Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/422 E. 2023/536 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/422 Esas
KARAR NO : 2023/536

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiğini, akdedilen sözleşmelerin diğer davalılar tarafından müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, kredilerin geri ödenmemesi üzerine davalılara … 6. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı gönderilerek hesapların kat edildiğini, ödeme olmayınca taraflar aleyhine … 34 İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği ancak borçlular tarafından ödeme yapılmaksızın borca ve faize itirazda bulundukları bunun üzerine başvurulan arabuluculuk işlemlerinden de sonuç alınamadığından bu davanın açılma gereğinin doğduğunu, davalılar tarafından ileri sürülen itirazların yersiz olduğu, zira ödeme emrine belge suretleri eklenerek gönderildiğini ve TBK 100. maddenin uygulanamayacağı itirazının mesnetsiz bir iddia olduğu, faize itiraz yersiz olup başlatılan takipte usulsüzlük bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile davalıların icra takibine itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçluların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığını, takibe konu kredi sözleşmeleri ve kat ihtarı içeriğinden dolayı müvekkillerinin takip talebinde alacaklı gözüken davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, işleyecek ve işlemiş faiz oranlarına itirazda bulunulduğunu, davacının talep ettiği faizin fahiş olduğunu, faiz başlangıcının neye göre saptandığının, hangi tarihler arası faiz işletildiğinin açıklanmadığını, bu nedenle hangi döneme ait olduğu belirli olmayan işlemiş ve işleyecek faize itiraz edildiğini, davacı iddiasının aksine %20 oranında icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını, alacağın likit ve belirlenebilir olmadığını, yerteşik Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, talep edilen temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu, teminat mektupları ve gayrınakdi kredilerin hangi kredilere veya işleme istinaden kullandırıldığının belli olmadığını, anılan kredilerin tahsilatla kapanarak ödendiğini, mektupların kapanan kredilere istinaden mi yoksa devam eden krediler için mi kullandırıldığının net olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tahkikat aşamasında dosyaya sunmuş olduğu 30/10/2023 tarihli dilekçe ile tarafların sulh olduğunu, davalı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri taleplerinin olmadığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 27/10/2023 tarihli dilekçe ile davacı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri taleplerinin olmadığını belirtmiştir. Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri niteliktedir. HMK 307-315 maddeleri gereğince sulh davaya son veren taraf işlemidir. Dosyada mevcut vekaletnamede taraf vekillerinin sulh yetkisinin olduğu anlaşılmakla tarafların sulh olmaları nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olmaları nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 179,90-₺’nin peşin alınan 28.624,43-₺’den mahsubu ile kalan 28.444,53-₺ harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Talep olmadığından taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilgili taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza