Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/514 E. 2019/732 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/514 Esas
KARAR NO : 2019/732

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında alacaklı olduğunu, icra dosyasında borçlunun …’da 3 adet taşınmazının olduğunu, hisseli olan taşınmazlarının kıymet takdirinin yapıldığını, satış kararının verildiğini ve … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasına satış talimatının gönderildiğini, ancak gönderilen satış talimatında adres ve kimlik bilgilerinin eksik olduğundan talimat icra dairesinin esas icra dairesinden bilgi istediğini, ilk yazışmaya cevap veren esas icra dairesi bazı bilgileri yine eksik gönderdiğini, talimat icra dairesi akabinde bilgi verilen yazıda yine eksikliklerin olduğunu, borçlular dahil hissedarların kimlik numaralarının hatalı olduğunu, bazı tebligatlar için 21/2 yada 35. maddenin uygulanıp uygulanmayacağını sorduğunu, talimat icra dairesi defaten 9/2/2018-23/03/2018-07/05/2018 ve 21/05/2019 tarihinde yazdığı yazılara esas icra dairesinin cevap vermediğini, bu nedenle de talimat icrası 03/09/2018 günü yapılan satışı düşürdüğünü, bu nedenle de müvekkilinin yaptığı bütün satış masraflarının boşa gittiğini, kıymet takdiri süresi de dolduğundan yeniden kıymet takdirinin yapılması gerektiğinden süreç fazla uzadığını, müvekkilinin alacağına kavuşmasının engellendiğini, bu nedenlerle belirtilen icra dosyasında kamu görevlilerinin kusurundan dolayı müvekkilinin zarara uğratıldığını, konuyla ilgili olarak arabuluculuğa da başvurulmasına rağmen bir sonuç alınamadığını, davanın kabulü ile müvekkilinin uğradığı 14.000,00-TL bakiye hak ve alacaklarının saklı olmak üzere kanuni faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Bilindiği üzere hukukumuzda bir davaya ticaret mahkemesi tarafından bakılabilmesi için davanın mutlak ticari dava veya nispî ticari dava olması gerekir. (TTK 4/1.m.) Buna göre TTK 4/1(a, b, c, d, e, f) bentlerinde sayılan davalar mutlak ticari davalardır. Somut uyuşmazlık kamu görevlilerin kusurundan dolayı zarar tahsilinden ibaret olup, bu bentlerde sayılan hususlardan değildir. Öte yandan nispi ticari dava olabilmesi için de uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tacir olup, uyuşmazlık davacının ticari işletmesini ilgilendirse de davalı taraf tacir olmayıp, bu yönüyle davalının ticari işletmesini ilgilendiren bu durum söz konusu olamaz. O sebeple dava nispi ticari dava da değildir.
TTK 5/1. maddesine göre ticaret mahkemeleri ticari davalara (mutlak/nispî) bakmakla görevli olup, diğer davalara bakmak ticaret mahkemesinin görevi değildir. Bu durumda dava malvarlığına ilişkin olduğundan HMK 2. Maddesinde düzenlenen genel görev kuralı gereği Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. TTK 5/2. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanları iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, artık görev ilişkisine dönüşmüştür. Bu nedenle, görev HMK 114/1-(c) maddesine göre dava şartı olup, 115/2. Maddesine göre davanın usulden reddine karar verilerek, HMK 20. maddesine göre dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Ayrıca, her ne kadar dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeden tensip ile görevsizlik kararı verilmiş ise de; HMK’nın 115/2. maddesinde açıkça dava şartlarının, davanın “her aşamasında” nazara alınması gerektiği amir hüküm olarak düzenlenmiştir. Yeni HMK’nın getirdiği usule göre bir hukuk davası davanın açılışı, dilekçeler teatisi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşamalarından oluşmaktadır. Görüldüğü üzere, davanın açılışı da bir aşama olduğuna göre, bu amir hüküm gereği, daha davanın açılışında görevsizlik kararı verilebilir. Hatta verilmek mecburiyetindedir. Zira, görevsiz mahkemenin tensip yapması, dava dilekçesinin tebliğ etmesi, davalının cevabını alması, ön inceleme safhasına geçmesi yargılama usulündeki “görev” kurumunun karakteristiği ile bağdaşmamaktadır ve görev hususunun resen nazara alınması gerektiği de dikkate alındığında, dava görevsizlik nedeniyle red edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115/2. Maddelerine göre usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair;Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/09/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza