Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/735 E. 2023/82 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/735 Esas
KARAR NO : 2023/82

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunduğu 07/07/2017 dava dilekçesinde özetle :”…Müvekkili ile davalı arasında 25/11/2013 tarihli acentecilik sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme süresinin 01/12/2013-31/11/2018 olarak belirlendiğini, bu sözleşme uyarınca belirlenen tarihler arasında … ve … ile diğer alınacak tüm yerlerde davalının tekne park yerlerinde bulunan teknelere yönelik acentecilik hizmetinin müvekkili şirket tarafından verileceğini, sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren müvekkili şirket sözleşmeden doğan tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, yürürlükte bulunan sözleşmeye güvenerek çeşitli yatırımlar yaptığını, ancak sözleşmenin devam ettiği dönemde davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, fesih nedeni olarak müvekkili şirketin yetkilisi olduğu belirtilen …’nun sosyal medya üzerinden 15 Temmuz olaylarının vuku bulduğu esnada yapılan paylaşımların olduğunun bildirildiğini, ihtarnamede zikredilen …’nun fesih tarihinde müvekkili şirketin yetkilisi ve hatta şirket ortağı veya çalışanı dahi olmadığını, sözleşmenin feshinin taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine de aykırı olduğunu ve müvekkilinin sözleşme gereğince elde etmesi gereken kardan mahrum kaldığını beyan ederek 25/11/2013 tarihli sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak ve haksız olarak feshedildiğinin tespitine, haksız fesih nedeniyle müvekkili şirketin maruz kaldığı kar kaybı ile yapmış olduğu masraflar ve uğradığı maddi zararlara ilişkin zarar değerlerinin tam ve kesin olarak mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik asgari 10.000,00 TL maddi tazminat ile davalının tamamen kötüniyetli ve müvekkiline zarar verme kastıyla hareket ederek, saygın ve itibarlı bir şirket olan müvekkilinin ticari adını ve itibarını onarılamaz bir şekilde zedelenmesi nedeni ile 50.000,00 TL manevi tazminatın sözleşmenin fesih tarihi olan 29/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili 05/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “…Davaya konu sözleşmenin, anılan tekne parklarda bağlı teknelerin acentelik hizmetlerinin davacı şirket tarafından komisyon karşılığında verilmesi amacıyla davacı şirketin imza tarihindeki yetkilisi … tarafından imzalandığını, davacı şirket adına davaya konu sözleşmeyi imza eden …’nun 15 Temmuz 2016 tarihinde kendisine ait Twitter hesabından; devlet yönetimini, halkın bir bölümünü, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı aşağılar nitelikte paylaşımlarda bulunduğunu, bu hususun müvekkili tarafından tespit edildiğini bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini ayrıca davanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini ve davaya konu fesih işleminin KHK kapsamında gerçekleştiğini beyan ederek öncelikle dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imza edilen sözleşmenin, davacı taraf adına sözleşmeyi imza eden şahsın 15 Temmuz 2016 tarihindeki internet paylaşımlarının 667 Sayılı KHK’nın 8. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi ile fesih işleminin; KHK kapsamında ve KHK’ya uygun bir işlem olduğunun kabulüne, davacı tarafın maddi/ manevi tazminat taleplerinin reddine, aksi kabul halinde fahiş tazminat taleplerinin tenkisine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
05/08/2020 tarihli bilirkişi raporu, 26/10/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 13/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek rapor ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, 25/11/2013 tarihli sözleşmenin haksız feshedildiğinden bahisle tazminat istemine ilişkindir.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas …Karar sayılı kararı ile dava hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen 05/08/2020 tarihli raporda özetle” İncelenen davacı şirkete ait 2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, İncelenen davalı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2017 yılı Yevmiye ve kebir açılış beratları oluşturulma süresinin 31.05.2017 olması gerekirken 1 gün geç (01.06.2017) oluşturulduğu, Envanter açılış ve Yevmiye kapanış tasdik/beratlarının süresinde alınmış olduğu, bu anlamda 2016 yılı ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, 2017 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, taraflar arasında davaya konu 25.11.2013 tarihli sözleşme öncesinde de ticari ilişkinin mevcut olduğu, 25.11.2013 tarihli sözleşme başlangıç tarihi dikkate alınarak davacı yanın, 29.09.2016 fesih tarihine kadar davalı yana 21.405,20 TL hizmet faturası keşide ettiği, davacı yanın yaptığını ileri sürdüğü ve tazminini talep ettiği masraflara ilişkin olarak dava dosyasına herhangi bir belge sunmadığı, belgelerin sunulması halinde dahi, davacı yanın bahse konu ettiği reklam masraflarını münhasıran davaya konu sözleşme için gerçekleştirildiğini ortaya koyması gerektiği, diğer yandan iştigal konusu açısından da dava konusu sözleşme kapsamındaki iş ile bağlantısı olmayan diğer iş anlaşmaları nedeni ile davacı yanın uğradığı bir zarardan bahsetmesinin mümkün olmayacağı, nitekim dava dosyası içerisinde bu anlamdaki sebep sonuç ilişkisini ispatlayacak bilgi ve belgeye de rastlanmadığı, dolayısıyla mevcut hali ile davacı şirketin imzalamış olduğu diğer anlaşmaların, salt davalı yanın haksız olduğunu iddia ettiği feshe dayalı olarak işlevsiz kaldığı iddiasının ispata muhtaç olduğu, Davalı yanın sözlemeyi haksız fesih ettiği ve davacı yanın buna bağlı olarak kar mahrumiyeti talebinin yerinde olduğunun değerlendirilmesi halinde, sözleşmenin normal hitam süresine kadar devam edeceği varsayımından hareketle mahrum kalınan kar tutarının 2.297,43 TL olabileceği… ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, mahkememizin 28/10/2020 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin beyan ve itirazları doğrultusunda dosya 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti 26/10/2020 tarihli kök raporunda özetle; “…Davacı şirket ile davalı şirket arasında, 25.11.2013 tarihinde, “…Yerlerinde Bulunan Teknelere Yönelik Acentelik Hizmetinin Komisyon Karşılığında Verilmesi İşi Sözleşmesi” akdedilmiştir. Söz konusu sözleşme, 01.12.2013 tarihinde yürürlüğe girecek olup, 31.11.2018 tarihinde sona erecektir. sözleşme davalı şirket tarafından, 29.09.2016 tarihli ihtarname ile feshedilmiştir. Bu ihtarnamede özetle; “taraflar arasındaki sözleşmeyi davacı şirket adına imzalamış olan …’nun, sosyal medya üzerinden, hain darbe girişimini övücü ve devlet büyüklerine hakaret içeren paylaşımlar yapmış olduğu, bu nedenle de 667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirleri İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 nolu maddesi hükmü gereği taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği” hususları beyan edilmiştir. Dava dosyası içeriğine, sözleşmeyi imzalamış olan davalı şirket eski Yönetim Kurulu üyesi …’nun sosyal medyada yapmış olduğu paylaşımın bir örneği sunulmamış olduğu gibi, bu kişi hakkında yürütülmüş olduğu iddia edilen Savcılık Soruşturma Dosyasının bir örneği de sunulmamıştır. Dolayısıyla şu an itibariyle dava dosyasında, davalı şirketin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ispata yönelik somut bir delile rastlanmamıştır. Taraflarca dava dosyasına; …’nun davalı şirket ile olan ilişkisinin hangi tarihte ve nasıl kesildiğine ilişkin delil örnekleri,sunulduğu takdirde, davalı şirket tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedilip edilmediği hususu detaylı olarak değerlendirilebilecektir. Söz konusu deliller dava dosyasına sunulmamış olduğundan, dava dosyasında şu anda var olan deliller itibariyle davalı şirketin sözleşmeyi haksız olarak feshettiği kanaatine varılmaktadır. Bu nedenle de davacının davalıdan, sözleşmenin feshedildiği tarih ile sözleşmenin normal olarak sona ermesi gereken tarih arasındaki dönemde mahrum kalmış olduğu kazanç nedeniyle uğramış olduğu zararın tazminini talep edebileceği kanaatine varılmaktadır. Bu zarar tutarı, işbu ek raporda 18.606,71 TL olarak hesaplanmıştır. Bu sözleşmenin feshedilmesi dolayısıyla davacının, gerekli olan çabayı gösterseydi sözleşmenin feshedildiği tarihi ile sözleşmenin normal sona ereceği tarih arasındaki dönemde başka bir firma ile benzer bir sözleşmeyi yapabileceği hususu dosyadan anlaşılmamaktadır. Bu nedenle, hesaplanmış olan kar mahrumiyeti zararı tutarının bir süre ile sınırlanmasına gerek olmadığı kanaatine varılmaktadır. Davacı, davalı tarafından sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle, başka maddi zararlara uğradığını iddia etmişse de Mali ve Sektörel Tespitlere göre, bu iddiasına ispat edemediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının başkaca maddi zarara uğradığı hususunun ispata muhtaç olduğu kanaatine varılmaktadır. Dava dosyasına, yukarıda belirttiğimiz deliller sunulmamış olduğu için, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının manevi zarara uğradığı hususunun da ispata muhtaç olduğu …” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 13/06/2022 tarihli ek raporunda özetle; kök rapordaki görüşlerini tekrar ederek, davalı şirketin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ispata yönelik somut bir delile rastlanmadığı, bu nedenle de davacının davalıdan, sözleşmenin feshedildiği tarih ile sözleşmenin normal olarak sona ermesi gereken tarih arasındaki dönemde mahrum kalmış olduğu kazanç nedeniyle uğramış olduğu zararın tazminini talep edebileceği kanaatine varıldığı ve bu zarar tutarının, önceki ek raporda 18.606,71 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 15/12/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; “…Dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutulmak kaydı ile 10.000.00TL maddi tazminat ile 50.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Dosyada toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile, müvekkilimizin talep edebileceği maddi tazminat tutarının 18.606,71 TL olduğu tespit edilmiş bu çerçevede fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile maddi tazminata ilişkin talebimizi iş bu dilekçemiz ile 18.606,71TL ye yükseltiyoruz. fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile bedel artırım talebimizin kabulü ile maddi tazminata ilişkin talebimizin 18.606,71TL olarak kabulü ile, 18.606,71 TL maddi tazminat ile dava dilekçesinde belirtilen 50.000,00TL manevi tazminatın sözleşmenin fesih tarihi olan 29/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini …” talep etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında 25.11.2013 tarihli…Yerlerinde Bulunan Teknelere Yönelik Acentelik Hizmetinin Komisyon Karşılığında Verilmesi İşi Sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmenin 01.12.2013 tarihinde yürürlüğe girip, 31.11.2018 tarihinde sona ermesinin kararlaştırıldığı ancak davalı tarafça sözleşmenin 29.09.2016 tarihinde feshedilmiş olmasından kaynaklı olarak uğranıldığı belirtilen zararın tazmini amacıyla iş bu davanın açılmış olduğu; her ne kadar davalı tarafça davacı şirketin eski Yönetim Kurulu üyesi …’nun sosyal medyada yapmış olduğu hain darbe girişimini övücü ve devlet büyüklerine hakaret içerikli olduğu belirtilen paylaşım nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiği iddia edilmişse de, davalı tarafça sözleşmenin feshine gerekçe olarak belirtilen paylaşıma ilişkin olarak her hangi bir delil veyahutta yürütülmekte olan bir soruşturma bulunduğuna ilişkin olarak delil sunulmadığı, bu sebeple davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olduğu, sözleşmenin haksız olarak feshedilmiş olması nedeniyle davacının, sözleşmenin feshedildiği tarih ile sözleşmenin normal olarak sona ermesi gereken tarih arasındaki dönemde mahrum kalmış olduğu kazanç nedeniyle uğramış olduğu 18.606,71 TL zararın tazminini davalıdan talep edebileceği anlaşılmakla maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise; sözleşmenin davacı şirketin eski Yönetim Kurulu üyesi …’nun sosyal medyada yapmış olduğu hain darbe girişimini övücü ve devlet büyüklerine hakaret içerikli olduğu belirtilen paylaşım nedeniyle feshedilmiş ve yukarıda açıklanan nedenlerle iddianın ispat edilmemiş olması nedeniyle davacı şirketin manevi haklarının ihlal edildiği anlaşılmakla , isnat edilen durum, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 18.606,71 TL’nin 29/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 29/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
4-Maddi tazminat talebi hakkında karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.271,02-TL harçtan peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 247,02 -TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Maddi tazminat talebi hakkında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Manevi tazminat talebi hakkında karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.024,65-TL harçtan ıslah harcı olarak alınan 800,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 224,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Manevi tazminat talebi hakkında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi hakkında davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Tüm talepler hakkında davacı yargılama gideri olarak 3.496,00-TL (posta/tebligat/bilirkişi ücreti ) ile 1.024,65-TL Peşin harç , 800,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 5.163,06 TL yargılama giderinden kabul ve red durumuna göre 5.320,65 -TL yargılama giderden 2.553,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/02/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza