Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/580 E. 2021/183 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/580 Esas
KARAR NO : 2021/183

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/03/2012
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile …, … arasında 20/19.03.2004 numaralı hisse alım satım sözleşmesinin akdedildiğini, bu kapsamda … ve …’in …’da mukim … adlı şirkete dair yatırım taahhütlerini garanti altına almak amacı ile davalı bankanın … Şubesi tarafından davacı şirketin muhatabı, … ile …’in lehtarı olduğu, 12/06/2006 tarihli … referans numaralı ve … sıra nolu, şartsız ve kesin bir teminat mektubu düzenlendiğini, teminat mektubunda, davalı banka tarafından ödeme taahhüdüne dair şu ifadelere yer verildiğini “… Bank AŞ … Şubesi olarak, söz konusu sözleşmenin geçerliliği ve adli etkileri dikkate alınmaksızın ve sözleşmeden kaynaklanan istisna veya itirazlar ileri sürülmeksizin 500.000 EURO’ya kadar herhangi bir miktarın … ve …’in … bünyesindeki 1 ve 2.yatırım yıllarına ilişkin yatırım taahhütlerini tamamen veya kısmen yerine getirmediklerini belirten ve … veya yasal halefleri tarafından yapılan ilk yazılı basit talep üzerine derhal ödemeye koşulsuz ve gayrikabili rücu olarak kabul etmektedir.” ibaresinin bulunduğunu, bu ifadaye ek olarak teminat mektubu metninde “her türlü talep … Bank AŞ … Şubesine … adresine yönlendirilmesi ve bankacılarınız tarafından tasdik edilmiş olan asıl el imzalarınız ihtiva etmelidir.” İfadesine yer verildiğini, teminat mektubunun geçerlilik süresinin mektubun düzenlendiği tarih itibari ile 29 Aralık 2006 olarak belirlendiğini, ancak iş bu süre, tarafların karşılıklı mutabakatı çerçevesinde davalı banka tarafından 07/12/2006, 19/06/2007 ve 13/06/2008 tarihlerinde olmak üzere 3 defa uzatıldığını, ve 13/06/2008 tarihli en son uzatma yazısı uyarınca teminat mektubunun, takvim günü dolayısı ile 03/08/2009 tarihine kadar geçerlilik kazandığını, ayrıca iş bu süre uzatma taahhüdü ile birlikte teminat mektubunun temin ettiği riskin de genişletilerek lehtarların yatırım taahhütlerinin 5.yatırım yılının da teminat altına alındığının açıkça belirtildiğini, teminat mektubu metni ile tarafların, Milletlerarası Ticaret Odası’nın 458 nuaralı garantilere ilişkin Yeknesak Kuralları’nın uygulanmasına karar verdiklerini, …’ın 27.Maddesi uyarınca “Aksi garanti veya kontrgarantide belirtilmemiş ise ihtilal halinde garanti verenin veya kontrgarantinin işyerinin bulunduğu yer hukuku uygulanacaktır.” teminat mektubunun garanti vereni olan … AŞ’nin işyeri Türkiye’de bulunduğundan teminat mektubuna Türk Hukuku uygulanacağının sabit olduğunu, davacı şirketin 31/07/2009 tarihinde (son uzatım neticesinde belirlenen vadeden makul bir süre önce) … aracılığı ile davalı banka şubesinde teminat mektubundaki hükümlere ve talep usulüne uygun olarak yazılı tazmin talebini gönderdiğini, … davacı şirketin tazmin talebini ve aynı zamanda davacı şirketin imzalarını aynen teminat mektubu metninde düzenlendiği şekilde tasdik ettiğini, davacı şirketin gönderdiği tazmin talebi yazısında, teminat mektubunda sözleşme numarası yazılmış olan hisse alım satım sözleşmesindeki alıcıların … şirketi bünyesindeki yatırım yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aynı sözleşme numarasına (20/19.03.2004 numaralı hisse alım satım sözleşmesi) atıfta bulunarak belirrtiğini ve bu kapsamda doğan tazmin talebi hakkını usulüne ve… kurallarına uygun olarak kullandığını, davalı bankanın 04/08/2009 tarihinde herhangi bir yasal dayanağı olmaksızın “Teminat şart ve koşulları ile uyumlu olmayan tazmin talebinizdeki ödemeyi gerçekleştirecek bir durumda olmadığımız bilgilerinize sunulur.”şeklindeki genel ifadesi ile başka bir gerekçe veya dayanak göstermeksizin, tamamen keyfi olarak davacı şirketin tazmin talebini reddettiğini, bunun üzerine 06/08/2009 tarihinde davacı şirketin, … aracılığı ile davalı bankaya … mesajı gönderilerek nedensiz ve keyfi olarak tanzim talebinin reddi kararının tekrar değerlendirilmesi ve ödemenin yapılması hususlarında davalı bankayı iyi niyetle uyardığını, buna karşı davalı bankanın ödemeyi yapmaktan yine kaçındığını ve 10/08/2009 tarihinde gönderdiği … mesajı ile davacı şirketin teminat mektubunda belirtilen ibarelerin birebir aynısını yazmadığını bu nedenle ödemeyi yapmayacaklarını belirttiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından … tarihinde … 3.Noterliği vasıtasi ile … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderilerek, davalı banka şubesine teminat mektubunun bedelinin ödenmesi gerektiğini aksi takdirde davalı aleyhine yasal yollara başvuralacağının ihtar edildiğini, davalı banka şubesi tarafından … 48.Noterliği vasıtası ile gönderilen … yevmiye nolu cevabi ihtarname ile söz konusu ödeme talebinin reddedildiğinin bildirildiğini, söz konusu ihtarnamenin tebliğ alınmasını müteakiben 30/01/2012 tarihinde teminat mektubundan kaynaklanan alacak ile ilgili davalı aleyhine … 9.İcra Müdürlüğü(nün … E.sayılı dosyası ile ilamsız bir icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın yapılan takebine itiraz ettiğini, anılan nedenlerle fazlaya ilişkin bütün talep hakları saklı kalmak kaydı ile … 9.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, tazmin talebi tarihinden itibaren işleyecek olan kamu bankalarının Euro cinsinden açılmış bir yıllık mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte takibin devamına, davalının, alacak tutarının %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı bankaya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı banka vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davayı … ikame ederken, … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu icra dosyası üzerinden alacak talep eden şirketin … olduğunu, bu nedenle davanın aktif husumet yönünden reddi gerektiği, davalı banka tarafından dava dışı … ve … ile davacı şirket arasında 20/19.03.2004 numaralı hisse alım sözleşmesine konu yatırımların garanti altına alınması için … (Talep Garantilerine İlişkin Bir Örnek …) … nolu protokol kapsamında 12/06/2006 tarihli … referans numaralı ve … sıra numaralı şartsız ve kesin 26/12/2006 tarihine kadar geçerli 500.000 Euro bedelli bir teminat mektubu düzenlendiğini, bu teminat mektubunun süresinin en son 01/08/2009 tarihine kadar uzatıldığını, dava konusu teminat mektubunun … kuralları çerçevesinde düzenlenmiş bir mektup olduğunu, hukuki olarak uygulanması gereken kuralın … kapsamındaki bir örnek kurallar olduğunu, garantilerin, taraflar arasındaki tüm hukuki ilişkilerden bağımsız olduğunu, garanti metninin içindeki sözleşmelere atıfta bulunulsa bile bu hususun garantörleri ilgilendirmeyeceğini, davalı banka tarafından 03/08/2009 tarihinde tebellüğ edilen dava konusu tazmin talebinin, şekil şartlarına uygun bir talep olmaması nedeni ile hukuka aykırı bir şekilde yapılan tazmin talebinin davalı banka tarafından yerine getirilmediğini, dava konusu teminat mektubunun … kuralları ile madde 9 çerçevesinde değerlendirildiğini, teminat mektubu ile tazmin talebindeki uyumsuzluk yüzünden talebin reddedildiğini, hiçbir kabulü içermemekle birlikte, davalı banka tarafından 18/08/2009 tarihde tebellüğ edilen ikinci tazmin talebinin 01/08/2009 tarihi olan garanti süresi kapsamında da olmadığını, borcun muaccel hale gelmemesi sebebi ile davalı şirket aleyhine tememrüt faizi talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddi ile davacının %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce, dava konusu … 9.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı şirket tarafından, davalı aleyhine 500.000 Euro asıl alacak ve 87.000,00-€ faiz olmak üzere toplam 587.000 Euro’nun tahsili amacı ile 30/01/2012 tarihinde takip başlatıldığı, yapılan takibe davalı banka tarafından 06/02/2012 tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz edildiğini, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, esas davanın ise yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 2016/716-2017/120 E.K. sayılı 16/02/2017 tarihli karar ile “1-Davanın KISMEN KABULÜNE; … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında, 500.000,00-Euro asıl alacak, 1.150,70-Euro faiz olmak üzere toplam 501.150,70-Euro miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin asıl alacak 500.000,00-Euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euroya uyguladıkları 1 yıllık en yüksek mevduat faiz oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Hükmolunan miktarın takip tarihindeki -TL miktarı olan 1.168.750,00-TL üzerinden takip ve dava tarihindeki şartlara göre hesaplanan %40 icra inkâr tazminatı 467.500,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiş olup, iş bu karara karşı taraflarca yapılan temyiz nedeni ile Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/4516-2019/4057 E.K. sayılı 25/06/2019 tarihli ilamı ile “…1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine, 2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bend kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 3-Dairemizce yerel mahkeme tarafından verilen 02/04/2013 tarihli ilk karar davanın takip öncesi temerrüde düşüp düşmediği ve temerrüde düşmüşse temerrüt tarihi saptanarak temerrüt tarihinden takip tarihine kadar asıl alacak için işlemiş faiz hesaplanarak hükmedilmesi gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra alınan ek bilirkişi raporunda davalının kendisine gönderilen ve tebliğ edilen ihtarnamedeki atifet süresinin sonu olan 19.01.2012 tarihinden takip tarihi olan 30.01.2012 tarihine kadar 500.000 Euro asıl alacak için 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince uygulanması gereken faiz oranına göre işlemiş faiz 1.150,70 Euro olarak hesaplanmıştır. Davalı vekili bu rapora %7 oranında uygulanan faiz oranının kamu bankalarının 1 yıllık Euro mevduatına uyguladığı en yüksek faiz oranının çok üzerinde olduğu gerekçesiyle ve dayanak da gösterilerek itiraz da bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece bu itiraz karşılanmamış ve faiz işletilecek dönemle ilgili devlet bankalarının uyguladığı faiz oranları sorulmamış ve bilirkişi raporu da denetlenmemiştir. Bu nedenle yerel mahkeme kararının eksik soruşturma yönünden bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, kamu bankaları olan … Bankası ve …bankası’ndan 19.01.2012-30.01.2012 tarihleri arasında 1 yıl vadeli Euro mevduatına verdikleri en yüksek faiz oranı sorulup mevcut bilirkişi raporunun doğru olup olmadığının denetlenmesi ve şayet bilirkişinin aldığı %7 faiz oranı fazla ise yeniden hesap yaptırmaktan ibarettir. Ayrıca, mahkemece verilen 02/04/2013 tarihli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan 69.350,51 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline karar verildiği ve bu harcın tahsili için 22.05.2012 tarihinde harç tahsil müzekkeresi yazıldığı halde ve dosya içerisinde de davalı bankacı bu harcın yatırıldığına dair belge fotokopisi bulunmasına rağmen bu harcın yatırılıp yatırılmadığı teyit edilmeden temyize konu 16.02.2017 tarihinde kararın hüküm fıkrasında davalıdan yeniden 69.401,91 TL harç tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, harç tahsil müzekkeresi ile harcın tahsil edilip edilmediği sorulup bunun da davalıdan tahsil edilmesi gereken harçtan mahsup edilmesinden ibarettir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA…” karar verilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmuştur. Bozma ilamı uyarınca … ve … Bankası’na müzekkere yazılarak 19/01/2012-30/01/2012 tarihleri arası 1 yıl vadeli Euro mevduata verilen en yüksek faiz oranı sorulmuş olup, Halk Bankası cevabi yazısında fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranının 5,25 olduğu, … Bankası cevabi yazısında ise 4,00 olduğu bildirilmiş olup, bozma ilâmı doğrultusunda hesaplama yapılması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 28/02/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “Takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere hem Ziraat ve hem de Halkbank’ın bildirdiği faiz oranlarına göre aşağıda TERDİTLİ Olarak yapılan hesaplama sonuçlan arz edilmiştir. Davacının, TAKİP TARİHİ itibariyle hesaplanan alacakları; A)… Bankasının Bildirdiği Faiz Oranına Göre Anapara alacağı: 500.000,00 İşlemiş faiz:657.53 TOPLAM ALACAK: 500.657,53 EURO’dur. B)…bank’ın Bildirdiği Faiz Oranına Göre Anapara alacağı: 500.000,00 İşlemiş faiz..: 863.01 TOPLAM ALACAK: 500.863,01 EURO’dur…” şeklinde görüş bildirilmiş olup, mahkememizce davanın niteliği nazara alınmak sureti ile … Bankası’nın 19/01/2012-30/01/2012 tarihleri arasında 1 yıl vadeli Euro mevduata verdiği en yüksek faiz oranı olan %4,00 faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda somut olayda işlemiş faiz tutarının 657,53-€ olduğu kabul edilerek tüm bu sebeplerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
… 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında, 500.000,00-€ asıl alacak, 657,53-€ işlemiş faiz olmak üzere toplam 500.657,53-€ üzerinden itirazın iptali ile 500.000,00-€ asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro’ya uyguladıkları 1 yıllık en yüksek mevduat faiz oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamı olan 500.657,53-€’nun takip tarihi itibari ile -₺ karşılığı olan 1.174.592,63-TL üzerinden hesaplanan %40 icra inkâr tazminatı 469.837,05-₺’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 80.236,42-₺ nispi harçtan peşin alınan 10.479,80-₺ harcın (davacı tarafından dava başında yatırılan tutar) ile yargılama aşamasında 12/07/2013 tarihinde davalı …Ş. Tarafından yatırılan 69.357,55-₺ harç tutarının toplamı olan 79.837,35-₺ harcın mahsubu ile bakiye 399,07-₺ nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 538,00-₺ tebligat posta gideri ile 3.300,00-₺ bilirkişi ücreti (2.700,00-₺ bilirkişi ücreti, 348,00-₺ tebligat posta gideri bozmadan önceki masraf) olmak üzere toplam 3.838,00-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.273,46-₺ ile 10.504,25-₺ harç gideri olmak üzere toplam 13.777,71-₺ yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 216,70-₺ tebligat posta gideri (145,00-₺ tebligat gideri bozmadan önceki masraf) üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 31,87-₺ yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 73.910,74-₺ nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 22.629,76-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/03/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza