Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/742 E. 2019/1199 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/742 Esas
KARAR NO : 2019/1199

DAVA : Menfi Tespit-İstirdat
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde açılan dava dosyasının incelenmesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kurulduğu 25/10/2014 tarihinden itibaren kamu ve özel sektörde güvenlik hizmeti sağlayan bir şirket olarak faaliyet gösterdiğini, davalı … Tic. Ltd. Şti. İle mal ve hizmet alımı için anlaştıklarını, anlaşma gereği 2019 Temmuz tarihine kadar … şirketinin müvekkili şirkete mal ve hizmet temin etmeyi taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki anlaşma gereği keşide edileceği aylara göre tutarları belirtilen çeklerin müvekkili şirketin … tarafından 2019 Haziran tarihinde keşide edilerek davalı … şirketine verildiğini, süreç içerisinde davalı … şirketinin dava konusu yapılan çekleri kötü niyetli ve hukuka aykırı bir şekilde davalı … şirketlerine temlik ederek tahsil yoluna gitmeye çalıştığının öğrenildiğini, menfi tespit davasına konu çeklerin karşılığında müvekkili şirket için temin edilecek mal ve hizmetlerin teslim edildiğinde faturalanacağından davalı … şirketinin teslim almış olduğu bu çekleri hukuka aykırı bir şekilde finans şirketlerine ciro yolu ile temlik ettiğini, davalılar arasındaki ilişkinin temlik ilişkisi olduğunu, müvekkili şirketin temlik eden …’e karşı haiz olduğu bütün def’i ve itirazlarının temellük eden finans kuruluşlarına karşı ileri sürebileceğini, davalı … şirketinin diğer davalı şirketler ile arasındaki temlik ilişkisini kötü niyetle gizlediğini belirterek dilekçe içeriğinde bildirilen 7 adet çekten dolayı müvekkili şirketin tüm davalılara 440.000,00-TL borçlu olmadığının tespitine, 15/11/2019 keşide tarihli 100.000,00-TL tutarındaki …bank … Şubesi’ne ait … seri numaralı çeke mahsuben ödenen 100.000,00-TL’den dolayı davalı … Faktoring’e 100.000,00-TL borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen 100.000,00-TL’nin … Faktoring’den istirdadına karar verilmesini, davaya konu edilen ve vadesi henüz gelmemiş çeklerin ödemesinin durdurulması, muhatap bankaya ibrazının, ödemesinin ve arkasının yazdırılmasının, 3. şahıslara ciro edilmesinin önlenmesi, davaya konu ve vadesi gelmemiş çekler ile ilgili olarak müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı alınmaması ve icra takibi yapılmaması, ihtiyati haciz kararı alınmış ise uygulanmaması yönünden İİK 72/2 maddesi uyarınca teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava menfi tespit-istirdat talebine ilişkindir.
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile 01/01/2019 tarihi itibari ile ticari davalarda “Arabuluculuk” dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, anılan hükme göre ticari davalardan; konusu paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Somut olayda dava 7 adet çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen 1 adet çek bedelinin istirdadı talebine ilişkin olup, menfi tespit talebinin konusunu da esasında çek bedellerinin ödenmesi hususu oluşturmaktadır. Davanın niteliği gereği ödeme talebi davacı tarafından değil davalı tarafça öne sürülmekte olup, bu nedenle menfi tespit talebi yönünden de uyuşmazlığın dava şartı olan arabuluculuk kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Davanın 19/12/2019 tarihinde açıldığı, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan bir arabuluculuk tutanağı bulunmadığı anlaşılmıştır. HMK 115 maddesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği ifade edilmiştir. HMK 138 maddesinde ise dava şartları ile ilgili olarak dosya üzerinden karar verilebileceği düzenlenmiş olmakla dava dilekçesinin ve eklerinin incelenmesi sonucunda 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununun 18/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 9.221,85-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.177,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/12/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza