Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/273 E. 2020/571 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/273 Esas
KARAR NO : 2020/571

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’nin davalı bankadan kullanmış olduğu kredi borcunun teminatını oluşturmak adına davalı bankanın davacı müvekkili şirketin maliki olduğu … ili … İlçesi … Mahallesi 6 pafta 169 ada 15 parsel, … ili … İlçesi … Mahallesi 6 pafta 169 ada 18 parsel, … ili … İlçesi … Mahallesi 6 pafta 169 ada 23 parsel, … ili … İlçesi … Mahallesi 6 pafta 169 ada 24 parselde kayıtlı taşınmazlar üzerinde 145.000.000,00-USD bedelli 1. Dereceden yabancı para ipotek tesis etmek istediğini ve bu doğrultuda … tarih … yevmiye numaralı ipotek resmi senedi imzalandığını ve tescil edildiğini, somut olayda yabancı para ipoteği kurulabilmesi için aranan şartlara uyulmadığını, yabancı para ipoteğinin istisnai bir ipotek türü olduğunu, yabancı para birimi ile rehin yükü altına giren taşınmazın hangi alacağı güvence altına aldığı ve söz konusu alacağın TMK m.851./2 de sıralanan şartları sağlayıp sağlamadığının denetlenebilmesi gerektiğini, bu nedenle yabancı para ipoteği kurulurken bunun hangi alacağı güvence altına aldığının rehin sözleşmesinde açıkça gösterilmesi gerektiğini, davalı banka ile dava dışı 3.kişi … arasında ipotek ile teminat altına alınacak herhangi bir kredi sözleşmesi akdedilmediğini, resmi senette hangi kredi sözleşesinden doğan alacağın yabancı para ipoteği ile teminat altına alınmak istendiğinin belirtilmediğini ve akdedilen kredi sözleşmesin tarihine veya numarasına dahi atıf yapılmadığını, resmi senedin yabancı para ipoteğinin kurulmasına ilişkin prensiplere aykırı olarak düzenlendiği gibi tamamen gerçek dışı ve hiçbir somut kanıta dayanmayan ifadeler ile resmi senedin TMK 851/2’de aranan şartlara aykırı düzenlendiğini, ipotek tesis tarihinde taşınmazın maliki olan … A.Ş tarafından …‘a yabancı para ipoteği kurma yetkisi verilmemiş olduğunu, düzenleme şeklinde vekaletnamede geçen “dilediği bedel” kelimesinin yabancı para ipoteğini kapsamayacağını, bu nedenle resmi senedin davacı şirket açısından hükümsüz olduğunu, şirketin 21.04.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliğine …, …, … ve …’in seçildiğini, aynı tarihli Yönetim Kurulu kararı ile …’in yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini ve şirket esas sözleşmesinin 13. maddesi uyarınca yönetim kuruluna tevdi edilmiş olan temsil ve ilzam yetkisinin kullanılmasının … ve … ile …, …’in herhangi birinin imzası ile yerine getirilmesine karar verildiğini, …’nun … 3. Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletnamede vekil eden sıfatı ile imzasının bulunduğunu, …’nun böyle bir iradeyi açığa vurabilmesi için temsilcisi olduğu davacı şirket yönetim kurulu üyesi …’nın bu doğrultuda bir karar almış olması gerektiğinin şart olduğunu, yönetim kurulu tarafından bu yönde bir karar alınmadığından …’nun somut olayda yetkisiz temsilci sıfatı ile imza attığını, davalı bankanın istikrar kazanmış uygulamasına yer vermediğini, davacı şirket yönetim kurulunun yabancı para ipoteği ile 3. kişinin borcuna teminat vereceğine ilişkin bir yönetim kurulu ya da genel kurul kararı olmadığını, davacı esas sözleşmesinde 3. kişi lehine ipotek tesis edilebileceğine yönelik bir hükmün bulunmadığını belirterek … tarih … yevmiye numaralı resmi senedin HMK 106 md. uyarınca hukuka aykırı olduğunun tespiti ile tapuda davacı müvekkiline ait taşınmaz üzerinde kurulan yabancı para ipoteği tescilinin HMK 106 md. uyarınca yolsuz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi tarafından kredili müşterilerinden dava dışı …’ye akdedilen genel kredi sözleşmelerine istinaden krediler kullandırıldığını, mahkememizin 2020/272 esas sayılı dosyası ile açılan ipoteğin fekki davasının iş bu dava ile aynı kredi borçlusu ve aynı kredi borçlusu ve aynı kredi sözleşmesine istinaden aynı malik tarafından 1. Ve 2. Derece olmak üzere verilmiş ipoteğe ilişkin olduğunu belirterek mahkememizin iş bu dosyası ile 2020/272 esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, esasa ilişkin cevaplarında; davacının müvekkili ile dava dışı 3. kiş … Arasında ipotek ile teminat altına alınacak herhangi bir kredi sözleşmesi akdedilmediği şeklindeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın … tarih ve … yevmiye numaralı resmi senedin kendi açısından hükümsüz olduğu iddiasının geçersiz olduğunu, vekil … tarafından imzalanan resmi senedin vekile verilen yetkiler kapsamında belirtilen “dilediği bedel” ifadesi kapsamında geçerli olduğunu, anılan ifadenin TL ya da USD cinsinden ipotek tesis edebilme yetkisini içerdiğini, davacının …’nun temsil yetkisini aştığı, yetkisiz temsilci sıfatı ile hareket ettiği iddiasına karşılık davacının yetkisiz temsil ile alakalı 2014 yılından bu yana hiçbir iddianın bulunmadığını, aksine taşınmaz malikinin yetkisiz hareket edildiği taşınmaz üzerine 1. derece ipotek kurulduktan sonra tekrar ipotek tesis ettirildiğini, bu sebeple yetkisiz temsil gibi bir durumun bulunmadığını, davacının yönetim kurulu kararı, genel kurul kararı olmaması sebebi ile ipoteğin geçersiz olduğuna ilişkin yönelik iddialarının geçersiz olduğunu, ipotek veren şirketin esas sözleşmesinin Amaç ve Konu başlıklı kısmının 3.5. maddesinde şirketin taşınmazları üzerine her türlü ipotek tesis edilebileceğine yönelik açık hüküm bulunduğunu, davacının iş bu davayı açmakta kötü niyeti bulunduğunu, icra takibinin durdurulmasını amaç edindiğini belirterek davanın öncelikle usulden reddine, hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu iddia edilen mahkememizin 2020/272 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2020/272 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … A.Ş. vekili tarafından davalı …Ş. aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde davalı banka tarafından müvekkili şirketin mâliki olduğu … ili … İlçesi … Mahallesi 6 pafta 169 ada 18 parselde kayıtlı taşınmazlar üzerine 44.500,00-USD bedelli 2. dereceden yabancı para ipoteği tesisi için … tarih … yevmiye numaralı ipotek resmî senedinin hukuka aykırılığının, geçersizliğinin ve resmî senede istinaden yapılan tescilin yolsuzluğunun tespiti talebi ile 19/06/2020 dava açılmış olduğu, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinde “Aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı 2. davanın açıldığı mahkemede verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda yukarıda incelenen mahkememizin 2020/272 esas sırasında kayıtlı dava ile mahkememizde görülen iş bu dava arasında hukukî ve fiilî bağlantı bulunduğu ve bu durumda her iki davanın birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu anlaşılmakla HMK 166 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2020/273 esas sırasında kayıtlı iş bu dava ile Mahkememizin 2020/272 esas sırasında kayıtlı dava arasında hukukî ve fiilî bağlantı bulunması nedeniyle her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya Mahkememizin 2020/272 esas sayılı davası üzerinden devamına,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, HMK 168 maddesi uyarınca nihai karar ile birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 06/11/2020

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza