Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/67 E. 2019/468 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/67 Esas
KARAR NO : 2019/468

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/02/2019
KARAR TARİHİ: 12/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …ye devrinden önce …bank A.Ş.’nin …Şubesi’ne 23/07/1999 tarihinde 11.150 TL, 17/09/1999 tarihinde 15.093,01 TL, 22/10/1999 tarihinde 230,00 TL ve 120,00 TL, 04/11/1999 tarihinde 969,04 TL, 17/12/1999 tarihinde 1.081,50TL yatırdığını, bu mevduatının henüz vadesi gelmeden 21/12/1999 tarihinde…bank A.Ş. yönetimine BDDK tarafından el konulduğunu ve yönetiminin …’ye devredildiğini, daha sonra bu bankanın … Bank A.Ş. ile birleştiğini, …Bank A.Ş.’ninde… BANK ‘a satılarak …BANK A.Ş. olduğunu, müvekilinin bankaya yatırılan parasının …bank A.Ş. yönetimi tarafından KKTC ‘de paravan olarak kurulan dava dışı … adlı paravan banka hasabına aktarıldığını, müvekkilinin bankalara olan güveni kötüye kulllanılarak ve iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığını ve bu şekilde toplam paranın Yurt Bank A.Ş. yönetimi tarafından grup ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek sureti ile tüketildiğini ve davalı bankanın müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili tarafından davalı bankanın …şubesine 23/07/1999 tarihinde 11.150 TL, 17/09/1999 tarihinde 15.093,01 TL, 22/10/1999 tarihinde 230,00 TL ve 120,00 TL, 04/11/1999 tarihinde 969,04 TL, 17/12/1999 tarihinde 1.081,50 TL olarak yatırılan alacağın 11.150 TL’sine 23/07/1999, 15.093,01 TL’sine 17/09/1999, 230,00 TL ve 120,00 TL’sine 22/10/1999, 964,04 TL’sine 04/11/1999, 1.081,50 TL ‘sine 17/10/1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 2. maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi uygulanarak davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikli olarak iş bu davada Bankacılık Kanunu, sözleşme hükümleri, BK ve HMK hükümleri gereğince müvekkili banka yönünden davanın husumetten reddinin gerektiğini, davalı banka ile … Ltd.’ nin tüzel kişiliklerinin farklı olduğunu, bu nedenle müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, yine davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtikten sonra açıldığını, iş bu davada hisse devir sözleşmesinin 6.13 maddesi ve yürürlükte bulunan 5411 sayılı yasanın 107. maddesinin 6. fıkrası ve eski 4389 sayılı yasanın 14. maddesinin 6. fıkrasının c bendi uyarınca davacının rızası aranmaksızın HMK 124/2 maddesi kapsamında mahkemenin resen taraf değişikliğine hükmetmesi ve davalı olarak … ‘nin davada yer alması, müvekkili yönünden ise davanın husumetten reddinin gerektiğini, yine davanın esas yönünden de davalı bankaya kusur izafe edilemeyeceğinden reddinin gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı banka şubesinde bulunan mevduatının davalı banka yönetimi tarafından davacının bankalara olan güveni kötüye kullanılarak ve iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatılmak suretiyle KKTC’de paravan olarak kurulan dava dışı … Ltd.adlı banka hesabına aktarıldığı ve bu şekilde toplanan paraların banka yönetimi tarafından grup şirketlere ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiği iddiası ile bu bedelin davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, deliller toplanmış dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak” bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafından davalı …bank A.Ş.’nin … Şubesi’ne davacı tarafça verilen talimat gereğince davalı bankaca 23/07/1999 tarihinde 11.150 TL, 17/09/1999 tarihinde 11.093,01 TL, 22/10/1999 tarihinde 230,00 TL, 04/11/1999 tarihinde 969,04 TL, 12/11/1999 tarihinde 1.000,00 TL, 22/10/199 tarihinde 120,00 TL olmak üzere toplam 28.562,05 TL’nin davalı banka nezdindeki …Ltd hesabına alcak geçtiği, davacı tarafından yapılan havale işlemi ve açılan … hesabının bizzat davacının istek ve iradesine mukabil imza ile açılmış ise de; …bank A.Ş. tarafından … Ltd.’ye gönderilen paraların aslında fiilen Kıbrıs’a aktarılmadığı, davacının mevduat alacağının davalı banka tarafından dolambaçlı yollardan … Grubuna ait şirketlere geri dönmeyecek şekilde usulsüz şekilde kredi kullandırılmak suretiyle tüketildiği, davacı alacağının benzer nitelikteki Yargıtay Kararları doğrultusunda dava dışı …Ltd’den tahsili imkanının bulunmadığı ve uyuşmazlığın havale görünümlü mevduat toplama olarak değerlendirilmesinin gerektiği, bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren davalı bankanın müşterisi olan davacıyı bu durumu bilerek …’a yönlendirdiği, bu nedenle davacının dava konusu bedeli tahsil edememesinden davalı bankanın da sorumlu olduğu kanaatine varılmış olmakla” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davalının vaki temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/1313 Esas ve 2017/896 Karar sayılı kararı ile ” Dava, … hesabına aktarılan paranın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile talep ettiği miktarı, ıslah dilekçesi ile azaltmış olup, mahkemece, ıslah dilekçesine göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacının talep sonucunu azaltması için kural olarak davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi ıslah yoluna başvurmasına da gerek yoktur. Ayrıca, davacının talebini azaltmasının ıslah kavramı kapsamında değil de davadan kısmi feragat müessesesi içinde değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece, talep sonucunun azaltılan kısmının feragat nedeniyle reddine ve yargılama giderlerinin kabul-red oranına göre taraflar arasında paylaştırılması ile reddedilen kısım üzerinden de davalı yararına vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulması neticesinde bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, bozmaya karşı beyanları alınmış ve usul yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile davacının ıslah dilekçesi ile feragat etmiş sayıldığı kısım yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin kabul ve red oranına göre taraflara yükletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Kısmen Kabulüne, 28.562,05-TL’nin 11.150,00-TL’sine 23/07/1999, 15.093,01-TL’sine 17/09/1999, 230-TL’sine 22/10/1999, 969,04- TL’sine 04/11/1999, 1000-TL’sine 12/11/1999 ve 120-TL’sine 22/10/1999 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-81,50-TL yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
3-Davalı …BANK A.Ş.,iş bu davada 5411 Sayılı Yasa’nın 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça başlangıçta yatırılan 489,20 TL nispi harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bozma öncesinde yapılan 645,00 TL yargılama gideri ile ilk karardan sonra yapılan 85,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 730,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 725,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 151,00 TL posta ve tebligat masrafı ile 209,30 TL temyiz harç toplamı olan 360,30 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 3,63 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.427,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 81,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
E-imza

Hakim
E-imza