Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/644 E. 2020/172 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/644 Esas
KARAR NO : 2020/172

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı firma ….’de tır şoförü olarak 09.02.2019 tarihinde çalışmaya başladığını ve 27.09.2019 tarihinde de iş akdine son verdiğini, davalı firma müvekkilinden işe girerken 10.000,00 Euro bedelli teminat senedi imzalamasını istediğini ve sözleşmeye ek olarak 10.000,00 Euro bedelli teminat amacı taşıyan senedi de elde ettiğini, davacı müvekkilinin işi gereği yaptığı 02.05.2019 tarihli İtalya seyahati sırasında kullanmakta olduğu şirkete ait olan tırla İtalya’da kaza geçirdiğini, kaza sonrası İtalya’da gerekli yerel emniyet güçleri tarafından kaza ile ilgili tutanaklar tutulduğunu, işlemler tamamlandığını ve müvekkilinin olağan akışa uygun olarak ülkeye geri dönüş yapıldığını, davalı şirket bu kazadan sonra müvekkilline iletişime geçtiğini ve bahsedilen kaza sonucu şirketin 10.000,00-TL zarara uğratıldığını ve bu zararın davacı müvekkiline tarafından ödenmesi gerektiğini belirttiklerini, belirtilen bakiye miktarın 3.500,00-TL’sinin tahsilatını müvekkilinin şirket içi alacaklarından temin eden davalı şirket geri kalan 6.500,00-TL için 1.340,00 Euro bedelli senedi müvekkilinin rıza göstermese de çeşitli zorlayıcı söylemlerle müvekkiline imzalattırıldığını, davalı şirket İtalya’da yetkililerin yasal olarak tuttuğu oldukları tutanakları ve kazaya ait sigorta belgelerini davacı müvekkiline hiçbir surette göstermediğini, ayrıca bu konuda davalı şirketin sigorta için birlikte çalıştığı sigorta şirketinin zararın ne kadarını karşıladığını ya da yukarıda belirtilen 10.000,00 TL’lik zararın neden ve nasıl oluştuğuna dair resmi bir belge sunmadığını, davacı müvekkiline bu hususlar hakkında bilgi edinmek istediğinde ve zarara karşılık 1.340,00 Euro bedelli senedi imzalamak istemediğinde davalı şirket tehditkar söylemlerde bulunduğunu, açıklanan nedenler tüm bu sebeplerle; davalı taraf sebepsiz ve ispatı olmayan bir durum için müvekkiline bu senedi haksız yere imzalattırdığını, bu sebeple de huzurda görülmekte olan işbu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabülü ile mahkemenin uygun görmesi halinde teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise uygun teminat karşılığında davalı şirketin elinde bulunan 1.340,00 Euro bedelli dava konusu senedin, iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, ödenmesini engeller mahiyette ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine; müvekkili aleyhine başlatılması muhtemel bir icra takibinin durdurulmasına, davacı müvekkilinin davalı firmaya söz konusu senet borcunun olmadığının tespitine ve söz konusu senedin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle Görev ve yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan … İş Mahkemesine gönderilmesine, müvekkili şirket …. yurt içi ve yurt dışı taşımacılık alanlarında hizmet sunduğunu, davacı 09.02.2019 tarihinden istifa ettiği 27/09/2019 tarihine kadar müvekkili şirkette şoför olarak istihdam edildiğini, davacının iddiasının aksine müvekkili şirket tarafından davacıdan teminat senedi alınmadığını, davacının delillerin arasında sunduğu 10.000,00.-Euroluk kısmen yırtılan senedin de müvekkili şirket ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacıdan 10.000,00 Euro tutarlı teminat senedinin alınmadığını, bu sebeplerle davacının huzurdaki davasının reddinin gerektiğini., davacı 02/05/2019 tarihinde Avrupa seferi esnasında … limanında kendisine zimmetli … plakalı araca dorsenin düzgün takılmadığını, bu sebeple davacıya zimmetli araç hareket halindeyken çekici ve dorsenin zarar gördüğünü, bu esnada çekicinin yakıt deposu da hasar aldığını ve depodaki yakıtın da zayi olduğunu, bu hususta 08/05/2019 tarihinde davacının savunmasının alındığını ve söz konusu olayın kendi hatasından kaynaklandığını, söz konusu olay sebebiyle müvekkili şirketin tüm zararına ilişkin borcu ödeyeceğini ifade ettiğini, bu hususta davacıya zimmetli … plakalı araçta ve dorsede oluşan hasara ve dolayısıyla müvekkili şirketin uğradığı zarara ilişkin borcun ödenmesi bakımından davacı tarafından istifa ederken 1.140,00.-Euroluk senet imzaladığını, söz konusu borcu 30/12/2019 tarihine kadar ödeyeceğinin bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından da söz konusu borcuna karşılık 1.140,00.-Euro bedelli senet kabul edildiğini, buna göre davacının iddiasının aksine 1.340,00.-Euro bedelli bir senet bulunmadığını, yalnızca 02/05/2019 tarihli olaya ilişkin 1.1140.-Euro bedelli senet bulunduğunu, ancak bu senet davacıya zimmetli … plakalı araçta ve dorsede oluşan hasara ve dolayısıyla müvekkili şirketin uğradığı zarara karşılık tamamen kendi rızası ile verilen bir senet olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacı taraf kötü niyetli olduğundan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacı taraftan tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı, dava dilekçesi ile, davacının davalı firma ….’de tır şoförü olarak 09.02.2019 tarihinde çalışmaya başladığını ve 27.09.2019 tarihinde de iş akdine son verdiğini, davalı firma müvekkilinden işe girerken 10.000,00 Euro bedelli teminat senedi imzalamasını istediğini ve sözleşmeye ek olarak 10.000,00 Euro bedelli teminat amacı taşıyan senedi de elde ettiğini, iş gereği yapılan 02.05.2019 tarihli İtalya seyahati sırasında şirkete ait olan tırla İtalya’da kaza geçirdiğini, kaza sonrası İtalya’da gerekli yerel emniyet güçleri tarafından kaza ile ilgili tutanaklar tutulduğunu, işlemler tamamlandığını ve müvekkilinin olağan akışa uygun olarak ülkeye geri dönüş yapıldığını, davalı şirket bu kazadan sonra müvekkilline iletişime geçtiğini ve bahsedilen kaza sonucu şirketin 10.000,00-TL zarara uğratıldığını ve bu zararın davacı müvekkiline tarafından ödenmesi gerektiğini belirttiklerini, belirtilen bakiye miktarın 3.500,00-TL’sinin tahsilatını müvekkilinin şirket içi alacaklarından temin eden davalı şirket geri kalan 6.500,00-TL için 1.340,00 Euro bedelli senedi müvekkilinin rıza göstermese de çeşitli zorlayıcı söylemlerle müvekkiline imzalattırıldığını, müvekkiline bu senedi haksız yere imzalattırdığını, davacının davalı firmaya söz konusu senet nedeniyle borcunun olmadığının tespitine ve söz konusu senedin iptaline karar verilmesini talep etmekle,
Dava iş sözleşmesi nedeniyle imzalanan senede ilişkindir. Dava konusu senet, iş akdi devam ederken, iş sözleşmesi nedeniyle imzalanmış, kaza, iş sözleşmesi devam ederken, iş kazası olarak meydana gelmiştir.
Sorun, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda İş Mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
Davacının iddia ettiği olayda, her ne kadar dava tarihinde iş ilişkisi sonlanmış olsa bile, iddia edilen olaylar sırasında, iş ilişkisinin devam ettiği ve davacının sıfatının işçi olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlık işçi-işveren uyuşmazlığıdır.
Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmesi gereken bir husustur. Buna göre görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu değerlendirilmekle, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden Reddine,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.11/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza