Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/705 E. 2022/176 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/705 Esas
KARAR NO : 2022/176

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davacının, 02.05.2013 tarihinden iş akdinin haksız sona erdirildiği 20.03.2019 tarihine kadar …. Şirketi bünyesinde satış sonrası hizmetler yetkilisi olarak çalıştığını, iş veren şirket hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 06.11.2018 tarihli ilanı ile iflas kararı verildiğini, kararın halihazırda kesinleşmediğini, müflis şirketin iflas sürecinin … 1 İflas Müdürlüğü …iflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, … 1 İflas Dairesi’nin … dosyasında alınan karar ile müflis şirketin 20.03.2019 tarihinde mühürlendiğini, davacının 20.03.2019 tarihi itibariyle şirketin faaliyet izninin iptal edilmesi nedeniyle haksız ve hukuka aykırı olarak iş akdinin feshedildiğini, işçilik alacaklarının davacıya ödenmediğini, işten ayrılış nedeni olarak gösterilen … kodun işyerinin kapanması açıklamasına haiz olduğunu, bu nedenle işverenin davacının tazminatlardan sorumlu olduğunu, tazminatların iflas masasına kaydının yapılması için … 1. İflas Müdürlüğünün … esas
sayılı dosyasına 15.04.2019 tarihinde alacak kaydı talebi dilekçesi sunulduğunu, iş bu dilekçenin dosyaya … evrak kayıt numarası ile kaydedildiğini, davacının alacağının toplamda 38.568,37 TL
olduğunu ve alacak kalemlerini ayrıntıları ile belirttiğini, 22.04.2019 tarihinde … tarafından davacının talep dilekçesindeki alacak kalemlerinden 1.658,55 TL maaş ödemesinin gerçekleştirildiğini, bu nedenle huzurdaki davada ödenen tutarın hesaba katılmak suretiyle harca esas değer olan 36.909,82 TL üzerinden belirlendiğini, davalı … İdaresi tarafından hazırlanan sıra cetvelinin 26.11.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davacının sıra cetvelinde … no ile yer almakta olup alacak kaydı talebine ilişkin olarak “sunulan evraklar firmaya ait alacak olup olmadığı sadece kendi beyanına dayandığından resmi bir hesaplama yaptırılmadığından alacak kaydı yargılamayı gerektirdiğinden talep reddedilmiştir” şeklinde Red kararı verildiğini, Müflis borçlu vekili tarafından davacının alacağına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede “cari hesap incelemesi yapılmaksızın talebin reddi isabetsiz sonuçlar doğuracaktır” şeklinde şerh düşüldüğünü ,hiçbir inceleme yapılmaksızın davacının alacağının sıra cetveline kaydedilmesi talebinin reddine ilişkin verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Müflis borçlu vekilinin alacak kayıt talebinin reddine ilişkin şerhinin de bu hususu doğruladığını ve davacının alacağının varlığı açısından ikrar içerdiğini, davacının şirkette 02.05.2013-20.03.2019 tarihleri arası kesintisiz çalıştığını, maaşının 2.200 TL olduğunu, maaş ödemelerinin banka aracılığı ile yapıldığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından son verilmesi sırasında davacının 4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesindeki hüküm mucibince kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazandığını, iş sözleşmesinin bildirimsiz haksız ve hukuka aykırı şekilde fes edilmesinden dolayı davacıya kıdem tazminatı olan 26.988,28 TL’nin iş akdinin sona erdiği tarihten itibaren en yüksek mevduat faizi ile ödenmesi gerektiğini, maaşların net maaş+asgari geçim indirimi şeklinde yatırıldığını, öğle yemeklerine ilişkin ücretlerinin günlük 34 TL’den hesaplanarak Sodexo kartına yüklendiğini, davacıya ödenmeyen 720 TL yemek ücreti bulunduğunu, ayrıca davacının iş yerine ulaşımını servisle sağladığını davacının çalıştığı süre boyunca müflis şirket tarafından primleri ödenerek yaptırılan özel sağlık sigortasından faydalandığını, ayrıca Ramazan ayında ve bayramlarda … kartına yapılan yükleme ile 250 TL erzak yardımı yapıldığını, ayrıca şirketin tüm diğer çalışanları gibi her yıl 1 maaş aralık ayı maaşının 2 maaş olarak ödenmesi ile ikramiye ve performansı üzerinden prim aldığını, bu menfaatlerin tazminat miktarının tespitinde dikkate alınması gerektiğini, iş sözleşmesinin bildirim süresi verilmeksizin işyerinin kapanması ile feshedilmesi nedeniyle iflas halindeki işveren şirketin bu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak ödemekle yükümlü olduğunu, 6.734,40 TL ihbar tazminatının hakediş tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesi gerektiğini, davacının kullanılmayan yıllık izin günlerinde de çalıştırılmış olmasına karşın bu çalışmalar karşılığı ödenmeyen hak etmiş olduğu yıllık izin ücreti alacağının 1.997,00 TL nin iş akdinin feshi tarihinden itibaren uygulanacak mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile ödenmesi gerektiğini, davacının da şirketin tüm diğer çalışanları gibi her yıl bir maaş ikramiye aldığını, bu nedenle 2019 yılına ilişkin davacının çalıştığı süre boyunca hak kazandığı ikramiye alacağı olan 470,14 TL’nin hakediş tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini, ihbar tazminatı hakediş tarihinden itibaren yasal faizi ile diğer alacakların hakediş tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiğini, arabuluculuk yoluna başvurunun zorunlu olmadığını beyanla fazlaya ilişkin her türlü istem ve dava hakları saklı kalmak üzere; İflas İdaresinin davacının alacak kaydı talebinin reddine ilişkin kararına itiraz ettiklerinden davanın kabulü ile; Öncelikle ve ivedilikle davacının alacağının imtiyazlı 1. sırada olması gereken bir işçi alacağı olması ve ileride telafisi imkânsız zararların hasıl olmaması bakımından müflis şirketin mevduatı araçları taşınmazları ve 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulması ile davacının alacağının temini için sıra cetvelindeki sırasını kaybetmemesi için ikinci alacaklılar toplantısına katılma ve oy kullanma hakkı tanınması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabulünü, İflas devam ettiğinden davacının alacağının temini için sıra cetvelindeki sırasını kaybetmemesi için davacının 36.909,82 TL alacağının (her bir alacak yönünden faizi ile) 1. sıradan rüçhanlı alacak olarak masaya kaydedilmesini, Sıra cetvelinin bu yeni duruma göre yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacıya ait işyeri sicil dosyası, davacıya ait sosyal güvenlik merkezi kayıtları, … 1. İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası, davacıya ait banka kayıtları celp edilmiş incelenmiştir.
Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenmiş olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır.
…Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil sayısında kayıtlı … ŞİRKETİ’nin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2018 gün ve … Esas sayılı kararı ile saat 16:14’den itibaren iflasının açılmasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin … 1. İflas Müdürlüğünün …iflas dosyası üzerinden yürütülmekte iken, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/559 Esas, 2021/246 Karar sayılı 21/09/2021 tarihli kararı ile iflasın kaldırılmasına karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yeniden 10/02/2022 tarih ve … Esas sayılı kararı ile müflisin iflasına karar verildiği, davacının alacak kayıt talebinin … 1. İflas Müdürlüğü’nün … kayıt sırasına kaydedildiği, Yargıtay bozma ilamından sonra 2. iflas kararının akabinde davacının yeniden alacak kayıt talebinde bulunmadığı, zira 2. iflas kararının yargılama sürecinde henüz yeni verilmiş olması sebebiyle davacının yeniden başvuru hakkının kuşkusuz bulunduğu, esasen iflas idaresi vekili sunduğu beyan dilekçesinde 2. iflas kararından sonra tekrar 1. alacaklılar toplantısı yapılarak yeniden sıra cetveli düzenleneceğini ve yeni iflas dosyasına alacak kayıt başvurusunda bulunabileceğini ifade ettiği, 2. iflas kararı ile birlikte masanın yeniden oluşturulması (2022/2 sayılı İflas Dosyası) nedeniyle davacının yeniden müracaat etme hakkı bulunduğundan mahkememizce ilk masaya yönelik (2018/16 sayılı iflas dosyası) yapılan başvurunun ve eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Başka bir anlatımla, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas … Karar sayılı ilamı ile 06/11/2018 tarihinde müflis … Şirketi’nin iflasına karar verildiği, müflis şirketin tasfiye işlemlerinin … 1. İflas Müdürlüğü’nün …sayılı iflas dosyasına istinaden oluşturulan iflas masasınca gerçekleştirildiği ancak iflas kararının istinaf ve temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/559 Esas 2021/246 Karar sayılı ilamı ile iflas kararının kesin olarak kaldırılmasına karar verildiği, bu suretle tasfiye işlemlerini yürüten … 1.İflas Müdürlüğü’nün … sayılı iflas dosyasına istinaden oluşturulan iflas masasının görevinin yasal olarak sona erdiği, her ne kadar müflis şirket hakkında 10/02/2022 tarihinde 2. kez iflas kararı verilmiş ve tasfiye işlemleri … 1. İflas Müdürlüğü’nün … sayılı iflas dosyasına istinaden açılan yeni iflas masasınca gerçekleştiriliyor ise de, eldeki davada kayıt kabul isteminin yasal olarak görevi sona eren … iflas sayılı dosyasına ve masasına yapıldığı, bu halde açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Nitekim; Yargıtay 23. H.D. 2017/1908 Esas 2020/3039 Karar, Yargıtay 19. H.D. 2010/1798 Esas, 2010/3789 Karar, İstanbul BAM 17 H.D. 2021/893 Esas 2021/1064 Karar, İstanbul BAM 17 H.D. 2021/894 Esas 2021/1052 Karar sayılı emsal ilamları da aynı yöndedir.
Öte yandan; davalı … idaresi vekili yazılı beyan dilekçesinde, ilk iflas kararının Yargıtay ilamı ile bozulmuş olması sebebiyle eldeki davanın konusuz kaldığını, yeni iflas dosyası üzerinden yeniden sıra cetveli düzenleneceğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığını içeren talep dilekçesi sunmuştur. Kuşkusuz, davacı taraf 2. kez iflas kararı verildiğinden yeni oluşturulan ve daha da önemlisi yasal olarak görevli bulunan … sayılı iflas dosyasına ve iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunabilecektir. Nitekim, ikinci kez verilen iflas kararından sonra 1. Alacaklılar toplantısı yapılmamış ve sıra cetveli düzenlenmemiştir.
Bilindiği üzere, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder (HMK 331/1).
Ancak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir. İlk fıkrasında, iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masanın teşkil edeceği ve alacakları ödenmesine tahsis olunacağı, 208.maddesinde iflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesinin müflisin mallarının defterini tutmaya başlayacağı ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alacağı, basit tasfiyeye ilişkin 218.maddesinde, iflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılması halinde basit tasfiye usulünün tatbik olunacağı, bu taktirde iflas dairesinin alacaklıları 20 günden az ve 2 aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeye ilan ile davet edeceği, 219.maddede, adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanına yer verildiği, 226.maddede, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğuna yer verilmiştir.
İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. Bu durumda, söz konusu iflas dairesi tarafından oluşturulan iflas masasındaki tasfiye somut davada olduğu üzere İİK 40.maddesi gereğince durdurulmuştur. 40.maddede, icranın iadesi düzenlenerek birinci fıkrada, bir ilamın Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulmasının icra muamelerinin olduğu yerde durdurulacağına yer verilmiştir. Müflis şirketle ilgili olarak yargılamanın devamı aşamasında yeni esas numarası altında ortadan kaldırılan iflas kararı neticesinde yeniden iflas kararı verilmiş ve müflis şirkete ilişkin iflas idaresi tarafından yeniden tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü farklı bir esas numarası ile yasal görevli yeni masa oluşturulmuştur.
İflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olup, söz konusu iflas dairesindeki iflas tasfiye dosyası ise iflas kararının kaldırılmış olması ile birlikte görevi sona ermiştir. Bu durumda masaya dahil olan müflis mallarının defterinin tutulması, muhafaza işlemleri, ikinci iflas kararı ile birlikte yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında ve ilgili masa tarafından yürütüleceğinden iş bu davada müflis şirketi temsilen iflas idaresinin masanın kanuni mümessili sıfatının sona ermiş olduğunun göz önünde bulundurulması gerekecektir. Netice olarak, davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı … idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir.
Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle ve özellikle iflas dairesinin görevinin iflas kararının kaldırılmış olması nedeniyle sona erdiği, yeniden verilen iflas kararı ile birlikte ikinci tasfiye dosyası oluşturulduğu, davacının dava konusu başvurusunu reddeden masanın kanuni mümessili iflas idaresinin görevinin yasal olarak sona ermiş olması ve tüm bu nedenlerle HMK 331.maddesinin iş bu davada uygulanması mümkün görülmediğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmemesi (İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/894 Esas, 2021/1052 Karar ; İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/893 Esas, 2021/1064 Karar ) kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Müflis şirketin iflas durumunun kalkmış olması nedeniyle infaza elverişli bir taraf bulunmadığından davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2022

Katip … Hakim …
E- imza E-imza