Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/593 E. 2021/400 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/593 Esas
KARAR NO : 2021/400

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/10/2009
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı banka ile davalılardan … Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve diğer davacıların da bu sözleşmeye kefil olduklarını, Kredi sözleşmesi imzalanırken kredi tutarının teminatı olarak davalı banka lehine 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, bunun yanı sıra 1.000.000 USD bedelli kambiyo senedi, teminat senedi olarak davalı tarafa verildiğini, ancak küresel kriz dolayısıyla müvekkili şirketin aldığı krediyi ödeyemediğini, bunun üzerine davalı banka hem … 10. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine giriştiğini, hem de kredi sözleşmesi imzalanırken aldığı 1.000.000 USD bedelli bonoyu 2.100.000 TL olarak … 1. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyasıyla icraya koyduğunu, davacı taraf bu senet dolayısıyla borçlu olmadığını, dolayısıyla bu dosyanın iptalini talep ettiğini, davacı tarafın davalı tarafa verdiği dava konusu senedi teminat senedi olarak verdiğini, bu nedenle de senedin icraya konulmasının yasal olmadığını iddia etmekte olduğunu, davalı taraf 1.000.000 USD’ lik senet için 2.100.000 TL üzerinden yani senet tutarından fazla bir miktar üzerinden takip başlatıldığını, ortada tek bir borç olmasına rağmen, davalı taraf hem ipoteğin paraya çevrilmesi yöluyla takibe giriştiğini, hem de kambiyo senetlerine dayalı takip yoluna başvurduğunu, bunun sonucu olarak iki ayrı borç sebebine dayalı, iki ayrı ve farklı tutarda takip söz konusu olduğunu, davacı tarafın … 10. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası dolayısıyla hiçbir borcu bulunmadığının tespiti ile % 40 ‘ tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilleri banka ile davalılardan … Tic A.Ş şirketi arasında 3 adet kredi sözleşmesinin imzalandığını , bu sözleşmeleri diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, davacı şirkete genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin geriye ödemesinde aksamalar olması nedeniyle, davalı tarafça borçlulara … 21. Noterliğinden … tarih ve … yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini,borç ödenmeyince 1.000,000 USD bedelli senet için ihtiyati haciz kararı alınarak yapılan takipte takip talebine sehven senet bedelini aşan toplam kredi borç rakamı ve faizi yazıldığını, işbu yanlışlık fark edildiği anda sehven fazla talep edilen miktardan feragat edildiğini,davacı taraf vekilinin, davalı tarafın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe giriştiği iddiası kabul edilemeyeceğini, kredi borcunun kambiyo senedini aşan kısmı için … 1.İcra Müdürlüğü’ nün …E. sayılı dosyası ile ilamsız takip açıldığını, davalıların itirazları yerinde görülmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 02/06/2011 tarih 2009/795-2011/274 E.K. sayılı karar ile “…1-Davanın KABULÜNE, … 1 İcra müd….Esas sayılı dosyasında takibe konulan 25.2.2009 tanzim, 11.9.2009 vade tarihli 1.000.000 USD miktarlı senet nedeni ile davacıların davalı Bankaya borçlu olmadığının tespitine, Davacının kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine…” karar verilmiş olup, iş bu karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/2312-6979 E.K. sayılı 16.04.2013 tarihli ilamı ile “…Dava, tüm davacılar vekili Avukat … tarafından açılmıştır. 07.05.2010 tarihli celseye anılan avukat .. gelmemiş, davacılar …, … ve…Tic. A.Ş (davacı … dışındaki davacılar) vekilleri Avukat … gelmiş, bu davacılar vekili, davacı …’tan vekaletname alma şansı olmadığını bildirmiş, davalı vekili de davacı …davasını izlemediğini, müracaata bırakılmasını istemiştir. Nitekim, anılan bu davacı yönünden HUMK 409. maddesi uyarınca dosya işlemden kaldırılmıştır. Ne var ki, bu aşamadan sonra yapılan yargılamada davacı …ve vekili katılmamış olduğu halde, mahkemece bu davacının açmış olduğu davasının HUMK 409 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı banka yararına BOZULMASINA…” karar verilmiş olup, mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 26/12/2013 tarih 2013/349-342 E.K. sayılı karar ile “…1-Davacı … hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına 2- Diğer davacılar, …, … , … Tic AŞ hakkındaki davanın kabulüne , … 1 icra müd … E sayılı dosyasında takibe konulan 25/2/2009 tanzim 11/9/2009 vade tarihli 1.000.000USD miktarlı senet nedeniyle davacıların davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine , Davacının kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine…” karar verilmiş olup, iş bu karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/3948-9619 sayılı 21/05/2014 tarihli ilâmı ile “…Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacılardan …, … … Tic AŞ’ nin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davacıların kötü niyet tazminat talebinin reddine, diğer davalı …’ın 19/4/2013 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının da mirası reddettiği, mirasın reddinin tespit ve tescil edildiği, ayrıca,7/5/2010 tarihli duruşmada ”davalı … hakkında açılan dava takip edilmediğinden HUMK 409. madde uyarınca işlemden kaldırılmasına” dair karar verildiği, yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından, bu davalı hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. Davalı vekili temyiz dilekçesi ekinde 12.12.2012 tarihli temlik sözleşmesi ve ekinde temlik edilen alacak listesi örneğini ibraz etmiş olup bu bağlamda dava konusu takip dosyasından doğan alacağın …A.Ş’ye karar tarihinden ve Dairemiz bozma ilamı tarihinden önce temlik edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alacak temlik edildiğine göre davalı bankanın bu davada taraf sıfatı kalmadığından HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı gereği davalı temlik alan … A.Ş.ye duruşma günü tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan, savunma ve delilleri toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA…” karar verilmiş olup, mahkememizce yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 2014/1399-2017/643 E.K. sayılı 18/07/2017 tarihli karar ile “1-Davacı … hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına dair daha önce mahkememiz tarafından verilen karar, temyiz incelemesi sırasında bozma nedeni yapılmadığından ve kesinleşmiş sayıldığından bu davacı yönünden yeniden hüküm tesisine takdiren yer olmadığına, 2-Davacı … hakkındaki davanın kabulüne, … 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu 25/02/2009 tanzim, 11/09/2009 vade tarihli 1.000.000,00-USD miktarlı senet ve takibe konu alacak ve fer’ileri nedeni ile davacılardan …’ın davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 3-Davacılar … ve … A.Ş. Yönünden davanın kısmen kabülüne, … 1. İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı dosyasında takibe konu alacak nedeni ile 620.899,01-TL miktar üzerinden bu davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Şartlar oluşmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine,” karar verilmiş olup, iş bu karara karşı taraflarca yapılan temyiz nedeni ile Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/4756-2019/3354 E.K. sayılı 21/05/2019 tarihli ilamı ile “…Mahkemece davacı …’ın 01.06.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktarın kefalet sözleşmesine yazılmadığından bu borçlu yönünden genel kredi sözleşmesi bakımından kefalet taahhüdünün geçerli olmayacağı belirtilmişse de söz konusu sözleşmenin incelenmesinde asıl borçlunun sorumlu olduğu miktarın 500.000-TL olarak belirtildiği görülmekle davacı kefilin de kefalet miktarının 500.000-TL olarak belirlendiğinin kabulü gerektiği dolayısıyla bu davacı yönünden kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü gerekir.Ayıca davalı temlik eden banka tarafından birden fazla genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle icra takibine geçildiğinden mahkemece davacı …’nin diğer genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlardan da sorumlu olduğu gözetilmeksizin ve bu hususta herhangi bir araştırma yapılmaksızın bu davacı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece bankacılık konusunda uzman bilirkişi marifetiyle banka kayıtları yerinde incelettirilerek asıl borçlu … A.Ş. ile temlik eden banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmeleri nedeniyle dava tarihi itibariyle asıl borç ve ferilerinin miktarlarının tespiti her bir davacı için ne kadar borçtan sorumlu olduklarının belirlenmesi buna göre genel kredi sözleşmesinde teminat olarak verilen bononun teminat fonksiyonunun belirlenerek toplanacak deliller ve alınacak bilirkişi raporuyla birlikte tüm dosya kapsamı değerlendirilerek ve temyiz eden davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca mahkmece bozma ilamı ile birlikte mahkeme hükmü ortadan kalktığından herkes hakkında yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken davacı … hakkında hüküm tesisine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi de doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,…” karar verilmiştir. Mahkememizce bozma ilâmına uyularak anılan bozma ilâmı doğrultusunda bankacılık konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. 28/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “…Davalı Bankanın 15.09.2009 hesap kat tarihi itibariyle davacı … Ticaret A.Ş. firmasına kullandırdığı nakdi ve gayri nakdi krediler nedeniyle toplam 1.974.095,40 TL ve 250.000 USD alacağının bulunduğu, Davalı Banka alacağının, nakde dönüşen gayri nakdi krediler, dava tarihine kadar yapılan tahsilat ve Genel Kredi Sözleşme hükümleri ile talep edilen faiz oranı üzerinden yürütülen faizler ile yapılan hesaplamalar sonucu dava tarihi itibariyle 2.473.172,70 TL Asıl, 128.773,63 İşlemiş Faiz ve 6.438,68 BSMV olmak üzere toplam 2.608.385,01 TL.na ulaştığı, Davalı Bankanın bu alacağından Davacı …A.Ş.’nin asıl borçlu olarak, Davacılar … ve …’ın imzaladıkları kefalet sözleşmelerindeki kefalet limiti dikkate alınarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu oldukları, Davalı Bankanın alacağını tahsil etmek üzere tahsilde tekerrür olmamak şartıyla hem kambiyo senetlerine mahsus takip hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hem de ilamsız takip yapabileceği, Davalı Bankanın, bu alacağı nedeniyle yetkili hamil olarak elinde bulundurduğu ve gerekli şekil şartlarını taşıdığı görülen 1.000.000 USD tutarındaki bono (kambiyo senedi)’ya istinaden 23.09.2009 tarihinde, Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip açtığı, ödememe protestosu çekilmemesinin keşidecinin sorumluluğunu taşıyan avalistlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, Kambiyo Senedine ilişkin takipte alacaklı TL karşılığını ve gecikme faizi olarak avans faizi talep ettiğinden ve bu tutarda heyetimizce hesaplanan tutardan az olduğundan taleple bağlılık kuralı gereği dava tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ulaşılan alacak tutarının 1.523.680,49 TL. olduğu ve bu tutardan keşideci …Ticaret A.Ş. ile birlikte ve aynı şekilde avalistler … ve …’ın da sorumlu oldukları, Tahsilde tekerrür olmamak şartıyla açılan Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip dosyasının nihai rakamının, raporumuzun 5.6 maddesinde dava tarihinden sonra yapılmış tahsilatlar belirlenmiş olup, bu tutarlar ve masraflar dikkate alınarak borcun infazda belirlenmesi gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkindir. Mahkememizce davaya konu … 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular …, …, … A.Ş., … aleyhine 1.000.000,00-USD bedelli 25.02.2009 tanzim tarihli, 11/09/2009 vade tarihli bonoya dayalı olarak 2.100.410,05-₺ ana para, 13.283,82-₺ işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.113.693,87-₺ alacağın tahsili talebi ile 23/09/2009 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibe dayanak bononun lehdarının … A.Ş., borçlusunun …A.Ş., kefillerinin …, …, … olduğu, bononun yasal unsurları içerdiği, alacaklı … A.Ş. vekilinin 02/11/2009 tarihinde icra dosyasına sunmuş olduğu dilekçede “Sehven takip açılışında 2.100.410,05-₺ anapara, 13.283,82-₺ faiz olmak üzere 2.110.693,87-₺ toplam alacak tutarı belirtilmiş olmakla takip mesnedi olan 1.000.000,00-USD senedin -₺ karşılığı olan 1.483.400,00-₺ ve takip açılış tarihi olan 23/09/2009 tarihine kadar işlemiş faiz olan 9.394,86-₺’nin ilavesi ile toplamda 1.492.794,86-₺ üzerinden takibe devamla iş bu dosyada sehven fazla talep edilen 620.899,01-₺’den sadece bu dosyaya mahsus olmak üzere feragat etmek ve takibin 1.492.794,86-₺ üzerinden devamına karar verilmesini talep ederim.” şeklinde beyanda bulunduğu, anılan beyan üzerine icra müdürlüğünün 02/11/2009 tarihli kararı ile asıl alacak 1.493.400,00-₺, işlemiş faiz 9.394,86-₺ olmak üzere toplam 1.492.794,86-₺ üzerinden takibin devamına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce iddia ve savunmada geçen … 1. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyası, … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ve … 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.K. sayılı dava dosyası getirtilip incelenmiş, birer suretleri dosya içerisine konulmuştur.
Mahkememizce davacı …’ın ölüm tarihini gösterir nüfus kaydı ve dair … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E.K. sayılı 24/09/2013 tarihli ilamı getirtilmiş olup, incelenmesinde; … mirasçılarının …’tan intikal eden mirası kayıtsız şartsız reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verilmiş olduğu görülmüştür. Yargılama aşamasında … yönünden açılan davanın HUMK 409 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce benimsenen yukarıda yazılı 28/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda yer alan tespitlerden ve tüm dosya kapsamından; … A.Ş. ile davacı … A.Ş. arasında 13/07/2005 tarihli 500.000,00-₺ tutarlı, 06/01/2006 tarihli 1.000.000,00-₺ tutarlı, 01/06/2007 tarihli 1.250.000,00-€ tutarlı 3 adet GKS akdedildiği, anılan GKS’leri …, … ve …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, davaya konu bononun kullandırılacak kredilerin teminatı olarak verildiği sabittir. Uyuşmazlığın çözümü için dava tarihi itibari ile bononun teminatı olduğu GKS’lerden kaynaklanan asıl alacak ve fer’ilerinin tespiti ile buna göre bononun teminat fonksiyonunun devam edip etmediğinin, ediyor ise hangi miktar üzerinden devam ettiğinin tespiti gerekmektedir. Bu husus yukarıda yazılı 21/05/2019 tarihli bozma ilamında da ayrıntılı şekilde belirtilmiştir. Ayrıntılı ve denetime elverişli olup, mahkememizce benimsenen 28/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporundan anılan GKS’ler nedeni ile alacaklı banka alacağının, nakde dönüşen gayri nakdi krediler, dava tarihine kadar yapılan tahsilat ve genel kredi sözleşme hükümleri ile talep edilen faiz oranı üzerinden yürütülen faizler ile yapılan hesaplamalar sonucu dava tarihi itibariyle 2.473.172,70-TL asıl alacak, 128.773,63-₺ İşlemiş Faiz ve 6.438,68 BSMV olmak üzere toplam 2.608.385,01-TL olduğu, kambiyo senedine ilişkin takipte alacaklı bankanın TL karşılığını ve gecikme faizi olarak avans faizi talep ettiğinden ve bu tutarda bilirkişi heyetince hesaplanan tutardan az olduğundan taleple bağlılık kuralı gereği dava tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ulaşılan alacak tutarının 1.523.680,49-TL olduğu ve bu tutardan takibe konu bononun keşidecisi … Ticaret A.Ş. ile birlikte kefiller … ve …’ın sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Her ne kadar 01/06/2007 tarihli genel kredi sözleşmesinde …’ın sorumlu olduğu azami miktar kefalet sözleşmesinde yazılmamış ise de yukarıda yazılı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/4756-2019/3354 E.K. sayılı ilamında ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere bu davacı yönünden kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Ayrıca … tarafından 1’den fazla genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeni ile icra takibine geçildiğinden davacı …’ın diğer genel kredi sözleşmelerinden de kaynaklanan borçlardan da sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı davacı …, …, … A.Ş.’nin 1.492.794,87-₺’lik tutar yönünden açılan davasının reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. 01/07/2021 tarihli duruşmada verilen kısa kararda sehven “1.482.794,87-₺’lik tutar yönünden açılan davanın reddine” denilmiş ise de HMK 304 madde gereğince; hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar mahkemece re’sen düzeltilebileceğinden reddine karar verilen tutar 1.492.794,87-₺ olarak aşağıdaki şekilde düzeltilerek hüküm kurulmuştur. Yukarıda yazılı olduğu üzere iş bu davaya konu … 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında 2.100.410,05-₺ ana para, 13.283,82-₺ işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.113.693,87-₺ alacak üzerinden 23/09/2009 tarihinde takip başlatılmış, iş bu dava 30/10/2009 tarihinde açılmış, alacaklı banka icra dosyasına sunmuş olduğu 02/11/2009 tarihli dilekçe ile takibin 620.899,01-₺’lik kısmından feragat etmiştir. Bu durumda dava 620.899,01-₺’lik kısım yönünden konusuz kalmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 331/1 maddesi gereğince davanın konusuz kalması halinde dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekmektedir. Somut olayda takibe dayanak 1.000.000,00-USD bedelli senedin takip tarihi itibari ile karşılığı olan tutarın sehven fazla talep edildiği belirtilerek neticeten 620.899,01-₺’lik kısımdan feragat edilmiştir. Bu durumda davacıların 620.899,01-₺’lik tutar yönünden dava tarihi itibari ile haklı oldukları kanaatine varıldığından 620.899,01-₺’lik tutar yönünden davacı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilerek tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacı … hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına,
B)Davacılar …, …, … A.Ş. hakkında açılan davada;
620.899,00-₺’lik tutar yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,
1.492.794,87-₺’lik tutar yönünden açılan davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-₺ maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 28.534,90-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 28.475,60-₺ harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 204,70-₺ tebligat posta gideri ile 4.700,00-₺ bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.904,70-₺ yargılama gideri üzerinden davanın konusuz kalma ve red oranına göre hesaplanan 1.440,76-₺ yargılama gideri ile 59,30-₺ harç gideri olmak üzere toplam 1.500,06-₺ yargılama giderinin davalı …Ş.’den tahsili ile davacılar …, …, …. A.Ş.’ye mütesaviyen ödenmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 320,00-₺ yargılama gideri üzerinden davanın konusuz kalma ve red oranına göre hesaplanan 225,99-₺’sinin davacılar …, …, … A.Ş.’den tahsili ile davalı …Ş.’ye ödenmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen 1.492.794,87-₺’lik dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 85.047,82-₺ nispi vekalet ücretinin davacılar …, …, … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı temlik alan … A.Ş.’ye ödenmesine,
6-Konusuz kalma nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilen 620.899,00-₺’lik dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 48.094,95-₺ nispi vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacılar …, …, … A.Ş.’ye mütesaviyen ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/07/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza