Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/217 E. 2020/370 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/217 Esas
KARAR NO : 2020/370

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ :14/04/2020
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında, 14/02/2020 tarihinde, 2 adet … model aracın kiralanması için 2 ayrı araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereğince davalıya her bir araç için, 120.000,00 TL olmak üzere toplamda 240.000,00 TL tutarında peşinat ödediğini, Covid-19 virüsü salgının tüm dünyada yarattığı fevkalade istisnai ve olağanüstü durumun büyük ekonomik zorlukları ve hatta yıkımları beraberinde getirdiğini, salgının yarattığı bu ekonomik konjonktürde, müvekkilinin de çalışmaları ve gelir akışının sekteye uğradığını, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ekonomik zorluklara istinaden yürürlüğe soktuğu “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketine avukatları da dâhil ederek, avukatların da mücbir sebepten zarar gördüğünü teyit ettiğini, sözleşmenin imzalandığı zamandaki koşulların fevkalade önemli ölçüde ve önceden öngörülemez bir şekilde değiştiğini, bundan dolayı sözleşme kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin katlanılmayacak derecede sonradan ağırlaşmış olduğunu, hal böyle iken, eldeki durumda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 138. maddesi kapsamında aşırı ifa güçlüğünün söz konusu olduğunu ve sözleşmenin uyarlanmasınını gerektiğini, uyarlama taleplerinin davalının araçları 2020 yılı Eylül ayında teslim etmesi ve müvekkilinin de araçların tesliminden itibaren aylık kira tutarı olarak, her ay araç başına 10.050,00 TL+KDV tutarında aylık kira ödemesi yapması yönünde olduğunu, TBK’nınn 138. maddesinde öngörülen tüm şartların gerçekleştiğini beyanla sözleşmelerin talep ettikleri şekilde uyarlanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı yan arasında, uyarlama taleplerine konu sözleşmelerin araç kiralama sözleşmesi olduğnu, Yargıtay yerleşik içtihatlarında kira sözleşmesinden doğan uyarlama dahil her türlü davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunun kabul edildiğini, hal böyleyken, davacı tarafın kira ilişkisine ilişkin uyarlama talebinde bulunduğu davanın mahkememiz nezdinde değil, sulh hukuk mahkemlerince görülmesi gerektiğini, bu sebeple davaya görev yönünden itiraz ettiklerini ve davanın öncelikle görev yönünden reddini talep ettiklerini, davadan önce arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, harcın eksik yatırıldığını, kira konusu araçların tesliminin henüz gerçekleşmediğini ve teslim anındaki liste fiyatları ve dolayısıyla aylık kira bedeli, sözlşemenin toplam bedeli henüz belli olmadığından, henüz uyarlamaya konu olabilecek bir bedel bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen araç kira sözleşmesine ilişkin uyarlama talep edilebilmesi için kanunun aramış olduğu koşulların oluşmadığını, davacının yaşanan salgın hastalık süreci dolayısıyla finansal olarak sıkıntılı bir dönem geçirdiği diğer bir deyişle, ifa güçlüğü içerisinde olduğu yönündeki iddiaları haksız ve mesnetsiz olup, somut gerçekle bağdaşmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, olağanüstü hal nedeniyle kira sözleşmesindeki aylık kira bedelinin uyarlanması talebine ilişkindir.
Davacı vekili 21/09/2020 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davalı vekili de 22/09/2020 tarihli dilekçesi ile davacı ile sulh olduklarını ve yargılama gideri ile vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir. Davacı vekilinin feragati sayılan şartları haiz olduğundan Mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin peşin alınan 171,63 TL harçtan mahsubu ile kalan 117,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yokluğunde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza