Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/535 E. 2020/656 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/16 Esas
KARAR NO : 2020/649

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkili şirket, … Bankası … Şubesine ait hesaptan sahte talimat ile başka şirkete para transfer edildiğini, para transferi yapılan taraf ile müvekkili şirketin hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, … müşteri numaralı … Bankası hesabına müvekkili şirket yetkilisinin sahte imzası ile verilen talimat ile müvekkili şirketin hesabından para transferi yapılmadan önce davalı banka tarafından hiçbir şekilde imza teyit edilmediğini ve bilgi verilmediğini, taraflarınca yapılan tespit itibarı sahte talimat ile 11/07/2016 tarihinde 25.875-USD ve 22/08/2016 tarihinde 24.150-USD para transferi yapıldığını, başkaca transferler tespit edilmesi halinde bunlarında bildirileceğini, müvekkili şirkete ait sahte imza ve izinsiz para transferi yapılan banka hesap bilgilerinin … Şubesi … Şirketi … Iban nolu … müşteri numaralı hesap olduğunu, müvekkili şirket mermercilik ve madencilik alanında faaliyet gösterdiğini, davalı banka Japonya da müvekkilinin hiç bilmediği ve alakasının olmadığı bir şirket hesabına para transferi yaptığını, müvekkili şirket yetkilisi iş seyahati nedeni ile yurt dışında olduğundan dolayı davalı bankanın para transferi işleminden ve sahte talimattan haberdar olmadığını, davanın kabulü ile davalı bankanı müşteri hesaplarının güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu ve yasal kurallara aykırı dayanarak müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğinin açık olduğunu, sahte imza ile gönderilen bedelin tespiti ile ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki dava belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, davacı iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı dava açılmadan önce alacaklı olduğunu iddia ettiği tutarın miktarını bilmediğini, dava dilekçesinde talimat sonucu gerçekleştirilen ödemelerin bedelleri olan 25.875-USD ve 24.150-USD açık bir şekilde belirtildiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta kusur davacı ve/veya diğer faillere ait olduğunu, müvekkili banka’nın pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davaya konu talepler zamanaşımına uğradığını, müvekkili banka tarafından davacının talimatları doğrultusunda işlem yapıldığını, davacı tarafından müvekkili banka’nın … Şubesine dava konusu olaylar ile ilgili toplam üç adet ıslak imzalı talimat verildiğini, ilk olarak 11.07.2016 tarihinde davacı firma çalışanı … tarafından davacının hesabına 25.965-USD para yatırıldığını, daha sonra yine 11.07.2016 tarihinde … Ltd. firmasına 25.875-USD peşin transfer talimatı verildiğini ve talimata “…” başlıklı … PI numaralı fatura eklendiğini, ancak aynı gün davacı tarafından bu talimat iptal edildiğini ve talimatın alıcısı revize edilerek … Ltd. firmasına 25.875-USD peşin transfer talebi verildiğini, bu talimata da “…” başlıklı … PI numaralı fatura eklendiğini, 22.08.2016 tarihinde ise firma çalışanı … tarafından davacı hesabına 24.250-USD para yatırıldığını, yine aynı gün olan 22.08.2016 tarihinde … Ltd. firmasına 24.150-USD peşin transfer talebi ile ekli “…” başlıklı … PI numaralı fatura eklendiğini, tüm bu talimatlar davacının ıslak imzalı talimatları ile gerçekleştirildiğini, müvekkili banka tarafından da bu talimatlara konu imza kontrolü sözleşme hükümleri doğrultusunda yapılarak ödeme aşamasına geçildiğini, davacı dava dilekçesinde her ne kadar yurt dışında olduğu için öğrenemediğini iddia etmekte ise de, yurt dışında olmak bu işlemlerden bilgi edinememe gerekçesini haklı hale getiremeyeceğini, gerek internet bankacılığı gerekse müşterilere düzenli bir şekilde gönderilen hesap ekstrelerinden söz konusu işlemlerden haberdar olunabileceğini, ancak davacı tarafından da müvekkili banka’ya bu konuda işbu dava ikame edilene kadar yaklaşık 1.5 yıllık bir süre boyunca herhangi yazılı veya sözlü bir başvuru gerçekleştirilmediğini, müvekkili banka tarafından sözleşme hükümlerine uygun davranıldığını, söz konusu olayda bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davaya konu ihtilafta davacının talebinin dayanağı olan haksız fiilin şartları oluşmadığını, ticaret şirketi olan davacı, basiretli bir tacir olmanın gereklerinden olan çalıştırdığı kişilerin seçimi, denetimi ve işlerin gözetimi konularında üzerinde düşen görevi yerine getirmediğini, her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla huzurdaki davanın müvekkili bankanın pasif husumet ehliyetinin olmaması, belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi ve zamanaşımı nedenleriyle usulden reddine, usul itirazlarının kabul edilmez ise açıklanan nedenlerden ötürü davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… Bankasının 14/02/2018 tarihli cevabi yazısı, ana sözleşme, ticaret sicil müdürlüğü kayıtları,
2-Mahkememizce atanan bilirkişiler Ekonomi uzmanı …ile Bankacı … tarafından sunulan 22/01/2019 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sahte imzalı olduğu iddia edilen talimat ile banka nezdinde, davacı hesabından gönderilen toplam bedelin tespiti ve davalı bankanın bankacılık işlemlerinde göstermesi gereken özeni göstermediğinden bu bedeli davacıya iadesi talebinden ibarettir.
Taraf defterlerinin incelenmesi, banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması ve talimatların incelenmesi hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, 22/01/2019 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, taraflar arasındaki ihtilaf, davacı firmanın davalı bankaya 11.07.2016 tarihinde 25.875 USD ve 22.08.2016 tarihinde 24.150 USD para transferi ile ilgili verilen talimatlardaki imzaların davacı tarafından sahte olduğu ve bu konuda davalının gerekli özeni göstermediği, sahte talimatla işlem yaptığı gerekçesi ile çıktığı anlaşılmakla, davacı tarafından Banka’nın … Şubesine dava konusu olaylar ile ilgili toplam üç adet ıslak imzalı talimat verildiği, ilk olarak 11.07.2016 tarihinde davacı firma çalışanı … tarafından davacının hesabına 25.965-USD para yatırıldığı, daha sonra yine 11.07.2016 tarihinde .. Ltd. firmasına 25.875-USD peşin transfer talimatı verildiği ve talimata “…” başlıklı … PI numaralı fatura eklendiği, ancak aynı gün davacı tarafından bu talimat iptal edildiği ve talimatın alıcısı revize edilerek … Ltd. Firmasına 25.875 USD peşin transfer talebi verildiği, bu talimatta da … başlıklı … PI numaralı fatura eklendiğinin görüldüğü, 22/08/2016 tarihinde ise firma çalışanı … tarafından davacı hesabına 24.250 USD para yatırıldığı, yine aynı gün olan 22/08/2016 tarihinde … Firmasına 24.150-USD peşin transfer talebi ile ekli “…” başlıklı … PI numaralı fatura eklendiği, havale davacının ıslak imzalı talimatı ile gerçekleştirildiği, anlaşılmıştır.
11/07/2016 tarihinde ise, davacı firma çalışanı … tarafından davacının hesabına 25.965 USD para yatırıldığı, daha sonra yine 11/07/2016 tarihinde … Ltd. Firmasına 25.875 USD peşin transfer talimatı verildiği ve talimata “…” başlıklı … PI numaralı eklendiğinin görüldüğü, bu talimattaki imzanın davacı firma yetkilisinin bankaya internet bankacılığı için verdiği noterden tasdikli imza ile ilk bakışta ayırt edilmeyecek şekilde benzerlik gösterdiği, bu havale işleminin sunulan davacı defterlerinde kaydının bulunmadığı, 22/08/2016 tarihinde firma çalışanı … tarafından davacı hesabına 24.250-USD para yatırıldığı yine aynı gün olan 22/08/2016 tarihinde … Ltd. Firmasına 24.150USD peşin transfer talebi ile ekli “…” başlıklı … PI numaralı fatura eklendiğinin görüldüğü, bu talimattaki imzanın davacı firma yetkilisinin bankaya internet bankacılığı için verdiği ve noterden tasdikli imza ile ilk bakışta ayırt edilecek kadar benzerlik taşımadığı, ancak davacı vekili sahte olduğunu iddia ettiği talimattaki işlemin ticari defterlerine kaydının yaptığının anlaşıldığı, davacı vekili tarafından 2 işlemin de sahte olduğu iddia edilmesine karşın bu işlemlere itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı, … tarafından işbu hesaba yatırılan bu paralar karşılığında havale yapılmasına karşı …’le ilgili bir şikayet yapıldığına dair de herhangi bir delil de bulunmadığı, yine hesap ekstresinin incelenmesinde sahte olduğu iddia edilen en son işlemin 22/08/2016 tarihinde yapıldığı ve bu işlemden sonra davacı firmanın sahibi …’a paraların ödendiği ve hesap hareketlerinin 16/08/2017 tarihine kadar hareket gördüğü, davanın ise 08/01/2018 tarihinde açıldığı, her iki işlemin de firma çalışanı …’in davacı havale konusu miktarda para yatırmasından sonra, aynı gün paraların … Ltd. Firmasına proforma faturanın eklendiği talimatla havale edilmesi, birinci talimattaki imzanın davacı firma yetkilisinin bankaya internet bankacılığı için verdiği noterden tasdikli imza ile ilk bakışta ayrıt edilemeyecek şekilde benzerlik göstermesi, ikinci işlemin ticari defterlere işlenmesinin davacının yapılan işlemlerden haberdar olduğu yönünde kanaat oluşturduğu, yapılan işlemleri benimsendiğinin anlaşıldığı, bir ihtimalle talimat üzerindeki imzalar davacı tarafa ait olmasa bile, defter kayıtlarına işlenen talimat ve talimat eklerindeki faturalar, talimat ile dava tarihi arasındaki zaman, basiretli tacirin kontrol görevi birlikte değerlendirildiğinde, sahte olduğu iddia edilen en son işlem 22/08/2016 tarihinde yapılmasına karşılık bu işlemden sonra davacı firmanın en son işlem 22/08/2016 tarihinde yapılmasına karşılık bu işlemden sonra davacı firmanın sahibi …’a paralar ödenmesinin, hesaptaki işlemlerden haberdar olduğunu göstermekle, işlemin yapıldığı 22/08/2016 tarihinden davacının açıldığı 08/01/2018 tarihine kadar uzun bir süre beklenmesinin … hakkında bir şikayet yapılmamasının basiretli davranma yükümlüğülüğüyle ve ticari teammüllerle bağdaşmadığı, talimat imzaları ile imza sirkü imzalarının benzerliği bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davalı bankaya yüklenecek kusur bulunmadığı ve dosya kapsamına göre de, davacının yapılan işlemlere onay verdiği değerlendirilmekle, imza incelemesinin sonucu kanaati değiştirmeyeceğinden yargılamanın hızlılığı ve ekonomikliği ilkesi gereği imza incelmesine gerek görülmeksizin davanın reddine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 191,44-TL harçtan düşümü ile bakiye 137,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza