Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/508 E. 2021/596 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/508 Esas
KARAR NO : 2021/596

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili … A.Ş ve … ile Davalı … A.Ş arasında 13.08.2018 tarihli ‘Hisse Alım Satım ile Borcun Tasfiyesi, Sulh ve İbra’ sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme ile … A.Ş. kendisine ait 420 adet B grubu hisseyi 1.000.000.-TL bedel ile …’ye sattığını ve devrettiğini, … A.Ş’nin … A.Ş’ye olan borcunun ödeme şartlarının düzenlendiğini, Aynı sözleşmenin III Satıcının Beyan ve Taahhütleri başlıklı 6. maddesi uyarınca … A.Ş’nin sözleşmenin ekinde EK:2 de belirtilen … A.Ş’nin müşterilerine verdiği hizmet kapsamı ile sınırlı olmak koşuluna bağlı olarak işbu sözleşmenin imza tarihinden itibaren bir yıl süre ile teklif ve hizmet vermeyeceğini, aksi durumun haksız rekabet oluşturacağını, bu nedenle müşterinin Youth Works ile iş ilişkisini bitirmesine sebebiyet vermesi halinde müşterinin sözleşme uyarınca Youth Works’e ödeyeceği bakiye bedeli SATICI’nın ALICI’ya ödeyeceğini, işbu ödemenin gecikmesi durumunda ALICI’nın bu ödeme tutarını SATICI’ya aşağıda V. maddesi uyarınca yapacağı satış bedeli ödemesinden mahsup edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığını, davacı … A.Ş’nin … firmasının digital reklamları için hizmet verdiğini, …’nin işi onaylamasını müteakip ücreti Davalıya fatura ettiğini, bu nedenle … firmasının da sözleşme ekindeki listede belirtildiğini, … firmasının son aylarda Davacıya iş göndermemesi üzerine yapılan araştırmada Davalı … A.Ş’nin sözleşmeye aykırı olarak … firmasının dijital reklamlarını yapmaya başladığının öğrenildiğini, dilekçe ekinde sunulan internet reklamlarına ilişkin dokümandan da görüleceği üzere, … firmasının ‘…’ markasının ‘…’ digital reklamlarını ve … ve … A.Ş ortak çalışması olan ‘…sloganlı reklamı ve sair reklamlarının Davalı firma tarafından yapıldığını, davalının bu eyleminin taraflar arasındaki sözleşmenin ll – 6. maddesi uyarınca haksız rekabet oluşturduğunu, yapılan bu reklam kampanyalarının gelirinin 1.000.000,00-TL’nin üzerinde olduğunu, yani Davacı … A.Ş’nin, … Firmasının digital reklamlarının davalı … tarafından yapılması nedeniyle 1.000.000,00-TL’nin üzerinde maddi kaybı olduğunu, davacının 13.08.2018 tarihli ‘Hisse Alım Satım ile Borcun Tasfiyesi, Sulh ve İbra’ sözleşmesindeki taahhütlerini Ek:2 listede belirtilen müşterilerinden elde edeceği gelirleri nazara alarak yaptığı ve buna göre taahhütte bulunduğunu, davalı …’ın haksız rekabeti nedeniyle bu borçlarını da ödeyemediğini, davalı … A.Ş.’nin 13.08.2018 tarihli ‘Hisse Alım Satım ile Borcun Tasfiyesi, Sulh ve İbra’ sözleşmesine aykırı olarak … firmasının Digital reklamlarını yapması nedeniyle uğradığı zararın tazmini için 27.06.2019 tarihinde … Arabuluculuk Bürosuna … dosya numarası ile müracaat edildiğini ancak tarafların anlaşamadığı ve tarafların görüşme sonunda anlaşamadığına dair 18.07.2019 tarihli Hukuki Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle iş bu davayı açma zarureti hâsıl olduğu, zararın tam miktarının açılacak davada toplanacak deliller ve yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edileceğinden belirsiz alacak davası açılması gerektiğini belirterek davalı … A.Ş’nin 13.08.2018 tarihli ‘Hisse Alım Satım ile Borcun Tasfiyesi, Sulh ve İbra’ sözleşmesine aykırı olarak … firmasının Digital reklamları için hizmet vermesi haksız rekabet oluşturduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik harca esas olması için 500.000,00-TL’nin toplanacak deliller ve … A.Ş ile davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme sonucunda tespit edilecek Davacı … A.Ş’nin uğradığı zararın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı tarafından dava dışı … firmasına sunulan hizmetin sadece sosyal medya reklamcılığı ile sınırlı olduğu, nitekim davacı tarafından müvekkil şirkete düzenlenen faturaların açıklamasının da hep “sosyal medya hizmet bedeli” şeklinde olduğu, müvekkil şirketin de aynı açıklama ile …’e bu faturaları yansıttığı ve ödemelerini de davacıya gerçekleştirdiği, dijital reklamcılık ile sosyal medya reklamcılığının birbirinden tamamen farklı şeyler olduğu, davacı tarafından sunulan hizmetin sosyal medya hesaplarının yönetimine ilişkin olduğu ve herhangi bir yaratıcı faaliyet içermediği, Dava dilekçesinde bahsedilen “…” isimli çalışmaya dair iş’in, … tarafından müvekkil şirkete verildiği, hizmet karşılığında alınan ödemelere ait faturalarm da …’a düzenlendiği, …’ın taraflar arasında mün’akit sözleşmede, iş yapılması yasaklanmış firmalar arasında bulunmadığı, bu konuda müvekkil şirketin üçüncü kişilerden aldığı hizmetlere ait faturaların açıklamasının dahi bu yönde olduğu, defterler ve faturalar üzerinde inceleme yapıldığında bu durumun açıkça görüleceği, “…” adlı yapay zekâ yazılımının müvekkil şirket tarafından üçüncü kişi bir başka firmaya yaptırıldığı ve marka hakları da müvekkile ait olan bir yazılım olduğu, ortada somut, gözle görülür ve nesnel bir iş bulunduğu, bu yazılımın, davacı tarafından verilen sosyal medya hizmetleriyle hiçbir bağlantısı ve taraflar arasında mün’akit sözleşme ile ilgisi olmadığı, yine dava dilekçesinde bahsedilen “…” markasına ait “…” isimli çalışmanın ise dijital reklamcılık değil reklam prodüksiyon / çekimi işi olduğu, prodüksiyon işlerinin de sözleşme ile yasaklanmış işler kapsamında bulunmadığı, davacının bu işe ilişkin sunmuş olduğu delillerin herhangi bir hukuki değerinin olmadığı, müvekkil şirket tarafından bu konuda düzenlenen faturaların açıklamalarının da bu doğrultuda olduğu, Müvekkil şirket tarafından …’e, “…” isimli çalışma ya da ” …” isimli çalışmada, sosyal medya platformunu ya da dijital platformu ilgilendirir. herhangi bir hizmet verilmediği, ödeme alınmadığı, fatura düzenlenmediği, dolayısıyla TTK madde 55 bağlamında bir haksız rekabet olgusundan veya sözleşmeye aykırılıktan bahsedilemeyeceği, davacı tarafından dava dışı … firmasının ticari defterlerine delil olarak dayanılmışsa da bu durumun hukuka aykırı olduğu, tarafların, HMK’nın 121. maddesi gereğince ellerinde bulunan kayıtlara dayanabileceği, üçüncü kişinin defterlerinin, somut olayın aydınlatılması açısından hukuki değeri haiz olmadığı, ilgili mevzuatlarda belirtilen istisnai durumlar da gerçekleşmediğinden (ör: İİK m. 235, MK m. 617) ya da dava HMK madde 6l mucibince ihbar edilmediğinden …’in defterlerinin incelenemeyeceğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sözleşmeye dayalı tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce, taraflarca dosyaya delil olarak sunulan sözleşme ve ekleri incelenmiş, delil olarak bildirilen … 29. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyası, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası getirtilmiş, toplanan deliller ve tarafların dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 21/08/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “…1. Davacı … A.Ş.’nin incelemeye ibraz edilen 2018-2019 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, 2. Davalı … A.Ş.’nin incelemeye ibraz edilen 2018-2019 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu 3. Taraflar arasında akdedilen 13/08/2018 tarihli “Hisse Alım satım İle Borcun Tasfiyesi Sulh Ve İbra” sözleşmesinin “Satıcının Beyan Ve Taahhütleri” başlıklı 6. Maddesinde, sözleşme ekinde sayılan bazı müşterilerle tarafların 1 yıl süre ile çalışmasının yasaklandığı, 4. Davalı firma tarafından 13.08.2018-13.08.2019 tarihleri arasında çalışması yasaklanan dava dışı İntel firmasına hizmet verildiği ve bu huşunun sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle huzurdaki davanın açıldığı, 5. Davalı tarafın davacının bilgisi dışında yasaklı listede bulunan dava dışı İntel firmasına 420.620,39 TL (74.930,00USD) tutarında fatura düzenlediğinin tespit edildiği, 6. Dava dışı …’nin … markasının *…” dijital reklamlarını ve … ile … A.Ş ortak çalışması olan #…” sloganlı reklam ve sair reklamlarının davalı firma tarafından 433.856.261) (80.240,00USD) bedelle dava dışı… firmasına fatura edilmekle birlikte, projelerin esasen dava dışı .. firması ile de alakalı olduğu, bu projeler kapsamında davalı firmanın taraflar arasındaki sözleşmeyi ihlal edip etmediğinin takdirinin Mahkemede olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 21/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde “Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, 21.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilimizin haksız rekabet nedeniyle doğan zararı 155.170.-USD olarak tespit edilmiş olup, dava dilekçemizin talep kısmını 155.170-USD olarak ıslah ediyoruz. Dava dilekçemizde fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere dava tarihi itibariyle 500.000.-TL talep edilmiş olup, dava tarihi olan 29 Temmuz 2019 tarihli efektif satış kuru 5,6458 -TL’den 88.561.-USD’ye tekabül eden harç ödenmiştir. Toplam zararımız olan 155.170.-USD’den 88.561.-USD düşüldüğünde kalan 66.609.-USD kısmı ıslah harcına esastır. 21 Eylül 2020 TCMB efektif satış kuruna göre harca esas ıslah değeri 66.609.-USD x 7.5970 = 506.000,00-TL’dir. Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından faturaların USD (Amerikan Doları) cinsinden düzenlenmesi nedeniyle dava dilekçemizde belirtmiş olduğumuz dava değerini ıslah ettiğimizi, 155.170.-USD alacağımızın dava tarihinden itibaren ticari döviz mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte tahsiline, bu mümkün olmadığı takdirde ıslah tarihi itibariyle 155.170.-USD karşılığı 155.170 x 7.5970 = 1.178.826,49 TL alacağımızın dava tarihinden itibaren ticari mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte tahsiline” karar verilmesini talep ederek dava değerini ıslah etmiştir. Bilirkişi kök raporunda davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi ihlal ettiği belirtilmiş olmakla belirtilen ihlaller nedeni ile davacı tarafın iş bu davada davalı taraftan talep edebileceği zarar tutarının tespiti ve ayrıca davalı tarafın itirazlarının incelenip değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 12/02/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “…Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin III Satıcının Beyan ve Taahhütleri başlıklı 6. maddesi uyarınca … A. Ş’ sözleşmenin ekinde EK:2 de belirtilen … A.Ş’nin Müşterilerine verdiği hizmet kapsamı ile sınırlı olmak koşuluna bağlı olarak işbu sözleşmenin imza tarihinden itibaren | (bir) yıl süre ile teklif ve hizmet vermeyeceğini, aksi durumun haksız rekabet oluşturacağını, bu nedenle müşterinin … ile iş ilişkisini bitirmesine sebebiyet vermesi halinde müşterinin sözleşme uyarınca …’e ödeyeceği bakiye bedeli SATICI’nın ALICI Ya ödeyeceğini, işbir ödemenin gecikmesi durümünda ALICI’nın bu ödeme tutarını SATICI’ya aşağıda V. Madde uyarınca yapacağı satış bedeli ödemesinden mahsup edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, bir yıllık yasak süre içinde davacının müşterileri ile işlem yapılması halinde davacının mahrum kalacağı gelirin talep edilebileceği belirtilmiştir. İntel de müşteriler arasında açıkça gösterilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda 420.620,00-TL (74.930 USD) fatura davalı tarafından İnlel’e kesilmiştir. Bu fatura tutarı yasak kapsamına girmektedir. Bundan başka, davalı …’a 423.856 TI. (80.240 USD) kesmiştir. Bu faturanın konusu…’in optane teknolojisinin …’a uygulanarak … projesi … ve …’ın müşterek projesi olarak gözükmektedir. Bu sebeble, bu projede de davalı …’e iş yapmış, ancak fatura … adına kesilmiştir. Bu proje kapsamında da davalının sorumlu olduğu düşünülmektedir. Sektörel olarak ajanslar, müşterilerine verdikleri hizmetler karşılığında aldıkları ücret, bir çok değişkene bağlı olarak Tarklı rakamsal veya oransal olarak farklı belirlenmektedir. Müşteri-ajans arasında geçmişten gelen birlikte çalışmışlık, müşterinin iş potansiyeli ve bu potansiyelden ajansın payıma düşen rakamın büyüklüğü, projenin veya kampanyanın total bütçesi, sürekliliği gibi bir çok değişken faktöre göre, ajans ve müşleri arasında, ya proje bütçesi üzerinden 9410-9415 arası bir oran veya belirli bir rakam üzerinden anlaşmalar yapılır. Söz konusu davada davacının zararının. ajans payının 4415 olabileceği değerlendirilmektedir. Bu çerçeveden hareketle, ilk fatura ile ilgili 74.930.00USD’nin %15’i 11.239,50-USD 2. fatura ile ilgili 80.240,00-USD’nin %15’i 12.036,00-USD olmasının açıklanan gerekçeler ve sektörel gerçekliğe uygun olacağı…” yönünde görüş bildirilmiş olup, bilirkişi kurulu kök ve ek raporunda yer alan tespitler denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; somut olayda davacı ve davalı şirket arasında 13/08/2018 tarihli “Hisse Alım Satım İle Borcun Tasfiyesi Sulh Ve İbra” sözleşmesi akdedildiği sabittir. Davacı vekili; anılan sözleşme ile davalının kendisine ait 420 adet B grubu hisseyi …’ye satıp devrettiğini, davacı şirketin davalı şirkete olan borcunun ödeme şartlarının düzenlendiğini, anılan sözleşmenin satıcının beyan ve taahhütleri başlıklı 6. Maddesinde davalı şirketin sözleşmenin ekinde (Ek: 2) belirtilen davalı şirketin müşterilerine verdiği hizmet kapsamı ile sınırlı olmak koşuluna bağlı olarak sözleşmenin imza tarihinden itibaren 1 yıl süre ile teklif ve hizmet vermeyeceğinin düzenlendiğini, davalının anılan düzenlemeye aykırı olarak davacının reklam hizmeti verdiği … firmasının “…” markasının “…” dijital reklamlarını ve … ve … A.Ş. ortak çalışması olan “…” sloganlı reklamı vs. reklamları yaptığını, yapılan reklam kampanyası gelirinin 1.000.000,00-TL’nin üzerinde olup, bu durumda müvekkilinin aynı oranda maddi kaybının olduğunu, davalının eyleminin anılan sözleşmenin 6. maddesi uyarınca haksız rekabet oluşturduğunu öne sürerek iş bu davayı açmıştır. Davalı vekili; davacı tarafından dava dışı … firmasına sunulan hizmetin sosyal medya reklamcılığı ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinde geçen …’ın taraflar arasında akdedilen sözleşmede iş yapılması yasaklanmış firmalar arasında bulunmadığını, kaldı ki “…” adlı yapay zeka yazılımının da müvekkili şirket tarafından 3. kişi bir başka firmaya yaptırıldığını ve marka haklarının müvekkiline ait olan bir yazılım olduğunu, bu yazılımın davacı tarafından verilen sosyal medya hizmetleri ile bağlantısının ve anılan sözleşme ile ilgisinin olmadığını, dava dilekçesinde bahsedilen “…” markasının “…” isimli çalışmanın ise dijital reklamcılık değil reklam prodüksüyon/çekim işi olduğunu, anılan sözleşme ile yasaklanan işler kapsamında olmadığını, müvekkilinin haksız rekabet teşkil eden veya sözleşmeye aykırı eyleminden bahsedilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasında akdedilen 13/08/2018 tarihli “Hisse Alım Satım İle Borcun Tasfiyesi Sulh Ve İbra” sözleşmesinin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı bölümünde “…Türkiye Cumhuriyeti kanunları çerçevesinde kurulan ve faaliyetlerin! sürdüren, kayıtlı merkezi … Türkiye adresinde bulunan, … Ticaret Sicili Müdürlüğünün … sicil numarasında tescilli bulunan … (burada “…” veya ” Şirket ” olarak anılacak) olup, beherinin nominal değeri 100.-TL olan 1000 adet nama yazılı hisse ile temsil olunan 100.000.-TL tutarında sermayeye sahiptir. Satıcı … A.Ş., … A.Ş’ye ait beharinin nominal değeri 100.-TL olan 500 adet (B) Grubu hissesinden 80 adet (B) grubu hisseyi …’ye 02/01/2018 tarihinde satmıştır ve halen 420 adet (B) grubu hissenin tamamı Satıcı, …’ne aittir. (A) Satıcı, (yukarıda tanımlanan) … A.Ş.’nin 420 adet (B) Grubu hissesini satıp devretmesi ve Alıcı’nın, işbu Sözleşme şartları uyarınca Hisseleri satın alması, (B) … A.Ş.’nin … A.Ş.’ye olanı borcunun tasfiyesi ve (C) Rekabet etmeme, sulh ve ibralaşma hususunda taraflar aşağıdaki şartlarda anlaşmışlardır…” düzenlemesinin yer aldığı, “Satıcının Beyan Ve Taahhütleri” başlıklı bölümünün 1. maddesinde “…SATICI ve Hissedarlar, …’nin sahip olduğu … A.Ş.’nin 46 42’sine tekabül eden 420 adet (B) Grubu hisseyi ALICI’ya işbu Sözleşme’nin imzalandığı tarihte (a) bilumum Üçüncü Taraf Haklarından veya herhangi bir şekilde oy kullanma veya devir kısıtlamalarından ari olarak ve (b) bu Hisselere ait bütün haklar ve kârlar ile birlikte devrettiğini (c) Söz konusu devre ilişkin gereken Yönetim Kurulu kararını ve genel kurul çağrı kararını temsilcisi vasıtasıyla derhal imzalayacağınıt (d) Satıcı temsilcileri …ve …’ın yukarıda (r) bendinde belirtilen Yönetim Kurulu kararlarının imzalanmasından sonra derhal Yönetim Kurulu’ndan istifa edeceklerini ve kabul beyan ve taahhüt eder…” düzenlemesinin yer aldığı, 6. maddesinde “…SATICI ve Hissedarları veya Hissedarlarının veya SATICI’nın hissedarı olduğu şirketler, … A.Ş’nin hisse devrinin yapıldığı tarihte EK’li listede (EK-2) yer alan Müşteriler ve anılan müşterilere verdiği hizmet kapsamı ile sınırlı olmak koşuluna bağlı olarak işbu Sözleşme’nin imza tarihinden İtibaren 1 (bir) yıl süre teklif ve hizmet vermeyeceğini, aksi durumun haksız rekabet oluşturacağını, bu nedenle Müşterinin … ile iş ilişkisini bitirmesine sebebiyet vermesi halinde müşterinin sözleşme Uyarınca …’e ödeyeceği bakiye hedeli SATICI’nın, ALICI’ya ödeyeceğini, işbu ödemenin gecikmesi durumunda ALICI’nın bu ödeme tutarını SATICI’ya aşağıda V. madde uyarınca yapacağı satış bedeli ödemesinden mahsup edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder. Aynı hüküm, rekabet yasağı bağlamında … A.Ş. için EK-2’de yer alan SATICI’nın müşterileri ve bu Müşterilere verdiği hizmet kapsamı (le sınırlı olmak koşuluna bağlı olarak geçerli olup süre olarak 1 (bir) yıl ile sınırlıdır…” düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür. Anılan sözleşmenin “Satış Bedeli ve Ödenmesi” başlıklı bölümünde ise … A.Ş.’nin (satıcı) … A.Ş.’de bulunan 420 adet B grubu hissesini …’ye (alıcı) 1.000.000,00-₺ bedelle devir ettiğinin, alıcının satış bedelini anılan sözleşmede tarih ve tutarları yazılı senetler ile ödeyeceğinin kararlaştırılmış olduğu görülmüştür. Açıklandığı üzere taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri çerçevesinde davalı … A.Ş.’nin davacı … A.Ş.’deki hisselerini dava dışı …’ye devir ettiği, sözleşmenin ekinde yer alan listede yazılı müşteriler ve anılan müşterilere verilen hizmet kapsamı ile sınırlı olmak koşuluna bağlı olarak akit tarihinden itibaren 1 yıl süre ile teklif ve hizmet vermeyeceğini, aksi durumun haksız rekabet oluşturacağını kabul ve taahhüt ettiği, 1 yıllık yasak süre içerisinde davacının müşterileri ile işlem yapılması halinde davacının mahrum kalacağı geliri talep edebileceği, sözleşmenin, içeriği itibari ile TBK’da düzenlenen tipik satış sözleşmesi niteliğinde olmadığı, davalıya (satıcı) yukarıda yazılı yükümlülükleri yükleyen, karma nitelikte bir sözleşme olduğu anlaşılmıştır. Türk Hukuk Sistemi’nde sözleşme serbestisi asıldır. Bu kural ve ahde vefa (sözleşmeye bağlılık) kuralı gereğince tarafların sözleşme hükümlerine uymaları esastır. Bu nedenle somut olayda uyuşmazlığın çözümü için; davalının, 13/08/2018 tarihli “Hisse Alım Satım İle Borcun Tasfiyesi Sulh Ve İbra” sözleşmesinin “Satıcının Beyan Ve Taahhütleri” başlıklı 6. maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil eden eyleminin olup olmadığının, var ise bu nedenle davacının zarara uğrayıp uğramadığının, zarara uğramış ise dava tarihi itibari ile uğradığı zararın miktarının ve davalıdan talep edebileceği zarar miktarının tespiti gerekmektedir. Yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda yer alan tespitlerden davalının anılan sözleşmeye ekli yasaklı listede adı bulunan … firmasına 1 yıllık yasaklı sürede hizmet verdiği ve 420.620,39-₺ (74.930,00-USD)’lik fatura kestiği, fatura tutarının yasak kapsamına girdiği, ayriyeten davalının …’a 433.856,00-₺ (80.240,00-USD)’lik fatura kestiği, bu faturanın konusunu …’in …teknolojisinin …’a uygulanarak “…” … ve …’ın müşterek projesi olarak gözüktüğü, bu projede de davalının …’e iş yaptığı ancak faturanın … adına kesildiği, bu faturanın da yasak kapsamına girdiği, sektörel koşullara göre davacının zarar payının faturaların toplam tutarının %15’i oranında olabileceği kabul edilmiştir. Buna göre 420.620,39-₺’nin %15’i + 433.856,00-₺’nin %15’i = 128.171,48-₺ olarak hesaplanmıştır. Davacı, dava dilekçesinde -₺ cinsinden tazminat talebinde bulunmuş olduğundan davacının ıslah dilekçesindeki -$ cinsinden tazminat talebi kabul edilmemiştir. Davalı, yargılama aşamasında dosyaya sunmuş olduğu dilekçe ile … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacı … A.Ş. aleyhine itirazın iptali davası açmış olduklarını, bilirkişi raporunda davacıdan toplam 505.113,00-₺ senet alacağı ve 88.500,00-₺ fatura alacağı olduğunun tespit edildiğini, belirterek mahsup talebinde bulunmuştur. Mahsup, bir alacağı doğuran olayla ilgili olarak alacaklının elde ettiği bazı menfaatlerin ya da borçlunun katlandığı bazı külfetlerin bu alacaktan indirilmesidir. Mahsupta hukuken karşılıklı alacaklılık ilişkisinden öte alacağın gerçek miktarının mahsubu için yapılan bir işlemin varlığı kabul edilmelidir. Mahsuplaşma itiraz olup, bir davada taraflarca açıkça ileri sürülmese dahi re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca mahsuba konu alacağın başka bir davada dava konusu yapılmamış olması gerekir. Mahsup koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. Bu nedenle davalının mahsup itirazı kabul edilmemiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, 128.171,48-₺ tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 8.755,39-₺ nispi harcın peşin alınan 17.180,75-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 8.425,36-₺ nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.000,00-₺ bilirkişi ücreti, 147,00-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.147,00-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 342,17-₺ ile 17.231,55-₺ harç gideri olmak üzere toplam 17.573,72-₺ yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.200,00-₺ bilirkişi ücreti üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.069,53-₺ yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 16.126,29-₺ nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 69.572,93-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/10/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza