Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/746 E. 2020/401 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/746 Esas
KARAR NO : 2020/401

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizin 2014/616 esas, 2015/556 karar sayılı ve 29/09/2015 günlü verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/1906 esas, 2019/6417 Karar sayılı ilamıyla bozularak geldiği ve Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Muratpaşa/Antalya adresinde bulunan dükkanın Diasa Süpermarketi ismiyle işletilmesi için anlaşması imzalandığını, davalının işletici, müvekkilinin de imtiyaz sahibi olduğunu, sözleşmenin taraflar arasında imzalanmış fesih anlaşması ile son bulduğunu, ancak davalının gerek esas sözleşme gerekse fesih sözleşmesi hükümleri uyarınca rekabet yasağı düzenlemesine aykırı hareket ederek söz konusu adreste marketçilik faaliyetlerine devam ettiğini, davalının eylemlerinin haksız rekabet olup, davacıyı zarara uğrattığını ve davacı şirkete ait portföy ve know how ile marketçilik yapması karşısında davacının itibarı sarsılıp isim hakkı zedelendiğini, sözleşmenin bitimi tarihinden itibaren davalının elde ettiği haksız kar dolayısıyla davacının yoksun kaldığı kazancın tazmini gerektiğini, ileri sürerek davalının ticari faaliyetlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durudurulmasına, 1 yıllık süre boyunca rekabet yasağına aykırı davranışlardan men’ine ve bu süre zarfında belirlenen alanda faaliyetlerinin durdurulmasına, 10.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminata karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak yasal süresi içersinde davaya cevap dilekçesi sunmadığından HMK 128 maddesi uyarınca münkir addedilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından 03/03/2014 tarihinde cevap dilekçesi sunulmuş ise de, cevap dilekçesinin süresinde olmadığı, davalının daha önce münkir addedildiğinden sunulan cevap dilekçesi inkar kapsamında dosya içersine eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında akdedilen alt imtiyaz sözleşmesinin feshinden sonra davalı tarafın sözleşmede düzenlenen rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiası ile davacı şirketin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazminine ve ticaretten men talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2014/616 esas, 2015/556 karar sayılı ve 29/09/2015 günlü kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/1906 esas, 2019/6417 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu, usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, taraflar arasında 28.09.2011 tarihli rekabet etmeme sözleşmesi mevcuttur. Mahkememizce bozmadan önce, davalı eyleminin 6762 sayılı TTK 56 vd. maddeleri kapsamında haksız rekabet oluşturduğundan bahisle maddi tazminata hükmedilmiş ve hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 yıl süre içerisinde haksız rekabet teşkil eden eylemlerin durdurulmasına karar verilmiştir. Ancak TTK 56 vd. maddeleri taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmaması halinde iktisadi rekabetin suistimaline yönelik eylemlerin mevcudiyeti durumunda uygulanır. Oysa, somut uyuşmazlıkta taraflar arasında rekabet etmeme sözleşmesi bulunduğuna göre, uyuşmazlığın hukuki vasfının Borçlar Kanunu hükümlerine göre sözleşme serbestisi kapsamında düzenlenen ve sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan zararın giderilmesi olarak nitelendirilmesi gerekmekte olup, bu durumda, taraflar arasındaki sözleşmenin ihlalinden doğan zarar ve zıyanın tahsili ile yetinilmesi gerektiğinden, bahsedilen gerekçe ile davalının ticari faaliyetten men edilmesi talebinin reddine karar verilmiş, diğer hususlar hakkında Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/1906 esas, 2019/6417 Karar sayılı kararının 1.nolu bendinde kısmi onama ile karar kesinleştiğinden bu konuda yeni bir karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a-)Maddi tazminat yönünden ; 29/09/2015 tarihli kararın kesinleştiği anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
b-)Manevi tazminat yönünden; 29/09/2015 tarihli kararın kesinleştiği anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
c-)Davalının ticari faaliyetten men edilmesi talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 683.10TL harçtan peşin alınan 549.00-TL harcın mahsubu ile bakiye 134.10 -TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
2-a-Manevi tazminat talebi yönünden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 54.40 TL karar ilam harcının davacıdan alınıp hazineye irat kaydına
3-Maddi tazminat talebi için Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat talebi için Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücretleri ve posta ile tebligat masrafı olan toplam 2.390,00-TL yargılama giderinin ve ayrıca 549.00 TL harç olmak üzere toplam2.939.00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza