Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/177 Esas
KARAR NO : 2023/369
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : “…Müvekkil … A.Ş., Dünya enerji ve petrol piyasasının en önemli oyuncuları arasında yer alan … Grubunun iştiraki olan bir şirkettir. Müvekkil … ile Davalı … arasında 15.12.2014 tarihli taraflar arasındaki ticari koşulları belirleyen “Çerçeve Protokol” (Ek.1), “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” (Ek.2) akdedilmiştir. Davalı her iki sözleşmeye ek olarak imzaladığı “Ürün Alım Taahhütnamesi” (Ek.3) ile müvekkilimize karşı bir takım hak ve yükümlülükler altına girmiştir. İşbu sözleşmeler ile …, Müvekkil … 15.12.2019 tarihine kadar 5 yıl süre ile … ili, … İlçesi, Köyü, … mevkiinde kain ve tapuda 8 pafta, 515 parsele kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt bayisi olarak, münhasıran müvekkilimizden satın alacağı ürünleri satarak ticari faaliyet göstermeyi kabul taahhüt ve etmiştir.
…’ya EPDK tarafından verilen akaryakıt bayilik ve satış lisansı, EPDK tarafından 17.04.2018 tarihinde, Davalı … kaynaklanan sebeplerle iptal edilmiştir. Müvekkil Şirketin EPDK bayilik ve satış lisansı olmayan bir şirket ile bayilik ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceği ve yasal düzenlemeler nedeniyle mümkün olmadığı için taraflar arasında akdedilen Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi de kendiliğinden fiilen ve hukuken bu tarihte sona ermiştir. Davalı sözleşmelerin sona ermesine karşın müvekkilimize karşı üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmediği için … tarihinde, … 25.Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi (Ek.4) Davalıya gönderilmiştir. Bu ihtarname ile Davalıya aşağıdaki hususlar ihbar edilmiştir. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle müvekkilimiz nezdinde doğmuş 125.000 Amerikan Doları cezai şartın ödenmesi,
205.231,95 Amerikan Doları eksik ürün alımından kaynaklı kazanç yoksunluğu tazminatının ödenmesi,
119.682,42 Amerikan Doları nakden ödenmiş yatırım bedelinin kullanılmayan süreye ilişkin kısmının iadesi,
İade edilmeyen ariyet olarak verilmiş ekipmanların bedeli olan 58.802,72 TLnin iadesi.
Davalı, ihtarnamenin kendisine tebliğine rağmen, borçlarını ödememiştir.Davalı …. önce, aynı akaryakıt istasyonu ile ilgili olarak dava dışı …Ltd. Şti. (“…”) ve … Ltd. Şti. (“…”) şirketleri ile istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmeleri akdedilmiştir. Ancak bu sözleşmeler anılan iki eski bayinin taahhütlerini gereğince yerine getirmemesi ile sonlanmıştır. Davalı …, anılan bu iki eski bayinin Müvekkilimize karşı, üstlenmiş olduğu ancak yerine getirmediği taahhütler nedeniyle doğmuş alacakların ödenmesini … ve … ile birlikte taahhüt etmiş ve kefil olmuştur (Ek.5 Kefaletname). Borcun üstlenilmesine ilişkin kefaletname eski borçlu bayiler …, … ve istasyonu işletmesini devralan Davalı … tarafından 15.12.2014 tarihinde imzalanmıştır.
Davalı … ile imzalanan sözleşme de yukarıda 4. Paragrafta açıkladığımız üzere süresinden önce Davalı eski bayiden kaynaklanan sebeplerle, haklı nedene dayanmaksızın sona ermiştir. Davalı … Müvekkilimiz ile akdettiği sözleşmeler ile üstlendiği taahhütlerine aykırılık nedeniyle, doğmuş aşağıda açıklanan ve yargılama ile haklılığı kanıtlanacak borçları şunlardır:
Davalı … 15.12.2014 tarihli “Müteselsil Kefaletname” ile anılan eski bayiler …. ve … kalan 268.000 Amerikan Dolarlık borcu, 5 yıl süre ile Müvekkilimizin bayisi olarak faaliyet göstererek ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Oysa ki bayilik sözleşmesi 15.12.2019 da değil, 17.04.2018de sona ermiştir. Böylelikle Davalı … taahhüt ettiği halde Müvekkilimize ödemediğinin kabul edilmesi gereken borcu 91.007,48 Amerikan Doları olarak gerçekleşmiştir. 15.12.2014 tarihli Ürün Alım Taahhütnamesi ile her yıl 1050 Ton ve 5 yıllık anlaşma süresince 5250 Ton beyaz ürün almayı; eksik alım yaptığı her ton başına 50 Amerikan Doları ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Davalı buna rağmen sözleşmenin ilk yılında 697,99 Ton, ikinci yılında 717,73 Ton, 3. Yılında 649,20 Ton, 4. yılında 989,73 Ton ve son yılında sözleşmenin sona ermesi nedeniyle hiç alım yapmayarak 1.050 ton eksik ürün almıştır. Davalının ürün alım taahhütlerine uymaması nedeniyle Müvekkil Şirkete 205.231,95 Amerikan Doları kar mahrumiyeti borcu bulunmaktadır (Ek.6 Eksik Ürün Alımını Gösteren Tablo). Müvekkil Şirket son olarak … 25. Noterliği … tarih …. Yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödemesini talep etmiştir. 15.12.2014 tarihli Çerçeve Protokolün 13. Maddesi ile Davalı …, sözleşmenin süresinden önce sona ermesine sebep olması halinde 125.000 Amerikan Doları cezai şart ödemeyi kabul etmiştir. Söz konusu taleplerimiz için Arabuluculuk kurumuna 02.04.2019 tarihinde başvurulmuştur. Yukarıda belirtilen taleplerimize ilişkin olarak Arabuluculuk görüşmeleri sırasında anlaşma sağlanamamış ve ANLAŞAMAMA tutanağı düzenlenerek görüşmeler sonlandırılmıştır (Ek.7 Arabuluculuk Son Tutanağı).
Tarafların her ikisi de akdettikleri sözleşmeler ile üstlendikleri yükümlülüklerin farkında olabilecek iki deneyimli tacirdir. Taraflar karşılıklı taahhütlerin altına diğer yandan bekledikleri ticari menfaatlerin karşılığında girişmişlerdir. Müvekkilimiz Şirket bugüne kadar Davalı … karşı üstlenmiş olduğu tüm yükümlülüklerine uygun davranmıştır. Hiçbir haklı gerekçesi olmadan, taahhütlerine aykırı davranan ve ürün alımından kaynaklı borçlarını ödemeyen Davalı …, Müvekkilimizin önemli miktarda ekonomik kaybına sebep olduğu için huzurunuzda görülmekte olan işbu davanın açılması kaçınılmaz olmuştur. Davalı … taahhüt ettiği ürün alımlarını yapmaması sebebiyle şimdilik 1000 Amerikan Dolarlık kısmının, arabulucuya başvuru tarihi olan 02.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek TCMBnin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faiziyle ile birlikte davalıdan tahsiline, Davalı … sözleşmeyi erken sona erdirmesi nedeniyle Çerçeve Protokolün 13. Maddesinde kararlaştırılmış cezai şartın şimdilik 1.000 Amerikan Dolarlık kısmının arabulucuya başvuru tarihi olan 02.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek, TCMBnin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faiziyle ile birlikte davalıdan tahsiline,
Davalı …, 15.12.2014 tarihli Müteselsil Kefaletname name ile ödemeyi taahhüt ettiği yatırım bedelinin kullanılmayan sürelere denk gelen miktarının 1.000 Amerikan Dolarlık kısmının sözleşmede kararlaştırılan sona erme süresinden itibaren işleyecek TCMBnin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faiziyle ile birlikte davalıdan tahsiline,
Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin Davalı tarafa yüklenerek haklı davamızın kabulüne karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle: “Davacı taraf dava dilekçesinde eldeki davanın dava türünü belirtmemiştir. Bu nedenle dava dilekçesinin mahkemenizce açıklattırılması gerekmektedir. Bu konuda yapılacak açıklamaya karşı cevap hakkımızı saklı tutuyoruz. Davacı şirket dava dilekçesinde müvekkil şirketin Akaryakıt Bayilik ve Satış Lisansının EPDK tarafından iptal edildiğini ve bu nedenle sözleşmenin devamlılığının imkansız olduğundan bahisle kendiliğinden feshedildiğini ifade etmiştir. Ancak sözleşmenin feshi için müvekkilim şirkete hiçbir bildirimde bulunmadığını açıkça ifade etmek isteriz. Kaldı ki; müvekkilimin bayilik ve satış lisansı davacının taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle iptal edilmiştir. Şöyle ki; Bayilik sözleşmelerinde, üretici ile bayi arasında sürekli borç doğuran bir ilişki vardır ve bu ilişki taraflar arasında özel bir güven ilişkisi kurar, bu güven ilişkisinden de karşılıklı bir sadakat borcu doğar. Tarafların arasındaki güven ilişkisi sonucu üretici, bayii desteklemek, yardım etmek, faaliyetlerini kolaylaştırmak ile yükümlüdür. Bu sözleşme gereği üretici taraf bayiye mal teslim etmek, bayi de bu malları bedelini ödeyerek satın almak ve üçüncü kişilere satmak suretiyle sürümü artırmak yükümlülüğündedir.
Müvekkilim şirket yetkili ve çalışanları bayilik sözleşmesinde üzerine düşen üreticiden malı satın almak, sürümünü artırmak gibi yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmişlerdir. Ancak davalı şirket üretici olarak üzerine düşen bayii desteklemek, yardım etmek, faaliyetlerini kolaylaştırmak yükümlülüğünü, müvekkilim şirket tarafından davalıdan belirlenen hedeflerin çok üstünde akaryakıt sipariş etmesine rağmen sözkonusu siparişleri getirmemek suretiyle yerine getirmemiştir. Müvekkilim ile davacı arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca müvekkilimin başka bir firmadan da ürün tedarik edemediğinden mağdur olmuş, satışları ciddi anlamda düşmüş ve müvekkil şirket çalışamaz hale gelmiştir. Bu sebeple de EPDK tarafından müvekkil şirketin lisansı iptal edilmiştir.
Müvekkilim lisans iptalinden önce defalarca davacı şirket ile görüşüp yapılan hukuksuzluğun telafi edilmesi için iletişime geçmesine rağmen davacı tarafından hiçbir tepki verilmemiştir. Sözlü iletişim bir yana müvekkilimin yazılı bildirimlerinden bazıları şu şekilde olmuştur;
08.03.2018 tarihinde … adresinden davalı şirket ….tr adresine gönderilen elektronik posta
26.04.2018 tarihinde … adresinden davalı şirket … adresine gönderilen elektronik posta
… 2. Noterliği … tarih … yev. Nolu ihtarnamesi
Müvekkilim davalı ile sözleşme imzalamadan önce harabe haline gelen akaryakıt istasyonunu devralmıştır. Bu yatırımın bir anlamıyla iştirakçısı olan davacı müvekkilime buranın aktif edilmesi karşılığında yüksek limit açılacağı ve her türlü kolaylığı sağlayacağı defaten söylenmiştir. Buna karşılık akaryakıt istasyonunun önceki sahipleri olan …ŞTİ ile …ŞTİ’nin borçları müvekkilim tarafından ödenmesi istenmiştir. Bu borçların toplamı yaklaşık 900.000,00 TL olup borcun tamamı sıralı senetlerle davacıya ödenmiştir. Bunun yanı sıra önceki borçlara karşılık … Bankası …Şubesinden alınan 21.11.2016 tarihli … nolu 450.000,00 TL meblağlı kesin teminat mektubu davacıya verilmiştir. Davacı hiçbir haklı gerekçe olmadan teminat mektubunu da nakde çevirerek müvekkilimin tabiri caizse parasını gaspetmiştir. Sözleşme ekinde bulunan borç yapılandırma protokolünde borçların ödeme şekil ve tarihleri belirtilmiştir. müvekkilim bu çerçevede tüm senetleri … Bankası … ve … Şubesi üzerinden ödemiştir. müvekkilim toplam 1.070.000,00 TL ödeme yapmıştır. ödeme dekontları dosya arasına celp edildiğinde belittiğimiz husus açıkça ispat edilmiş olacaktır. Akarakıt istasyonlarını işleten firmalar ile bu firmalara mal tedariği yapan ana şirketler arasında imzalanan sözleşmeler karşılıklı taahhütler içermektedir. Genel kural ana bayi yatırım yapar işleten firma bu anabayinin malını satarak kar payı verir. Somut olayda davacı şirket müvekkilime 1 TL değerinde bile yatırımı bulunmamaktadır. Davacı ile akaryakıt istayonu önceki sahipleri arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında bu firmalara bazı yatırımlar yapılmıştır. Ancak önceki sahipleri işyerini işletememiş ve kapatmışlardır. Bu kişiler davacıya borçlanmışlardır. Müvekkilim bu borcu da ödemek suretiyle davacının batmış parasını kurtarmıştır. Hiçbir yatırım imkanından da faydalanmamıştır. Davacı akaryakıt istasyonun bulunduğu taşınmaza İİK.150/c şerhi koyulmuştur. Müvekkilimin bu yatırımı yapması karşılığında bedeli müvekkilim tarafından ödenerek şerh kaldırılmış ve devir bu suretle gerçekleşmiştir. Müvekkilim davacı ile istasyonun önceki sahipleri arasındaki taahhütlerin altına sokulmaya çalışılmaktadır. Tüm bunlara rağmen eldeki davayı açma yoluna gitmiştir. Akaryakıt sektöründe ürün siparişleri … (İstasyon Bayi Otomasyon Sistemleri) uygulaması üzerinden talep edilmektedir. Müvekkil şirket tüm siparişlerini de bu sitem üzerinden davalı şirketten talep etmiştir. Ancak davacı firma tarafından bu talepler iptal edilmiş, söz verilmesine rağmen müvekkil firma akaryakıtsız bırakılmıştır. Sistemde kayıtlı müvekkil şirket kayıtları dosya arasına celp edildiğinde açıkça siparişlerin iptal edildiği müvekkilime akaryakıt verilmediği, zor durumda bırakıldığı anlaşılacaktır. Müvekkilim taahhüt ettiği asgari alım miktarlarının çok üstünde ürün talep etmesine rağmen siparişleri iptal edilmiş bu sebeple taahhüt edilen miktarların altında kalmıştır. Davacı müvekkil şirkete sözleşme ile taahhüt ettiği yükümlülüklerine uymamıştır. bu bağlamda sözleşme feshedilmiştir. Sözleşme gereği davacı firma her yılın sonunda bayi tarafından taahhüt edilen asgari alım miktarının altında kalınması durumunda cezai şartı talep etme hakkına sahipti. Ancak söz konusu asgari alım taahhüdün yerine getirilememesi davacı şirketten kaynaklandığı davacı şirketçede bilindiğinden yıl sonunda herhangi bir cezai şart talebinden bulunulmamıştır. Müvekkil şirket tarafından sözleşmeye olan sadakat gereği ve davacı şirket tarafından yıl sonunda cezai şartın talep edilmemesi ve edilmeyeceği konusunda güven verilmesinin etkisiyle 4 yıl boyunca sözleşmeyi feshetmemiş mevcut ürün alımlarına devam etmiştir. Buna rağmen davacı şirketin cezai şart talebinde bulunması dürüstlük ilkesine aykırıdır. Nitekim Yargıtay HGK’nun 20.01.2013 T.2012/19-670 E.2013/171K sayılı kararında da açıklandığı üzere sözleşme süresi içinde çekince konmadan uzun sure ifaya devam edilmesi üzerine borçluda, “ceza koşulu istenmeyeceğine dair haklı bir güven olunmuş ise oluşan bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıllara ait ceza veya yıllara ait ceza koşullarını talep edemeyeceğinin kabulü gerekir.” şeklindeki kararı da bu yöndedir.
Müvekkilim davacı şirkete borcu bulunmadığı gibi alacaklı konumundadır. Zira nakde çevrilen teminat mektubu ve ibos sistemindeki cari hesap tablosunda müvekkilimin davacıdan 140.566,00 TL alacaklı konumundadır. Şirket cari hesapları ve ticari defterler incelendiğinde açıkça anlaşılacaktır. Müvekkilim bu alacağına kavuşmak için … 4. İcra Müdürlüğü’nde … esas nolu takibi başlatmıştır. Bu husussun da dikkate alınması gerekmektedir. Tüm hususlar değerlendirildiğinde müvekkilimin işyerinin kapanmasına neden olan ve halen müvekkilime borçlu bulunan davacının mesnetsiz davasının reddine karar verilmesi gerekmektedir. davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…”talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacının davalıdan aralarındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi nedeniyle ve bu sözleşmenin 17/04/2018 tarihi itirabiyle süresinden önce haksız olarak fesh edildiği iddiası nedeniyle, cezai şart, kazanç yoksunluğu, yatırım bedelini kullanılmayan süreye ilişkin kısmının iadesi ayrıca ariyet olarak verilmiş ekipmanların bedelinin iadesi toplamda 3000 $ (harca esas değer 18403,34 TL) alacak talebinde bulunulduğu davanın kısmi olarak açıldığı anlaşıldı.
23/08/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:” 125.000 USD cezai şartın ödemesi gerektiği, eksik ürün alımından kaynaklı yoksun kalınan kazanç tazminatının 194.366,50 USD olduğu, nakden ödenmiş yatırım bedelinin kullanılmayan bedelinin 89.533,33 USd olduğu, davacının ceza bedeli olarak davalıdan 120.284,33 TL tahsil ettiği, davalı …’nın taahhüt ettiği ürün alımlarına yapmaması sebebiyet şimdilik 1.000,00 USD kısmının, arabuluculuk tarihi olan 02.04.2019 tarihinden itibaren işleyevk TCMB nın kası vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında ile birlikte tahsilini, davalı …’nın sözleşmeyi erken sona erdirmesi nedeni ile çerçeve protokolünün 13. Maddesinde kararlaştırılmış cezai şartın şimdilik 1.000,00 USD kısmınnı arabuluculuk tarihi olan 02/04/2019 tarihinden itibaren işleyeek TCMB nın kası vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında ile birlikte tahsilini, davalı …’nın 15/12/2014 tarihli müteselsil kefaletname ile ödemeyi taahhüt ettiği yatırım bedilinni kullanılmayan süreler denk gelen miktarının 1.000,00 USD kısmının sözleşmede kararlaştırılan sona erme süresinden itibaren işleyecek TCMB nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faz oranında ile birlikte tahsili, talep etmiştir..,.”
06/12/2021 tarihli ek bilirkişi raporu özetle şöyledir:”…. davalının 125.000 Amerikan Doları cezai şartın ödemesi durumunda mahvına neden olacağı, Bu durumun özvarlıkların eksi göstermesi nedeni ile rapora dercedildiği Eksik ürün alımından kaynaklı yoksun kalınan kazanç tazminatının 194.366,50 Amerikan Doları olduğu, Nakden ödenmiş yatırım bedelinin kullanılmayan bedelinin 89.533,33 Amerikan Doları olduğu, Davacının ceza bedeli olarak davalıdan 120.284,33 TL tahsil ettiği, Davalı …’nın taahhüt ettiği ürün alımlarını yapmaması sebebiyle şimdilik 1.000,00 USD kısmının, arabuluculuk tarihi olan 02.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek TCMB’ nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında ile birlikte tahsilini, Dava dilekçesindeki taleplerle bağlı olarak sonucun çıkarıldığı, . Davalı …’nın 15.12.2014 tarihli Müteselsil Kefaletname ile ödemeyi taahhüt ettiği yatırım bedelinin kullanılmayan sürelere denk gelen miktarının 1.000,00 USD kısmının, sözleşmede kararlaştırılan sona erme süresinden itibaren işleyecek TCMB’ nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında ile birlikte tahsilini talep etmiştir…”
07/06/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:”Dosyada bulunan iddia ve savunmaya ilişkin bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; – Akaryakıt sektöründe dağıtım şirketinin kendi ürünlerini tüketicilere satması, ulaştırmasının yegane yolu akaryakıt istasyonlarıdır. Taraflar arasında akdedilen işbu bayilik sözleşmesinde, Davacı dağıtım şirketi bayiine mal teslim etmek bayi de bu malların, ürünlerin bedellerini ödeyerek satın almak ve 3. kişilere satmak suretiyle sürümünü arttırmak yükümlüğündedir, Davalı bayi sipariş etmesine rağmen davacı bu siparişleri yerine getirmediği, EPDK tarafından bu bayiin lisansının iptal edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle dava konusu taraflar arasında akdedilenmiş olan bayilik sözleşmesinin EPDK tarafından İisansının iptal edilmesi, dolayısıyla bu bayiin başka dağıtım şirketinden ürün alıp satmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında işbu dava konusu sözleşmenin feshedilmiş olmasının normal olduğu ve işbu Bayiin söz konusu sözleşme hükümlerinden sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır. – Bu nedenle, Bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süresi ile ilgili olarak davacı dağıtım şirketi tarafından davalı bayie ödenmiş olan yatırım bedelinin geriye kalan süreye tekabül eden bedelin davalı tarafından davacı dağıtım şirketine ödenmesi gerektiği; Ariyeten verilmiş olan ekipmanların kullanılır vaziyette davacı yana iade edilmesi eğer iade edilmeyecek ise bedellerinin davacı yana ödenmesi gerektiği; İşbu bayilik sözleşmesinin iptal edildiği yılda alım yapılmayan eksik alım yapılan 1050 ton/yıl için cezai şartın davalı bayii tarafından davacı tarafa ödenmesi gerektiği;Ancak, davalı şirketin mali tablolarına bakıldığında, işletmede atıl kapasite bulunduğu, hazır değerlerin verimsiz kullanıldığı, belirtilen sebeplerle davalı şirketin faaliyetini borçlanarak çevirebildiği, hesaplanan tazminat bedelinin ödenmesinin davalı şirketin mahfina sebep olabileceğine…” dair görüş sunmuştur.
Somut olayda, taraflar arasında 15.12.2014 tarihli ve 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile davalı tarafın … ili, … İlçesi, 8 pafta, 515 parsele kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt bayisi olarak, münhasıran davacıdan satın alacağı ürünleri satarak ticari faaliyet göstermeyi kabul ettiği, sözleşmenin devam ettiği süre zarfından Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) tarafından 17.04.2018 tarihinde davalının lisansının iptal edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, huzurdaki davada davalının sözleşme kapsamında taahhüt ettiği ürün alımlarını yapmaması sebebiyle 1.000 Amerikan Doları tazminat, sözleşmeyi erken sona erdirmesi nedeniyle 1.000 Amerikan Doları cezai şart ve ödemeyi taahhüt ettiği yatırım bedelinin kullanılmayan sürelere denk gelen miktarı için 1.000 Amerikan Doları olmak üzere toplam 3.000 Amerikan Doları tutarında kısmi dava ikame ettiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde taraflar arasındaki sözleşme kapsamına ve bu süreçte yapılan ödemelere göre 125.000 USD cezai şart bedeli, 194.366,50 USD eksik ürün alımından kaynaklı yoksun kalınan kazanç tazminatı ve 89.533,33 USD nakden ödenmiş kullanılmayan yatırım bedeli hesaplandığı görülmektedir. EPDK tarafından davalının lisansının iptal edilmesi nedeniyle davalının sözleşme kapsamındaki taahütlerini yerine getiremediği ve öngörülen süre sonuna kadar faaliyetini sürdüremediği, dolayısıyla sözleşme kapsamında davacıya ürün alımı, yatırım bedeli ve cezai şart ödemesi gerektiği açıktır. Söz konusu bedellerin hesaplamasını gerçekleştiren iki farklı bilirkişi heyeti tarafından benzer mahiyette tespit yapılmış olup mahkememizce de raporlar hükme elverişli kabul edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi heyeti tarafından sözleşmede öngörülen 125.000 USD’nin davalının mahvına sebebiyet vereceği belirtilmiş ise de, huzurdaki davada 1.000 USD tutarlı kısmi dava açılmış olması nedeniyle bu hususta mahkememizce herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Sonuç olarak, davalının sözleşme kapsamında taahhüt ettiği ürün alımlarını yapmaması sebebiyle 1.000 Amerikan Doları tazminat, sözleşmeyi erken sona erdirmesi nedeniyle 1.000 Amerikan Doları cezai şart ve ödemeyi taahhüt ettiği yatırım bedelinin kullanılmayan sürelere denk gelen miktarı için 1.000 Amerikan Doları olmak üzere toplam 3.000,00 Amerikan Dolarının 02/04/2019 tarihinden itiraben işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE,
Toplam 3.000,00 USD’nin T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle 02/04/2019 tarihinden itiraben işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.257,13-TL harçtan peşin alınan 314,29-TL harcın mahsubu ile bakiye 942,84-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama gideri 376,49-TL ilk harç ve masraflar ile 6.918,60-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 7.295,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacının ve davalının yüzüne karşı karar verildi. 20/06/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır