Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/408 E. 2020/384 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/408 Esas
KARAR NO : 2020/384

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı arasında müvekkiline ait …’nin yönetimine ilişkin 02/05/2017 tarihli tarihli hizmet sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme uyarınca 02/05/2017 tarihinden itibaren …’nin münhasır yöneticisi olarak AVM yönetimi, raporlama, tesis yönetimi, pazarlama yönetimi, yıllık bütçe iş planlama ve uygulama, kiracı ilişkileri yönetimi, yeniden kiralama hizmeti gibi yönetim hizmetine dahil tüm işleri davalının yaptığını, AVM’nin dvalı tarafından yönetildiği süre içerisinde Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından müvekkili şirkete tebliğ edilen yazıda yazılan sebeplerle müvekkili aleyhine 119.060,00 TL bedelli idari para cezası tahakkuk edildiğini, bu para cezasının davalının ağır kusuru ve sözleşmeye aykırı davranışlarından kaynaklandığını, davalı şirket tarafından 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 11/4. ve Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelik’in 11. maddesinde yer alan muhtelif düzenlemeleri ihlal ettiğini, müvekkilinin söz konusu idari para cezasını erken ödeyerek uğranılan zararı mümkün olduğunca azalttığını, ceza bedelinin ödenmesi ile rücu mekanizmasının işlemeye başladığını ve müvekkili tarafından ödenen bedel için fatura düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, davalının söz konusu faturaya itiraz etmediğini ve müvekkili aleyhine aynı bedelli bir fatura keşide ettiğini, söz konusu faturanın hiç bir dayanağının olmadığını, söz konusu faturanın müvekkiline tebliğinden sonra müvekkili tarafından davalıya söz konusu haksız tutumun sonlandırılması için Noter ihtarnamesi gönderildiğini, davalının ihtara cevap vermediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.5. maddesi uyarınca davalının söz konusu ceza bedelini müvekkiline ödemekle yükümlü olduğunu beyanla 89.295,00 TL bedelin davalıya keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin söz konusu AVM’yi 02/05/2017 tarihinden itibaren işletmeye başladığını, davacının da ikrar ettiği üzere bakanlıkça davacıya tahakkuk edilen cezaların müvekkili şirketin yönetimi üstlenmeden önce oluşan kanuna aykırılıklardan kaynaklı olduğunu, bu bağlamda mülk sahibi olarak davacının hukuk temel ilkeleri gereğince müvekkili şirkete ilgili cezaları rücu etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı ile akdedilen sözleşme ve ekleri gereğince davacının dava konusu idari para cezasını müvekkili şirkete rücu etmesi veya müvekkili şirketten rücuen tazminat talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davaya konu cezanın müvekkili şirketin yönetimi üstlenmesinden önce davacı şirketin kendi yönetiminin kanuna aykırı işleminden kaynaklandığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafından kesilen haksız fatura nedeniyle müvekkili tarafından iade faturası düzenlendiğini, davacının dava dilekçesinde 2017 yılı raporlarının usulüne uygun olmadığından bahsettiğini ancak AVM yönetmeliğinin 11/7. maddesi uyarınca her sene bir önceki yılın raporlarının teslim edildiğini, müvekkilinin davacı ile sözleşmeyi 02/05/2017 tarihinde imzaladığını, bu nedenle müvekkilinin söz konusu cezadan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle düzenlenen idari para cezasının rücuan tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri incelenmiş, davalı vekiline dava konusu AVM yönetimini devraldığı tarihten itibaren AVM kiracılarına ortak alan giderlerine ilişkin bildirimde bulunduğuna dair delillerini sunmak üzere kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde sunulan belgeler ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak davacının rücuya tabi alacağının olup olmadığının tespiti hususunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasında davacı tarafa ait …’nin yönetimine ilişkin 02/05/2017 tarihili sözleşmenin akdedildiğini, davacı tarafından T.C. Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün 19/11/2018 tarihli idari para cezasının ödenmesinden sonra 19//12/2018 tarihinde davalı adına 89.295,00 TL tutarlı e-faturanın düzenlendiğini, davalı tarafından da davacı aleyhine aynı tutarda fatura düzenlendiğini, idari para cezasının düzenlenmesine sebep olan işlemlerin çoğunluğunun taraflar arasında akdedilen sözleşmeden sonra gerçekleştiğini, idari para cezasının davalının sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerini gereği gibi ifa etmemesinden kaynaklandığını, rücu şartlarının oluştuğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 02/05/2017 tarihli hizmet sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşme ile davalının, davacıya ait …’nin yönetimine dair hizmetlerin kapsamı başlıklı Ek1’de yer alan işleri üstlendiği, bu işlerin yıllık bütçe iş planlaması ve uygulaması, raporlama, tesis yönetimi, alternatif gelir kaynakları, pazarlama yönetimi, kiracı ilişkileri yönetimi ve yeniden kiralama başlıkları altında detaylandırıldığı, hizmetlerin esaslarının ise Ek2’de düzenlendiği, sözleşmenin 4.5. maddesinde, “tarafların diğer tarafın, ağır kusur ve hilesi nedeni ile kaynaklanabilecek talep ve yükümlülükler hariç olmak üzere diğer tarafı iş bu sözleşme ile bağlantılı olarak diğer tarafa karşı üçüncü kişilerce ileri sürülebilecek veya hizmetler ile ilgili her türlü işlem veya faaliyet nedeniyle ortaya çıkabilecek her tür iddia, talep ve davalardan doğan her türlü zarar, tazminat, ceza, para cezası, yükümlülük, maliyet ve masraflardan ari kılacak ve bunları kendisi tam ve gereği gibi ifa edecektir.” düzenlemesinin yer aldığı, T.C. Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 19/11/2018 tarihli yazı ile ” … nezdinde 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yapılan denetim sonucunda Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelik’in 11. maddesinin birinci fıkrasına aykırı olarak 2017 Nisan ve Mayıs aylarında perakende işletmeler arasında sözleşmede limit belirlenen işletme ile limit belirlenmeyen işletme arasında eşitsiz bir durumun oluştuğu (2017), altıncı fıkrasına aykırı olarak perakende işletmelere gönderilen gider faturalarının içeriğinin Yönetmelik hükmünü karşılamadığı ve perakende işletmelere gönderilen gider faturalarının içeriğinin yönetmelik hükmünü karşılamadığı ve perakende işletmelere ortak alan giderlerine ilişkin ayrıca bir bildirimde bulunulmadığı (2017, 2018), yedinci fıkrasına aykırı olarak 2017 yılına ilişkin hazırlanan raporun mevzuatın öngördüğü bilgileri içermediği ve 43 kiracıya yönetmeliğin öngördüğü süre geçtikten sonra gönderildiği, (2018)” gerekçesi ile davacı hakkında 119.060,00 TL idari para cezasının uygulanmasına karar verildiği, davacı tarafından bir aylık süre içerisinde söz konusu cezanın indirimli olarak ödendiği ve 89.295,00 TL tutarlı fatura düzenlenerek davalıya gönderildiği, davalı tarafından aynı miktarlı iade faturası düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın idari para cezasına esas teşkil eden işlemlerin AVM yönetiminin davalı tarafça yürütüldüğü süre içerisinde ve davalı tarafın yükümlülüklerine aykırı davranmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplandığı, davaya konu idari para cezasında toplam 6 adet usulsüz işlemden bahsedildiği ve her bir işlem için ayrı bir miktar belirtilmeksizin 6585 sayılı Kanun’un 18/1-h, 2 ve 4. maddesi uyarınca 2017 ve 2018 yılları için belirlenen yeniden değerleme oranları dikkate alınarak ve aykırılığın gerçekleştiği yıla karşılık gelen yeniden değerleme oranının temel ceza tutarına uygulanması ile bulunan tutarın on kat artırılması suretiyle ceza miktarının hesaplandığı, cezaya esas teşkil eden, perakende işletmeler arasında sözleşmede limit belirlenen işletme ile limit belirlenmeyen işletme arasında eşitsiz bir durumun oluşmasının 2017 Nisan ve Mayıs aylarında gerçekleştiği, 2017 Mayıs ayında AVM yönetiminin davalı tarafından yürütüldüğü, Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelik’in 11. maddesinin altıncı fıkrasına aykırı işlemlerin 2017 ve 2018 yılında oluştuğu, 2017 yılı Mayıs ayından itibaren ve 2018 yılında yönetimin davalıda olduğu, 2017 yılına ilişkin ve mevzuata aykırı olduğu tespit edilen raporun davalı tarafından düzenlendiği, sonuç olarak tüm işlemler için tek bir ceza belirlendiği ve işlemlerin davalının yönetim süresi içerisinde gerçekleştiği, idari para cezasının iptal edilmediği, dolayısıyla içeriğinin tartışılamayacağı, davalı tarafın sözleşmenin 4.5. maddesi uyarınca kendi kusuru ile sebep olduğu para cezasını ödemesi gerektiği ve davacının ödediği bedeli davalıya rücu etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile 89.295,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 11/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kabulü ile 89.295,00 TL alacağın 11/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 6.099,74 TL’den peşin alınan 1.525,27 TL harcın mahsubu ile kalan 4.574,47 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 106,70 TL posta ve tebligat masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.606,70 TL yargılama gideri ile 1.569,67 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 12.408,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza