Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/613 E. 2020/595 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/613 Esas
KARAR NO : 2020/595

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : davacının emekli olduğunu ve emekli maaşını PTT şubeleri üzerinden … tahsis numarası ile aldığını ve davacının aldığı emekli maaşı üzerinden bankalardan kredi kullanıldığı, emekli maaşından kesinti olduğu fark edilince haberdar olduğunu, bu kredi işleminden davacının bilgisi ve muvafakati bulunmadığını, davacı adına düzenlenen sahte kimlikle çekildiğini, Haricen yapılan araştırma sonucu edindikleri bilgilere göre davacının kimlik bilgileri aynen kullanılmak suretiyle kredinin çekildiğini, iki kimlik arasındaki farkın kimliğin veriliş tarihi ve fotoğraf olduğunu, davalı bankanın … şubesi nezdinde 3.kişiler tarafından davacının kimlik bilgileri kullanılarak … kredi numarası ile 15.600,00 TL’lik kredi imzaladığını, imzanın davacıya ait olmadığını, aylık taksit tutarı olarak belirlenen meblağ olan 603,73 TL davacının emekli maaşı üzerinden otomatik olarak kesildiğini ve davacı emekli maaşını eksik aldığını, Toplamda bu güne kadar 2 ay kesinti olduğunu, (603,73*2=1.207,46 TL) Davalı bankaya yazılı ve sözlü müracaatlarına rağmen kesintiye devam edildiğini, bu durumun emekli maaşından başka bir geliri olmayan davacının mağduriyetine sebep olduğunu, yapılan bu kredi işlemleri nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığının … ve … soruşturma numaralı dosyaları ile … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde soruşturmaların devam ettiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı soruşturmada davacının imza ve yazı örnekleri alınmış olup imza incelemesi yapıldığını, sonuç olarak, Dava sonuçlanıncaya kadar kredi işlemini durdurulması için teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitini, sözleşmenin iptali ve kredi tutarının %20’si oranında kötü niyet tazminatı tahsilini, ödenen meblağın kesildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesini, davacının uğramış olduğu manevi üzüntünün bir nebze azaltılması için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, mahkeme masrafı ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının kimiliği ile hareket eden sahtecinin 07/03/2014 tarihinde … Şubesine giderek kredi başvurusunda bulunduğunu, … ile davalı banka 11/08/2011 tarih ve ihtiyaç kredisi kullandırım işbirliği protokolü gereğince … merkez ve şubeleri ihtiyaç kredi ürünlerinin … aracılıyla … üzerinden yürütülmesi konusunda anlaşma yapıldığını, davacı kimliği ile hareket eden sahtecinin banka nezdinde kredi kullandığı bilgisinin yanlış olduğunu, sahteci … Şubesinde ilgili evrakları doldurduğu ve kredi ilgili … şubesinden kullandırıldığını, davalı banka kredinin sahte evraklarla kullandığını 25/04/2014 tarihinde davacının bankaya başvurusu neticesinde öğrendiğini, bu aşamadan sonra davalı banka gerekli aksiyonları alarak sahteci hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve hesabı blokeye alarak işlemi kapattığını, davacının hesabından yapılan kesintilerin 30/06/2014 tarihinde davacı hesabına iade edildiğini, bu aşamadan sonra da davacı hesabından tekrar kesinti yapılmayacağını, kredi başvurusu … aracılıyla alındığını bu nedenle davanın … ye ihbarı gerektiğini, davacı hakkında açılmış bir takibin bulunmadığını, manevi tazminat talebinin haksız ve fahiş olduğunu, sonuç olarak davanın … ye ihbarı ile davacı tarafından ikame edilen davanın masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İhbar olunan vekili dilekçesinde; ihbar olunan …’nin olayda her hangi bir kusurunun bulunmadığını, kredi onayının davalı banka tarafından verildiğini, olayda kullanılan sahte kimliğin gerçeğinden ayırt edilemeyecek düzeyde olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı adına sahte kimlik ile … aracılığıyla davalı bankadan kredi alınması sebebiyle davalı tarafından davacının maaş hesabından yapılan kesintiler ve söz konusu kredi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve yapılan kesintilerin istirdatına ilişkin menfi tespit ve istirdat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, 08/09/2015 tarihli 2014/479 E.-2015/493 K. Sayılı karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmiş Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2017/1872 E. 2018/4358 K. Sayılı kararı ile esas yönünden onanmış ancak manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de somut olayda davacının kişilik haklarını ihlal edecek şekilde elem verici herhangi bir işlem bulunmadığından manevi tazminatın yasal koşulları oluşmadığından bahisle kısmen kararın bozulmasına karar verilmiş ve yukarıdaki esasa kaydedilmiştir. Usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yapılan yargılama sonunda, istirdat talebi ve menfi tespit talebi yönünden mahkememizce verilen karar onandığından, yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, manevi tazminat yönünden ise, manevi tazminat hükmedilecek durumlar tahdidi olarak kanunlarda tahdidi olarak belirtilmiş olup, her üzücü olay manevi tazminata sebep olmaz. Buna göre, somut olayda davacı taraf için üzücü bir durum gerçekleşmiş ise de, kişilik haklarının ihlalinden bahsedilemeyeceğinden davanın manevi tazminat talebi yönünden de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-İstirdat talebi ve menfi tespit talebi yönünden mahkememizce verilen kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/09/2018 tarih ve 2017/1872 Esas 2018/4358 Karar sayılı kararıyla kısmi onama yapıldığı anlaşıldığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 1.148,11-TL nisbi karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 25,20-TL harçtan düşümü ile bakiye 1.122,91-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 54.40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin 307,50-TL posta ile tebligat masrafı, 25,20-TL peşin harç olmak üzere toplam 316,35-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza