Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/40 E. 2020/245 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/40 Esas
KARAR NO:2020/245

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:11/12/2018
KARAR TARİHİ:09/07/2020

…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.K. sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen davanın yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında 12/11/2013 tarihinde yapılan sözleşme ile İstanbul ili … ilçesi … mahallesi … ada, … parsel sayılı, 190.000 m²’lik … adı altında yapılan toplu konut inşaat alanının mimarı ve uygulama projelerinin müvekkili tarafından yapılması konusunda anlaştıklarını, iş bu sözleşmenin tamamlanmasına müteakiben tarafların çalışmalarının ilerleyen inşaat alanındaki revizyonların yapılması sureti ile devam ettiğini ve verilen iş ile kesilen faturaların cari bir ilişkiye dönüştüğünü, başlangıçta davalı tarafından düzenli olarak nakit olarak yapılan ödemelerin akışının bozulduğunu, müvekkiline ödemelerin uzun vadeli çeklerle yapılmaya başlandığını ve son kısmının ise ödenmediğini, müvekkilinin, davalı kurumdan 30/03/2018 tarihi itibariyle cari hesapta biriken 648.528,00-TL alacağının olduğunu, ödenmeyen bedelin 2017 yılı Ekim ayı ruhsat projesi sonrasında yapılan tadilat ve uygulama projelerinin bedeli olduğunu, müvekkilinin davalıdan bu alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve asıl alacak ve geçmiş gün faizi miktarı toplamının 707.719,69-TL olduğunu, davalı tarafın icra takibine hiçbir gerekçe göstermeksizin ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, bu nedenle davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile ticari temerrüt faizi uygulanmak üzere takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davacı şirkete dava dilekçesinde belirtilen bir borcunun bulunmadığını, davacının takibini cari hesap ilişkisine dayandırdığını, taraflar arasında akdedilen cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin … A.Ş. ile dava dışı … …. A.Ş. Arasında 16/08/2018 tarihinde … İlçesi … Merkez Mahallesi’nde devam eden kentsel dönüşüm projesinin devrine dair protokol imzalandığını, iş bu protokol uyarınca davaya konu … … Mah. … ada … parselde 190.000 m²’lik … Projesinin toplu konut inşaatı işinin tüm hak ve yükümlülüklerinin … A.Ş.’ye devredildiğini, ilgili protokol gereğince projede henüz tamamlanmayan kısımların tamamlanması işinin sorumluluğunun … A.Ş.’ye geçtiğini belirterek davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı …. Ltd. Şti. tarafından borçlu …. A.Ş. aleyhine cari hesap alacağına dayanarak 648.528,00-TL cari hesap alacağı bakiyesi, 59.191,69-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 707.719,69-TL alacağın 06/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili talebi ile 06/11/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın sözleşme ilişkisi ve dayanak faturalardan kaynaklanması nedeni ile davacının takip tarihi itibari ile alacağının belirlenebilmesi için dayanak faturalar, tarafların dava konusu borç dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenerek tarafların dosyaya sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının denetime elverişli şekilde tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 05/06/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Davacının davalıdan bakiye 648.528,00-TL tutarında alacağı bulunduğu, ayrıca 15/05/2018 tarihli davacı ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiği tarihten 7 gün sonraki tarihten takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi alacağının bulunduğu, davacının ticari faiz talebinin 3095 sayılı faiz kanununun 2/f.2’inci maddesinde ticari işlerden kaynaklanan alacaklar için ticari temerrüt faizi olarak talep edilmesi mümkün olan avans faizi talebi olarak yorumlanması ve işlemiş temerrüt faizi tutarının avans faizi oranı üzerinden hesaplanması gerektiği, davacının asıl alacağının takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi sonucunda; taraflar arasında akdedilen 12/11/2013 tarihli sözleşme ile … … Mah. … ada … parselde 190.000 m²’lik … adı altında yapılan toplu konut inşaat alanının mimarî ve uygulama projelerinin davacı tarafından yapılması konusunda anlaşmış oldukları, anılan sözleşmeye ilişkin ayrıca muhtelif tarihte protokoller akdedildiği, anılan sözleşmeye göre işin tanımının İstanbul … yapımı planlanan 190.000 m² toplu konut fonksiyonlarını içeren yapıların mimari uygulama projelerinin hazırlanması işi olduğu yaklaşık 140.000 m² brüt inşaat alanı ile bu alanların gereksinim duyacağı otopark, sığınak, sosyal mekan ve benzeri hesaplama dışı alanlar ile inşaat alanının 190.000 m² olacağının öngörüldüğü, işin iş verenin vereceği program doğrultusunda söz konusu yerde gerçekleştirilecek mimarî konsept, avan, ruhsat ve uygulama projelerinin hazırlanmasını ve mühendislik koordinasyon çalışmalarını kapsamakta olduğu, somut olayda uyuşmazlığın anılan sözleşme ilişkisi ve faturalardan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Yukarıda yazılı olan hükme esas alınan bilirkişi raporundan davaya konu binaya ait inşaat alan içeren mimari projede vaziyet planının kat planlarının kesitleri, uygulama projesine ait cephe sistem detaylarının, merdiven sistem detaylarının, daire-sığınak-ticarî alanlar, sosyal alanların ıslah hacim detayları, kapı-yangın kapısı-ahşap kapı-PVC doğrama-alüminyum doğrama -bilatasyon, korkulukü süzgeç duvar, izolasyon, döşeme, baca ve temel yalıtım detaylarının tekniğine uygun olarak projelendirildiği, tarafların ticari defterlerine göre taraflar arasında akdi ilişkiye dayalı açık cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacının defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibari ile bakiye 648.528,00-TL alacağının bulunduğu, davalının defterlerine göre ise davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, tarafların ticari defterleri arasındaki mutakabatsızlığın davalının, davacının takibe konu ettiği 12/03/2018 ve 22/03/2018 tarihli ve toplam 648.528,00-TL tutarlı faturaları 27/04/2018 tarihinde iade faturaları tanzim etmek sureti ile davacının hesabına borç olarak kayıt edilmesinden kaynaklandığı, davalının davacının takip konusu yaptığı faturaları önce kabul edip defterlerine kayıt ettiği ancak daha sonra iade faturaları düzenlemek sureti ile alacağı sonlandırdığından davacının iş bu faturaların konusunu oluşturan işi davalı için yaptığı ve teslim ettiği kanaatine varılmış olup, bu hususta bir fiilî karine meydana gelmiş olup, davalı fiili karinenin aksini kesin deliller ile ispat edememiş olup, ayrıca davacının söz konusu faturaların konusunu oluşturan işleri yapmadığı halde bu faturaları haksız olarak düzenlediğini ve faturaları ticari defterlerine sehven kayıt ettiğini ispat edememiş olduğundan somut olayda dosya kapsamına, mevcut delil durumuna göre davacının 648.528,00-TL asıl alacak talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 117 maddesi hükmünce bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için bu alacağın muaccel olması yeterli olmayıp borcun kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş ya da alacaklının yöntemine uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş bulunması zorunluluğu somut olayda sözleşmede kararlaştırılan kesin vade bulunmadığı gibi davacının asıl alacağın ödenmesi talebini içeren ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhi dosyaya sunulmadığından temerrüt faiz talebi kabul edilmeyerek takibin asıl alacak üzerinden devamına dair karar verilmiştir. İİK 67/2 maddesi uyarınca icra takibine konu alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatına, reddedilen kısım yönünden davacı/alacaklının takibe geçmede kötü niyetli olduğu kabul edilerek davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 648.528,00-₺ asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan alacağın (648.528,00-₺) %20’si üzerinden hesaplanan 129.705,60-₺ icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Red edilen alacağın (59.191,69-₺) %20’si üzerinden hesaplanan 11.838,34-₺ kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 44.300,95-TL nispi harçtan peşin alınan 12,044,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 32,255,96-TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3,000,00-TL bilirkişi ücreti, 161,90-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3,161,90-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.897,45-TL ile 12.127,19-TL harç gideri olmak üzere toplam 15.024,64-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 49.476,40-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 8.494,92-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2020

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza