Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2020/534 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/220 Esas
KARAR NO : 2020/534

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının başlatılan … 36. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile açılan takibe 07/08/2018 tarihli dilekçe ile itiraz ettiğini, davalının şirketinden senelik araç kiralayıp kendi elemanlarına tahsis ettiğini, araçların kira bedellerini ödediğini ancak trafik cezalarını ödemediğini, açılan takibe de borcu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, davalının herhangi bir sebebe dayanmaksızın sırf takibi durdurabilmek için itirazda bulunmasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının personelinin sebep olduğu cezalardan sorumlu olduğunu beyanla itirazın iptaline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava itirazın iptali davası olup iş bu davayı ikame etmek üzere verilmiş 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı yanın dava dilekçesinde müvekkilinin davaya esas … 36. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına 07/08/2018 tarihinde itiraz ettiğini belirttiğini, itirazın iptali davası ikame etmek için hak düşürücü sürenin 1 yıl olduğunu ve Mahkememizce re’sen gözetilmesi gerektiğini, öncelikle davanın süre yönünden reddini talep ettiklerini, huzurdaki dosyada Mahkememizin yetkisiz olduğunu, yetkili Mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yapılmadan bu davanın ikame edildiğini, bu nedenle de davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulen reddini talep ettiklerini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı şirket ile davalı müvekkili şirket arasında farklı tarihlerde farklı araçlar için araç kiralama sözleşmesi yapıldığını, davalı müvekkilinin, hizmet bedeli de içinde olmak üzere düzenli olarak sözleşmeden kaynaklanan ödemelerini davacı şirkete yaptığını, taraflar arasında akdedilen araç kiralama sözleşmelerinden önce ve sonra kesilen trafik cezalarının da müvekkili şirkete yöneltildiğini, müvekkilinin sorumlu olduğu trafik cezalarını zaten ödediğini beyanla davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, araç kiralama sözleşmesi kapsamında araçlar hakkında düzenlenen trafik para cezalarının kiralayan tarafından ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı taleplerine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan araç kiralama sözleşmeleri ile davacı, davalıya ait araçları kiralamış, kira konusu araçlar hakkında çeşitli tarihlerde trafik idari para cezası tutanağı düzenlenmiş, davacı trafik idari para cezaları yönünden davalı adın fatura düzenleyerek icra takibi başlatmış ve davalının itirazı üzerine takibin durması nedeniyle iş bu davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının söz konusu trafik idari para cezalarından kiracı olarak sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesi “Sulh Hukuk Mahkemeleri dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. Görürler.” şeklinde düzenlenmiş olup buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanması halinde tacir olup olmadıklarına bakılmasızın davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamına girdiği, eldeki davada da uyuşmazlığın araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacının yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza