Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/719 E. 2021/619 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/719 Esas
KARAR NO : 2021/619

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile müflis arasındaki ticari ilişkiye ilişkin faturaların tanzim edildiğini ve söz konusu faturaların müflis tarafından teslim alındığını, anılan faturalara karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını, ticari defter kayıtlarına faturaların işlendiğini, müflis hakkında iflas işlemlerine başlanıldığını, 04.09.2019 tarihinde müflisten olan 5.684,20-Euro ve 57.831,51-USD tutarlı alacağına ki bu tutarın iflas tarihindeki TCMB satış kuru esas alındığında toplam 311.133,58-TL olduğunu ve bu tutara ilişkin alacak kayıt başvurusunda bulunulduğunu ancak alacağının kabulü yönünde yeterli belge sunulmadığı ve yargılama gerektirdiği gerekçesi ile alacağın reddine karar verildiğini, iş bu davanın yasal süresinde açıldığını belirterek davanın kabulü ile … 1. İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyası üzerinden düzenlenen sıra cetveline itirazlarının kabulü ile 311.133,58-₺’nin müvekkilinin alacak kaydı olarak işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas masası vekili aşamalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava Kayıt Kabul talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir. İİK 235. maddesinde “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir. İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar. Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür. Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunur.” düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idaresinin kararı, sıra cetveli, tebligat ve ilana ilişkin belgeler getirtilip incelenmiştir. Somut olayda … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı kararı ile … Şirketi’nin 12/07/2018 tarihi itibari ile iflâsına karar verildiği, müflisin iflâs tasfiye işlemlerinin basit tasfiye olarak … 1. İflas Dairesi’nin … iflas sayılı dosyasında yürütüldüğü, davacının müflis şirketin iflas masasına 42 kayıt sıra numarası ile cari hesap ilişkisinden dolayı iflas tarihi itibari ile müflis şirketten 5.684,20-€ ve 57.831,51-USD tutarında ana para alacağı bulunduğu ve iflas tarihindeki TCMB döviz satış kuru esas alındığında alacağın 311.133,58-₺ olduğu belirtilerek 311.133,58-₺’lik alacak kayıt talebinde bulunduğu, iflas idaresince yeterli belge sunulmadığı ve yargılamayı gerektiği gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, davacının İİK 223 md.’ye göre tebliğ avansını yatırdığı, red kararının tebliğ işleminin 01/12/2019 tarihinde elektronik tebligat yolu ile yapıldığı, iş bu davanın İİK md. 235 hükmüne göre 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve mahkememizin iş bu davada yetkili ve görevli olduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlığın ticari ilişki ve cari hesaptan kaynaklanması nedeni ile davacının iflas tarihi itibari ile alacağının belirlenebilmesi için dayanak cari hesap ekstreleri, icra dosyaları, tarafların dava konusu borç dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenerek tarafların dosyaya sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, cari hesap nedeni ile müflisin davacıya borcu bulunup bulunmadığının var ise iflas tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının denetime elverişli şekilde tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 15/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Davacı ve davalı şirketlerin E.DEFTER uygulamasında olduğu T.C. Maliye Bakanlığının (1) Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre; Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir.” hükmü bulunmaktadır, Berat yükleme süresi, ilgili olduğu ayın takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan, bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçecektir. Aynı tebliğe göre, Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratımnın alınması kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmaktadır. Buna göre şirketin 2017,2018,2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu görülmüştür. HMK 222.2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı belirlenmiştir.Davacı kayıtlarında; Davacının 188.500 TL dönen çekler nedeniyle alacaklı olduğu, 120 Ol 1324 nolu hesabın 4.317,67 TL bakiyesi bu tutardan düşüldüğünde defter kayıtlarında 184.182,33 TL alacaklı olduğu görülmektedir. Davacının davalı firmaya düzenlemiş olduğu tüm faturalar USD ve Buro olarak düzenlenmiş faturalar olduğu için tahsil edilemeyen karşılıksız çeklerle ilgili kur değerlemesi yapılması gerekirken kur değerlemesi yapılmadığı bu nedenle kayıtlarda alacak tutarının kur değerlemesi yapılmamış hali ile 184.182,33 TL olduğu görülmüştür. Davacı muhasebe birimi tarafından kur değerlemesi konusunda “ Firma faal olmadığı için kur farkı faturası kesilememiştir.” açıklaması yapılmıştır. Karşılıksız kalan çeklerin değeri döviz olarak şirket ön muhasebe programında 57.245,66 USD, 5.537,26 Buro alacaklı olarak takip edilmektedir. Ancak yasal defterlerinde kur değerlemesi yapılmadığından bu tutar teyit edilememiştir. Kur farkı değerlemesinin yıllar itibariyle yapılarak, müflis şirketten alacağın buna göre güncellenmesi gerekmekteydi. Kayıtlarda kur değerlemesi yapılmadığından bu konuda takdir sayın mahkemenize aittir. Davacı tarafından banka teminat ödemeleri kapsamında ilgili karşılıksız çeklerin karşılığında bankalardan toplamda 6.450 TL (5 x 1.290 TL) tahsil edildiği görülmüştür. Dolayısıyla 184.182,33 TL 6.450 TL-177.732,33 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Müflis Kayıtlarında; İflas dairesine gidilerek, davalı firmanın vekili iletişime geçilerek davalı firma bilgileri talep edilmiştir. Davalının defter kayıtlarında davacı firmanın 320.004.009 nolu hesapta takip edildiği ve 31.12.2016 tarihi itibariyle 4.317,42 TL borç bakiyesi verdiği davacıdan alacaklı durumda olduğu görülmektedir. 31.12.2016 tarihi itibariyle davacı ve davalı firma arasında sadece 0,25 TL lik küçük bir fark olduğu görülmektedir. Her iki firma arasındaki uyuşmazlık konusu davalının davacıya vermiş olduğu çeklerin karşılıksız kalması nedeniyle ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Davalı firma tarafından karşılıksız çeklerin ödemesi yapıldığına dair herhangi bir dekont sunulamamıştır. Sonuç olarak davacının müflis şirketten 177.732,33 TL alacaklı olduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmıştır. 06/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında “…Davalının defter kayıtlarında davacı firmanın 320.004.009 nolu hesapta takip edildiği ve 31.12.2016 tarihi itibariyle 4.317,42 TL borç bakiyesi verdiği davacıdan alacaklı durumda olduğu görülmektedir. 31.12.2016 tarihi itibariyle davacı ve davalı firma arasında sadece 0,25 TL lik küçük bir fark olduğu görülmektedir. Her iki firma arasındaki uyuşmazlık konusu davalının davacıya vermiş olduğu çeklerin karşılıksız kalması nedeniyle ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Davalı firma tarafından karşılıksız çeklerin ödemesi yapıldığına dair herhangi bir dekont sunulamamıştır. Sonuç olarak kök raporda davacının müflis şirketten 177.732,33 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekilinin itirazı 12.07.2018 tarihindeki kur üzerinden Türk lirasına çevrilmek sureti ile alacak tespitinin yapılmasını talep etmektedir. Davacının Karşılıksız kalan çeklerin den dolayı 57.245,66 USD alacağı 57.245,66 x 4,8176 – 275.786,69 TL ve 5.537,26 Buro alacağı 5.537,26 X 5.6233- 31.137,67 TL olarak tespit edilmiştir…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; dava, kayıt kabul talebine ilişkindir. Kayıt kabul davalarında ispat yükü kural olarak hakkının tanınmasını isteyen davacı alacaklıda olur. Davacı alacağının mevcudiyetini gerçek bir hukukî ilişkiye dayandığını, sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan ve birbirini doğrulayan deliller ile ispatlaması gerekir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde aralarında ticari ilişki olduğu, bilirkişi kök ve ek raporunda yer alan tespitlerden davacının davalıdan aldığı 5 adet karşılıksız çekten kaynaklı alacağının iflas tarihi itibari ile 57.245,66-USD ve 5.537,26-€ olduğu, bu karşılıksız çeklerin karşılığında bankalardan toplamda 6.450,00-₺ (5×1.290,00-₺) tahsil edildiği anlaşılmakla davacının iş bu davada haklı olduğu kanaatine varılmış olup, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, davacının 57.245,66-USD ve 5.537,26-€ alacağının Müflis … A.Ş.’nin iflas masasına iflas tarihi itibari ile -₺ karşılığının kayıt ve kabulüne, davacı tarafından banka teminat ödemeleri kapsamında ilgili karşılıksız çeklerin karşılığında bankalardan toplamda tahsil edilen 6.450,00-₺’nin iflas masasınca nazara alınmasına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-₺ harçtan peşin alınan 44,40-₺ harcın mahsubu ile bakiye 14,90-₺ karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.300,00-₺ bilirkişi ücreti, 122,00-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.522,00-₺ ile 95,20-₺ harç gideri olmak üzere toplam 1.617,20-₺ yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 4.080,00-₺ maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/10/2021

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza