Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/776 E. 2021/639 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/776 Esas
KARAR NO : 2021/639

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/ 2017
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA Davacı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu 11/09/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle : Davacının bir anaokulu işlettiğini ve 23.08.2005 tarihinden itibaren okul öncesi çocukların gündüz bakım, gözetim ve eğitimi 2013 yılına kadar 51 çocuk kontenjanı ve ona uygun binada hizmet verdiğini; davacının, bu kontenjana göre çocuk kabul ettiğini, bakılan çocuk sayısına göre de personel istihdam ettiğini; personele ilişkin bildirimlerinin de yaptığını; taraflar arasında 25.04.2012 tarihinde , davalı … San. İşl. A.Ş. üretim merkezinde çalışan bayan personelin çocuklarının gözetim, bakım ve eğitim hizmetlerinin davacı tarafından yerine getirilmesi için sözleşme imzalandığını, taraflar arasında süren iş ilişkisinde …’nun, 25 çocuk garantisi verdiğini, davacının da 25 çocukluk kontenjanını …’ya ayırdıını, iş yerinin bina kapasitesini arttırdığını, çocuk kontenjanını 51 den- 68 e çıkarttığını, bu kontenjanın 25 ‘ini davalı … tarafından kullanıldığını; kalan 43’ünün de bireysel sözleşmelerle kullanıldığını, davacı tarafından …’ya 25 çocuk garantisi karşılığında özel topluluk indirimi uygulandığını, davalı kurumun memnuniyetinin de davacıya çeşitli defalar iletildiğini, tarafların iş ilişkisinin yenilenme tarihi olarak, sektörün kayıt yapma, yeni dönem için hazırlıkları, personel istihdamı, bildirimleri yapma dönemi olan 1 Temmuz tarihinin belirlendiğini, sözleşmenin 4.1 m. doğrultusunda, her sene 31.07 tarihinden 30 gün önce, taraflardan biri akdin feshini ihbar edilmediği takdirde kendiliğinden birer yıllık sürelerle uzayacağını, buna göre de sözleşmenin kendiliğinden yenilenmesi ile birer yıl uzayarak devam ettiğini, yıllık ücretin de enflasyon kriterleri dikkate alınarak mutabakatla belirlendiğini, sözleşme gereği; 1 Temmuza kadar fesih yapılmadığı için sözleşmenin yenilendiğini, 27 Temmuz 2016 tarihinde davacı tarafından yeni dönem ücret teklifi 665-TL+KDV olarak davalıya iletildiğini, davacının, sözleşmenin yenilenmesi ile birlikte; yeni döneme ilişkin olmak üzere hazırlıklarını, yatırımlarını yaptığını, buna göre mekanı hazır tuttuğunu, aylık ücret olarak 800 TL üzerinden sözleşmeler yaptığını, davacı, … için ayrılan 25 kontenjan için çocuk kabul etmediğini, bu kontenjan için ilan vermediğini, tanıtım bile yapmadığını, …’nun sözleşmeyi feshetmeyerek yenilediği gibi aralıksız, yaz aylarında da hizmet almaya, çocukların bakımını yaptırmaya devam ettiğini, sözleşmenin yenilendiği Temmuz ayında 22, Ağustos’ta 22, Eylül’de 25 çocuk için hizmet verildiğini, 29 Ağustos 2016 tarihli ihtarname ile …’nun haksız ve dayanaksız, geçerli bir neden yokken, üstelik sektör için kayıt zamanı geçmişken sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, davacı tarafından bu ihtarnameyi karşın 9 Eylül tarihinde bir ihtarname ile fesih için ileri sürülen dayanağın hukuki olmadığını, gerçek durumu yansıtmadığı ve iyiniyetten uzak maddi ve manevi zarara uğratıcı şekilde bir sürece dayandığını ve kabul etmediklerini davalıya bildirdiklerini, Eylül ayı hizmeti için davacı tarafından düzenlenen 30.09.2016 tarih 17.955.00 TL tutarlı faturanın , davalı tarafından haksız yere ödendiğini ve davacıdan 18 öğrenci üzerinden düzenlenen faturayı göndermesi istendiğini, davacının da 29/11/2016 tarihinde fatura kestiğini, davacıya bu faturanın ödemesi 13/03/2017 tarihinde yapıldığını, fesih nedeniyle, uğranılan zararların tazmini için iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, gerek açıklanan, gerekse re’sen görülecek nedenlerle davalarının kabulü ile fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50.000 TL’nin , ticari faizi, yoksun kalınan zarar ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile aralarında alınan hizmete ilişkin 25/04/2012 tarihli sözleşmenin imzalandığını, dava dilekçesinin HMK madde 121 uyarınca eksik olup yasaya uygun olmadığını, davacının müspet ve menfi zararlarına ilişkin 50.000,00 TL talep etmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sözleşmenin süresi ve fesih ile ilgili 4.2 maddesinden kaynaklı olarak yapılan feshin sözleşme şartlarına uygun olduğunu ve davacının tazminat talep hakkı bulunmadığını, tarafların tacir olmaları nedeniyle basiretli davranma yükümlülükleri bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddini ve davacının HMK 329. Maddesi uyarınca kötü niyetli ve haksız olarak dava açmış olması sebebiyle disiplin para cezası ile yargılama ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
25/04/2012 tarihli hizmet sözleşmesi, yemin, tarafların yazılı ve sözlü beyanları ile tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sözleşmenin feshinden kaynaklı olarak tazminat talebine ilişkindir.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı karar ile dosya hakkında görevsizlik kararı verilerek dosya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Taraflar arasındaki 25/04/2012 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; sözleşme konusunun, davalı şirkette çalışan bayan personelin 0-6 yaş arasındaki çocuklarının gözetim, bakım ve eğitim hizmetlerinin davacı tarafça verilmesine ilişkin olduğu; sözleşmenin 4.1 maddesine göre; sözleşmenin 01/08/2012 tarihinden 31/07/2013 tarihine kadar 1 yıl süreli ile geçerli olduğu; sözleşmenin sona erme tarihinden 30 gün önce taraflardan birinin akdin feshini ihbar etmediği takdirde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık sürelerle uzayacağının ancak sözleşmenin feshi durumunda …’nun sözleşmenin aynı şartlarla iki aylık süreye kadar uzatılmasını talep etmesi halinde İdeal Yaşam’ın bu talebe uymak durumunda olduğu, sözleşmenin 4.2 maddesinde ise …’nun sözleşmeyi her hangi bir sebep göstermeksizin her vakit İdeal Yaşam’a 1 ( bir ) öncesinden ihbarda bulunmak suretiyle feshedilebileceğinin, bu durumda İdeal Yaşam’ın bakiye ücret veya tazminat talep hakkı bulunmadığı yönünde düzenlemelerin yer aldığı görülmüştür.
Davacı vekiline 10/03/2021 tarihli celsede , dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı hatırlatılarak yemin deliline başvurulup başvurulmayacağı sorulmuş, davacı vekili bu hususta beyanda bulunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, beyanda bulunulmaması halinde yemin deliline başvurmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş, davacı vekili tarafından 2 haftalık kesin süre içerisinde yemine ilişkin beyanda bulunulmamıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin ana okulu işlettiği, davacı ile davalı şirket arasında 25/04/2012 tarihli hizmet sözleşmesi imzalanarak davalı şirketin bayan çalışanlarının 0-6 yaş arasındaki çocuklarının gözetim, bakım ve eğitim hizmetlerinin davacı tarafça verilmesi hususunda anlaşmaya varıldığı; sözleşmenin 4.1 maddesi uyarınca , sözleşmenin sona erme tarihinden 30 gün önce taraflardan birinin akdin feshini ihbar etmediği takdirde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık sürelerle uzayacağına ilişkin düzenleme doğrultusunda 2016 yılına kadar sözleşmenin uzayarak devam ettiği, davalının, sözleşmenin 4.2 maddesinde ki ” …’nun sözleşmeyi her hangi bir sebep göstermeksizin her vakit İdeal Yaşam’a 1 ( bir ) öncesinden ihbarda bulunmak suretiyle feshedilebileceğine ” ilişkin düzenleme doğruytusunda … 40. Noterliği’nin 29/08/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğini davacı tarafa ihtar ettiği ve … çalışanlarının çocuklarının 07/10/2016 tarihinden itibaren ana okuluna gelmedikleri; her ne kadar davacı tarafça , sözleşmenin feshinden kaynaklı olarak yapılan masraflar nedeniyle tazminat ve bakiye ücret talebiyle iş bu dava açılmışsa da, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.2 maddesindeki “bu durumda İdeal Yaşam’ın bakiye ücret veya tazminat talep hakkı bulunmadığı”na ilişkin düzenleme doğrultusunda davacının bakiye ücret ve tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafça yemin delilinide başvurulmayacağının beyan edildiği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 853,88 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 794,58 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı lehine hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.

Hakim …
☪e-imzalıdır.