Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/398 E. 2023/87 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/398 Esas
KARAR NO : 2023/87

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkil şirket tavuk mamullerinin toptan satış ticaret işi yapmaktadır. Davalı …” DA müvekkilin tavuk satmış bulunduğu müşterilerinden biri olarak yer almaktadır. Müvekkil şirket ile davalı arasında ticari alım satımlar neticesinde oluşan cari hesap ekstresindeki bakiye alacak davalı-borçlu tarafından ödenmemiş ve ticari satım konusu ödenmeyon alacakların tahsili için de davalı borçlu aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü…Esas sayılı dosyası ilç ilamsız icra marifetiyle icra takibi başlatılmıştır. Alacaklarını tahsil edemeyen müvekkil şirket tarafından başlatılan icra takibine, davalı-borçlu… müvekkil şirkete herhangi bir borcu olmadığı bahsiyle vekili aracılığıyla takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve lakip durmuştur. Davalı borçlu, borcun tahsilini geciktirmek amacı ile kötü niyetli olarak borca itiraz etmiştir. Nitekim ticari defterler ve İaturalar davalı borçlunun borca itirazının hiçbir. Hukuki dayanağının bulunmadığını göstermektedir. Borçlunun kötü niyetli tutumu nedeniyle duran ticari alacağa dayalı takibin devamını sağlamak amacıyla. konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve lazminat talepleri hakkında duva açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olması nedeniyle de larafımızca arabulucuya başvurulmuş ancak anlaşma sağlanamamıştır. Davacı-alacaklı müvekkilimin, davalı-borçludan Eklerde birer nüshasını sunduğumuz, belgeler ve faturalara istinaden alacağı bulunmaktadır. Bu alacak borçlu tarafından ödenmemişlir. Yapılacak bilirkişi incelemesi ile de gerçek durum ontaya çıkacaktır. Takip konusu yapılan alacak. fatura ve belgelere müstenit olup borçlu açısından likit ve muayyen bir borçtur. Davalı-borçlunun itirazı sır! davacı-alacaklı müvekkilin alacağını tahsil etmesini engellemeye yöneliktir. İcra inkâr lazminatı şartları oluşmuştur. Davalı-borçlu – tarafından haksız. ve kötü niyetli olarak sadece davacı-alacaklı müvekkilimizin alacağının almasını engellemek ve zarara uğratmak için icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak yapmış olduğu itirazın sonucunda, davalı – borçlunun kötü niyetli mal kaçırma ihtimalinin yüksck olması nedeniyle açtığımız davamızın Sonuçsuz. kalmaması, tahsi davacralacaklı müvcekkil şirketin daha fazla mağdur oli rıyla bankalardaki hak ve alacaklar orcu karşılayacak kadarı tedbir konulmasına talep etme zorunluluğu doğmuştur. Duran icra takibine devam edilebilmesi için İİK. Md.67’ye göre iş bu davanın açılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Davanın kabulüne, Davalı-borçlunun haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına. Davalı-borçlunun 9420’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminalı ödemesine, Açmış olduğumuz davamızın sonüuçsuz. kalmaması – için davalı-borçlunun – taşınır. taşınmaz mallarıyla bankalardaki hak ve alacaklarının borcu karşılayacak kadarı üzerine teminalsız. veya mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına…” talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; fatura ve cari hesaptan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 3.İcra Dairesinin …takip sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı…. A.Ş tarafından, borçlu … aleyhine 3.366,42-TL asıl alacak,50,50-TL faiz, olmak üzere toplam 3.416,92-TL’nin icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiden alınan 23/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Davacı tarafından düzenlenen faturanın Davacı taraf Yasal Defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu Davacı Tarafın 13.09.2018 takip tarihi itibari ile DAVALI taraftan 3.366,42 TL’a ALACAKLI olduğu. Takdiri Sayımn Mahkemeye ait olmak üzere takip tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için Davacının 236,57 TL’a Faiz Alacağının oluşabileceği,…” rapor edilmiştir. Sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Kanunun 219. maddesi uyarınca taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı taraf usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığından Mahkememizce davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek, aralarındaki ticari alışveriş nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan 3.366,42 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından davalı tarafın temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından faiz talebinin yerinde olmadığından reddine, itirazın iptali ile takipte talep edilen faiz türü de tarafların tacir olmaları sebebiyle ticari avans faizi olacağından takibin aynı şartlarla devamına, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABÜLÜNE, İstanbul … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.366,42 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın % 20’si olan 673,284 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 229,90TL harçtan peşin alınan 58,36TL’nin ve davacı tarafça icra dosyasına yatırılan 17,08TL harçların toplamı olan 75,44TL’nin mahsup edilerek bakiye 154,40TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 75,44TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı gideri toplamı olan 119,84TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen kabul edilen 3.366,42TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 3.366,42TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen red edilen 50,50TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 50,50TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 314,20TL tebligat, posta gideri ile 1.250,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.564,20TL yargılama giderinden kabul ve red durumuna göre 1.541,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda miktar bakımından KESİN olmak üzere karar verildi. 14/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır