Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/722 E. 2020/169 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/722 Esas
KARAR NO : 2020/169

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şahıs firması ile davalı şirket arasında mevcut olan ticari ilişki gereği davalı borçluya emtia satıldığını, fatura kesildiğini ve davalı borçlu tarafından bu faturalara itiraz edilmediğini, müvekkilinin davalıdan … seri numaralı ve 02/07/2014 tarihli fatura gereği 89.889,66 TL alacağının doğduğunu, davalı borçlunun alacağın bir kısmını ödediğini, 43.389,00 TL’nin ödenmediğini, alacağın tahsili için … 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, aralarındaki ticari ilişkide borcunun bulunmadığını iddia ettiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla iptaline, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, davacı tarafından müvekkiline alacaklı olduğunu belirtir herhangi bir ihtarname de keşide edilmediğini, müvekkili ile davacı arasında takip ve dava konusu yapılanlardan başka faturaların da olduğunu ve tüm fatura bedellerinin ödendiğini beyanla davanın reddine, davalının %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 12. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/06/2015 tarihinde 02/07/2014 tarihli ve … seri numaralı faturaya binaen 43.389,00 TL asıl alacak ve 3.798,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.187,02 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 08/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından, müvekkilinin davacı alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığı, faturanın yargılamaya muhtaç olduğundan bahisle borca ve ferilerine itiraz edildiği, İcra Dairesi tarafından 18/08/2015 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmış, itirazın süresi içerisinde yapılmadığı, bu nedenle davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafın vaki istinafı neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1329 Esas, 2019/1627 Karar sayılı kararı ile; mahkememizce itirazın süresi içerisinde yapılmadığı ve davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığına yönelik tespitinin yerinde olmadığından bahisle esas yönünden değerlendirme yapılmak üzere kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek tarafların ticari defterleri ve dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, faturaların karşılıklı olarak ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, defterlere göre alacak-borç durumunun tespiti hususunda rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davacının kendi kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 113.796,21 TL alacaklı olduğunu, davacının kayıtlarında 31/12/2014 tarihi itibariyle alacak 22.045,59 TL iken 10/01/2015 tarihinde yapılan yevmiye kaydında mükerrer kayıt düzeltmesi açıklaması ile hesap bakiyesinin 113.796,21 TL olarak düzeltildiğini, söz konusu yevmiye kaydına mesnet evrakların sunulmadığını, davacı tarafın bu hususu ödemelerin mükerrer kaydedildiği şeklinde açıkladığını ancak sunulan ödeme makbuzları ile defterlerin karşılaştırılmasında mükerrer kaydın bulunmadığını, bu nedenle davacının alacağının 22.045,59 TL olduğunu, davalının kendi kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle 27.457,60 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafından yapılan toplam 66.100,00 TL ödemenin davacının kayıtlarında yer almadığını, bu ödemelerin indirilmesi ile davacının davalıdan alacaklı olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, banka kayıtları da celp edilerek itirazlar ve banka kayıtlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davalı tarafça yapılan 66.100,00 TL tutarlı ödemenin 42.500,00 TL’sinin davacının banka hesaplarında yer aldığını, bu nedenle kök raporda tespit edildiği gibi davacının alacağının bulunmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça fatura alacağı olduğundan bahisle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının söz konusu fatura bedelini ödediğini beyan etmekle borcu kabul ettiği ve ispat yükünü tersine çevirdiği, bu kapsamda her ne kadar ticari defterlerinin bir kısmını usulüne uygun tutmamış ve ödemeler davacının ticari defterlerinde de kayıtlı değil ise de, ödeme savunması kapsamında sunduğu ödeme belgelerinde bulunan miktardan 42.500,00 TLnin davacının banka hesaplarına aktarıldığı, alınan bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerindeki 113.796,21 TL tutarlı kaydın dikkate alınmaması halinde alacağının 22.045,59 TL olduğunun tespit edildiği, bu tespitin düzeltme kaydının herhangi bir dayanağı olmaması nedeniyle mahkememizce de uygun bulunduğu, davalı tarafça bu miktardan daha fazla ödeme yapıldığı ve borcun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davacının alacağı bulunmamasına rağmen takip başlatmakta kötü niyetli olduğu kanaatine varıldığından reddedilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-9.437,40-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin peşin alınan 505,04 TL harçtan mahsubu ile kalan 450,64 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 77,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.440,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/03/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza