Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/668 E. 2022/484 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/668 Esas
KARAR NO : 2022/484

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….08/07/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü … …istikametinden … istikametine doğru seyir halinde iken … dinlenme tesisierine geldiğinde yolun karşısına geçmeye çalışan müteveffa …’a çarparak ölümüne sebep olmuştur. Her ne kadar olay yerinde tutulan kaza tutanağında müteveffa kusurlu bulunmuşsa da bu durumu kabul etmek mümkün değildir. Kaza tutanağında her ne kadâr müteveffa kusurlu gösterilmişse de asıl kusur … plakalı araç sürücüsü …’a aittir. Çünkü tutanaklara bakıldığı zaman araç sürücüsü, yaya geçitlerinin bulunduğu alanda hızına dikkat etmemiştir. Çarpmanın olduğu yerin hemen 64 metre ilerisinde yaya geçidi olmasına rağmen araç sürücüsü bu Hususu dikkate almadan aşırı süratli bir şekilde müvekkillerin çocuğuna çarpıp ölümüne sebebiyet vermiştir. Kazaya karışan araç müteveffaya çarptığı zaman, çarpma şiddeti ile müteveffa havada 4 veya 5 takla atmasına sebebiyet vermiş , araç ise 100 metre ileride ancak durabilmiştir. Bu nedenle araç sürücüsü asli kusurlu olup dava aşamasında dosyanın Adli Tıp Kurumu trafik ihtisas birimine gönderilerek yeniden kusur raporunun alınmasını talep etmekteyiz. Ayrıca gerektiğinde Yerinde keşif yaptırılmak sureti ile kusur raporunun çıkarılmasını talep etmekteyiz. Müteveffa 16/11/2000 doğumludur. … 2. Organize Sanayi Sitesinde 3 yıldır çalışmaktaydı kazanmış olduğu bu deneyim sayesinde son yılında kaynak ustası olarak çalışmakta olup maaşı 3.500 TL idi. Onun ölümü ile baba … ile Anne …desteğinden yoksun kalmışlardır. Müteveffanın maaşının 3.500 TL olduğuna dair tanık dinletme ve emsal ücret araştırılması yapılması talebimiz bulunmaktadır. Sigorta şirketine 07/11/2019 tarihinde tazminatın ödenmesi bakımından başvuruda bulunduk ayrıca 07/11/2019 tarihinde arabulucuya başvuruda bulunduk. Fakat geçen sürede sigorta şirketi herhangi bir cevap vermemiştir. Fakat 20/11/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi ile yapılan arabuluculuk toplantısında da sigorta şirketi araç sürücüsü kusursuz olduğu gerekçesi ile tazminat ödemeyi kabul etmemiştir. Bu nedenle iş bu davayı açrna zorunluluğumuz doğmuştur. Trafik kazasında evlatlarını kaybeden davacıların, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre (fazlaya ilişkin haklar saklı katmak üzere); Davacı baba… için 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, Davacı anne … için 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı açısından temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile beraber tahsiline, dava masraf ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir…”
CEVAP:
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacı taraf müvekkil şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan ktk madde 97 uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Karayolları Trafik Kanunun 97. Maddesi ile dava ya da tahkim yoluna başvurmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmak dava şartı olarak düzenlenmiş olup, başvuru dilekçesi ekinde bulunması gereken evraklar Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın ekinde aynen şu şekilde sayılmıştır: Ölüm, Kaza raporu, Veraset ilamı. Güncel vukuatlı nüfus kayıt örneği, mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi. Hak sahibine ait banka hesap bilgileri.
Başvuran tarafın başvuru dilekçesinde de görüldüğü üzere başvuran vekili tarafımıza yapmış olduğu başvuruya “vefat eden kişie ait nüfus kayıt örneği ve veraset ilamı eklememiştir. Dosyada müteveffaya ait bir nüfus kayıt örneği olmaksızın müteveffanın alt ve üst soyu bilinmeden hesaplama yapılması ve destek payı tespit edilmesi mümkün değildir.
Müvekkil Şirket tarafından eksik evrak talebinde bulunulmuş olmasına karşın tamamlanmadan dava açılmıştır. Başvuran taraf tarafımıza yapmış olduğu başvuruyu eksik evrakla yapmış olduğundan söz konusu başvuru usulüne uygun bir başvuru değildir ve yok hükmündedir. Bu nedenle Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesi uyarınca dava şartı yerine getirilmediğinden işbu başvurunun usulden reddine karar verilmesini talep etmekteyiz.
Uyuşmazlık konusu kazaya ilişkin sürücünün ve sürücü ile birlikte aynı araçta yolculuk eden şahısların vermiş oldukları ifadelerinden anlaşıldığı üzere kazadan sonra Müvekkil Şirket nezdinde sigortalı olan … plakalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği tespit edilmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi durumunda müvekkil şirketin araç sürücüsü ve işletenine rücu etme ihtimali bulunmaktadır. Sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda Sigorta Şirketine rücu hakkı tanımakta olup, zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı başlıklı A.4 maddesi aynen aşağıdaki gibidir. İlgili maddede de açıkça belirtildiği üzere Müvekkil Sigorta Şirketinin işbu kaza sebebi ile ödemek zorunda kalacağı tazminatlar için … plakalı aracın sürücüsü ve işletenine rücu etme hakkı söz konusudur. Bu nedenle HMK Madde 61 ve devamı maddeleri uyarınca davanın araç maliki … ve araç sürücüsü …’a ihbarını talep etmekteyiz.
Kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 22.02.2018/2019 tarihlerini kapsayan Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalıdır. Müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olup. bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlıdır. Müvekkil Şirket kazaya karışan aracın ZMMS Poliçesini düzenleyen şirket olup, Müvekkil Şirketin sorumluluğu poliçe limitleri dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Öncelikle Başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine,
müvekkil şirket sigortalısının kazanın oluşumunda kusuru olmadığından davanın reddine, Aksi Halde;
Kusur raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine,
İtirazlarımızın kabulü ile davanın reddine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir…”
İhbar olunanlar vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…Tüm dosya ve deliller doğrultusunda kusursuz olunması sebebiyle davanın REDDİNE , Davanın rücu davası olmayıp tazminat davası olması sebebiyle tarafımıza yapılmış olan ihbarın hukuki dayanak itibariyle sebepsiz kaldığından ilgili dosyada müvekillerin ihbar edilen sıfatlarının dahi olmamasına ve bu yönde sayın mahkemeniz tarafından verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmşitir…”
GEREKÇE:
Dava, 08/07/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMM poliçesi ile sigortalı olan …plakalı dava dışı araç sürücüsü …’ın müteveffa …’a çarparak ölümüne sebebiyet vermesi sebebiyle mirasçıları … ve …’ın 250,00-şer’TL destekten yoksun kalma tazminatı talebidir.
20/01/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Davalı sigorta şirketine Trafik sigortalı … plaka numaralı aracın dava dışı sürücüsü …’ın tedbirsiz sevk ve idaresinin ikinci derecede ve alt düzeyde, takdiren % 15 (yüzde onbeş) oranında etkili olduğu, Müteveffa yaya …’ın hatalı davranışının birinci derecede ve takdiren % 85 (yüzde seksenbeş) oranında etkili bulunduğuna dair görüş sunulmuştur…”
14/04/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Müteveffa …’ın kazanın oluşumunda %85 ( yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü dava dıĢı …’ın ise %15 ( on beş) oranında kusurlu olduğu,
2- Davacı baba …‟ın nihai ve gerçek maddi zararı 20.768,84 TL; Davacı Anne …‟ün nihai ve gerçek maddi zararı ise 27.702,06 TL olduğu, Olay Tarihinde Geçerli Sigorta Poliçesi; … plakalı aracın; 22.02.2018/2019 vade tarihini kapsamak üzere … sayılı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta poliçesi ile … Sigorta AŞ. den sigortalı olduğu, dosyaya sunulan ilgili poliçeye göre; Sakatlanma ve ölüm kişi başına:360.000,00 TL teminat verildiği,
Davalı … Sigorta AŞ‟nin, sigorta kapsamında bulunan aracın sürücüsü ve işleteninin sorumluluğunu üstlenmiş olduğundan sürücü ve işletenin kusuru oranına isabet eden maddi zarar tutarından teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olması sebebiyle hesaplanan toplam 48.470,91 TL tutarından sorumlu olduğuna dair görüş sunulmşutur…”
İstanbul Adli Tıp Kurumu 08/09/2021 tarihli 12930 sayılı kusur raporu özetle şöyledir:
“…Sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile meskun dışı mahalde seyir halinde iken, orta refüj üzerinde kaplamaya giriş yapan yayaya karşı kısa mesafe alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığından olayda; kusuru bulunmamaktadır. Müteveffa yaya .., meskun dışı mahalde, taşıt yolunu yeterince kontrol etmeden, seyir halinde olan aracın hız ve mesafesini dikkate almadan, dikkatsiz ve tedbirsizce kaplamaya giriş yapıp ana yolda seyretmekte olan vasıtanın sadmesine maruz kalarak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürmüş, ilk geçiş hakkını araca vermemiş olduğu anlaşılmakla olayda; kusurludur. Olayda; Sürücü…’ ın kusursuz olduğu, Müteveffa yaya …’ ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğuna dair görüş sunulmuştur…”
Davacılar, 08/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’ın anne ve babasıdır. Müteveffa, anılan tarihte yaya olarak yoldan karşıya geçmeye çalışırken dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç çarpmıştır. Davacılar, çocuklarının kaza sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. Davacıların huzurdaki davayı takip etme ve yargılama giderlerini karşılama gücü bulunmadığı anlaşıldığından, adli yardım taleplerinin kabulüne ve yargılama giderlerinden muaf tutulmalarına karar verilmiştir.
Davada öncelikle ele alınması gereken husus, meydana gelen kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun belirlenmesidir. Kazanın ardından kolluk tarafından düzenlenen kaza tutanağında meydana gelen kazanın oluşumunda müteveffanın kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce dosyanın teslim edildiği İTÜ Yüksek Mühendisi …. tarafından düzenlenen 20/01/2021 tarihli raporda davalı tarafından sigorta edilen aracın %85; davacı müteveffanın %15 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş; yukarıda detayları belirtildiği üzere düzenlenen raporda kazanın oluşumunda müteveffanın tam kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Nitekim, olaya ilişkin yürütülen ceza yargılaması sonunda da aynı şekilde müteveffanın tam kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda, davacının yeniden kusur durumu yönünden araştırma yapılması talebinde hukuki yarar bulunmadığı değerlendirilmiş; destekten yoksun kalma tazminatı talebinin müteveffanın kazanın oluşumunda tam kusurlu olması nedeniyle yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Dosya kapsamına sunulan fakirlik belgesi ve ekleriyle UYAP kayıtları dikkate alınarak davacının adli yardım talebinin kabulüne ve yargılama giderlerinden tamamen muaf tutulmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 44,40-TL harçtan düşümü ile bakiye 36,30-TL harçtan muaf tutulmasına,
4-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin, davacı tarafın adli yardım talebinin kabul edilmesinden dolayı hazineden tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-İstanbul Adli Tıp Kurumu 723,00-TL’lik kusur rapor bedelinden, davacı tarafın adli yardım talebinin kabul edilmesinden dolayı muaf tutulmasına,
8-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden, davacı tarafın adli yardım talebinin kabul edilmesinden dolayı muaf tutulmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/06/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza