Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/269 E. 2022/581 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/269 Esas
KARAR NO : 2022/581

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Cezai Şart) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”….Davacı ile davalı arasında 01.12.2017 tarihli ve 3 yıl süreyle geçerli Performans Pazarlaması Hizmet Sözleşmesi imzalanmıştır. Müvekkil, sözleşmenin kurulması itibariyle bütün yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmiş ve sözleşmeye uygun olarak en iyi şekilde hizmet vermiştir. Müvekkil tarafından eksiksiz hizmet verilmesine karşın davalı hiçbir bildirim veya ihtarda bulunmaksızın 2019 yılı Ağustos ayında tüm altyapı sistemlerini değiştirmiştir. Sözleşmedeki edimin yerine getirilmesi için elzem olan altyapı sistemlerinin müvekkile haber verilmeksizin değiştirilmesi ve bu bilgilerin müvekkile verilmemesi sebebiyle sözleşmede belirlenen hizmetin verilmesi imkansız kılınmıştır. Altyapı değişikliği sonrasında müvekkil tarafından telefon ve e-mail yoluyla davalıya defalarca ulaşılmaya çalışılmış nitekim müvekkilin bu çabaları da karşılıksız kalmıştır. Daha sonra müvekkil tarafından davalının yeni bir firma ile çalışmaya başladığı öğrenilmiştir.
Davalı sözleşmesel yükümlülüklerini ifa etmemiş, sözleşmedeki hizmetin sağlanması için elzem olan altyapı sistemlerini değiştirerek müvekkilin sisteme girişini engellemesi müvekkilin sözleşmesel yükümlülüklerini ifa etmesini imkansızlaştırmış ve sözleşme süresi bitmeden yeni bir firmayla çalışmaya başlamıştır. Bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşme davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın hukuka aykırı olarak tek taraflı ve eylemli olarak feshedilmiştir. Sözleşmenin 9. maddesinde taraflardan birinin iflası, tasfiyesi ya da ticari faaliyetini durdurması, taraflardan birinin sözleşmeyi esaslı bir şekilde ihlal etmesi ve diğer tarafın yazılı ihbarından itibaren 30 gün içinde bu aykırılığın giderilmemesi durumlarında taraflardan birinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme imkanı tanımakla birlikte bu durumlardan herhangi biri gerçekleşmemiş olduğundan davalının haklı bir neden olmaksızın sözleşmeyi feshetmiş olduğu açıkça görülmektedir.
Sözleşmenin aynı maddesinde “Müşteri haklı bir sebep olmaksızın 1. Yıl içinde fesih isterse 60 bin TL + KDV, 2. Yıl içinde sözleşmeyi feshederse 120 bin TL +KDV, 3. Yıl içinde fesih isterse 180 bin TL + KDV cezai şart ödeyerek sözleşmeyi erken fesih edebilir, Mobitek belirlenen cezai şart dışında herhangi bir bedel ve tazminat talep edemez.” şeklinde cezai şart düzenlenmiştir. Sözleşmenin davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın ikinci yıl içinde haksız olarak feshedilmesi ile müvekkil 120 bin TL + KDV cezai şarta hak kazandığından … 10. Noterliği’nin… tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle cezai şart bedelini talep etmiştir. Davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmamıştır Bunun üzerine işbu dava açılmadan önce dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmuş olup 01.12.2019 tarihli tarafların anlaşmaya varamadığına ilişkin tutanak düzenlenmiştirTaraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak fesih edilmiş olması sebebiyle davamızın kabulüne, fazlaya ilişkin kısmı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL cezai şart alacağının dava tarihi itibariyle işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan tahsili talepli huzurdaki davayı ikame etme gereği hasıl olmuştur. fazlaya ilişkin kısmı saklı kalmak kaydıyla davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olması sebebiyle ŞİMDİLİK 10.000,00 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini…”talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;”…. Müvekkil şirket hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile konkardato süreci devam etmektedir. Bu dosyanın celbine karar verilmesini talep etmekteyiz.
Davalı yan sözleşme gereği yapması gereken entegrasyonları yapmamıştır. Müvekkilde olmayan ürünler stokta görülmüştür. Bu sebeple de müvekkil şirket zarara uğramıştır. Mart 2018 tarihinde davacı firmanın hatası sebebi ile müvekkilin N11 internet sitesinde 300-TL’lik ürünler 30 TL’ye düşmüştür. Stok 60 ayakkabı olmasına rağmen 6000 ayakkabı olarak görünmüştür. Yaşanan bu sorunlar sebebi ile davacı firma ile olan ticari ilişkiye son verilmek zorunda kalınmıştır. Sözleşme haklı nedenler ile fiilen yerine getirilmemiştir. Davacı yan satışları artırmaya yönelik yapması gereken reklam, tanıtım ve diğer işleri yapmamıştır. Müvekkilin kendi çabaları ile sitenin satışı artmıştır. Davacı yan sözleşme gereği yapması gereken edimleri sözleşmenin 2. Yılında yerine getirmemiştir. Davacı yanın yerine getirdiğini beyan ettiği hususları ispat etmesi gerekir. Müvekkil şirket … internet sitesine geçmek zorunda kalmıştır. … internet sitesi … Tic Ltd Şti’ye aittir. Zorunlu olarak site değiştiğinden zorunlu olarak alt yapı hizmeti alınan firma değişmiştir. Sözleşmenin feshi zorunlu nedenlere dayanmaktadır. Cezai şart geçerli değildir. Davanın reddi gerekir. Müvekkili sözleşme ile bağlı kılmaya zorlamaya yöneliktir. Sayın mahkemece davacının cezai şart istemi haklı dahi görülmüş olsa, cezai şart fahiştir. İndirim yapılması gerekir. Davalının edimini yerine getirmediği hususu fiili bir durum maddi vaka olması sebebi, ile tanık dinletmek istemekteyiz. Tanıklarımız … ve …’dır. Tanıklar davacının edimini yerine getirmediğine, şirketi zarara uğrattığına, davalının … kullanmak zorunda olduğuna, internet sitesinin değiştiğine, davacının eylemi sebebi ile şirketin zarara uğradığına dair beyanda bulunacaklardır. Davacını talebi zamanaşımına uğramıştır. Davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmekteyiz. Davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
Taraflar arasındaki 01/12/2017 tarihli Performans Pazarlama Hizmet Sözleşmesi , Tanık anlatımları, 22/09/2021 tarihli bilirkişi raporu, 03/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki 01/12/2017 tarihli Performans Pazarlama Hizmet Sözleşmesinin feshinden kaynaklı olarak cezai şart alacağına ilişkindir.
Tanık … duruşmada: “Ben davacı firmanın 2010 yılından bu yana genel müdürü olarak görev yapmaktayım, yanlış hatırlamıyorsam 2017 yılının Aralık ayında davalı şirket ile e ticaret sitesinin alt yapısının hazırlanması ve işletilmesi ve reklamların yapılması hususunda yazılı bir sözleşme yapıldı, sözleşme 3 yıllık bir sözleşmeydi, yazılım ve pazarlama hizmeti verilecekti, 2019 yılı Ağustos ayına kadar firmamız tarafından davalı şirkete hizmet verildi, Ağustos ayının sonunda bize bilgi vermeden davalı şirket başka bir şirket ile anlaşmış ve tüm alt yapı sistemi değiştirilmiş, o tarihten sonra biz istesekte hizmeti veremedik, kendilerin ulaşmaya çalıştık, görüşmek istedik, e posta da gönderdik ancak, davalı tarafla iletişim kuramadık, bu tarihten sonrada alt yapının değişmesi sebebiyle hizmeti veremedik, 2019 yılı Ağustos ayına kadar verdiğimiz hizmetin karşılığında faturaları kestik, faturalara karşılık davalı şirketçe çekler verildi, ancak davalı şirket konkordato ilan edildiği için alacağımızı da alamadık, 2019 yılı Ağustos ayından sonra davalı firma alt yapı sisteminin değiştirilesi nedeniyle bize tazminat ödeyeceğini söyledi, ancak firma konkordato ilan ettiği için ödeme yapılmadı, dedi. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmada “Ben 2018 yılının Ağustos ayından bu yana davacı firmada yazılım ve tasarım ekibinde çalışıyorum, davalı ile yapılan sözleşme tarihini net olarak bilmiyorum ancak, ben çalışmaya başladıktan sonra davalı firmaya tasarım ve yazılım hizmeti desteği sağladım, tam ayını hatırlamıyorum ancak 2019 yılında davalı firmanın alt yapıyı tamamen değiştirmesi nedeniyle davalı firmanın verilerine ulaşamadık, bu sebeple davalıya vermemiz gereken hizmeti veremedik, yeni sistemin verilerini ve şifrelerini, erişim bilgilerini bilmediğimiz sürece yeni alt yapı üzerinden hizmet vermemiz mümkün değil, davalı firma bu bilgileri bizimle paylaşmadığı için o tarihten sonra hizmet veremedik, verilen hizmetin karşılığında davalı firmaca ödemelerin yapılıp yapılmadığına dair benim herhangi bir bilgim yoktur, . dedi. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
22/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle :”….Taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacı tarafından, davalıya ait … adresli internet sitesi üzerinde; e-ticaret alt yapısı sağlanması hizmetinin gerçekleştirildiği, aynı zamanda davalıya ait internet sitesi üzerinden e-ticaret gerçekleştirilmesine yönelik olarak Google arama motoruna ücret ödenmek suretiyle reklam verilmiş olduğu, … adresli alan adının davalı şirket tarafından 04/04/2011 tarihinde oluşturulduğu, dolayısıyla bu tarihten sonra alan adının; kullanım süresi bitene kadar davalının kontrolünde kullanıldığını, sözleşmeye konu hizmet kapsamında … adresli alan adı, davacı tarafından oluşturulan e-ticaret alt yapısının bulunduğu barındırma sunucularına (hosting) yönlendirilerek bu şekilde sözleşmeye konu faaliyet gerçekleştirildiği, dolayısıyla … adresli internet sitesinin … adresli internet sitesine yönlendirilmesi sonrasında, davacı tarafından sağlanan e-ticaret sistemi .. üzerinde yer almayacağından, davacı tarafından sözleşmeye konu hizmetin verilebilmesinin mümkün Olamayacağı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 29/12/2021 tarihli celsesinde ” dosya kapsamı, taraflar arasındaki sözleşme ve daha önce dosyaya ibraz edilen teknik bilirkişinin raporu doğrultusunda davacının lehine tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının tespiti ile hesaplanan tazminatın davalının ekonomik olarak mahvına sebebiyet verip vermeyeceği hususunda” rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 03/08/2022 tarihli raporda özetle”… Davacı ile davalı arasında 01.12.2017 tarihinde 10 sayfalık ve 15 maddelik sözleşme ve ayrılmaz parçası olan Performans Pazarlaması hizmet sözleşmesi karşılıklı olarak imza altına alındığı, iş bu sözleşmenin 9. Maddesinde yer alan Müşteri 2. Yıl içerisinde sözleşmeyi fesih ederse 120 bin TL + kdv, cezai şart öder dendiğini, bu bağlamda Teknik Bilirkişinin “… adresli internet sitesinin … adresli internet sitesine yönlendirilmesi sonrasında davacı tarafından sözleşme kapsamında hizmetin verilmesi mümkün olamayacaktır…” değerlendirmesi sonucunda; davacı tarafın 120.000,00 TL (+KDV fatura düzenlendiğinde dikkate alınması gerekmektedir.) cezai şartı hak edebileceği sonuç ve
kanaatine varıldığı, diğer taraftan, davalı şirketin ekonomik mahfı konusunda ise; dosyaya sunulu 09.02.2022 tarihli Vergi dairesi yazısı ekinde sunulan ve Uyap Bilirkişi Portalından alınan, davalı Şirketin 2019 ve 2020 tarihli Kurumlar vergisi beyannameleri ekindeki Bilançoları incelendiğinde; davalı Şirketin 2019 yılındaki Öz varlığının 10.550.534,04 TL, 2020 yılındaki Öz varlığının ise 21.668.313,81 TL olduğu görülmekle, bahsi geçen 120.000,00 TL’nin ödenmesi durumunda davalı şirketin ekonomik olarak mahfına sebebiyet vermeyeceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden sunduğu ıslah dilekçesinde özetle “….Taraflar arasındaki sözleşmenin 9. Maddesine göre müvekkile ödenmesi gereken miktarın 120.000,00 TL+KDV olduğu görülmektedir. İşbu sebeple dava değerini 141.600,00 TL’ye çıkartıyoruz. 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte, 131.600,00 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve davamızın işbu dilekçemiz doğrultusunda kabul edilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…” talep etmiş ve ıslah dilekçesinin ekinde sözleşme metninin tamamını dosyaya sunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında 01/12/2017 tarihli Performans Pazarlama Hizmet Sözleşmesi’nin imzalandığı, sözleşme doğrultusunda, davacı tarafça hizmetin verilmeye başlanıldığı; ancak davalı tarafça tüm alt yapı sistemleri değiştirilerek farklı bir siteye ( …) adresine geçiş yapıldığı; mahkememizce hükme esas alınan ve denetlenebilir kök ve ek rapora göre davacı tarafça e-ticare ilişkin olarak “…” adresi üzerinden hizmet sağlandığı ancak davalı tarafça “…” adresli internet sitesinin … adresli internet sitesine yönlendirilmesi sonrasında, davacı tarafından sağlanan e-ticaret sisteminin … üzerinde yer alamayacağı, davacı tarafından sözleşmeye konu hizmetin verilebilmesinin de bu sebeple mümkün olmadığı; alt yapının değişmesi nedeniyle hizmetin verilmesinin mümkün olmaması nedeniyle davacı tarafça, taraflar arasındaki sözleşmenin 9 maddesi uyarınca sözleşmenin feshedildiği ve yine taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesi uyarınca ( sözleşmenin 1. Yılda fesih halinde 60.000,00 TL+KDV, 2. Yıl içerisinde feshedilirse 120.000,00 TL+ KDV ) sözleşmenin 2 . yıl içerisinde feshedilmiş olması nedeniyle davacı lehine 120.000,00 TL + 21.600,00 TL KDV= 141.600,00 TL cezai şart ödenmesi koşulunun oluştuğu; talep edilen cezai şartın da davalının ekonomik olarak mahvına sebebiyet vermeyeceği anlaşılmakla ıslah edilen davanın kabulü ile 141.600,00 TL tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren, 131.600,00 TL’lik kısmının ise ıslah tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile, 141.600,00 TL tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren, 131.600,00 TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 26/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 9.672,69-TL harçtan peşin alınan/ıslah 2.589,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.082,91-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 22.240,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 2.589,78-TL ilk harçlar ve masraflar/ıslah, 2.800,25-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 5.390,03-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/09/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza