Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/27 E. 2020/748 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/27 Esas
KARAR NO : 2020/748

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/09/2007
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … çevresinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının kooperatif olarak örgütlenerek, kendilerine … “Sanayi Depolama Alanında yer temini için mülga “… Müdürlüğüne davalı (yeni “…) başvurdukları, davalı …. 14 pafta 192 parselin kendilerine tahsisi için başvurduğu ve bunun sonucunda, … tarafından Bakanlığın …. tarih ve … sayılı olurları ile davalı kooperatifin talepleri gereğince kamulaştırma kararı alındığını, diğer davalı … ise …Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile … 14 pafta, 192 parselde kendilerine ayrılan yeri devir almak istediklerini belirterek ,vecibelerini yerine getirmeye hazır olduklarını bildirdiklerini, anılan kamulaştırma işlemlerine başlandığını ve … 2. Asliye Hukuk. Mahkemesinin … sayılı dosyası üzerinden, taşınmazın tüm ilgililerine karşı, 2942 Sayılı Kanunun 16. maddesi uyarınca tescile zorlama davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde, mahkemece 192 parselin … Ofisi adına tapuda tesciline karar verildiğini, 192 sayılı parsel … Müdürlüğü adına tescil edildikten sonra ifraz edilerek 2866, 2867 ve 2868 parsel numaralarını aldığını , 2868 parselin 23.06.1987 tarihinde davalı …, 2866 parselin ise 02/03/1989 tarihinde diğer davalı … ne satılıp devredildiğini, … tarafından yapılan kamulaştırmanın, kooperatiflerin talepleri sonucunda onların adına ve kendilerinden 1164 sayılı yasa gereğince avans alınmak suretiyle gerçekleştirildiği için kamulaştırma dolayısıyla idareye karşı açılabilecek bedel artırımı v.s. davalarından ve diğer masraflarından kooperatiflerin sorumlu olacağını, bölgede bulunan bütün kooperatifler tarafından kabul edildiğini, taahhütnameler verildiğini, protokol imzalandığını, … tarafından … 6. Noterliğinin … tarihli taahhütnamesi, … tarafından ise … 23 Noterliğine ait …tarihli taahhütnamenin düzenlenerek arsa ofisine verildiğini, bedel arttırımı davaları sonucunda hükmedilecek olan arttırılan kamulaştırma bedellerinin davalı Kooperatifce ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 192 parselin ifrazı ile oluşan 2868 parselin …, 2866 Parselin ise …’ne devri sırasında düzenlenen resmi senetlerde de 192 parselin tapulama davası sonucunda ortaya çıkabilecek tüm borçları ile birlikte satın alındığının kabul edildiğini, bu itibarla davalı kooperatiflere devri yapılan taşınmazla ilgili olarak eski malikleri tarafından açılan bedel arttırım davaları sonucunda hükmedilecek arttırım bedellerinin idare tarafından davalı kooperatiflerden talep edildiğini ve kooperatiflerce de son yıllara gelinceye kadar itiraz edilmeksizin bu bedellerin ödendiğini ancak son yıllarda davalı kooperatifler tarafından bedel arttırım davaları sonucunda kamulaştırılan taşınmaz maliklerine ödenen bedellerin idareye ödenmemeye başlanıldığını, 192 parselle ilgili Kadastro davasının … Kadastro Mah nin 08/05/1996 tarihli kararı ile sonuçlandırılmasından sonra malik sıfatını kazanan ilgililerden … ‘in mirasçılarından … ve … tarafından … 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan bedel arttırım davası sonucunda kamulaştırma bedelinin 574.986.474.360 (eski TL) arttırılmasına karar verildiğini, kararın onanarak 28/05/2007 tarihinde kesinleştiğini , taktir edilen kamulaştırma bedelinin taşınmaz maliklerine ödendiğini, bu ödemeye ilişkin fatura tanzim edilerek davalı kooperatiflere gönderildiğini, ancak ödemelerin yapılmadığını ifade ederek davacı idare tarafından 06/07/2007 tarihinde icra dosyasına ödenen arttırılan kamulaştırma ve işlemiş faiz, yargılama gideri, icra masrafları ile vergi dairesine yatırılan KDV dahil toplam 1.756.190.41-TL’nin 1.611.311,27-TL’lik kısmının 06/07/2007 tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek faizi ile birlikte davalı İmsan Kooperatifi’nden rücuen tahsiline, davacı İdare tarafından 06/07/2007 tarihinde icra dosyasına ödenen 1.756.190.41-TL’nin 144.879,17-TL’lik kısmının 06/07/2007 tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek faizi ile birlikte, davalı … den rücuen tahsiline, masraflardan oluşan 31.527,61-TL’lik alacağın ödeme tarihlerinden tahsil tarihine kadar işleyecek amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizleri ile birlikte davalılardan payları oranında tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi müstenidatı alacak talebi sebeplerinin göz önünde bulundurularak talep edilen paranın nedeni, taşınmaz malikinin öncelikle saptanarak borçlusunun tespitinin gerektiğini ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili de davalının bedel arttırımı ile ilgili bütün taahhütlerinin protokol ile tespit edildiğini ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde verilen 2015/185-2017/847 E.K. sayılı 12/10/2017 tarihli karar ile “…1-Davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulüne, 37,87-TL ile 8,24-TL olmak üzere toplam 46,11-TL’nin 10/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davalı … hakkındaki davanın konusu kalmadığından, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına…” karar verilmiş olup, kararın davacı tarafından temyizi neticesinde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/9973-2019/7760 E.K. Sayılı 26/06/2019 tarihli kararı ile “…1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının, davalıların talebi üzerine kamulaştırdığı taşınmazları her iki davalı kooperatife sattığı ve daha sonra bu taşınmaz malikleri tarafından aleyhine açılan dava ile artırılan kamulaştırma bedellerini ödediği dosyadaki delillerden anlaşılmış olup davacı, davalılar ile arasındaki taahhütnameler gereğince ödediği artırılmış kamulaştırma bedellerinin ve bu dava için yaptığı masrafların tahsili amacıyla eldeki bu davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, bu hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.02.2011 tarih ve 2010/6948 Esas 2011/1908 Karar sayılı ilamı ile “…davacı …’nin müterafik kusuru olduğu kabul edilerek, gerekli inceleme yapılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir…” gerekçesiyle davalılar yararına bozulması üzerine, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılama yapılmış yapılan yargılama sonucunda mahkemece, bilirkişi kurulundan alınan rapora itibar edilerek davacının ödediği bedelin kamulaştırma tarihindeki (20.05.1986) değeri belirlenerek bu miktara hükmedilmiştir. Bu hükmün de davacı ve davalılardan … tarafından yeniden temyizi üzerine Dairemizin 2013/7089 esas 2014/5087 karar sayılı ilamı ile davalının tüm,davacının sair temyiz itirazları red edierek “..Davacının müterafik kusuru tespit edilerek ödenen miktardan kusur oranında indirim yapılması gerekirken ödenen miktarın kamulaştırma tarihindeki değeri hesaplanarak bu miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır. Aynı konuda açılan ve kesinleşen emsal dava dosyalarında davacının %50 müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının %50 müterafik kusurlu olduğu kabul edilip davacı tarafından ödenen kamulaştırma bedeli ve masraflardan kusur oranında indirim yapılarak davalıların sorumlu oldukları miktarın tespit edilmesi ve açıklanan ilkelere göre hesaplama yapılması için bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir….”gerekçesiyle tekrar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yargılama yapılmasına rağmen bu seferde davacının ödediği bedelin kamulaştırma tarihindeki değerinin yarısına hükmedilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre bozma ilamında belirtilen hususlar taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturur. Buna rağmen mahkemece, usulü kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek bozma ilamının gereği yerine getirilmeyip davacının ödediği bedelin kamulaştırma tarihindeki belirlenen değerinin yarısına hükmedilmesi hatalıdır. Davacının müterafik kusuru tespit edilerek gerçekte ödenen miktardan kusur oranında indirim yapılması gerekirken ödenen miktarın kamulaştırma tarihindeki değerinin yarısı hesaplanarak bu miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır. Aynı konuda açılan ve kesinleşen emsal dava dosyalarında davacının %50 müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek kamulaştırma tarihindeki varsayımsal hesaba göre değil …’nin fiiliyatta ödediği bedel ile masrafların yarısına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının %50 müterafik kusurlu olduğu kabul edilip davacı tarafından ödenen bedel ile yapılan masraflara güncelleme yapılmaksızın yapıldıkları tarihteki bedelleri esas alınıp kusur oranında indirim yapılarak davalılardan … İşyeri Kooperatifi sorumlu olduğu miktarın tespit edilmesi ve açıklanan ilkelere göre hesaplama yapılması için gerekirse bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA…” karar verilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmuştur. Yargılama aşamasında görevlendirilen bilirkişi heyetinden yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda ek rapor alınmış olup, 23/11/2020 tarihli ek raporda “…Davacı tarafından davalılardan …’nden talep edilen 06/07/2007 tarihinde icra dosyasına ödenen 1.611.311,27-₺’sinin %50’si 1.611.311,27-₺:2=805.655,64-₺, Davacı tarafından davalılardan … Kooperatifi’nden talep edilen 06/07/2007 tarihinde icra dosyasına ödenen 144.879,17-₺’sinin %50’si 144.879,17-₺:2 =72.439,86-₺, davacının ayrıca talep ettiği toplam 31.527,61-₺’lik mahkeme masraflarının %50’si; 31.527,61-₺:2= 15.763,81-₺ olarak hesaplanmıştır…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacının, davalıların talebi üzerine kamulaştırdığı dava dilekçesinde yazılı taşınmazı her iki davalı kooperatife sattığı ve daha sonra bu taşınmaz malikleri tarafından aleyhine … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sırasında açılan davanın sonucunda verilen 01/02/2006 tarih ve 2002/1753-2006/3 E.K. sayılı ilâm gereği arttırılan kamulaştırma bedellerini ödediği dosyadaki delillerden sabit olup, davacı, davalılar ile arasındaki taahhütnameler gereğince ödediği arttırılmış kamulaştırma bedellerinin ve bu dava için yaptığı masrafların tahsili amacı ile mahkememize iş bu davayı açmıştır. … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında taşınmazların mâliki olan … mirasçıları tarafından kamulaştırma bedelinin arttırılması davasının murise yasal süresi içerisinde yapılmış tebligat bulunmadığından açıldığı anlaşılmıştır. Taşınmazların 20/05/1985 tarihinde kamulaştırıldığı, mirasçılar tarafından 25/10/2002 tarihinde dava açıldığı, davacı … tarafından süresinde tebligat yapılsaydı bu davanın muris tarafından açılacağı, davacının kendi kusuru nedeni ile daha fazla artış bedeli ödemek zorunda kaldığı, bu nedenle davacı …’nin müterafik kusurunun olduğu, yukarıda yazılı Yargıtay ilâmında belirtildiği üzere davacının %50 müterafik kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Davacı tarafından davalı …’nden talep edilen 06/07/2007 tarihinde icra dosyasına ödenen 144.879,17-₺’nin %50’si olan 72.439,86-₺’lik kısmının kabulü gerekmiştir. Diğer yandan davacının her iki davalı yönünden talep edebileceği toplam 31.527,61-₺’lik mahkeme masrafları üzerinden de %50 kusur indiriminin yapılması gerektiği, bu durumda davacının her iki davalıdan talep edebileceği toplam mahkeme masrafı tutarının 15.763,81-₺ olduğu kabul edilmiş olup, bu tutardan davalı …’nin sorumlu olduğu miktarın tespiti gerektiği anlaşılmıştır. Davalı … Kooperatifi’nin sorumlu olduğu mahkeme masrafı tutarının tespiti için dava dilekçesi ekinde bulunan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın 3625, 3626 sayılı 25/04/2007 tarihli yazılarında belirtildiği üzere … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.K. sayılı ilâmında hüküm altına alınan taşınmaz miktarı ile bu taşınmaz miktarından davalı … adına tescil edilen 2866 nolu parsele isabet eden 142,66 m² ve davalı … adına tescil edilen 2868 nolu parsele isabet eden 1.586,63 m² arasında oran kurulmak sureti ile 15.763,81-₺’nin 1.300,46-₺’sinden davalı …’nin sorumlu olduğu, geri kalan kısımdan ise …’nin sorumlu olduğu anlaşılmakla tüm bu sebeplerden dolayı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Diğer yandan dava dilekçesinde davalı … Kooperatifi’nden dava değeri 144.879,17-YTL ile 31.527,61-YTL yargılama giderinin pay oranında tahsili talep edilmiş olup, 31.527,61-YTL yargılama giderinden payına düşen miktarın 2.600,92-YTL olduğu, anlaşılmakla davalı … Kooperatifi yönünden dava değeri 144.879,17-YTL + 2.600,92-YTL = 147.480,09-YTL olduğu anlaşılmakla harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hesabı bu tutar üzerinden yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 72.439,86-₺ ile 1.300,46-₺ olmak üzere toplam 73.740,32-₺’nin 10/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 5.037,20-₺ nispi karar harcının peşin alınan 94.833,74-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 89.796,54-₺ harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 600,00-₺ bilirkişi ücreti, 910,40-₺ (828,00-₺ bozmadan önceki masraf) yargılama gideri üzerinden davalı … yönünden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 755,20-₺ ile 5.673,80-₺ harç gideri (peşin harç, karar harcı, temyiz harçları) olmak üzere toplam 6.429,00-₺ yargılama giderinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 10.386,24-₺ nispi vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı … vekili lehine hesaplanan 10.386,24-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ne verilmesine,
6-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davada tarafların sulh olması nedeni ile mahkememizin 2015/185-2017/847 E.K. sayılı kararı ile “Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmiş olup, anılan karar kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/12/2020

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza