Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/78 E. 2022/55 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/78 Esas
KARAR NO : 2022/55

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkili şirketin eğitim sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalılar arasında … 27. Noterliğinde … tarihli … yevmiye numaralı sözleşme ile 5 yıl süre ile geçerli olmak üzere … isim hakkı sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşmenin 4. Maddesinin 1 bendinde sözleşme tarihinden itibaren aylık 400 TL aidat olarak genel merkeze öder düzenlemesi yer aldığını, sözleşme tarafı olan davalıların bugüne kadar müvekkili şirkete sözleşme kapsamında yer alan bu ödemeyi yapmadığını, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, davalı yanın İzmir icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyan ederek yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazına ilişkin beyanın kabulünün mümkün olmadığını, çünkü takip dosyası içinde mevcut olan isim hakkı sözleşmesinde “iş bu sözleşmeden doğabilecek ihtilaflarda … Mahkemeleri İcra Daireleri yetkilidir” düzenlemesi yer aldığını, yapılan itirazın destekten yoksun olduğunu, bu nedenle … 25. İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile davalıların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davacı tarafın açmış olduğu davaya öncelikle yetki yönünden itiraz ettiklerini, davada genel yetkili kurallarının uygulanması gerektiğini, davalının ikametgah adresinin İzmir olması nedeniyle İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın iş bu davaya konu yaptığı alacağın … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E numaralı dosyasında talep ettiğini, bahsi geçen dosya üzerinde yargılamanın devam etmekte olduğunu, bu sebeple derdestlik nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde de belirttiği üzere davanın isim hakkı sözleşmesine dayandığını, buradan doğan alacak hakkı olduğu iddiasıyla da husumeti hem …AŞ ye hem de …’e yönelttiğini, ancak bahsi geçen sözleşme incelendiğinde müvekkili …’ün sözleşmeyi kendi adına değil diğer müvekkili … Şirketi adına imzaladığını, bu nedenle müvekkili …’ün sorumluluğu bulunmadığını, kendisine husumet yöneltilmesinin yanlış olduğunu, bu sebeple davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkili … ve davacı taraf arasında yapılmış olan sözleşme gereğince 22/02/2011 yılında “… İsim Hakkı Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme gereğince 400 TL ödenmesi kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından isim hakkı karşılığı bu ücretin kullanıldığı süre boyunca sıralı çeklerle ödendiğini, ancak daha sonra müvekkillerinden … faaliyetini sona erdirerek kapandığını, dolayısıyla karşı yan ile yapılmış olan sözleşmenin … 27. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini ve … isminin de kapandığı tarihten sonra kullanılmadığını, tabelanın da kaldırıldığını, bu sebeple davacı tarafça sözleşmenin feshedilerek isim hakkının kullanılmadığı döneme ilişkin aidat ödenmeye devam edilmesi yönündeki talebini içeren iş bu davanın esas yönünden de hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafın tüm usul ve esastan red sebeplerinin varlığına rağmen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak başlatmış olduğu icra takibi ve devamında açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine…”
GEREKÇE:
Dava, isim hakkı bedelinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. maddesine göre iptali istemine ilişkindir.
Talimat mahkemesinde alınan 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
….Davacı yan … firmasının davalı taraf … firmasından 14.12.2016 takip “tarihinde 24.000,00 TL ana para ile 7.070,99 TL faiz talebinde bulunabileceği, 16.06.2011 tarihindeki 6.000,00 TL ödemenin bu aidat ödemesine ait olduğunun kabul görmesi halinde ise 18.000,00 TL anapara ile 4.289,62 TL faiz talebinde bulunulabileceğine…”
Mahkememizce atanan mali müşavir tarafından hazırlanan 28/09/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir: “… Taraflar arasında İsim hakkı için 22.2.2011-21.2.2016 tarihleri arasında aylık 400(1 yıl x 12 ay= 60 ay x 400,00 TL= 24.000,00 TL lik ödeme yapılması hususunda anlaşmaya varıldığı, 2011 yılında davalı şirket tarafından 6.000.-TL ödeme gerçekleştirildiği, bu bedel düşüldüğünde davalı dosya davacısı … A.Ş.’nin 18.000-TL.alacak bakiyesi bulunduğu, davacı yasal defterlerinde 2011 yılı yasal defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmadığı ve fakat diğer yasal defterler için açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olduğu, söz konusu alacak için davacı yasal defterlerinde gelire ilişkin tahakkuk kaydı atılmadığı, tahsil edildiği tespit edilen 6.000.-TL için davacı yanca fatura keşide edilmediği ve 2012 yılında bu tutarın kar-zarar hesabına atılmak suretiyle kapatıldığı, davacının 18.000.-TL anapara alacağı için 4.289,62.-TL faiz talep edebileceğine…”
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Davacı ile davalı arasında “…” isim hakkı sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında isim hakkı için 22.2.2011-21.2.2016 tarihleri arasında beş yıl süreyle aylık 400 TL ve toplamda 24.000 TL ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığı görülmektedir. Buna karşılık, tarafların defter kayıtlarının incelenemsinde davalının 6.000 TL’lik yaptığı ödemenin kayıtlara işlenmediği anlaşılmaktadır. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla davalı … Şti.den 18.000 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki isim hakkı sözleşmesi ve ticari defter-kayıtların incelemesi ile ortaya konulduğu bilirkişi raporlarının davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın … Ltd. Şti. yönünden kısmen haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiştir. Öte yandan diğer davalı …’ün taraflar arasında imzalan sözleşmede ad-soyad ve imzasının bulunduğu, imzayı davalı şirketi temsilen attığı, nitekim davacı şirket yetkilisinin de aynı şekilde ad-soyad ve imzasının bulunduğu, dolayısıyla …’ün sözleşmenin müşterek borçlusu veya kefili olduğuna dair gerek sözleşme içeriğinden gerekse imza kısmından bir tespite varılmadığı, dolayısıyla davalı … yönünden davanın kabul koşullarının oluşmadığı anlaşılmış ve davanın davalı şirket bakımından 18.000,00-TL ana para ve 4.289,62-TL faiz yönünden kısmen kabulüne, davalı … yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
… 25. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile 18.000,00-TL ana para ve 4.289,62-TL faiz yönünden …Tic. Ltd. Şti yönünden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın %20’si olan 4.457,92-TL icra inkar tazminatının davalı … Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya verilmesine,
B-Davalı … yönünden açılan davanın reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.522,60-TL harçtan peşin alınan 375,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.147,33-TL karar ve ilam harcının davalı …Tic. Ltd. Şti.’den alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalı … Tic. Ltd. Şti. alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.369,50-TL'(posta/tebligat/bilirkişi/talimat) den kabul ve red durumuna göre davalı … Şti. hissesine düşen 982,44-TL ile 411,27-TL olmak üzere toplam 1.393,71-TL’nin davalı … Ltd. Şti alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza