Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/429 E. 2020/140 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1083 Esas
KARAR NO : 2020/150

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket yetkilisi … ile davalı arasında 12/02/2015 tarihinde akdedilen sözleşme ile 1.893.444,1-USD bedelle konut satın alındığını, 02/10/2017 tarihinde Finansal Kiralama Kiracı Değişikliği Sözleşmesi ile sözleşmenin müvekkiline devredildiğini, davalı tarafından müvekkiline düzenlenen faturaların %18 KDV oranı ile hesaplandığını ve müvekkilinin de bu tutar üzerinden ödeme yaptığını, ancak davalı tarafından hesaplanması gereken KDV oranının %1 olduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından davalıya fazladan 284.025,06.-TLlik ödeme yapıldığını beyanla neticeten 284.025,06.-TLlik alacağın ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak olan avans faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletİlmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinde KDV oranının açıkça %18 olarak tespit ve kabul edildiğini, daha sonra 02/10/2017 tarihli Finansal Kiralama Kiracı Değişikliği Sözleşmesi’nde de ilk sözleşmenin düzenlendiği tarihteki KDV oranının uygulanmasının taraflarca kabul edildiğini, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu taşınmazın mal, cins ve kullanım amacı itibariyle … olduğunu, Finansal Kiralama Sözleşmesi’nde satıcı olarak yer alan … A.Ş.’ye davanın ihbarının gerektiğini beyanla neticeten davanın … A.Ş.’ye ihbarına, davanın öncelikle usûl yönünden reddine, davanın tüm talepler bakımından esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme doğrultusunda fazla tahsil edilen KDV tutarının davalıdan tahsili istemlidir.
Mahkememizce bilirkişiden aldırılan kök raporun sonuç kısmında, davadaki ihtilafın, davalı tarafından faturalarda uygulanan KDV oranının % 18 mi yoksa % 1 mi olacağı noktasında olduğu, davacının dava konusu yerin konut olduğu iddiasında olduğu, davalı ve ihbar olunanın ise sözleşme konusu yerin … olduğu iddiasında bulunduğu, Mahkemece yazılan yazıya cevaben … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yollanan 11/12/2019 tarihli yazıda, 5.bloğa ait yapı kullanım izin belgesinin 119 bağımsız bölümlü “… için tanzim edildiğinin tespit edildiği”nin ifade edildiği, davacı yanca sunulan benzer konuda yerel mahkeme ve BAM ilamlarının Mahkemeniz takdirlerinde olduğu, ancak özellikle sözleşme konusu gayrimenkulün cinsinin ne olduğunun net olarak ortaya konması gerektiği, dosya mevcuduna göre Mahkemenizce sözleşme konusu gayrimenkulün … olduğuna hükmedilmesi durumunda davacı talebinin mümkün olmadığı, aksi yönde yani KONUT olduğuna hükmedilmesi durumunda ise kanaatimizce BAM kararının gayet açık olduğu, diğer yandan davacı talebinin kabülü halinde rapor içinde yapılan hesaplamaya nazaran davacının KDV oran farkından dolayı talep edebileceği tutarın (300.732.40-16.707.36)=284.025.04.-TL olduğunu, son olarak, söz konusu gayrimenkulün asıl satıcısının müdahil şirket olduğu, davalının Finansal Kiralama Kanunu Ve Yönetmeliği gereği, müdahil firmanın düzenlediği proforma faturaya istinaden maliyet hesaplayarak, davacıya ödeme planı ve buna göre faturalama yaptığı hususunda görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsmı birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket ve finansal kiralama şirketi olan davalı şirket ile ihbar olunan dava dışı … A.Ş.’e ait … projesi kapsamında olan ve … İli … İlçesi … Mahallesinde kain tapunun 564 Ada 50 Pafta 181 parselinde yer alan dava konusu yeri finansal kiralama yolu ile edinmek üzere, 12.02.2015 imza tarihli sözleşmeyi ve 02.10.2017 tarihli Finansal Kiralama Kiracı Değişikliği Sözleşmesi ile devraldığı, söz konusu sözleşmede finansal kiralama nedeniyle fatura bedeli ve %18 KDV bedelinin davalı tarafa ödenediği, daha sonra davacı tarafından 3065 Sayılı KDV Kanunun 28. Maddesinin verdiği yetkiye dayanarak Bakanlar Kuruluınca çıkarılan Kararname ile ekli 1 sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, 2 sayılı listede yer alanlar için %8, diğer alanlar için %18 KDV alınacağının belirtildiği, davacı tarafından bu maddeye dayanılarak ödenen KDV oranının %1 olması gerekirken %18 oranından KDV ödemesi yapılması nedeniyle ödenen fazla KDV bedelinin iadesini talep etmişi ise de ; … Ediminine İlişkin Leasing Sözleşmesi’nde, Cinsi ve Kullanım amacı kısmında dava konusu yerin ‘…’ olarak belirtildiği, yine Mahkememizce … Tapu Müdürlüğü’ne gönderilen müzekkere cevabında dava konusu yerin ‘apart otel’ olarak belirtildiği, … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 11/12/2019 tarihli yazısında dava konusu yere ilişkin ‘…’ için tanzim edilidiğinin tespit edilidiği belirtildiği, bu bilgiler ışığında her ne kadar davacı taraf uyuşmazlığa konu yerin konut olduğu iddasıyla alınması gereken KDV oranının %1 olduğu iddia etmiş ise de gerek taraflar arasındaki Leasing Sözleşmesi gerekse Belediye ve Tapu Müdürlüğü cevabi yazılarında dava konsu yerin cinsinin ‘…’ olarak gösterildiği, apart üniye olarak gösterilen dolayısıyla turistik amaçlı yapıların 3065 Sayılı KDV Kanunu ve bu kanun uyarınca çıkarılan Başbakanlık Kararname ve Genelgeleriyle apart otel gibi turistik amaçlı alanların, Kanun ve Yönetmelik ve Genelge uyarınca %18 KDV uygulamasına tabi olduğu, dosyaya sunulan raporun bu ihtimalinin hükme esas alındığı, dolayısıyla Finansal Kirama Sözleşmesi kapsamında ödenen %18 oranında KDV’nin yerinde olduğu anlaşıldığından davacının davasının reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 4.850,44-TL harçtan düşümü ile bakiye 4.796,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 28.331,75-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekili, ihbar olunan vekili yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/02/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza