Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/92 E. 2021/381 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/92 Esas
KARAR NO : 2021/381

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2021

Mahkememizin 2017/749 esas, 2018/436 karar sayılı ve 18/04/2018 günlü verilen kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2018/4382 Esas, 2018/1848 karar sayılı ve 27/12/2018 günlü kararı ile kaldırılmasına karar verilmiş olup, yukarıda belirtilen esasa kaydedilmekle, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirkete sigortalı … Şirketi’nin malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 05/03/2017 tarihinde park halindeyken trafik kazasına karıştığı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazadan kaynaklanan tazminat alacağını dava dışı … Limited Şirketinin, müvekkiline temlik ettiğini, bu sebeple fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 750,00-TL hasar bedeli ve 250,00-TL özel ekspertiz ücretinin 04/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket’in ikametgâh adresi dava dilekçesinde de belirtildiği üzere … ilçesinde olduğundan müvekkili aleyhine yapılacak icra ve dava takiplerinde yetki … Adliyesi Mahkemeleri’ne ait olduğunu, … plakalı aracın, 02/07/2016-2017 tarihleri arasında müvekkili şirkete … nolu Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı araca, 04/03/2017 tarihinde park halinde iken başka bir aracın çarpması neticesinde araçta hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasardan dolayı davacıya 11.04.2017 tarihinde KDV hariç 1.954,83-TL ödendiği ve müvekkili şirketin poliçeden doğan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacının da bu ödeme tutarını aldığını ve bu durumun dava dilekçesinde kabul edildiğini, talep edilen ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu, bu nedenlerle davacının talebinin reddine, müvekkili şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediği için masraf, faiz ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Kaza Tespit tutanağı, sigorta poliçesi, temlikname, trafik tescil belgesi, davalıya müracaat dilekçesi.
2-Mahkememizce atanan bilirkişiler … ve … tarafından sunulan 24/08/2020 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre açılmış, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanan ve aynı yasanın 183. ve devamı maddelerine göre alacağın temlikine dayalı hasar tazminatı ve ekspertiz ücreti davasıdır.
KTK 90. Md. hükmüne göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde, BK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır. 6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602E., 2013/712K.sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir’ şeklinde belirtildiği üzere, alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır dolayısı ile yazılı şekil şartına uyarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, değer kaybı oluşmuş ise kaza ile uyumlu olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, 24/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda “….dava dışı …’in etkili hatalı bir davranışının sabit görülmediği, davacı tarafından tazminat talep edilen … plakalı araçta oluşan toplam hasar bedelinin KDV hariç toplam 2.855,79-TL, KDV dahil toplam 3.369,83-TL olduğu, davacının talep edebileceği eksik kalan hasar tazminatının KDV hariç 900,99-TL olduğu, KDV dahil 1.415,00-TL olduğu, davacının talep edebileceği ekspertiz bedelinin KDV dahil 185,14-TL olduğu, davacı tarafın faiz ve diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğuna…”dair rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekilinin UYAP üzerinden sunduğu ıslah dilekçesinde özetle:”…. fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak üzere dava dilekçesinde yer alan taleplerinin birleştirilmesi sonucu toplam 3.369,83-TL hasar bedelinin ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 04/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde, meydana gelen kazada davacının etkili kusuru bulunamadığı, kaza sonucu araçta hasar oluştuğu, bu hasardan davalının sorumlu olduğu ve dava tarihinden önce davacı tarafa kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmakla, hesaplanan, usul ve yasaya uygun bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bakiye kaldığı belirtilen zarar miktarı yönünden dava kabul edilmiş ve ekspertiz ücreti yönünden ise; TTK m. 1426/1; “ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” delaleti ve T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 16199 sayı ve 05.10.2012 tarihli sektör duyurusu uyarınca ekspertiz ücretinin makul giderlerden olduğu konusu netlik kazanmış olduğundan ve expertiz ücreti borcun tespiti açısından makul gider olduğundan, bu ücretin yargılama gideri olarak ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kısmen kabulü ile 1.415,00-TL’nin 08/04/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-185,14-tl ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 109,30-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile 77,90-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.415,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.954,83-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.530,00-TL(bilirkişi ücreti/posta/tebligat) ‘den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 676,33-TL ile peşin olarak ödenen harç 31,40-TL ve 45,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 752,73-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 25/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza