Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/743 E. 2019/1197 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/743 Esas
KARAR NO : 2019/1197

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizin 2018/960 esas sırasında görülen davada verilen 19/12/2019 tarihli tefrik kararı ile “Davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın iş bu davadan tefriki ile mahkememizin en son esas sırasına kayıt edilmesine,” dair karar verildiği anlaşılmakla; mahkememizin yukarıda yazılı … esas sırasına kayıt edilerek dosyanın incelenmesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …A.Ş. vekili tarafından davalılar … Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti. aleyhine mahkememizin … esas sırasında açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan … ile yapmış olduğu hizmet sözleşmesi gereğince davalının alt taşeronu olarak …Belediyesi …şleri’ni yapma işini yükümlendiğini, bu sözleşmeye binaen davalının talimatı ile üzerine düşen edimleri layıkı ile yerine getirdiğini, müvekkilinin tamamladığı işlere karşılık olmak üzere davalı … ile geçici kabul ve sonrasında kesin kabul yapılarak işleri teslim ettiğini, diğer davalı …İnşaat’ın ise Temelkon’un yüklenici sıfatı ile müvekkili tarafından yapılan hizmetler karşılığını işveren …Belediyesi’nden tahsil eden yüklenici olduğunu ancak ilgili bedelleri müvekkiline ödemediğini, bu sebeple sebepsiz zenginleşme gerçekleştiğini, davalı …ile cari hesap mutabakatı yapıldığını ve faturaların tebliğ edildiğini, bu davalı yönünden temerrüt hükümlerinin uygulanabilir olduğunu, müvekkilinin davalılar aleyhine İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasında iflas yolu ile adi takipte bulunduğunu, davalılara ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalıların ayrı ayrı ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek davalıların haksız itirazlarının iptali ile davalıların iflasına karar verilmesini, alacağın varlığının sabit olması ve … tarafından kabul görmesi sebebi ile yargılamanın devamı sırasında müvekkili aleyhinde tamiri imkansız zararlar doğabileceğinden davalıların belediyeden hak edişlerini alma ihtimalleri olduğundan bununla ilgili tedbirlerin alınmasını, belediyede mevcut hak edişlerin alacak kadarlık kısmı için davalılara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava konusu olaya ilişkin olarak davacı tarafça müvekkiline husumet yöneltilmesinin hukuka uygun olmadığını, davaya konu olayda davacı şirket ile … San. Tic. Ltd. Şti. arasında bağımsız bir sözleşme akdedildiğini, uyuşmazlığın da anılan sözleşmeden kaynaklandığını, müvekkilinin anılan sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenle … Ltd. Şti.’nin borçlarından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, davacı tarafın alacağının %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İİK’nun 156 maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış borçlunun itirazının kaldırılması ve borçlunun iflasına karar verilmesi talebine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlığın temelini ve muhtevasını teşkil eden “Yüklenici Sözleşmesi”nin davacı ile … Ltd. Şti. arasında akdedildiği sabittir. Davacı, anılan sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak hak edişinin …Ltd. Şti. tarafından kendisine ödenmeyip davalı …Ltd. Şti.’ye ödendiğini, bu nedenle… Ltd. Şti. ve …Ltd. Şti. aleyhine iflâs yolu ile takip başlattığını belirterek takibe ilişkin itirazın kaldırılarak davalının iflâsına karar verilmesini talep etmiştir.
Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşme kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatlarında ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır. Somut olayda yukarıda açıklandığı üzere davacı ile davalı… Ltd. Şti. arasında akdi ilişki bulunmadığı sabittir. Bir davada pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve re’sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise dava bu sebep ile reddedilir. Tüm bu sebeplerden dolayı davalı aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı…Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı… Ltd. Şti. vekili lehine takdir olunan hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile daval…Ltd. Şti.’ye verilmesine,
6-Davacı tarafçayatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/12/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza