Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/190 E. 2020/589 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/190 Esas
KARAR NO : 2020/589

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında yazılı sözleşme olmadığını, yalnızca uzun süreli olarak devam etmiş bir sözleşmesel ilişki olduğunu, müvekkilinin davalılar ile yaptığı sözleşme uyarınca davalıların belirlediği sistem üzerinden ve yine davalıların belirlediği standartlara göre yolcu taşıma ve karşılığında ücret alma işini üstlendiğini, ülkemizde … uygulamasının taşımacılık hizmeti … adıyla verildiğini, davalı …’nin 21/01/2013 tarihinde Türkiye’de kurulup faaliyete geçtiğini, bu şirket ile hukuki bağı olan diğer davalı …V. ile …’nin … sistemini Türkiye’de uygulamaya geçtiklerini, …’in müvekkilinin sisteme giriş yapması için başvurusunu alan, gerekli belgeleri düzenleyen ve talep eden, ödeme kontrollerini yapan şirket olması nedeniyle husumetin tarafı olduğunu, …’in Türkiye’de operasyonun yürümesi için personel istihdam ettiğini, araç sahibi ve sürücülerine eğitim verdiğini, …’nin ise müvekkiline komisyon ödemelerini yapan … uygulamasının sahibi olduğunu, bu nedenle uyuşmazlığın tarafı olduğunu, taraflar arasında ticari olarak iş görme ilişkisi olduğunu, davalı … ‘in yetkililerinin müvekkilinin sahip olması gereken aracın niteliği, iç donanım özellikleri, turizm taşımacılığı için alması gereken belgeleri müvekkiline bildirdiğini, bu nedenle müvekkilinin araç aldığını, 10/11/2017 tarihinde … sistemine dahil olduğunu, her bir yolculukta yolcunun …’ye internet üzerinden kredi kartı ile ödeme yaptığını, davalı …V.’nin kendi ücretini düştükten sonra kalan miktarı müvekkiline banka havalesi yolu ile gönderdiğini, davalıların ticari ilişkinin devamı konusunda müvekkilinde güven uyandırdığını, müvekkiline …’in yasallaşacağı hususunda telkinde bulunarak daha fazla masraf yaptırdıklarını, davalı tarafça 31/05/2019 tarihinden sonra müvekkiline tazminat ödemesi yapılması teklif edilerek karşılığında her türlü yasal haklarından vazgeçmesinin talep edildiğini, müvekkilinin bu ödemeyi kabul etmediğini, müvekkili tarafından sözleşme ilişkisi nedeniyle yapılan masrafların davalı tarafça ödenmesi gerektiğini, davalıların söz konusu zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin yaptığı masrafların vekalet hükümleri uyarınca muaccellik kazandığını beyanla davalıların haksız ve hukuka aykırı tek taraflı feshi nedeniyle uğradığı zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 10.000 TL’nin, zararların meydana geldiği tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; …’in taşımacılık faaliyeti yapmadığını sadece teknolojik hizmet sunarak taşımanın taraflarının bir araya gelmesine çevrimiçi olarak aracılık ettiğini,…’in 2014 yılında İstanbul’da hizmet vermeye başladığını ve iki ana teknoloji hizmeti verdiğini, bunların … ve … olduğunu, … uygulaması ile ve … adlı hizmetlerin Türkiye’de diğer davalı …şirketi tarafından sunulduğunu, davacı ile arasında ticari ilişki olanın da bu şirklet olduğunu, … ile davacı arasında yazılı bir sözleşme olmadan davacının … sistemine kabulünün söz konusu olmadığını, müvekkilinin ise söz konusu sözleşmeye taraf olmadığını, tüm sözleşmesel ilişkilerin diğer davalı … ile yapıldığını, müvekkilinin tek faaliyetinin sözleşmeden bağımsız olarak pazarlama ve destek hizmetleri sunmaktan ibaret olduğunu, müvekkili yönünden davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, diğer davalı ile müvekkili arasında müteselsil sorumluluk olmadığını, müvekkili ile diğer davalı arasında herhangi bir acentelik ilişkisinin de olmadığını, davanın belirsiz alacak ve kısmi dava olarak açılamayacağını, müvekkilinin faaliyetinin taşıma faaliyeti olmadığı gibi davacının da ifa yardımcısı konumunda olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin vekalet sözleşmesi özelliklerini taşımadığını, davacının müvekkiline karşı iş görme borcu altına girmediğini, davacının taşımacılık işini kendi menfaatine olarak ve bağımsız şekilde yürüttüğünü, davacının bahsettiği zararları talep etmesinin de mümkün olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedildiği iddia olunan sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiası ile yapılan masrafların ve yoksun kalınan karın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı taraf, davalılarca birlikte yürütüldüğünü iddia ettiği … sistemine 10/11/2017 tarihinde dahil olduğunu, davalıların belirttiği özelliklere uygun olmak üzere satın aldığı aracı ile yolcu taşımaya başladığını, karşılığında ücretini aldığını, davalılarca sözleşmenin devam edeceği konusunda müvekkiline telkinde bulunulduğunu ve güven sağlandığını ancak sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini beyanla bu sözleşme nedeniyle yapmış olduğu masrafların ve yoksun kaldığı zararın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacı tarafından davadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair 06/03/2020 tarihli tutanağın düzenlendiğini, bu nedenle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davacı vekiline 09/06/2020 tarihli tensip zaptının 13 nolu ara kararı ile davalı …V.’nin adresinin Amsterdam/Hollanda olması sebebiyle gerekli yurtdışı tebligat işlemlerinin tamamlanması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça söz konusu işlemler yerine getirilmemiş ve getirilmeyeceği beyan edilmiş olduğundan bu davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede; davacı taraf ile davalı … arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme olmadığı, yine davacı tarafından davalılar ile arasında bulunduğunu iddia ettiği ticari iş görme sözleşmesinin ispatı noktasında dosyaya sunulan yazışmaların … ile yapıldığı, sunulan protokolün ve sigorta poliçesinin … adına olduğunu, davalı …V. ile … arasında imzalanmış ve davalı … ‘in …’nin temsilcisi olduğunu gösterir herhangi bir sözleşme veya delil sunulmadığı, bu nedenle davacı tarafından davalı … ile arasında bulunduğu iddia olunan sözleşme ilişkisinin ispatlanamadığı kanaatine varıldığından bu davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı …V. Yönünden davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davalı … yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin peşin alınan 170,78 TL’den mahsubu ile kalan TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.360,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/11/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza