Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/122 E. 2021/242 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/122 Esas
KARAR NO : 2021/242

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının eskiye dayalı dostluğu olan müvekkiline kendisinin e-ticaret işine girdiğini, “…” ismiyle bir e-ticaret sitesi kurduğunu, benzer nitelikteki çeşitli internet sitelerinde satış yaptığını ve bu yolla büyük paralar kazandığından bahisle müvekkilini e-ticaret işine girmeye ikna ettiğini, müvekkilinin bu iş için “… E-Sipariş” unvanlı şahıs şirketini kurduğunu ve “…” adlı e-sipariş sitesinin domain hakkını aldığını, müvekkilinin davalının eşi …’a ait … firması ile iş yapmaya başladığını, davalının müvekkilini yaptığı işi büyütmesi için oto boyası mix makinesi kurmasının gerektiği konusunda bulunarak ikna ettiğini, gerekli malzeme bedeli olduğu düşüncesi ile müvekkili tarafından davalıya ait banka hesabına 05/04/2018 tarihinden 01/11/2018 tarihine kadar toplam 301.395,96-₺, 16/03/2018 tarihinden 04/10/2018 tarihine kadar toplam 316.123,52-₺ gönderildiğini, aynı gerekçeler ile müvekkili tarafından toplam 350.000,00-₺ bedelli senetlerin 15/08/2018 tarihinde düzenlenerek davalıya verildiğini ancak davalı tarafça boya mix makinesinin ve gerekli ham maddelerin teslim edilmediğini, müvekkili tarafından anılan bedellerin ve senetlerin iadesi talebinin davalı tarafça reddedildiğini, müvekkilinin oyalandığını, güvene dayalı ilişkinin zarar gördüğünü, davalının davacıdan yukarıda bahsi geçen iş karşılığı aldığı toplamda 350.000,00-₺ bedelli senetleri iade etmediği gibi bu senetlerden 15/12/2018, 15/01/2019 ve 15/02/2019 vade tarihli her biri 10.000,00-₺ bedelli senetlere ilişkin olarak … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı ve 15/03/2019 ve 15/04/2019 vade tarihli ve her biri 10.000,00-₺ bedelli senetlere ilişkin olarak … 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takiplerini deruhte ettiğini, davalı tarafın ayrıca davacı aleyhine … 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … esas sayılı tasarrufun iptali davasını açtığını, davalının yukarıda bahsi geçen bedeli davacıdan tahsil etmesine ve senetleri almasına rağmen satmayı vadettiği boya … makinesini ve gerekli malzemeleri davacıya teslim etmediğini, vermiş olduğu parasını ve verdiği senetleri geri isteyen davacıyı senetleri icraya vermekle tehdit ettiğini ve ilgili senetlerden her biri 10.000,00-₺ bedelli 15/09/2018, 15/10/2018 ve 15/11/2018 vade tarihli olmak üzere toplam 30.000,00-₺ bedeli de davacıdan cebr-i icra tehdidi altında tahsil ettiğini belirterek tüm bu sebeplerden dolayı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalı tarafından sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davacıdan boya mix makinesi satmak, boya mix makinesinin sistemsel alt yapısını kurmak ve gerekli ham maddeleri vermek için alınan şimdilik 10.000,00-₺’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi ile davacının davalıya … 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas ve … 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/8957 esas sayılı icra takiplerinden borçlu olmadığının tespiti ve ilgili icra takiplerinin iptaline, davacının davalıya vermiş olduğu senetlerin öncelikle 3. kişilere devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilerek her biri 10.000,00-₺ bedelli 15/12/2018- 15/01/2019- 15/02/2019- 15/03/2019- 15/04/2019- 15/05/2019- 15/06/2019- 15/07/2019- 15/08/2019- 15/09/2019- 15/10/2019- 15/11/2019- 15/12/2019- 15/01/2020- 15/02/2020- 15/03/2020- 15/04/2020- 15/05/2020- 15/06/2020- 15/07/2020 vade tarihli 20 adet senedin 15/08/2020 vade tarihli 20.000,00-₺, yine 15/08/2020 vade tarihli 100.000,00-₺ olmak üzere toplam 320.000,00-₺ bedelli senetlerin geçersiz sayılması ve davacının bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili yasal süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davada HMK md. 6 gereği müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, buna göre yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu öne sürerek yetkisizlik ilk itirazında bulunduğu, diğer yandan müvekkili tarafından … 19. İcra Dairesi’nin …, … 13. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyaları ile borçlu aleyhine başlatılan icra takiplerine hiçbir itirazda bulunulmadığını, takipler sonrası borçlunun müvekkiline senetleri verdikten sonra üzerine kayıtlı taşınmaz malı kaçırdığı tespit edilince müvekkili tarafından … 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sırasında tasarrufun iptali davası açıldığını, anılan davanın derdest olduğunu, iş bu iptal davası açılınca davacı tarafça kötü niyetli olarak huzurdaki davanın açıldığını, HMK 114 maddesi gereği hukuki menfaatinin bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının müvekkiline “… satmak istemediğinin teklifi üzerine ticari olarak Oto rötuş setinin ve oto rötuş boyasının daha kazançlı olduğunu görmesi ile oto rötuş setinin ve oto rötuş boyasının satışını kendisinin yapmak istediğini” iletmiş olduğunu, tarafların davacının bu talebine istinaden 400.000,00-₺ peşin 350.000,00-₺’yi 24 ayda ödemek kaydıyla toplamda 750.000,00-₺’yi oto rötuş seti, oto rötuş boyasının satışı ve 2018 mart ayında davacı adına açılan şirket ve bu şirketin e-sipariş ismi ile e-ticaret platformlarında satışının yapılmaya başlanmasının sağlanması, tüm alt yapı hazırlık çalışmalarının yapılması işlerine karşılık olarak anlaştıklarını, tarafların uzun yıllara dayanan arkadaşlıklarına istinaden aralarında herhangi bir sözleşme yapmadıklarını, davacının taraflar arasındaki sözde anlaşma gereği stoklarında bulunan ilaçları (yaklaşık 234.238,03-₺) müvekkilinin eşinin şirketine faturalı olarak satış gösterdiğini, kesilen fatura bedellerinin … şirket hesabından … Şirket hesabına eft yapıldığını, daha sonra davacının 400.000,00-₺ peşinata istinaden müvekkilinin şahsi hesabına 234.238,03-₺, 100.000,00-₺ ve 42.000,00-₺’yi, 4.600,00-₺’yi kargo borcuna istinaden ve 5.000,00-₺’yi elden olmak üzere 385.838,03-₺ ödediğini, davacının kalan 350.000,00-₺’yi 24 ay içinde ödeyeceği şekilde kendi el yazısı ile senetler düzenlediğini, müvekkilinin anlaşma gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili yar İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; … 19. İcra Dairesi’nin …, … 13. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyalarında yapılan takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ilgili icra takiplerinin iptali, davacının keşideci, davalının lehdar olduğu her biri 10.000,00-₺ bedelli 15/12/2018 – 15/01/2019 -15/02/2019 -15/03/2019 -15/04/2019 -15/05/2019 -15/06/2019 -15/07/2019 -15/08/2019 -15/09/2019 -15/10/2019 -15/11/2019 -15/12/2019 -15/01/2020 -15/02/2020 -15/03/2020 -15/04/2020 -15/05/2020 -15/06/2020 -15/07/2020 vade tarihli 20 adet senet ve 20.000,00-₺ bedelli 15/08/2020 vade tarihli, 100.000,00-₺ bedelli ve 15/08/2020 vade tarihli 2 adet senet olmak üzere toplam 320.000,00-₺ bedelli senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve 10.000,00-₺ alacak talebine ilişkindir. HMK’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü yer almakta olup, anılan hükümde yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yine bonoda yetki şartı bulunması halinde de yetki şartının geçerli olması için HMK md. 17’ye göre uyuşmazlığın tacirler arasında doğmuş olması şartı aranmaktadır. Somut olayda davacı vekili müvekkilinin tacir sıfatına haiz olduğunu belirterek buna ilişkin bir kısım deliller dosyaya sunmuştur. Davalı vekili ise müvekkilinin tacir olmadığını öne sürmüştür. Davacı tarafça davalının tacir olduğu ileri sürülmediği gibi buna dair delil sunulup kanıtlanmadığı da gözetildiğinde davalının tacir sıfatına haiz olmadığı kabul edilmiştir. Bu durumda uyuşmazlık konusu bonolardaki yetki şartının geçersiz olduğu, bonolara ilişkin uyuşmazlığın ve alacak talebine ilişkin uyuşmazlığın HMK md. 6 gereği davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiği, davalının dava tarihi itibari ile yerleşim yeri adresinin “…” adresi olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan her ne kadar İİK 72/son hükmü uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde yahut davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği hususunda seçimlik hak tanınmış ve davacı da uyuşmazlık konusu 2 icra dosyasına konu borç hakkında da iş bu davada menfi tespit talebinde bulunmuş ise de uyuşmazlığın aynı iddia ve delillere dayandırılması, dolayısı ile taleplerin birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olması nedeni ile mahkememizce icra dosyalarına ilişkin talep usul ekonomisi yönünden tefrik edilmemiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı davalının yasal süresi içerisinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/04/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza