Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/476 E. 2021/248 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/476 Esas
KARAR NO : 2021/248

DAVA : Tazminat (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/04/2021

Dosya öncelikle; İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/436 esas 2013/697 karar sayılı ve 20/12/2013 tarihli Görevsizlik kararı mahkememize tevzii olunmuş ve mahkememizce yapılan yargılama sonunda, 2014/390 esas ve 2015/317 karar sayılı 05/05/2015 günlü verilen karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7463 esas ve 2019/2359 karar sayılı 04/03/2019 günlü kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, dosya mahkememizin 2019/476 esasına kaydı yapılmış ve mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacıya ait … plakalı aracın, 10/11/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hasara uğradığı, davalı …’e ait ve …’in hakimiyetindeki … plakalı araç, 10/11/2010 tarihinde …’ten … (…) istikametine … kod numaralı karayollunda seyir halindeyken 40+650 km de davacı …’a ait … plakalı araç ile çarpıştığı, meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının kardeşi … ve yakını …’ın vefat ettiği, davacıya ait aracın da zarar gördüğü, davalıya ait kazaya karışan aracın, diğer davalı sigorta şirketi tarafından 11/07/2011 başlangıç tarihli, … sayılı poliçe ile KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğu ve aracın aynı zamanda davalı sigorta şirketi tarafından kaskolu olduğu, davacıya ait … plakalı araç hasarının, davalı sigorta şirketine gönderilen ihtarnameye rağmen karşılanmadığı, davacının maddi zararının bulunduğu, davacının kazadan sonra aracını kullanamadığı, büyük ölçüde maddi kayıplar yaşadığı, otopark, çekici vb masraflar ile birlikte aracın hasarının giderilmemesi nedeniyle aracını kazanın meydana geldiği tarihten bu yana kullanamaması sonucu bir çok maddi külfetle karşılaştığı, işlerinin sekteye uğradığı, maddi açıdan hasarlar meydana geldiği, ayrıca trafik kazasının gerçekleşmesinde aracı kullanan müteveffa …’ın kusursuz olduğu, sonuç olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davacı aracının uğradığı değer kaybının, hasar bedelinin, davacının yaptığı otopark ve çekici masrafları da dahil tüm masraf ve zararların tespiti ile kaza tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin şimdilik 1.000,00 TL’nin, davacının yaşanan kaza sonrasında aracın kullanılmaz hale gelmesi neticesinde ekonomik açıdan büyük kapılar vermesi nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini, davacının daha fazla mağdur edilmemesi adına öncelikle davalılara ait araçlara tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalılar … ve …’in yasal süresi içersinde davaya cevap dileçkesi sunmadıkları, diğer davalı … Sigorta vekilinin davaya cevap dilekçesi sunduğu, Davalı … Sigorta vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı aracın 11/07/2010 – 2011 tarihleri arasında … nolu trafik poliçesi ile sigortalandığı, poliçeden doğan sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda azami 20.000,00 TL ile sınırlı olduğu, teminat limiti bildirmelerinin davayı kabul anlamı taşımadığı, ayrca davanın zamanaşımına uğradığı, bu nedenle zamanaşımına uğrayan tüm taleplerin reddini talep ettikleri, ayrıca davacının değer kaybı, çekici ve otopark masraflarına ilişkin taleplerinin dava dayanağı KZMSS teminatı dışında kaldığı, davacının kazadan dolayı araçta değer kaybı oluştuğunu iddia ederek tazminat istediğini, ancak bu tür zararların dolaylı zararlar niteliğinde olup, dava dayanağı Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası teminatı dışında kaldığı, davacının faiz başlangıcı taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, sonuç olarak davanın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddini, bu mümkün olmadığı takdirde, her durumdan dolayı zarar kapsamında olan araçtaki değer kaybına, çekici ve otopark maslaflarına ilişkin talepler ile fahiş tazminata ve faiz başlangıcına ilişkin taleplerin reddini, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin değerlendirilmesini, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili,10.11.2010 tarihinde, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik-kasko sigortacısı bulunduğu araçla müvekkiline ait aracın karıştığı çift taraflı kazada müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü ve buna bağlı maddi kayıplarının olduğunu belirterek toplamda 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkememizce, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 14.900,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren (sigorta yönünden 12.05.2011 tarihinden) yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun taraf ehliyetini düzenleyen 50. maddesinde, “Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu”, “Türk Medeni Kanunu’nun 28.maddesinde de “kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği” düzenlenmiştir. Ölüm ile kişilik hakları son bulduğundan karar tarihinden önce öldüğü anlaşılan davalı …’in mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu eksiklikler tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir, denilerek, taraf teşkili sağlanmadığından bahisle karar bozulmuş ve esasa kaydolmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda taraf teşkili sağlanmış olmakla, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde,
Dosya mahkememizce öncelikle taraflara ait kusur durumunun tespiti ile bu kusur oranına isabet eder şekilde davacının davalılardan talep edebileceği tazminatmiktarı hususunda hesaplama yapılması için bilirkişiye tevdi edilmiş, 29/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı …’ın açıklanan dava konusu nihai hasar bedeli olarak tespit edilen 14.000,00 TL yi dava tarihi olan 10/03/2014 tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadelere uyguladığı reeskont faizi ile birlikte, … plakalı çekiyice bağlı … plakalı dorsenin maliki olan … ile … plakalı çekiyice bağlı… plakalı doresinin sigortacısı olduğu tesipt edilen davalı … Sigortası AŞ den müştereken ve müteselsilen talep etme hakkının bulunduğu yönünde görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama davacı tarafın iddiaları davalı sigortalının beyanları SMMS poliçesi, kaza tespit tutanağı, fotoğraflar, ekspertiz raporu, kusur raporu, Ağır Ceza dosya örneği, Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında meydana gelen kaza sonrası davacıya ait aracın pert-total hale geldiği aracın kaza tarihi itibariyle raiç değerinin 15.000,00-TL olduğu, aracın hurda (Sovtaj) bedelinin 1.000,00-TL olduğu davacının meydana gelen hasar sebebiyle 14.000,00-TL maddi zararının oluştuğu, yine aracın çekilmesi ve kaza mahallinde İstanbul’a nakli için 900,00-TL’nin masraf gerektiği, bu nedenle davacının araçta oluşan 14.000,00-TL maddi zarar ile yine kazalı aracın kaza mahallinden İstanbul’a nakli için gerekli gider olan 900,00-TL’nin poliçe kapsamında maddi zarar olarak davalı sigorta şirketinden tazmini gerektiği yine diğer davalılarında araç maliki sürücüsü sıfatıyla bu bedelden sorumlu olduğu, her nekadar davacı tarafça söz konusu araçla davacının pazar yerine giderek satış yaptığı, kaza sebebiyle pazar yerlerine gidilemediğinden ekonomik olarak büyük kayıplar verdiğini belirterek pazarda satış yapılamaması nedeniyle oluşan zararın tazminini talep etmiş ise de davacı tarafın kaza sebebiyle pazar yerlerinde satış yapamamak sebebiyle kazanç kaybına uğradığı yönündeki zarar taleplerinin kaza ile illi bulunduğu, davacı pazarlık faaliyetini mutlak suretle kaza yapan araçla yapmak zorunda değil ise de, davacı pazarlık faaliyetini kaza yapan araç dışında ikame edebileceği başka araçla sürdürebilirse de, ikame araç içinde yapılan masrafların kaleminin de kazanç kaybını oluşturduğu, kazanç kaybının doğrudan doğruya kazayla illi olduğu değerlendirilmekle, kazanç kaybı yönünden de dava kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yine hasar tazminatı yönünden davalı … ve …’in araç maliki ve sürücüsü sıfatıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (talep doğrultusunda) tahsiline karar vermek gerekmiş davalı … Sigorta yönünden ise davacının davadan önce dava sigorta şirketine başvuru yaptığı bu nedenle sigorta şirketi yönünden muacceliyet tarihinin 12/05/2012 olduğu sigorta şirketinin 12/05/2011 tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğu anlaşıldığından davala … Sigorta yönünden faizi başlangıcı olarak 12/05/2012 tarihi alınmış, yine HMK 107 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açılmış olması belirsiz alacak davalarında faizin eğer davalı daha önce temerrüte düşürülmüş ise temerrüt tarihinden itibaren faizin başlatılması gerektiği anlaşıldığından tüm tazminat miktarı bakımından faiz başlangıcı 12/05/2011 olarak alınmış ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile 14.900,00-TL’nin … mirasçısı …, … ve … Sigorta’dan (sigorta yönünden 12/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) 10/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2- 1.000,00-TL kazanç kaybı tazminatının davalılar … mirasçısı …, … ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.086,12-TL harçtan peşin alınan 21,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.064,97-TL karar ve ilam harcının davalılardan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (bilirkişi ücreti/posta/tebligat) yargılama gideri toplamı 1.753,80-TL ile 21,15-TL peşin harç, 148,55-TL keşif harcı, 238,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplamı 2.161,50-TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan masrafların davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/04/2021

Katip
E-imza

Hakim
E-imza