Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/629 E. 2020/40 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/629 Esas
KARAR NO : 2020/40

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından zamanaşımı süresi geçtikten sonra başlatılan takibi ve borcu kabul etmediklerini, borcun haksız ve kötü niyetli olduğunu, kredi sözleşmesinde ve kredi işlemlerinde müvekkilinin imzası ve kabulünün olmadığını, müvekkilinin aracının yakalandığını ve araca el konulduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin … İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin dava dışı şirket kurulduğunda hisse sahibi olduğunu, sadece 5 ay kadar hissedar kaldığını, yapılan işlemlerden haberi olmadığını, 17/01/2000 tarihinde teminat mektubu alındığını ve bundan 1 ay sonra müvekkilinin şirketten ayrıldığını beyanla … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu icra takibinin iptaline, davalının %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; müvekkili tarafından kredi sözleşmesinin kefil sıfatı ile imzalandığını, kredi sözleşmesinde kefili sorumlu olduğu tutar yazılmadığından kefaletin geçersiz olduğunu, kefilin borçlunun kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumlu olduğunu, kefilin kanunen işlemiş faizin bir seneliğinden sorumlu olduğunu, müvekkilinin kefalet süresinin sona erdiğini beyanla müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulüne uygun olarak açılmadığını, dava dilekçesinin konu ve netice-i talep kısmında sadece icra takibinin ve ödeme emrinin iptali ile davacı tarafa ait …plakalı aracın üzerindeki haczin kaldırılmasının talep edildiğini, bu taleplerin şikayet konusu olduğunu, dava dilekçesinin içeriğinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve itirazlara rağmen takip işlemlerinin devam ettiğinin ileri sürülmesinin şikayet konusu edilerek icra hukuk mahkemelerinde ileri sürülmesi gerektiğini, davacı tarafın usule uygun olarak açmadığı davayı ıslah edemeyeceğini, davacı tarafın genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, borcun tamamından sorumlu bulunduğunu, TBK mad.162 uyarınca birden çok borçludan her birinin alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı bildirmesi halinde müteselsil borçluluğun doğacağını, TBK mad.163 uyarınca alacaklının borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebileceğini, TBK mad.586 uyarınca kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklının borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceğini, davacı tarafın kredi sözleşmesi ile kefile tanınan haklardan peşinen feragat ettiğini, davacı tarafa kat ihtarnamesinin 09.01.2001 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafın teminat mektubunun nakde çevrildiğinden ancak takip sonrası aracının bağlanması ile haberdar olduğu yönündeki iddialarının soyut olduğunu, teminat mektuplarındaki sorumluluğun risk gerçekleşip teminat mektupları paraya çevrildiğinde doğduğunu, kat tarihi itibarı ile alacağın muaccel hale geldiğini, teminat mektubunun takibe konu GKS uyarınca verildiğini, bankanın ticari ilişkiyi kolaylaştırmak için önce teminat mektubunu düzenleyip sonra GKSyi düzenlediğini, teminat mektubu tarihinin ihtarnameye sehven 17.01.2000 ya da GKS düzenleme tarihinin sehven 19.01.2000 olarak yazıldığını, davacının GKS’den doğan borçtan sorumluluğu bulunduğunu, davacının işlemiş faizin 1 seneliğinden değil, yasa ve hukuki içtihatlar gereği kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğunu, bu sorumluluğun müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile borcun tamamı ödeninceye kadar devam ettiğini, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 138/1 mad. Ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu 15/9-b hükümleri gereği davacının tazminat talebinin reddinin gerektiğini beyanla davanın reddine, haksız ve kötüniyetli davacı aleyhine %20den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve takip nedeniyle uğranılan zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların delilleri toplanmış ve yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkememiz kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2017/2743 Esas, 2019/2302 Karar sayılı kararı ile “Davacı vekilinin 26.04.2016 tarihinde davasını ıslah ederek … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından talep edilen alacak nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini talep ettiği, icra dosya örneğinin incelenmesinde, takibe konan alacağın “19.01.2001 tarihli ve 5.000,00 TL bedelli … T.A.Ş. Şirinyer Şubesine ait genel kredi sözleşmelerine” istinaden tesis edilip kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacak olduğu, dava dışı … (…) ile davalı … A.Ş. arasında düzenlenmiş bulunan 20.02.2006 tarihli temlik yapıldığı, … T.A.Ş. ‘nin … (…)’ye devredilen bankalardan olduğu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesi uyarınca “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde bu davalar 1 ve 2 nolu asliye ticaret mahkemesinde görülür.” hükmündeki görev kamu düzenine ilişkin ve emredici nitelikte olduğundan mahkemece res’en gözetilmesi gerekirken, yargılamaya … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam edilerek ayrıca kabule göre de; dava konusu alacağın 10 yıllık zamanaşımı süresinin 29.04.2008 tarihinde dolacağı, ancak henüz 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu’na … tarihli, … sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5020 sayılı Yasanın 27. maddesi ile eklenen Ek madde 3 ile getirilen değişiklik sonucu zamanaşımı süresinin 20 yıla uzatıldığı, 20 yıllık süre dolmadan icra takibinin yapıldığı gözetilmeksizin, ilk derece mahkemesince hatalı değerlendirme ile alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasıyla davanın reddinin isabetsiz olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın … 1. ve 2. Ticaret Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesiyle kaldırılmış olup İstinaf ilamı doğrultusunda 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesi uyarınca iş bu davada … 1. ve 2. Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … 1. Ve 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.29/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza