03.2020 tarihinde taraflar anlaşamadıklarına dair son tutanağı düzenleyerek birlikte imza altına almışlardır. Davalı, işbu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet vermiştir. Davalıların borçlu olmadıklarına ilişkin vaki itirazları yerinde olmamakla birlikte, haksız ve kötü niyetli olup Sayın Mahkemenizce iptali gerekmektedir.
Taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmelerinde, müvekkil kurumca, borçlunun geri ödeme planı kapsamında kararlaştırılan kredi taksitlerini vadesinde ödenmemesi durumunda hiçbir bildirime gerek kalmaksızın tüm alacağın muaccel hale geleceği saklı tutulmuştur. Borçlu tarafından bu husus kabul edilmiş, imza altına alınmıştır. Borçlu, vadesinde taksidini ödemediğinden hesap kat edilmiş, ihtarnameye süresi içinde itiraz etmediğinden, bu aşamada borçlular da hiç ödeme yapmadığından ve maddi olarak ortada vaki borç bulunması sebebiyle temerrüde düşmüşlerdir.Açıklandığı üzere davalının borcu olmadığı yönündeki beyanları mesnetsizdir. Aksini ispat külfeti davalı taraf üzerinde olup, HMK Md. 200 gereğince senetle ispat zorunluluğu bulunmaktadır. Bununla beraber davalılar, borçlu olmadıklarını hiçbir belge ile ispat edememişlerdir. Dolayısıyla davalıların itirazlarının iptali zaruridir.
Yukarıda izah ettiğimiz sebepler ışığında; fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile davalı tarafından … 25. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile açılmış takibe ve ferilerine yönelik itirazların iptaline, takibin 30.000,00-TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki oranlar üzerinden faiz işletilmesine yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalılar aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraflara…” karar verilmesini talep ve dava etmşitir.
CEVAP:
Asıl davada cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….İcra Dairesine sunduğumuz 07.02.2020 tarihli itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere; tarafımıza tebliğ edilen ödeme emri yasal unsurlarından yoksundur ve iptali gerekir.Ödeme Emrinde birbirini teyit etmeyen alacaklar yazılıdır. Ödeme Emrinde, ‘Ana Para’ olarak 197.227,21.TL. belirtilmişken ‘Harca Esas Toplam Alacak’ olarak 30.000.TL. yazılıdır. Somut, açık, anlaşılır alacak miktarı ve alacak sebebi belirtmeyen Ödeme Emrinin iptali gerekir. Tarafımıza tebliğ edilen Ödeme Emri ekinde takip dayanağı belgeler de tebliğ edilmemiştir. Bu husus da Ödeme Emrinin iptalini gerektirir eksikliklerden biridir. Yine itiraz dilekçemizde belirttiğimiz üzere; müvekkil, 2014 yılı başında … plaka sayılı binek otomobil sahibi olabilmek için kullandığı taşıt kredisinin taksitlerini düzenli olarak ödeyerek kredi borcunu 2016 yılı başında bitirmiştir. Bu husus banka kayıtlarında sabittir. Taşıt kredisi borcu 3 yıl önce ödendiğinden bankanın rehin hakkı sona ermiştir. Takip öncesinde Rehin Hakkı sona erdiğinden ‘Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Takip’ yapılması usulsüzdür. Bu sebeple Takibin İptaline karar verilmesi gerekir. İtirazın İptali davasından önce zorunlu Arabuluculuk süreci usulüne uygun yürütülmemiştir. Yasaya uygun tebligat ve yazışma usulleri kullanılmamıştır. Binek otomobil almak üzere kredi kullanan müvekkilin taşıt kredisi borcunun tamamını ödediği tarihte taşıt üzerindeki rehni kaldırması gereken davacı banka, hukuka aykırı ve kötüniyetli olarak bu rehni kaldırmamıştır. Hukuka aykırılığın ve kötüniyetin himaye görmesi ve haksız bir avantaj sağlaması düşünülemez. Taşıt almak için kredi kullanmaya muhtaç durumdaki birine, ihtiyaçlı olmasından istifade ile içeriğini bilmediği bir takım sözleşmeler imzalatılması da kötüniyetlidir ve hukuka aykırıdır. Müvekkilin amacı sadece taşıt almak için kredi kullanmak olduğu halde, muhtaç durumda olmasından istifade ile müvekkile taşıt kredisi sözleşmesi haricinde başka kredi sözleşmeleri de imzalatıldığı anlaşılmaktadır. Ödeme Emrinde olduğu gibi Dava Dilekçesinde de alacağın kesin miktarı ve sebebi tam olarak açıklanmamıştır. Tüm kayıtlar kendi uhdesinde olan bir bankanın müşterisinden talep ettiği alacağın miktarı ve sebebi konusunda net ve anlaşılır olmaması, alacak iddiasının gayri ciddi olduğunun göstergesidir. Taşıt Kredisi olarak borçlanılan 30.000.TL.nin takip tarihinden çok önce ödendiği ve Taşıt Kredisi Borcunun ödeme suretiyle bitirildiği bankanın kendi kayıtlarında sabittir. Hal böyle iken bu sözleşmeye istinaden alacak iddiasının anlaşılır bir tarafı yoktur.- Ticari değil, şahsi kullanım amacıyla binek otomobil almak için taşıt kredisi kullanılmasından kaynaklı ihtilaflarda görevli Mahkeme Ticaret Mahkemesi değil, Tüketici Mahkemesi olmalıdır. Bu sebeple sayın Mahkemenin Görevsizlik kararı vermesi isabetli olacaktır.
Tüketici Mahkemesinde halli gerektiğinin kabulü ile Görevsizlik Kararı verilmesini, Takibin İptali ve Ödeme Emrinin İptali taleplerimizin değerlendirilmesini, zorunlu Arabuluculuk sürecine ilişkin usuli itirazlarımızın dikkate alınmasını ve yargılama neticesinde Davanın Reddine karar verilmesini… ” talep etmiştir.
Birleşen davada dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkili banka ile borçlu … arasında 13.05.2013 tarihli 250.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden borçluya ticari kredi kullandırıldığını, yine müvekkili kurumun sözleşmeden kaynaklı tüm hak ve alacaklarının teminatı olmak üzere Ticari Krediler İçin Taşıt Rehin Sözleşmesi’nin imzalandığını ve … plakalı araca müvekkili banka lehine toplam 30.000.-TL miktarlı rehin şerhi işlendiğini, yine borçlu ile Üye İşyeri Sözleşmeleri’nin imzalandığını ve borçluya POS cihazı teslim edildiğini, ancak borçlu tarafından sözleşmelerde belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ve bu sebeple borçluya … tarihinde … 1. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ile ihtarnamenin gönderilmiş olduğunu, yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, söz konusu ihtarnamenin davalının sözleşme adresine gönderilmiş olup sözleşmede yer alan kanuni ikametgaha ilişkin hüküm gereği ihtarnamenin sözleşme adresine ulaştığı tarihin tebliğ tarihi olarak kabulünün gerektiğini, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 4.1. Maddesi gereğince borcun vade tarihinde ödenmemesi ile birlikte bütün alacak muaccel hale geldiğini ve davalının temerrüte düştüğünü, … 25. İCra Müdürlüğünün …esas dosyası ile yapılan icra takibin davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalının haksız itirazlarının tamamen takibi sürüncemede bırakmak amacını taşıyan kötü niyetli itiraz olduğunu, davalı aleyhine niyetli itirazları nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak Üüzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini..” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Birleşen davada cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…. İcra Dairesine sundukları 23.07.2020 tarihli itiraz dilekçesinde belirttikleri üzere davacı tarafın davaya konu icra takibinden daha önce, kuruşu kuruşuna aynı alacak için … 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayısı ile takip başlattığını, itirazları üzerine … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayısına kayıtlı İtirazın iptali davası açtığını, aynı sebebe dayalı, aynı alacak için mükerrer icra takibi ve aynı delillere dayalı mükerrer İtirazın İptali davasının sözkonusu olup derdestlik itirazlarının olduğunu, yine aynı takibe ve borca itiraz ettiklerini, taraflarına tebliğ edilen ödeme emrinin yasal unsurlarından yoksun olduğunu ve iptali gerektiğinişödeme emrinde birbirini teyit etmeyen alacakların yazılı olduğunu, ödeme emrinde ödeme emrinin iptalini gerektirir eksikliklerin olduğunu, görev itirazında bulunduklarını beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini… ” talep etmiştir.
GEREKÇE:
ASIL DAVA; davacı vekili, davacı banka ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı gerçek kişinin sözleşmeyi imzalamasından kaynaklı anılan sözleşmeye istinaden krediler açılıp kullandırıldığını, sözleşme gereğince borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, devamında icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin ise her ne kadar davacı taraf davalı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ticari kredi kullandırdığını iddia ediyor ise de esasen … plaka sayılı araç üzerine konulan taşıt rehin sözleşmesinin bahsedilen kredi sözleşmesiyle ilgili olmadığını, taşıt rehin sözleşmesi gereğini davalı tarafından yerine getirildiğini ve bu rehin sözleşmesine konu borcun tamamının ödendiğini, davacı tarafın taşıt kredisi borcu 3 yıl önce ödenmesine rağmen rehni kaldırmadığını beyan ettiği, bu suretle davanın reddini savunduğu anlaşılmış olup, uyuşmazlığın; takibe konu kredi sözleşmesinden mi yoksa 2014 yılı başında … plaka sayılı aracın satın alınması için kullanılan taşıt kredisinden mi kaynaklı olduğu her iki kredinin birbirlerini örtüp örtmediği ve takip tarihi itibari ile davalının davacıya borçlu olup olmadığı, davalının taşıt kredisinden / genel kredi sözleşmesinden takip tarihi itibari ile sorumlu olduğu asıl borç ve işlemiş faiz miktarının ve uygulanacak faiz tür ve oranının tespiti noktasına ilişkindir.
İstanbul 25. İcra Dairesinin 2020/14426 esas sayılı dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“…Alacaklısı … T.A.Ş. tarafından, borçlu … aleyhine 197.227,21-TL ana para asıl alacak, 5.699,04-TL işlemiş faiz, 284,95-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 203.211,20-TL’nin icra takip tarihi olan 02/01/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır…’
BİRLEŞEN DAVA; Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz iptali ve icra inkar tazminatı talebidir.
İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/25 esas 2021/364 karar 15/04/2021 tarihli kararı şöyledir:
“… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; Davacı … T.A.Ş tarafından davalı … aleyhine … 25. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı takip dosyasında yapılan itirazın iptaline ilişkin dava açıldığı, dava dosyasının derdest olduğu ve bilirkişi incelemesi yapılacağı görülmüştür. Mahkememizce … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası incelenmekle, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davalarda tek bilirkişi incelemesi yapılmasının yargılama usulü açısından uygun olacağı, bu nedenle dosyaların birleştirilmesi gerektiği kanaatine varıldığından HMK.’nun 166. maddesi gereğince mahkememizin 2021/25 Esas sayılı dosyasının … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında birleştirilmesine, mahkememiz esasının birleştirme sebebiyle bu şekilde kapatılmasına karar verilmiş ve dosya … 3. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir…”
… 25. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“…Alacaklısı … T.A.Ş. tarafından, borçlu … aleyhine 197.227,21-TL ana para asıl alacak, 5.699,04-TL işlemiş faiz, 284,95-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 203.211,20-TL’nin icra takip tarihi olan 02/01/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır…’
22/03/2021 tarihli bilirkişi kök raporu özetle şöyledir:
“….Davacı … A.Ş. … Şubesi ile Davalı …arasında 13/05/2013 tarihinde 250,000,-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, Üye İşyeri Sözleşmesi yapılarak davalı … adına POS cihazı verildiği, Yapılan POS cihazı işlemlerinden dolayı, 19/08/2019 tarihinde 29,295,92 TL, 23/08/2019 tarihinde 15,934,62 TL, 12/09/2019 tarihinde 33,292,94 TL ve 01/10/2019 tarihinde 118,703,73 TL lık (toplam 197,227,21 TL) kısmının CHARGEBACK yapıldığı, İhtarnamede ve İcra Takip talebinde belirtilen 197,227,21 TL Asıl Alacak tutarının doğru olduğu, T.C.Merkez Bankası’ nın kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskont faiz oranı dikkate alınarak, İcra Takip Talebinde belirtilen ve Talep edilen Temerrüt Faiz Oranının% 18,25 Değil de, % 12,75 olarak talep edilebileceği, Chargeback işlemlerinin gerçekleştiği tarihler ve tutarlar dikkate alınarak faiz hesaplandığında, İcra takip Talebinde belirtilen Faiz Alacak tutarı Toplamının, 5,699,04 TL si değil de 9,868,41-TL sı, Gider vergisi toplamının 284,95 TL’sı değil de 493,42 TL’sı olarak hesaplandığı, Davalı …’in, 02/01/2014 Tarihinde TİCARİ KREDİLER İÇİN TAŞIT REHNİ SÖZLEŞMESİ (PLAKASI-…, MODEL YILI- 2013, Cinsi Otomobil(Sedan),30,000,-TL bedel le) düzenlenerek belirtilen otomobili … A.Ş. … Şubesine REHİN ettiği talep edilen İcra-inkar tazminatı konusunun Mahkemenizin takdirinde olduğuna…”
28/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle şöyledir:
“…. Kredi Kart Harcamalarında banka aracı kurum olup, harcamaların gerçek harcamalardan kaynaklandığının ispatı Bankaya ait değildir. Bilirkişiye tevdi edilen görevde, “Davacı Bankanın alacağının belirlenebilmesi, Takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı, …” belirlenmesi istenmiş olup, Borcun, Kredi ilişkisinden değil de, ihtarname de de belirtildiği gibi, Borcun, Üye İşyeri Sözleşmesinden dolayı yapılan Kredi kartı harcamalarının itirazı sonucu Kartın bağlı bulunduğu bankası tarafından kart sahibinin itirazları doğrultusunda yapıldığı belirtilen harcamaların geri gönderilmesinden kaynaklandığı(CHARGEBACK), belirlenmiş, borç tutarı çıkartılmıştır. Diğer tüm hususlar ayrıntılı olarak KÖK RAPOR da açıklandığına…”
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; temlik eden davacı bankanın takip tarihi itibarıyla … 25. İcra Dairesinin … Esas, … 25. İcra Dairesinin … sayılı dosyalarında takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak kredi sözleşmesi, rehin belgesi ve hesap dökümleri ile ortaya koyduğu anlaşılmaktadır. Temlik eden davacı banka tarafından davalı lehine 250,000,-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, Üye İşyeri Sözleşmesi işlemleri kapsamında davalıya pos cihazı verildiği, ayrıca davalının … plakalı aracı davacı banka lehine 30.000,00-TL bedelle rehin ettiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından söz konusu borcun ödendiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı gibi mükerrerlik iddiası bakımından da dosya borçlarının ödendiğine ve mükerrer olarak tahsilat yapılmaya çalışıldığına dair delil sunulmamıştır. Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporu da davacının iddiasını destekler mahiyettedir. Öte yandan, takip taleplerinde aylık %18,75 reeskont faiz talep edilmiş ise de alacağın türü ve dosya kapsamına göre, takip talebinin düzenlendiği tarih itibarıyla değişen oranlarda aylık %12,75 oranında faiz talebinde bulunulması gerektiği değerlendirilmiştir. Takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu, davaya konu edilen icra takiplerine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş; asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-ASIL DAVANIN KABÜLÜNE, … 25. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 30.000,00-TL’lik kısmı yönünden değişen oranlarda aylık %12,75 reeskont faiziyle birlikte takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20’si olan 6.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE, … 25. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 152.942,80-TL’lik kısmı yönünden değişen oranlarda aylık %12,75 reeskont faiziyle birlikte takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20’si olan 30.588,56-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Asıl dava hakkında karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.049,30-TL harçtan peşin alınan 362,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.686,97-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Asıl dava hakkında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Asıl dava hakkında davacı yargılama gideri 424,53-TL ilk harç ve masraflar ile 1.017,25-TL (posta/tebligat/bilirkiş) olmak üzere toplam 1.441,78-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Asıl dava hakkında 6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Birleşen dava hakkında (… 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası) karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 10.447,52-TL harçtan peşin alınan 1.745,84-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.701,68-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
8-Birleşen dava hakkında (… 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 23.941,42-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Birleşen dava hakkında (… 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası) Davacı yargılama gideri 1.813,64-TL ilk harç ve masraflar ile 61,75-TL (posta/tebligat) olmak üzere toplam 1.875,39-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Birleşen dava hakkında (… 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası) 6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/10/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza