Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/466 E. 2020/57 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/466 Esas
KARAR NO : 2020/57

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/09/2012
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilleri ile davalı arasındaki ticari ilişki ve imzalanan satıcı firma sözleşmesi gereği müvekkillerinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve davalıya mal tedarik ettiğini, müvekkilleri tarafından tedarik edilen malların teslimine ilişkin herhangi bir tereddüt de söz konusu olmadığını, müvekkillerin verdiği iş bu hizmetler neticesinde davalı şirketten 24.821,81 TL alacağı bulunduğunu, müvekkilleri ile davalı şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı 7 adet fatura tanzim edildiğini ve davalıya iletildiğini, ilgili borç için müteaddit defalar borçluya ödeme ihtarında bulunulduğunu ancak beklenen ödeme yapılmadığını, neticeten takip dayanağı olan 24.821,81 TL lik alacak ve buna işlemiş ticari faize ve ferilerine yönelik İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazı iptali ve takibin davamına davalı yanın toplam alacağın % 40 ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı taraf ile yapılmış olan 29.12.2008 başlangıç tarihli ‘… Alma Sözleşmesi’ ile ticari ilişki başladığını ve müvekkilleri şirketin her ticari ilişkisinde olduğu gibi davacı firma ile olan ticari ilişkisinde basiretli tacir kavramına yakışır biçimde hareket ettiğini, söz konusu dava dilekçesinde dökümü yapılan ve davaya konu edilen faturaların bedelinin, müvekkilleri şirket tarafından 04.10.2011 ve 12.10.2011 tarihinde ödenmiş olduğunu, müvekkilleri şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının davasına konu etmiş olduğu faturalara ilişkin ödemelerin faturaların tebliğini takiben davacı şirkete yapıldığını, neticeten, davacının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli davasının reddi ile, davacı aleyhine % 40′ dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ürün bedellerinin tahsiline ilişkin yapılan icra takibine itizın iptali istemlidir.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müd…. Esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacının davalı şirket aleyhine 17.01.2012 tarihinde cari hesap ekstresine dayanarak 24.821,81TL asıl alacak için icra takibi başlattığı, davalı vekilinin 30.01.2012 havale tarihli dilekçesi ile takibe, borca, borcun fer’ilerine, işlemiş faize ve faiz oranlarına itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır .
Mahkememizin …-… E.K. Sayılı 13/07/2018 tarihli kararı ile “Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul … icra müdürlüğünün … E sayılı dosyasında 9.223,20TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren değişken oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan 1.844,64TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, reddedilen miktar üzerinden talep olunan kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine” karar verilmiş olup, iş bu kararın taraflarca temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2018/3879-2019/845 E.K. sayılı 05/06/2018 tarihli ilamı ile “Davacı vekilinin icra inkar  tazminatına yönelik temiz istemine gelince Dairemizce 04.12.2014 tarih, 2014/14527 E. 2014/17544 K.sayılı bozma ilamında açıkça “takip tarihi gözetilerek talep gibi %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken %20 icra inkar tazminatına karar verilmesi” bozma gerekçesi yapılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyulunmasına rağmen usul hükümlerine ve usuli kazanılmış hakka açıkça aykırı olarak %40 yerine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmediği gibi, davacı reddedilen kısım yönünden İcra takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğuna dair dosya içinde delil bulunmamasına rağmen reddedilen kısım üzerinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA” karar verilmiş olup, Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmuştur.
Toplanan deliller, celp olunan belge bilgiler ve karar vermeye yeterli olduğu kabul ve taktir olunan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında ”satıcı firma sözleşmesi ” düzenlendiği, davacı tarafından davalı şirkete mal tedarik edildiği ve bunlara ilişkin fatura tanzim olunduğu, davaya konu fatura bedelleri ödenmeyince davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü … E sayılı takip dosyasında icra takibi yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, sunulan bilirkişi raporlarına göre incelenen davacı ve davalı defterlerinin tasdiklerinin zamanında yapıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde davacıya 12/12/2011 tarihi itibariyle borç ve alacağının olmadığı, davacı tarafın defterlerinde ise davalı taraftan 12/10/2010 tarihi itibariyle 24.821,81TL alacaklı göründüğü, davacının defterlerinde davalıdan her ne kadar 24.821,81 TL alacaklı olduğu görülmekte ise de, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen ve davacı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı anlaşılan fatura bedelleri düşüldüğünde davacının davalıdan 9.223,20TL alacaklı olduğu, bu fatura bedellerinin düşme sebeninin sektör teammülleri ve önceki uygulamalar olduğu, sektörel işleyiş çerçevesinde düzenlenen bir kısım faturalara dayanak teşkil eden işlemler genel anlamda hizmet niteliğinde olmayıp, sözleşme şartları gereğince düzenlendiğinden, işlemlerin yerinde olup davacının bu faturalar yönünden alacağı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak bozma öncesi verilen Mahkememiz kararı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğundan Mahkememizce davanın kısmen kabulü yönünde verilen Mahkememizin …-…sayılı kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/3879-2019/845 sayılı ilamı ile kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Davalının reddedilen kısım yönünden İcra takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğuna dair dosya içinde delil bulunmadığından reddedilen kısım üzerinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine, bozma öncesi kesinleşen Mahkememiz kararında hüküm altına alınan alacak likit ve belirlenebilir olduğundan hüküm altına alınan alacağın %40’ı oranına isabet eden 3.689,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizce davanının kısmen kabulü yönünde verilen Mahkememizin …-… sayılı kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/3879-2019/845 sayılı ilamı ile kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2- Mahkememizin …-…E.K. sayılı kesinleşen ilamında hüküm altına alınan 9.223,20 TL alacağın %40’si üzerinden hesaplanan 3.689,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 252,01 TL harçtan peşin alınan 242,70TL harcın mahsubu ile bakiye 1,03TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından bozmadan sonra yapılan 18,00 TL tebligat yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,

Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2020

Katip
e-imza

Hakim
e-imza