Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/391 E. 2019/775 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/391 Esas
KARAR NO : 2019/775

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 23/06/2019
KARAR TARİHİ : 19/09/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; dava dışı … şirketinin … Ticaret Odası Kayıtlarının da incelenmesi ile 10/07/2006 tarihinde kurulduğunun görüleceğini, dava dışı … şirketinin kullanımı maksadı ile 29/09/2006 tarihinde … yevmiye … referans numarası ile dava dışı …’un taşınmazları ipotek gösterilerek … Bankası’ndan kredi çekildiğini, tarafınca dava dışı … Şirketi’nin …. Bankası Şubesi’ne olan borçlarının kapatılması maksadı ile şirket yetkili ve ortaklarına 27.500,00-€ borç verildiğini, anılan miktara ilişkin … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …esas sırasında dava açtığını, diğer yandan dava dışı … isimli şirketin dolandırmak ve borcun ödenmemesi amacı ile hileli olarak iflas ettirildiğini ve şirket ortakları/gizli ortakları ve yöneticileri olan davalıların şirket mal varlıklarını uhdelerine geçirdiklerini öğrendiğini ayrıca davalı şirket yetkilileri ile davalı banka şube müdürü tarafından kendisini dolandırmak maksadı ile 19/11/2009 tarihinde … Bankası nezdinde İBAN: … olan bir özel hesap açıldığını, anılan hesabın açılması ile kendisi tarafından borç maksadı ile gönderilen miktar arasında 6 gün bulunduğunu, ayrıca dava dışı … şirketinin bu sürede iflas sürecinde olduğunu ve adına banka hesabı açıldığını, gerek Alman Yasaları, gerekse bankacılık mevzuatı gereği iflas etmiş bir şirkete banka hesabı açılmasının mümkün olmadığını, bu hesabın açılma gayesinin bankanın ipotek alacağının kurtarılması olduğunu, kendisi tarafından anılan miktarın bu hesaba gönderilmesinin ardından davalı banka müdürü ile dava dışı şirket yetkilileri tarafından paranın paylaştırıldığını, anılan 235.000,00-€; 109.000 nakit olarak çekilerek banka müdürü ile paylaşıldığını, diğer kısmın ise şirketin borçlarına mahsup edildiğini, ayrıca kendisi tarafından ipoteklerin fekki maksadı ile 27.500,00-€ gönderildiğini, daha sonra anılan miktarların ödenmesi maksadı ile şirket yetkililerine başvurduğunu, şirketin iflas aşamasında olduğundan bahsedildiğini ve artık alacağın tahsilinin imkansız hale geldiğini, kendisi tarafından gönderilen miktarda borcun bulunmaması ve gönderilen miktarın banka müdürü ile paylaşılmış olduğu öğrenildiğinden iş bu iflas davası açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek tüm alacaklarının havale tarihi itibari ile en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte hesabına yatırılmasını, davaya konu alacağın ödenmemesi halinde davalı banka ile dava dışı şirket yetkilileri tarafından alacak hakkına ulaşımın birlikte engellenmesi nedenleri ile davalı bankanın iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Türkiye’de faaliyet gösteren müvekkili bankanın Almanya’da faaliyet gösteren … Ag’den ayrı bir tüzel kişiliği olduğunun gözardı edilerek müvekkili banka hakkında dava açılması hususunun dava şartı eksikliği olduğunu, İİK 177 maddesi uyarınca borçlu sıfatı olmayan 3. Kişiye karşı iflas davası açılamayacağını, müvekkili bankanın davacı tarafından ileri sürülen vakıalarda taraf olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 177 maddesine dayalı iflas talebine ilişkindir. İİK 177 maddesinde “Madde 177 – Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir. 1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3 – 308 inci maddedeki hal varsa;(1) 4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. (Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü üzere İİK md. 177’de doğrudan doğruya iflas talep edebilme hakkını alacaklı tarafa vermekte olup, buna göre iflas davasının yöneltildiği kişinin borçlu olması gerekmektedir. Somut olayda davacı, davalı bankadan alacaklı olduğunu ispatlayan tek bir belge dahi sunmamıştır. İddiada geçen, Almanya’da faaliyet gösteren banka ayrı tüzel kişiliğe sahiptir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi borçlu kişi olup, buna pasif husumet denilir. Bir davada pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve re’sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise dava bu sebep ile reddedilir. Davacının benzer talebine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 07/02/2019 tarih 2018/2949-2019/220 E.K. sayılı emsal ilâmı da nazara alınmak sureti ile davanın 6100 sayılı HMK 114/2 bendi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine,
2-Harç başlangıçta peşin alındığından bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili lehine takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza