Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/492 E. 2020/738 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/492 Esas
KARAR NO : 2020/738

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından davalı aleyhine … 25. İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı dosyasına ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığını, davalının borca ferilerine faize itiraz ettiğini ve icra dairesinin davalının itirazı üzerine söz konusu takibi durdurduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu işbu itirazların yerinde olmadığını, davalı tarafın davacı şirkete borçlu olduğunu, ticari defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan 1.968,16 TL alacaklı olduğununda da ortaya çıkacağını, işbu sebeple borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20 sinden az olmamak kaydı ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiklerini, cari hesap alacağı gerekçesiyle başlatılan işbu icra takibinde davalı şirketin alacaklı tarafa, belirtildiği şekilde cari hesap borcunun olmadığını, herhangi bir maddi ve hukuki sebebe dayanmadan ve herhangi bir dayanak ileri sürmeden işbu davayı açtığını, işbu sebeplerle davacı tarafın iddialarıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 25. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş tarafından, borçlu …Tic. Ltd.Şti aleyhine 1.968,16 -TL asıl alacağın icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %19,50 oranında avans faizi işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Belirlenen inceleme günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerin sunulmaması halinde ibrazdan kaçınmış sayılacağı ve dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar edilmiş, davalı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Bilirkişi davacı tarafın ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde yaptığı inceleme neticesinde sunduğu raporunda özetle; Davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, defterlerde davalı ile ticari ilişkinin kayıtlı olduğunu ve takip tarihi itibariyle davacının cari hesap nedeniyle 1.968,16 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Kanunun 219. maddesi uyarınca taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı taraf usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığından Mahkememizce davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek, aralarındaki ticari alışveriş nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan 1.968,16 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, itirazın iptali ile takipte talep edilen faiz türü de tarafların tacir olmaları sebebiyle avans faizi olacağından takibin aynı şartlarla devamına, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
-DAVANIN KABULÜNE;
1-Davalının … 25. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takiplerin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 393,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 134,44 TL’den peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 90,04 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 72,70 TL posta ve tebligat masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 872,70 TL yargılama gideri ile 88,80 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.968,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi. 22/12/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza