Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/53 E. 2021/218 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/53 Esas
KARAR NO : 2021/218

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
KARAR TARİHİ : 09/04/2021

Mahkememizin 2014/1428 esas, 2016/476 karar sayılı ve 28/06/2016 günlü verilen kararın, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/20648 esas 2018/9184 karar sayılı ve 27/09/2018 günlü kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davacı şirketin inşaat müteahhidi olduğunu, … ili, … ilçesi, … Mahallesi … cad. No.16 adres, J1IV Pafta, 513 ada, 1 parsel üzerinde inşa edeceği konut ve sosyal tesis amaçlı site merkezindeki bağımsız bölümlerin elektrik enerjisi ihtiyacı için …’a bağlı olarak … yakasında elektrik temini işinden sorumlu … AŞ ‘ye farklı tarihlerde müracaat ettiğini, abonelik tesisi ile elektrik enerjisi ihtiyacını karşılaması için … personeli ile yapılan görüşmelere göre enerji talebi ile ilgili üç kez talepte bulunduğunu, davalı … ise bu taleplere tek satıcı olmasından kaynaklanan gücünü davacı şirket aleyhine kullanarak, “elektrik aboneliği talebinde bulunan davacıdan, esasen elektrik dağıtım şirketinin sağlaması gereken transformatör güç arttırım, yer altı elektrik iletim kablosu, AG, OG Proje ve benzeri gibi zorunlu yükümlülüklerini yasal düzenlemelere aykırı olarak davacı şirkete yükleyerek yaptığını, tüm yatırım bedellerinin davacı şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verilebileceği, aksi halde enerji alamayacağı ve itirazının da kesinlikle kabul edilmeyeceği vurgulanarak çaresiz seçeneklerle karşı karşıya kaldıklarını, … abone yatırımlarının elektrik dağıtım bedellerinden düşüleceğine ilişkin yasa hükümüne aykırı davrandığını, bu nedenlerle sonuç olarak davanın kabulü ile, Transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim, … ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden bu yana taraflar ticari şirket olduğundan ticari faiz ile davalıdan tahsilini, uygulanacak faiz tarihi için, tesisin mutlak butlan ile yapıldığı nazara alınarak, inşa tarihinden itibaren hesaplanmasını, ve davalı … AŞ den tahsilini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi, davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalılar vekilleri yasal süreleri içersinde ayrı ayrı davaya cevap dilekçesi sundukları anlaşılmıştır.
Davalı … AŞ vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, davalı … ile davalı … arasında 24/07/2006 tarihinde imzalanan “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi”nin 7. Maddesinin alt bentlerinde uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre ne tür davaların hangi şirket tarafından takip edileceği hususunda çeşitli düzenlemelerin bulunduğunu, ayrıca bu sözleşmenin 7.5 maddesinde “dağıtım faaliyetinin Şirket tarafından yürütüldüğü dönemde, bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işmelerin bütün sorumluğu şirkete ait olduğu, şirket tarafından yürütülmüş bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı şirkettindir, bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük şirket tarafından karşılanır” şeklinde düzenlemenin yer aldığını, davacı her ne kadar sözleşme hukukuna dayansa da, iddialarının dayanağı olan sözleşme örneği delilleri arasında yer almadığını, bu nedenle davacının iddilarının soyut ve müphem olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili tarafından sunulan davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin açmış olduğu dava haksız ve yersiz olduğunu ve reddi gerektiğini, öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumet itirazında bulunduklarını ve bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Yüksek Planlama Kurulu’nun … tarih ve … sayılı Kararı ile kabul edilen “Elektrik Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi” çerçevesinde Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarih, 2004/22 kararı ile … A.Ş. özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır. Bu kapsamda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 21.07.2006 tarih ve 6747 sayılı yazısı ve 24.07.2006 tarih, 31–513 sayılı Yönetim Kurulu kararına istinaden … Genel Müdürlüğü ile %100 hissedarı olduğu … Şirketi arasında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi 24.07.2006 tarihinde imzaladığını, davalı …’nin özelleştirilmesi, işletme hakkı devri yöntemiyle yapılması nedeniyle dağıtım tesislerinin mülkiyeti … Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, dağıtım tesislerinin mülkiyeti, ilgili idare olan …’ta kaldığını, dava konusu uyuşmazlığın işletme hakkı devir sözleşmesinin imzasından önceki bir tarih olması ve bu dönemde sorumluluğun …’ta bulunması nedeniyle davalı … hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, ayrıca davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasını kabul etmediklerini, ayrıca davanın esastan da reddi gerektiğini, TİP C-2 Enerji Müsaadesi Belgeleri incelendiğinde, davacı şirketin istemiş olduğu gücün bazı şartlarla, yeteri kadar trafo merkezi ile bu merkezden itibaren komple alçak gerilim şebekesinin davacı şirket tarafından tesis edilerek davalı şirkete işletme ve bakım karşılığında devredilmesi ile enerjilendirilebileceği belirtildiğini, EMB’ne göre trafo merkezine gelecek 34,5 kV’luk girdi-çıktı YG kablosunun ve HDPE borunun davacı arsasındaki güzergahı ve trafo binası ile ilgili olarak davalı şirket lehine kullanım hakkı (intifa ve irtifak) tesis edilmesi veya 99 yıllığına 1(Bir) TL bedelle davalı şirkete kiralanarak kullanım hakkı veya kira kontratının tapuya şerh edilmesi gerektiği düzenlendiğini ve bu işlemler de davacı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, Davalı şirket yürürlükte olan yönetmeliklere ve enerji müsaadesindeki hükümlere uygun hareket ettiğini ve tesislerin kendisine devri karşılığında işletme ve bakımlarını yaptığını, ayrıca davacı şirket davalı şirketin sunduğu koşulları beğenmemiş ise Avrupa yakasındaki diğer elektrik tedarik şirketleri ile anlaşarak enerji temin etmesi mümkün olduğunu, bu nedenlerle sonuç olarak hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı; inşa edeceği konut ve sosyal tesis amaçlı site merkezindeki bağımsız bölümlerin elektrik enerjisi ihtiyacı için davalıya yaptığı müracaat üzerine, elektrik dağıtım şirketinin sağlaması gereken yatırım bedellerinin davacı şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verilebileceğinin belirtildiğini, abone yatırımlarının elektrik dağıtım bedellerinden düşüleceğine ilişkin yasa hükümüne aykırı davranıldığını ileri sürerek, transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim,…ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden bu yana ticari faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ; husumet itirazında bulunduklarını, tüm sorumluluğun … AŞ.’de olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … AŞ; öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumet itirazında bulundukların, sorumluluğun …’ta bulunduğunu, yürürlükte olan yönetmeliklere ve enerji müsaadesindeki hükümlere uygun hareket ettiğini bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Bu karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/20648 esas 2018/9184 karar sayılı ve 27/09/2018 günlü kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup,
Bozma ilamında, “..yatırım programı içerisinde davalının yapması gerekli olan yatırımın davacı tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsilin, açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi, ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği belirtilerek, hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Bu doğrultuda usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, dosya esasa kaydedilmiş ve yeniden yapılan yargılamada, bozma ilamında belirtilen yönetmelik ve usul kuralları dikkate alınarak hüküm kurmaya elverişli bir rapor düzenlenilmesi açısından dosya, 1 elektrik, 1 inşaat mühendisi, 1 sözleşme alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek, yatırım programı içerisinde davalının yapması gereken yatırımın davacı tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsis şeklinin belirlenmesine dair rapor tanzimi istenilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle:”…Elektrik dağıtım şirketi …’ın bağlantı talebini karşılamak, gerekli altyapı yatırımını yapmak görevlerinin yasal zorunluluk olduğu, yatırım için gerekli maddi kaynağın olmaması durumunda yatırımın davacı tarafça yapılmasını talep ederek sonrasında elektrik dağıtım bedelinden düşmesi gerektiği, bölgedeki elektrik dağıtımın gücü düşünüldüğünde parasal gücünün olamayacağını ihtimalinin bulunmadığı, davacının davasını açmakta haklı olduğu, davacının inşa ederek …’a devrettiği tesis bedelini talep edebileceği, tesise ait geçici ve kesin kabul işlemlerinin yapıldığı, tesiste eksiklik ve kusur tespit edilmediği, keşif mahallinde trafo merkezlerinin faal durumda oldukları, davacı yanın davaya konu trafo merkezleri için geçici kabul tutanaklarındaki donanımlar hesap edildiği üzere yapılan işin toplam bedeli 316.701,13,-TL (malzeme+ montaj) 7.188,62-TL (demontaj) = 323.889,75-TLx0,80= 259.111,80-TL davacı talebi olabileceği, Yargıtay bozma ilamında elektrik piyasası bağlantı ve sistem kullanım yönetmeliğinin 20 ve 21. Maddelerinde kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metedoloji usul ev esaslarının dikkate alınmasının gerektiğinin belirtildiği, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği madde 21 ve geçici madde 2 dikkate alındığında dağıtım şirketince davacı talebinin karşılanabileceği tarih hususunda herhangi bir bildirim olmadığından elektrik talebinin yapıldığı tarihten itibaren beş yılın sonu itibariyle dava konusu harcamalar toplamının 12 ay taksitler halinde davacıya ödenmesinin gerektiği, elektrik tedarik edilen mahal konut abonelerinden oluşan yapı olduğu, davacı adına devam eden abonelik bulunmadığı, farklı şahıs yada tüzel kişi elektrik abonelerinin bulunduğu dolayısıyla dava konusu alacağın elektrik faturalarından mahsup edilemeyeceği, açıklanan nedenlerle abonelik devam etmediğinden davacının trafo merkezleri toplam maliyetini elektrik talebinin yapıldığı tarihten itibaren beş yılın son olan tarihten itibaren 12 ay taksitler halinde davacıya ödenmesinin gerektiği, taksit tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi işletilmesinin gerektiği, davalı … ile dava dışı … arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin üçüncü kişileri (davacıyı) bağlamayacağı kanaatine varıldığından …’a da davanın yöneltilebileceğine…”dair rapor düzenlenmiştir.
İtirazlar üzerine alınan ek raporda ise, ” davacı yanın davaya konu trafo merkezleri için geçici kabul tutanaklarındaki donanımlar hesap edildiği üzere yapılan işin toplam bedeli 316.701,13,-TL (malzeme+ montaj) 7.188,62-TL (demontaj) = 323.889,75-TL davacı talebi olabileceğini, bedelin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, kabul işlemleri esnasında da davalı … tarafından kabul gördüğü ve diğer hususlarda kök rapor ile aynı görüşü bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin UYAP üzerinden sunduğu ıslah dilekçesinde özetle: davacı müvekkili tarafından yapılan tesisin toplam tutarı 323.889,75.-TL ve faturalı bölümü ise 104.430.-TL olarak davanın ıslah ile arttırılması gereken tutar da 219.459,75.-TL olacağını, bu nedenle davanın tutarını 104.430.-TL’den 323.889,75.-TL’ye çıkararak ıslah ettiklerini, tacir olması nedeniyle yasal faiz yerine ticari faizin (avans) faizinin alınması gerektiğini, mahkeme bedellerinin, vekalet ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargıtay kararlarında belirtildiği şekilde “01 Mart 2003 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 6.maddesinde; “Gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanması ve bağlantı anlaşması yaparak hizmet verilmesi esastır. Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, dağıtım sisteminin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir. Buna göre;
a) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olması halinde, 5 inci maddede belirtilen belgelerin ibraz edilmesi kaydıyla dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır.
c) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olmaması ve genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması durumunda; saha etüdü gerektirmeyen hallerde başvuru tarihinden itibaren on iş günü, saha etüdü gerektiren hallerde ise başvuru tarihinden itibaren yirmi iş günü içerisinde, bağlantı talebinin karşılanabileceği makul bir süre, gerekçeleri ile birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Başvuru sahibinin söz konusu süreye itiraz hakkı saklı olup, bu konuda Kuruma başvurabilir. Başvuru, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38 inci maddesi hükümleri çerçevesinde Kurum tarafından değerlendirilir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından verilen görüşe ilişkin gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmemesi halinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır.
c) Başvuru sahibinin (b) bendi kapsamında haksız bulunması veya bağlantı talebinin karşılanabilmesi için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bildirilen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması ve bağlantı talebinin branşman hattı tesis edilerek karşılanabilir olması halinde gerekli yatırım başvuru sahibi tarafından üstlenilebilir. Bu durumda bağlantı projesinin hazırlanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, bağlantı projesinin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından sağlanır. Bağlantı projesi, tamamlanmasını müteakip onay için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye sunulur. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, söz konusu proje üzerindeki incelemesini proje sunum tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde tamamlayarak projeyi onaylar veya projeyi revizyon için başvuru sahibine iade eder. Proje revizyonunun gerekçeleri başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bağlantı projesinin onaylanması durumunda, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında, branşman hattının mülkiyet ve kullanım hakları ile finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği bağlantı anlaşması imzalanır.
Dağıtım sistemine geçici bağlantı yaparak elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında kullanım amacıyla sınırlı bir süreyi içeren bağlantı anlaşması imzalanır.
Bağlantı anlaşmasının imzalanmasını takiben ve anlaşmada yer alan süre içerisinde gerekli bağlantı varlıkları tesis edilerek, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belirlenen bağlantı bedeli, başvuru sahibi tarafından dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenir.
Bağlantı bedeli, bir defaya mahsus olmak üzere ve ilk bağlantı anlaşması yapılması esnasında tahsil edilir ve geri ödenmez.
Bağlantı anlaşmasında yer alan adresteki kullanım yeri var olduğu sürece, bağlantı anlaşması yürürlükte kalır ve söz konusu kullanım yerindeki müşteri değişikliği halinde yeni bir bağlantı anlaşması yapılması talep edilmez” hükmüne amirdir.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. fıkrasında; “sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibin tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü bulunmaktadır.
28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir.
Yukarıda ifade edilen yönetmelik ve ilkeler dikkate alındığında; Davacı, dava konusunda inşa etmiş olduğu konutlara elektrik almak için davalı …’ a müracaat ettiği, davalı …’ ın ise elektrik aboneliği talebine “şartname” nitelikli cevap yazısı ile davacı tarafa belli şartları ileri sürerek bu işlerin gerçekleştirilmesi karşılığında abonelikleri verebileceğini; aksi halde enerji alamayacaklarını bildirmesi üzerine hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı şirket elektrik alabilmek için 323.889,75- TL harcama yaptığı, bu tutarın, kabul esnasında davalı … tarafından kabul edildiği, Elektrik dağıtım şirketi …’ ın davacının bağlantı talebini karşılamak, gerekli alt yapı yatırımını yapmak görevlerinin yasal zorunluluk olduğu, yatırım için gerekli maddi kaynağın olmaması durumunda yatırımın davacı tarafça yapılması talep edilerek sonrasında elektrik dağıtım bedelinden düşmesi gerektiği halde bunu gerçekleştirmediği ve davacı şirketin de yüklenici şirket olduğu, bu yüzden elektrik tüketiminden düşme olanağının bulunmadığı ayrıca bölgedeki elektrik dağıtımın gücü düşünüldüğünde parasal gücünün olmayacağı ihtimalinin bulunmadığı, davalı dağıtım şirketi anayasal eşitliğe aykırı olarak yürürlükteki yasal mevzuata göre elektrik abonesi olma haklarını şartlara bağlayarak şartnameler düzenleyemeyeceği bu itibarla davacının davasını açmakta haklı olduğu anlaşılmakla, davalı … ile dava dışı Tedaş arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin üçüncü kişileri (davacıyı) bağlamayacağı ve sözleşmenin 7.maddesine göre de …’ında borçtan sorumlu olduğu, söz konusu yönetmeliğin 21.maddesinde tesis bedelinin iadesi ve uygulanacak kurallar başlığı altında yapılan düzenlemede , geri ödemeye konu tutar için “3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine “ilişkin kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır “hükümlerinin getirildiği belirlenmiş olmakla, faiz türü olarak yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile 323.889,75-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 22.124,90-TL harçtan peşin alınan 1.783,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 20.341,45-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 31.122,28-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 1.783,45-TL ilk harçlar, 3.750,00-TL ıslah harcı, 4.268,95-TL (posta/tebligat/bilirkişi) masraf olmak üzere toplam 9.802,40-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/04/2021

Katip
E-imza

Hakim
E-imza