Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/268 E. 2023/375 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/268 Esas
KARAR NO : 2023/375

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : ” Davacı şirketin davalılar adına vermiş bulunduğu hizmetlerin … markası için reklam, Medya Takip, Tanıtım, Logo Tasarım faaliyetleri yanında Matbaa, Digital Baskı, Grafik Hizmetleri, Araç Giydirme, Ambalaj ve Kitapçılık Baskı Hizmetleri, Kartvizit, İnternet Site Tasarımı, Fatura, İrsaliye Basımı dahil olmak üzere özetlenebileceğini, davalıların aldığı bu hizmetlerin bir kısmının bedellerini ödemiş ise de, bakiye kalan 15.413,24 TL ‘nin ise bir türlü ödenmediğini, davacı şirket verdiği hizmet bedelini tahsil için davalılara pek çok kez müraacaat ettiğini, anacak alacağını bir türlü tahsil edemediğini, bu nedenle … 37 İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalılar tarafından icra takip dosyasına yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalıların aldıkları hizmetlerin bedelini ödememek için kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davalı borçluların takip dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; “Dava konusu olan icra takibinde davacı taraf alacağın herhangi bir belgeye dayandırmadığını, sadaece aldıkları hizmet karşılığı davalılardan 15.413,24 TL borçlu olduğunu ileri sürdüğünü, bu borcu kabul etmediklerini, davacı taraf her hangi bir yetki sözleşmesi yahut özel yetki içeren bir bilgi ve belge sunmadığı için davalıların ikametgahı olan … ili icra ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davalılardan … ve … Ltd Şti’nin taraf ehliyetinin bulunmadığını, husumet itirazının olduğunu, davacı şirket gerek icra takibinde gerek ise açmış olduğu itirazın iptali davasında sözde alacağını özellikle ve bilinçli olarak her hangi bir resmi evraka dayandırmadığını, sadece icra takibine konu edilen alacakta ödeme emrinde borcun sebebi kısmına 08/11/2012 faturaya bağlı cari hesap alacağı şeklinde belirttiğini, öncelikle davacı tarafın iş bu davasını ikame ettiği iddiasını açıklaması gerektiğini, ayrıca davacı tarafın usul ve yasaya aykırı olarak başlattığı ve usulsüz tebligatlarla gerçekleştirdiği … 10 İcra Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı ve … karar sayılı mahkeme kararı ile tebligatları iptal edilen … 37 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına sözde alacağına dayanak olarak ödeme emrinde borcun dayanağı olarak 08/11/2012 tarihli faturaya bağlı cari hesap alacağı açıklaması ile bir alacak yarattığını, ve gerçekte var olmayan bir alacağı icraya koyduğunu, ancak ne icra dosyasına, ne de iş bu davaya her hangi bir cari hesap dökümü sunamadığı gibi cari hesap sözleşmesi de delil olarak gösteremediğini, ayrıca davacı tarafın sunmuş olduğu elektronik posta yazışmalarının tarihlerinin incelenmesinde tüm yazışmaların iş bu fatura tarihinden öncesine ait olduğu, davacı şirket ile davalılardan …şahsi işletmesi olan … arasında yapılan iş ve hizmetler adına bu faturanın düzenlendiği, irsaliye fatura olarak düzenlenen bu faturanın ticari usul ve kaidelere uygun olarak davalı …’e imza karşılığı teslim edildiği açıkça ortada olduğunu, davalı …’in KDV dahil 22.243,00 TL bedeli iş bu fatura karşılığında davacı şirketin … Bankası…şubesindeki hesabına , davalı şirketin … Bankası … G.O.Paşa şubesindeki hesabından ödemelerin gerçekleştiğini, iş bu dekontları dosyaya sunduklarını, davacı tarafın ne fatura tarafı …’den ne de dava ve ticari iş ile alakası bulunmayan diğer davalılar … ve… Ltd Şti’den her hangi bir alacağı bulunmadığını, iş bu dava usul ve yasaya aykırı olduğunu ve açıkça kötü niyetli olarak açıldığını, bu nedenlerle öncelikle mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaat hasıl olur ise, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığına karar verilerek davanın reddini, yine icra takibinde kötü niyetli davranan davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
11/05/2020 tarihli Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin ilamı özetle:” Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Dava, reklam ajanslığı ve halkla ilişkiler hizmet bedelinin ödenmemesi nedeni ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibine konu fatura davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davacı mahkemenin de kabulünde olduğu gibi faturada belirlenen hizmetleri yaptığını da kanıtlamış değildir. Ancak davacının delil listesinde yemin deliline dayanmış olmasına rağmen mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına bozulmasına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…”
Mahkememizce uyma kararı verilen Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11/05/2020 tarihli ilamı doğrultusunda, davacı tarafa yemin metnini sunması için süre verilmiş ve davacı tarafında yemin metni dosyaya sunuşmuştur. Davalılar tarafından yemin metnine itiraz edilmesi üzerine mahkememizin 13.04.2022 tarihli ve 4 numaralı celsesinde davacı tarafa HMK’nın 226. maddesi uyarınca yemin metnini hazırlaması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, Verilen kesin süre içerisinde yemin metni sunulmadığı takdirde bu delilinden vazgeçmiş sayılacağının ve dosyada mevcut duruma göre karar verileceğinin ihtarına karar verilmiş ve davacı vekiline bu konuda ihtarat yapılmıştır. Davacı tarafından, aynı yemin metninin tekrar sunulmuş olması nedeniyle davacının usulüne uygun yemin metni sunmadığının kabulü ile ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 186,25-TL harçtan düşümü ile bakiye 6,35-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılar tarafına verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere davacının/davalının yüzüne karşı karar verildi. 04/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır