Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2020/174 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/134 Esas
KARAR NO : 2020/174

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve diğer iki kardeşi … ile …’in aile şirketi olan davalı … Ltd. Şti. isimli şirketi kurduklarını, müvekkilinin şirketin 1/3 oranında hissedarı olduğunu, şirketin kurulmasında müvekkilinin fikri ve fiziki katkısının büyük olduğunu, müvekkilinin 1993 yılında yurtdışına gittiğini, 1996 yılında kardeşlerinin müvekkilinin hissesini bilgisi ve rızası dışında kendi adlarına devrettiklerini, şirketin büyüdüğünü ve elde ettiği kardan müvekkiline hiçbir şey verilmediğini, müvekkilinin an itibariyle hissedarı olduğu şirketin hiçbir gelirinden ve imkanından yararlanamamakta olduğunu, bu şirket dışında başkaca da hiçbir yerden geliri ve malvarlığı bulunmadığını, bu yüzden geçimini sürdürebilmesi için ivedilikle ve tedbiren şirket hesabından geçimini sürdürebileceği asgari miktarda bir bedelin müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin şirket hissedarlığının tespiti ile payına düşen gelirin 31.12.1996 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalı şirket ve hissedarları adına kayıtlı taşınmazlara 3.kişilere devir ve satışının önlenmesi için tedbir konulmasına, bu talebin kabul edilmemesi durumunda ise üzerine davalıdır şerhinin konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şirket hissesinin tespiti ile kar payı taleplerine ilişkindir.
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile 01/01/2019 tarihi itibari ile ticari davalarda “Arabuluculuk” dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, anılan hükme göre ticari davalardan; konusu paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Somut olayda dava şirket hissesinin tespiti ile birlikte şirket karından bu hisseye düşen kısmın ödenmesi talebine ilişkin olup davanın konusunu alacak oluşturmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın dava şartı olan arabuluculuk kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Dava dilekçesinden dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununun 18/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza