Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/623 E. 2021/354 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/623 Esas
KARAR NO : 2021/354
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili davacı tarafından, … İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının işbu icra takibine itiraz ettiğini, davalının icra müdürlüğüne yaptığı itirazın kötü niyetli ve haksız olduğunu, davacı müvekkilinin davalı borçlu şirketle bir hizmet sözleşmesinin akdettiğini, iş bu sözleşme kapsamında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verildiğini, 6331 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak müvekkili tarafından mevzuatla belirlenen usule uygun şekilde, yüksekte çalışma ile ilgili, eğitim, iş sağlığı ve güvenliği danışmanlık hizmetinin verildiğini, bu işlemler sonucu verilen hizmet karşılığında bahse konu faturanın keşide edildiğini ve tebliğ edildiğini, davalı tarafın keşide edilen bahse konu faturaya itiraz etmediği gibi bir kısmı için ödeme yaptığını, fakat geri kalan için ödeme yapmadığını, dolayısıyla bahse konu faturaların yasaya göre müvekkili şirket lehine delil teşkil ettiğini, davacı müvekkilinin keşide ettiği bu faturanın, müvekkilinin defter ve kayıtlarıyla sabit olduğunu, tarafların arasındaki sözleşme de baz alındığında, bu kayıtların kesin delil teşkil ettiğini, davalının icra dosyasına yaptığı kötü niyetli ve haksız itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz edilen miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddinin gerektiğini, ödeme emrinin tebliği ile birlikte kayıtlarını inceleyen müvekkili, kendi kayıtlarında yer alan 1.254,27TL TL borcu ve bunun ferilerine kabul ederek, kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan harç ve ferileri olan 1589,11TL’ yi icra dosyasına 21.11.2016 tarihi itibari ile yatırdığını, bakiye alacak iddiasına, borca ve ferilerine 21.11.2016 tarihi itibari ile itiraz ettiğini, müvekkilinin yatırdığı paranın, 01.12.2016 tarihinde alacaklı vekiline icra müdürlüğü tarafından banka kanalı ile ödendiğini, alacaklı tarafın, kısmi kabul ve kısmi itirazdan 21.11.2016 tarihi itibari ile haberdar olduğunu, alacaklının yeni vekilinin 13.06.2018 tarihinde vekaletname ibrazı ile icra dosyasını takibe başladığını, alacaklı tarafın en geç 13.06.2018 tarihinde kısmi itirazdan haberdar olduğunu, İİK’ da öngörülen 1 yıllık itirazın iptali davası açma süresinin ise en geç 13.06.2019 tarihinde dolduğunun açık olduğunu, davacı tarafın kısmi ödemeyi gözetmeden, itirazın iptali davasını açtığını, davanın her halükarda kısmen reddinin gerektiğini, davacının 4.395,03TL asıl alacak ve ferileri üzerinden icra takibi başlattığını, 4.395,03TL asıl alacak üzerinden dava değeri beyan ederek, ….İcra Müdürlüğü’ nün 2016/…E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini talep ettiğini, olayda taraflarınca 1.254,27-TL asıl alacak ve ferisine denk gelen 1.589,11TL tutar borç kabul edilerek, icra dosyası alacağının kısmen kapatıldığını, işbu sebeple davacının kısmen ödenen dosya borcunu da kapsayacak biçimde itirazın iptali talebinde bulunması hukuka aykırı olduğunu, davanın ödeme yapılan 1.254,27TL asıl alacak ve ferisine denk gelen 1.589,11TL tutar borç yönünden reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davacı, alacağının bulunduğu iddiasını yazılı delilller ile ispat etmek durumunda olduğunu, davacı taraf fatura kestiğini, tebliğ ettiğini, kendi defterlerinde alacaklı olduğunu, bu sebeple davanın kabulü gerektiğini ileriye sürdüğünü, müvekkili tarafından, verdiği hizmetin bedeli davacıya ödendiğini, müvekkili, davacının icra takibi başlatıp kendisine ödeme emri göndermesine müteakip, ticari defter ve belgelerini inceleyerek, davacının iddia ettiği gibi 4.395,03TL değil sadece 1.254,27TL tutarında borcu gördüğünü, bu sebeple de borcu olan 1.254,27TL asıl alacak ve bunun ferilerine tekabül eden borcu icra müdürlüğü dosyasına yatırmak sureti ile ödediğini, müvekkilinin ticari defter ve belgeleri incelendiğinde, müvekkilinin 1.254,27TL olan borcunu ödeme emrinin tebliğine müteakip yaptığı ödeme ile kapattığı, davacının alacak iddiasının soyut ve mesnetsiz olduğu, davacının müvekkili temerrüde düşürmemesine rağmen, takip öncesi faiz talebinde bulunmasının da açıkça hukuka aykırı olduğunu, davanın evvela süre yönünden reddini, yargılama sonunda haksız ve kötü niyetli davanın reddini, davacıdan %20’ den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatının alınarak müvekkiline verilmesini, fazla ilişkin her türlü haklarının saklı tutulmasınğ, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1- … İcra Müdürlüğü’ nün 2016/… esas sayılı dosyası.
2- … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… talimat sayısıyla aldırılan Mali Müşavir … tarafından sunulan 04/11/2020 tarihli bilirkişi raporu.
3-Mahkememizce atanan Mali Müşavir İsmail Yeksan tarafından sunulan 08/01/2021 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın, davacının davalıya verdiği hizmet nedeniyle, … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklıysa alacağın miktarı hususunda yoğunlaştığı, davanın ise, davalı hakkında … İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibin, davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ise de, bu sürenin başlaması için itirazın tebliğ gerektiği, haricen öğrenmenin süreye etkisi bulunmadığı anlaşılmakla, davanın süresi içerisinde açıldığı değerlendirilmekle, dosya esastan incelemeye geçilmiştir.
Dosya, taraflarca sunulan deliller ve ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak takip ve dava konusu faturaların karşılıklı olarak ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı hususunda rapor tanzim edilmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, talimat ile alınan rapor incelendiğinde, davacı defterlerinin incelenmesinde, davacının 2016 yılı ticari defterinin e defter olduğu, defterlerin yasal şartlara uygun olarak açılış ve kapanış berat onaylarının yaptırıldığı, davacı ticari defter kayıtlarının, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığını gösterdiği, davacı defter kayıtlarına göre, davacının, davalıdan, 2015 yılından devreden 1.304,27-TL tutarında alacaklı olduğu, davalı adına kesilen 6 adet açık fatura toplamının 5.826,13-TL, davalının davacıya yapılan ödemeler toplamının ise 4.000,00-TL ve davacının 02/12/2016 tarihi itibariyle davalıdan, kalan alacağının 3.130,40-TL olduğu, davalı tarafından icra dosyasına asıl alacak tutarına ilişkin 02/12/2016 tarihide 1.254,27-TL ödemesine karşılık davacının 1.000,00-TL olarak kayıtlarına aldığı, eksik kayıt altına alınan 254,27-TL’nin tenziliyle davacının davalıdan olan alacağının 2.876,13-TL olduğu, davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir belgenin bulunmadığı, anlaşılmış, 08/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre ise, davalı tarafın, ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikini süresi içinde yaptırdığı, muhasebe tekniği açısından ilgili hesapların birbirin doğruladığı ve defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, dava konusu cari hesap ekstresindeki uyuşmazlığın davacı tarafından kesilen iade faturasından kaynaklandığı, bu faturanın, davalı tarafından noterden süre içinde itiraz ve iade edildiği, davacının ihtarnameye cevap verdiğine dair dosya içinde belgeye rastlanmadığı, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti ticari defter kayıtlarında davacıya borcunun gözükmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması ile diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi veya defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davalının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde davacının kesmiş olduğu iade faturasının kayıtlı olmadığı, bu faturaya ilişkin davalının süresi içerisinde itiraz ve iadesinin bulunduğu ve karşılık olarak davacının cevabının bulunmadığı, bu nedenle davacının ticari defterlerinin lehine delil teşkil etmediği, davacı tarafından bu faturanın da başkaca belgelendirilmediği anlaşılmakla, dava açılmadan yapılan kısmen ödeme yönünden, itirazın iptali hususunda dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, bakiyesi yönünden de dava ispat edilemediğinden davanın reddine, davalının kötü niyet tazminat talebi bakımından salt davanın reddinin yeterli olmadığı ve kötü niyet yönünden tespit bulunmadığı anlaşılmakla, davanın talepler bakımından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın 1.254,27-TL’si yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine,
2-Bakiyesi yönünden davanın esas yönünden reddine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 53,08-TL harçtan düşümü ile bakiye 6,22-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin ile davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. – 16/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza