Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/604 E. 2021/595 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/604 Esas
KARAR NO : 2021/595

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkkili şirketin çiftlik hayvanlarına yönelik yem üretimi ve satışı yaptığını, davalı şirketin … adresinde işletmekte olduğu çiftliğine 2017 yılı içerisinde yem satışı yapılmaya başlandığını, gerçekleştirilen yem satışları karşılığında bir kısım faturalar düzenlendiğini, düzenlenen faturalar için taraflar arasında her ay mutabakat formu düzenlendiğini, ödenmeyen fatura/cari hesap bedellerinin tahsili amacıyla davalı borçlu şirket aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı vekili tarafından takibe itiraz edilmesi neticesinde icra takibinin durduğunu belirterek davanın kabulü ile … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında görülen icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin 340.080,52-₺ üzerinden devamına, karşı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı taraf ile müvekkili arasında hayvan yemi alımına ilişkin bir anlaşma yapılmış olduğunu, müvekkilinin davacı tarafça kendisine daha önce teslim edilen malların bedelini eksiksiz ödediğini, taraflar arasındaki anlaşmaya titizlikle bağlı kaldığını ancak davacının ürettiği son parti hayvan yemlerinin önemli bir kısmının kurtlu ve kullanılamayacak durumda olması sebebi ile bu ayıbın giderilmesinin istenildiğini, davacı tarafın ayıplı ifada bulunduğunu, bu ayıbı gidermeyi reddettiğini, bu süreçte müvekkilinin maddi zararının doğduğunu, üretilen son parti hayvan yemlerinin tarafların anlaşmasından çok daha yüksek bedelle fatura edildiğini, bu hatanın davacı tarafça düzeltilmediğini belirterek davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Ltd. Şti. tarafından borçlu … Dış Ticaret Limited Şirketi aleyhine faturalara dayanarak 389.345,06-₺ cari hesap, 2.912,09-₺ işlemiş faiz olmak üzere toplam 392.257,15-₺’nin 04/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek %19,5 oranında avans faizi ile birlikte tahsili talebi ile 04/10/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın yem satışı ilişkisi ve dayanak faturadan kaynaklanması nedeni ile davacının davaya konu icra takip tarihi itibari ile alacağının belirlenebilmesi için dayanak faturanın, tarafların dava konusu borç dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenerek, davacı tarafından davalıya satılıp teslim edilen son parti hayvan yemlerinin ayıplı olduğuna dair davalı tarafından davacıya TTK uyarınca süresinde ve usulünce ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise davacının sorumluluğunun, takibe konu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının, davalıya tebliğ edilip edilmediğinin incelenerek davaya konu fatura nedeni ile davalının davacıya borcu bulunup bulunmadığının, var ise icra takip tarihi itibari ile alacak miktarının denetime elverişli şekilde tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 09/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle “…İncelenen davalı şirkete ait 2019 yılı açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırıldığı, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 04.10.2019 takip tarihi itibarıyla davacı yana 489.345,10 TL, 31.10.2019 dava tarihi itibarıyla da 376.943,24 TL borçlu göründüğü, Talimat yolu ile incelenen davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 04.10.2019 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 589.346,38 TL, 31.10.2019 dava tarihi itibarıyla da 490.081,38 TL alacaklı göründüğü, takibi ise 389.345,06 TL cari hesap asıl alacak tutarı üzerinden başlattığı Tarafların 2019 yılı cari hesap ekstreleri karşılaştırıldığında 14.09.2019 tarihine kadar cari hesap bakiyelerinde mutabık olduğu görülmekle, taraflar arasında takip ve dava tarihileri itibarıyla oluşan farkılıkların, 20.09.2019 tarihinde davacı yanın çek iade bordrosu açıklamasıyla yaptığı 300.000,00 TL borç kaydının, davalı yan kayıtlarında 200.000,00 TL olarak yer alması ile davalı yanın 18.10.2019 tarihinde yapmış olduğu 112.401,86 TL lik ödemenin, davacı yan kayıtlarında 99.265,00 TL olarak yer almasından kaynaklandığı, Davalı yanın 112.401,86 TL tutarındaki ödemeyi … 3. İcra Dairesinin …esas sayılı dava dosyasına yaptığı anlaşılmakla, davacı yanın bu tutarı 99.265,00 TL olarak kayıtlarına almış olmasının, ödeme içerisindeki masraf ve feriler ile var ise avukatlık ücretinde dayalı olarak davacı hesaplarına geçen tutarla sınırlı işlem yapılmış olmasına dayalı olabileceği, Diğer yandan davalı yanın 31.10.2019 dava tarihinden sonra davacı yan hesabına 170.418,00 TL ödeme gönderdiği ve 16.12.2019 tarihinde portföye iade edilen açıklamasıyla davacı hesabına 100.000,00 TL’lik alacak kaydı yaparak davacı yanı alacaklandırdığı, bu anlamda taraflar arasındaki 100.000,00 TL tutarındaki iade çek kaydının, takip tarihi itibarıyla davalı yan borcuna ilave edilmesi gerektiği, Dava dosyasında davalı yanın davacı yana ayıp ihbarında bulunduğuna dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığından, ayrıca faturaların karşılıklı olarak taraf ticari defterlerinde kayıtlı oldukları dikkate alındığında, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı yanın takip talebinin yerinde olduğu ve davalı yandan takipte 389.345,06 TL cari hesap alacağını talep edebileceği…Davacının, davalı yandan takipte talebi gibi 389.345,06 TL cari hesap alacağını talep etmeye hak kazandığı; fakat davacının dava dilekçesinde “takibin 340.080,06 TL’lik alacak tutarı üzerinden devamını” talep ettiği; bu hususun değerlendirilmesinin mahkemenin takdirine olduğu; Davacı alacağının, talep gibi, takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı şirket tarafından davalı şirkete yem satışı gerçekleştirildiği, söz konusu yemlerin davalıya teslim edildiği sabit olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki akdi ilişkiye dayalı alacaktan kaynaklanmaktadır. Davacı, ödenmeyen fatura/cari hesap bedellerinin tahsili amacı ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe itirazın haksız olduğunu öne sürmüş, davalı, davacıdan alınan son parti yemlerin önemli bir kısmının kurtlu ve kullanılamayacak durumda olması sebebi ile davacıdan bu ayıbın giderilmesinin istenildiğini, ayıbın giderilmediğini ve son parti malın tarafların anlaşmalarından çok yüksek bedelle fatura edildiğini, bu nedenle bedelin ödenmediğini savunmuştur. Davalı, son parti yemin ayıplı gönderildiği savunmasının ispatına yönelik dosyaya delil tespiti vs. herhangi bir delil sunmamış, ayrıca yasal süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu da ispat edememiştir. Diğer yandan taraflar arasında yazılı bir sözleşme ile yem fiyatlarının ne kadar faturalandırılacağı hususu kararlaştırılmamıştır. Dolayısı ile TTK md. 21/2 hükmü uyarınca davacı tarafça gönderilen faturanın içeriğine davalı tarafça yasal süresinde itiraz edilmediği takdirde faturada yazılı olan bedel kabul edilmiş olacaktır. Somut olayda davacı tarafından davalıya gönderilen son parti malın bedelini içeren faturaya yasal süresi içerisinde davalı tarafça itiraz edilmemiştir. Mahkememizce benimsenen yukarıda yazılı bilirkişi raporunda yer alan tespitlerden davalının kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 04/10/2019 takip tarihi itibari ile davacıya 489.345,10-₺, 31/10/2019 dava tarihi itibari ile de 376.943,24-₺ borçlu göründüğü, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 04/10/2019 takip tarihi itibari ile davalı yandan 589.346,38-₺, 31/10/2019 dava tarihi itibari ile de 490.081,38-₺ alacaklı göründüğü, takibin ise 389.345,06-₺ cari hesap asıl alacak tutarı üzerinden başlatıldığı, bu durumda davacının takipteki talebi gibi 389.345,06-₺ cari hesap alacağını talep etmeye hak kazandığı kanısına varılmış olup, dava dilekçesinde takibin 340.080,06-₺’lik alacak tutarı üzerinden devamının talep edildiği görülmekle takibin 340.080,06-₺ asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile devamına karar verilmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının … 3. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 340.080,06-₺ asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 68.016,01-₺ icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 23.230,87-₺ nispi harçtan peşin alınan 5.807,72-₺ harcın mahsubu ile bakiye 17.423,15-₺ nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.000,00-₺ bilirkişi ücreti, 464,75-₺ talimat gideri, 128,50-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.593,25-₺ ile 5.909,32-₺ harç gideri olmak üzere toplam 9.502,57-₺ yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 32.255,60-₺ nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/10/2021

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza