Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/245 E. 2020/535 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/245 Esas
KARAR NO : 2020/535

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı …’ın malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 16/02/2017 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün dosya kapsamındaki maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … plakalı aracın … vade tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, davalının hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde müvekkilince hasarın tespiti amaçlı ekspertiz rapor alındığını ve aracın tamir bedelinin KDV dahil 14.043,58 TL tespit edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesine rağmen davalının tamir bedelini ödemekten imtina ettiğini, davalının KDV tutarının tamamından ve ekspertiz ücretinden de sorumlu olduğunu, davalıya 28/07/2017 tarihinde başvuru yapılmış ise de herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava dışı … tarafından alacağın müvekkiline temlik edildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 3.300,00 TL hasar bedeli ile 100,00TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde davalıdan temerrüt tarihi olan 08/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Sigorta Şirketi tarafından … plakalı aracın malikine ödeme yapıldığından haksız davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirkete yapılan ihbar doğrultusunda hasar dosyası açıldığını, dava konusu araçta meydana gelen hasarın belirlenmesine ilişkin inceleme yapıldığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına uygun olarak yapılan incelemeler neticesinde 8.083,00 TL hasar bedelinin 23/03/2017 tarihinde … plakalı aracın malikine ve 273,00 TL değer kaybının ise 14/08/2017 tarihinde vekiline ödendiğini, bu nedenle öncelikle gerçek zarar miktarlarına ilişkin huzurdaki davadan önce ödeme yapılmış olduğundan, haksız ve kötü niyetli olarak açılan işbu davanın reddini talep ettiklerini, davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, davacının talep ettiği 250,00 TL ekspertiz masrafının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin ancak gerçek zarardan sorumlu olacağını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle araçta hasar ve değer kaybı oluştuğu iddiası ile söz konusu hasar ve değer kaybının tazmini ile zararın tespiti için ödenen ekspertiz ücretinin tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce hasar dosyası, poliçe, alınan denetime açık bilirkişi raporu doğrultusunda; “davacıya temlik edene ait … plakalı araç ile davalı nezdinde 29/02/2016-28/02/2017 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç arasında 16/02/2017 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde …. plakalı araçta hasar ve değer kaybı meydana geldiği, davalıya sigortalı araç sürücüsünün, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, Karayolları Trafik Kanunu’nun 52. maddesini ihlal ederek önünde giden davacıya temlik edenin aracına çarpmak suretiyle kazada asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, bu nedenle davalının, poliçe limiti dahilinde davacının uğradığı doğrudan zararları KTK’nın 91. maddesi uyarınca karşılamakla yükümlü olduğu, her ne kadar davalı taraf ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca kaza tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin dolmadığı ve zararın son alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği anlaşıldığından itirazın reddine karar verilmiştir. Davacının aracında hükme esas alınan heyet bilirkişi raporuna göre 9,630,00 TL, değer kaybının ise 322,00 TL olduğu, davalı tarafça davadan önce yapılan başvuru neticesinde ödenen meblağların indirilmesi ile talep edilebilecek hasar bedelinin 1.547,00 TL, değer kaybının ise 50,00 TL olduğu anlaşılmakla davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kısmen kabulü ile kabul edilen tazminat miktarına davalıya yapılan başvurudan itibaren sekiz iş günü sonrası olan 10/08/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ekspertiz ücreti talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; 26/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliğinin “Motorlu araç sigortalarında sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından, her aşamada eksper atanabilir.” şeklindeki 7/1. maddesi ile ücret başlıklı ve “atanan eksperin ücreti, atamayı yapan tarafça ödenir” şeklindeki 11 /4- 7 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, davalıdan talep edilemeyeceği anlaşıldığından reddine ” gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 1.547,00 TL hasar bedeli ile 50,00 TL değer kaybı tazminatının 10/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2020/887 Esas ve 2020/531 Karar sayılı ilamı ile; “Davacı, alacağın temliki hükümlerine dayanarak ve sigortalının halefi sıfatıyla eldeki davayı açmıştır. Davacı ve davalı tacir olmakla birlikte davacının alacağı temlik aldığı sigortalı gerçek kişi olup sigorta sözleşmesine konu araçta ticari vasıfta olmadığından açılan dava TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. Dava dışı temlik eden sigortalı gerçek kişi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici olduğundan ihtilafın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Bu nedenlerle davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında yargılama yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeniden esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davalı …Ş. davaya konu zararlandırıcı eyleme neden olduğu ileri sürülen … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, davacı ise, hasara uğrayan karşı araç sahibi …’in haklarını temlik alan şirket olup alacağını temlik edenin uğradığı zararı, zarar sorumlusu olan karşı aracın ZMM sigortacısından talep etmektedir. Davacının alacağı temlik aldığı … ile davalı arasında herhangi bir sigorta sözleşmesi (tüketici işlemi) bulunmamaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda her ne kadar eldeki dava, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle mutlak ticari bir dava olup Mahkememizin görev alanı içerisinde ise de, … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2020/887 Esas ve 2020/531 Karar sayılı ilamı kesin nitelikte olduğundan Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı …Ş. davaya konu zararlandırıcı eyleme neden olduğu ileri sürülen … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, davacı ise, hasara uğrayan karşı araç sahibi …’in haklarını temlik alan şirket olup alacağını temlik edenin uğradığı zararı, zarar sorumlusu olan karşı aracın ZMM sigortacısından talep etmektedir. Davacının alacağı temlik aldığı … ile davalı arasında herhangi bir sigorta sözleşmesi (tüketici işlemi) bulunmamaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda her ne kadar eldeki dava, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle mutlak ticari bir dava olup Mahkememizin görev alanı içerisinde ise de, … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2020/887 Esas ve 2020/531 Karar sayılı ilamı kesin nitelikte olduğundan; Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza