Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/681 E. 2021/706 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/559 Esas
KARAR NO : 2021/767

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili 27/08/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle : 09.02.2018 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … ili … ilçesi … Mahallesi istikametinden … istikametine seyri sırasında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması neticesinde çift taraflı, maddi hasarlı, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın sonucunda … plakalı araç sürücüsü olan davacı …’ün yaralandığını, sağ kolunda kırık meydana geldiğini ve platin takıldığını, trafik kazası tespit tutanağında; … plakalı araç sürücüsü …’in Karayolları Trafik Kanununun 84/h A “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak” kuralını ihlal etmekle kusurlu bulunduğunu, … plakalı motor sürücüsü …’ün ise herhangi bir kusurunun bulunulmadığını, … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan 25.03.2019 tarihli bilirkişi raporu … plakalı araç kaza tarihi itibariyle davalı … Sigorta A.Ş.’ye ait …Numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı …’ün kaza sonucu sağ kolunda kırık meydana geldiğini, platin takıldığını, yaralanmalarının da mevcut olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı … plakalı aracın kamyonet olduğunu ve ticari nitelik taşıdığını ve işletenin de tacir olduğunu, ticari temerrüt (avans)faizi işletilmesi talep edildiğini, fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere -HMK 107. Maddesi gereği belirsiz alacak davasındaki geçici talepleri olarak; şimdilik asgari 1.000,00-TL (müvekkilin uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararı için 900,00-TL, geçici iş göremezlik zararı için 10000-TL) maddi tazminat bedelinin, diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. Ve 163. Maddeleri ile 2918 sayılı KTK’nın 88/1. Maddesi gereği teselsül hükümleri uyarınca temerrüt tarihi olan 02.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 28/05/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile ; başlangıçta 1.000,00 TL ( geçici iş göremezlik için 100,00 TL, sürekli iş göremezlik için 900,00 TL ) dava değerinin geçici iş göremezlik için 5.030,24 TL, sürekli iş göremezlik için 13.832,26 TL olmak üzere toplam 18.862,50 TL artırılarak dava değerinin 19.862,50 TL belirtilmiş ve talep artırıma ilişkin harç ikmal edilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 16/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olaya ilişkin olarak sigorta şirketine dava açılabilmesi için 2918 s. KTK’ un 97. Maddesi gereğince dava açmadan önce bşvuru yapması yasada belirtilen 15 günlük sürenin geçmiş olması gerektiğini, davacının usulü şartları yerine getirmediğini, davanın usul yönünden reddini, maluliyet dosyalarının sonuçlanması için elzem olan Engelli Sağlık Kurulu Raporu bulunmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 29.08.2017-2018 başlangıç ve bitiş tarihli … no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatları ise kaza tarihi itibariyle kişi başına 360.000,00 TL olduğunu, ayrıca manevi tazminat ve tedavi talepleri teminat dahilinde olmadığını, müvekkil şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik kapsamında alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, hiçbir şekilde davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkil şirketten olay tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunulmasının hatalı olduğunu, sigortacı olan müvekkil şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, davacı tarafın ticari faiz talep hakkı olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep ettiklerini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geçici işgöremezlik talebi karşılandığından, geçici iş göremezlik tazminat talebi reddedilmesinin gerektiğini, Güneş Sigortanın davacıların dışında, Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konudaki araştırmaların re’sen yapılması gerektiğini, SGK tarafından davacıya 2.452,96 TL. geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme müvekkil şirketten rücuen talep edildiğini, davacının bu talepleri poliçe teminatının dışında olduğunu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olduğunu, müvekkil şirket yönünden açılan davanın reddini, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle, haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Hasar Dosyası, poliçe, araç kayıtları, … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 03/12/2020 tarihli rapor, 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 27/07/2020 tarihli rapor, hesap bilirkişisi tarafından dosyaya ibraz edilen 10/05/2021 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; haksız fiilden kaynaklı olarak maddi tazminat talebine ilişkindi
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 03/12/2020 tarihli raporda özetle; 09/02/2018 tarihinde meydana gelen kazada, sürücü …’ün sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalli kavşağa geldiğinde seyrini mahal şartlarına göre her an tedbir alabilecek şekilde ayarlaması gerekirken bu hususa riayet etmediği, mevcut hızı ile kavşak üzerinden geçiş yapmak istediğinde ise sağ tarafındaki kavşak kolundan gelip, kavşak üzerinden geçiş yapmak isteyen sürücü … idaresindeki otomobil ile çarpması nedeniyle % 20 oranında tali kusurlu olduğu; sürücü …’in ise sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşakta seyir yönüne hitaben bulunan DUR levhasını dikkate alması ve bölünmüş yol üzerinden düz seyrederek gelen motosiklete ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüzce kavşak üzerinden geçiş yapmak istediğinde ise davacı sürücü idaresindeki motosikletin seyir şeridini kapatarak karıştığı kazanın oluşumunda % 80 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
… 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; bilirkişi … tarafından dosyaya ibraz edilmiş,25/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde kamyonet sürücüsü …’in birinci derecede asli kusurlu olduğu; davacının ise kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 08/09/2021 tarihli celsesinde,… 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası alınmış olan kusur raporu ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 03/12/2020 tarihli rapor arasında çelişkinin giderilerek kusura ilişkin rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 14/10/2021 tarihli raporda özetle; olay mahallinin, yerleşim yerinde bulunan, yuvarlak orta adalı, dört yönlü yol kavşağı olduğunu, 50 km/saat azami hız sınırlamasının mevcut olduğunu, davacının motosikletinin seyrettiği 07-30 kesim no.lu il yolu/…Bulvarı, gidiş ve geliş trafiği orta röfüjle ayrıldığını, çift platform bölümlü (iki taşıt yollu), her platform bölümü asfalt kaplamalı, 7,00 metre genişlikte, iki trafik şeritli olan, 1,70 metre genişlikte yaya kaldırımları, şerit çizgileri ve aydınlatma bulunan, bölünmüş yol olduğunu, bölünmüş yola, motosikletin gidişine göre, sağdan … Sokak tali yolları bağlanması ile dört yönlü kavşak oluştuğunu, tali yollarda, kavşağa girişte “DUR” trafik işaret levhaları mevcut olduğunu, kaza sırasında, vaktin gündüz, havanın açık, yol yüzeyinin kuru olduğunu, olay yerindeki ilk tespitlere göre düzenlendiğini, 09/02/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında, kazanın oluşumunda; Kamyonet sürücüsü …’in, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84. maddesinde belirtilen asli kusurlardan, 84/h maddesindeki “kavşaklarda geçiş önceliğine uyma” kuralını ihlal ettiğini, motosiklet sürücüsü …’ün, kusursuz olduğu kanaatine, olay yerinde yapılan inceleme, ölçüm ve sürücülerin beyanlarından varıldığının belirtildiğini, olay yeri krokisinde, çarpışma noktası, kavşak alanı içinde, motosikletin seyrettiği sol şerit doğrultusunda işaretlenmiş olduğunu, olay yerinde fren izinin görülmediğinin anlaşıldığını, olay yerinde 01/03/2019 günü yapılmış olan keşfe binaen, bilirkişi …tarafından, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası için tanzim edilen, olay yeri krokisi ve fotoğraflarını içeren, 25/03/2019 tarihli Bilirkişi Raporunda, kazanın oluşumunda; kamyonet sürücüsü …’in, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57 (a) ve 84 (h) maddelerindeki kuralları ihlal ettiğinden, tek başına, birinci derecede, asli (tamamen) kusurlu olduğunu, motosiklet sürücüsünün, bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığının belirtildiğini, Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca, huzurdaki tazminat davası için düzenlendiğini, 03/12/2020 tarihli Bilirkişi Raporunda, olayda; davacı sürücü …’ün, motosiklet ile kavşağa geldiğinde, seyrini her an tedbir alabilecek şekilde ayarlaması gerekirken bu hususa riayet etmediğini, mevcut hızı ile geçiş yapmak istediğini, bu nedenle, % 20 oranında kusurlu olduğu, kamyonet sürücüsü …’in, “DUR” levhasını dikkate alması, bölünmüş yolda düz seyreden motosiklete ilk geçiş hakkını vermesi gerektiğini, bu hususlara riayet etmediğini, kontrolsuz kavşak üzerinden geçiş yapmak istediğinden, % 80 oranında kusurlu bulunduğu kanaat olarak ifade edildiğini, kamyonet sürücüsünün, kavşağa girmeden durması, anayolu/bölünmüş yolu kontrol etmesi, davacı sürücü yönetiminde yaklaşmakta olan motosikletin geçmesini beklemesi, anayolun serbest olduğuna, kavşağı güvenli bir şekilde geçebileceğine kanaat getirince ancak kamyoneti harekete geçirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediğini, uyarıcı “DUR” trafik işaret levhasına rağmen kavşağa girdiğini, bu suretle, trafiği tehlikeye düşürdüğünü ve anayolda, bölünmüş yolda doğru yönde seyretmekte olan davacı motosikletinin yolunu kestiğini ve ilk geçiş hakkını ihlal ettiğini, heyetçe, sürücü …’in, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine, trafik işaretlerine ve kavşaklarda geçiş hakkı kurallarına uyma zorunluluklarına aykırı şekilde seyrettiğini, bu hatalı sevk ve idaresinin, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/h maddesindeki “Araç sürücüleri, trafik kazalarında, kavşaklarda geçiş önceliğine uymama halinde asli kusurlu sayılırlar.” hükmü de gereğince de olayda, birinci (asli) derecede etkili bulunduğu mütalaa olunduğunu, davacı motosikletli, anayolu/bölünmüş yolu takiben doğru yönde seyrettiği için, tali yoldan gelen kamyonet sürücüsüne göre, kavşakta, ilk geçiş hakkına sahip bulunmakla birlikte, trafik güvenliği gereği, kavşağa tedbir alabileceği bir hızla yaklaşması, sağdaki tali yoldan gelen kamyonet sürücüsünün kendisine yol verip vermediğini kontrol etmesi ve kamyonetin tali yoldan kavşağa girip çarpışma noktasına kadar ilerlemesi sırasında, motosikletin yüksek manevra kabiliyetinden yararlanması, etkin fren ve uygun gidon manevrası tedbirlerine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmediğini, heyetçe, davacı sürücü …’ün, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı şekilde seyrettiğini, kavşak koşullarına göre hızını ayarlamadığını, kazayı önleyici tedbirlere başvurmadığını, bu hatalı sevk ve idaresinin, olayda, ikinci (tali) derecede etkili olduğu kanaatine varılmakta olduğunu ve kendisinin 09/02/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile 25/03/2019 tarihli Bilirkişi Raporunda, kusursuz sayılmasını, iş bu açıklamaların ışığında isabetsiz görüldüğünü, 03/12/2020 tarihli Bilirkişi Raporunda belirtilen kusur gerekçeleri ve kusur oranlarının heyetçe görüşü ile örtüştüğünün mütalaa olunduğunu, tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış oldukları inceleme sonucunda, dava konusu somut olayda, heyetçe, davalı sigorta şirketine Trafik sigortalı, …plaka numaralı kamyonetin dava dışı sürücüsü …’in hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve takdiren % 80 (yüzde seksen) oranında etkili olduğu, … plaka numaralı motosikletin sürücüsü, davacı …’ün hatalı sevk ve idaresinin ise, ikinci (tali) derecede ve takdiren % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 27/07/2020 tarihli raporda özetle; davacının 09/02/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı olarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkındaki yönetmeliğin Tablo 2.3 ye göre; davacının engellilik oranının %1 (yüzdebir) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Hesap bilirkişisi tarafından dosyaya ibraz edilen 10/05/2021 tarihli raporda özetle; davalı tarafa sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı …‟in dava konusu trafik kazasının oluşumunda asli kusurlu olduğu, davacı …‟ün ise dava konusu trafik kazasının oluşumunda kusurunun bulunmadığı, 09.02.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak davacı …’ün toplam maluliyet maddi zararının; mahkeme tarafından Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, 2. İhtisas Kurulu tarafından gönderilen 07.08.2020 tarih ve 10030 sayılı raporda yer alan oranların kabulü durumunda; davacının Geçici Göremezlik Maddi Zararının 6.412,80 TL, Sürekli iş Göremezlik Maddi Zararının 18.415,33TL olmak üzere toplam 24.828,13TL olduğu, mahkemece; Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından 03.02.2021 tarih ve 1153 sayılı raporda yer alan oranların kabulü durumunda ise; davacının, geçici iş Göremezlik Maddi Zararının 6.412,80 TL olduğu, sürekli iş Göremezlik durumuna mahal düzeyde bir arazı bulunmadığı, hesaplanan maluliyet zararının 29.08.2017/2018 vadeli … nolu poliçe üst limitinin altında kaldığı, davalı … Sigorta Şirketi yönünden, kendilerine başvuru yapıldığı tarihten itibaren 8 işgünü sonrası olan 02.07.2019 tarihinin temerrüt başlangıç tarihi olduğu,
başvuru Sahibi davacı … ile sigorta şirketi arasında bir sözleşme bulunmaması, başvuru sahibinin haksız fiil mağduru 3. Kişi olarak uyuşmazlığa taraf olması nedeniyle “yasal faiz”e hükmedilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 09/02/2018 tarihinde sürücü davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalının sigortalısı olan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği; kaza neticesinde davacının sağ kolunun kırıldığı; Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 27/07/2020 tarihli rapora göre, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre davacının vücut engellilik oranının %1 (yüzdebir) , iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 4 (dört) ay olduğunun tespit edildiği; mahkememiz dosyasındaki kusur raporu ile ceza dosyasında alınmış olan kusur raporu arasındaki çelişkiyi de giderir nitelikteki 14/10/2021 tarihli kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacının % 20 oranında , davalının sigortalısının ise % 80 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği; 10/05/2021 tarihli hesap bilirkişi raporuna göre; kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik uyarınca ve davalı taraf sigortalısının % 100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek yapılan hesaplama sonucunda davacının Geçici Göremezlik Maddi Zararının 6.412,80 TL, Sürekli iş Göremezlik Maddi Zararının 18.415,33TL olmak üzere toplam 24.828,13TL olduğunun tespit edildiği;( davacının olayın meydana gelmesinde %20 oranında kusurunun bulunması nedeniyle talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 5.130,24 , sürekli iş göremezlik tazminatının ise 14.732,26 TL olmak üzere topla 19.862,50 TL olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile; 19.862,50 TL’nin 02/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.356,80-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 44,40 TL -TL harcın ve 64,43 TL talep artırım harcının mahsubu ile bakiye 1.247,97 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına ,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı lehine hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL peşin harç, 64,43 TL ıslah harcı, 1.032,75 TL posta ve tebligat masrafı, 3.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.491,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın gerekçesinin tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/12/2021

Katip
☪e-imzalıdır.

Hakim
☪e-imzalıdır.