Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/387 E. 2020/512 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/387 Esas
KARAR NO : 2020/512

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/06/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalıya sigortalı … plakalı aracın kusurlu olarak ani dönüş yapması ve müvekkilinin hakimiyetindeki … plakalı otomobile çarpması sonucu, müvekkilinin yaralanmasına ve maluliyetine sebep olduğunu, 20/06/1963 doğumlu müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle yaralandığını ve malul olduğunu, bu sebeple müvekkilinin beden gücü kayıp oranına göre belirlenecek zararının davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkili tedavi gördüğü süreçte tam malul kaldığından bu dönem için davalının bakıcı gideri ödemesi gerektiğini, müvekkili kaza sonucunda belirli oranda iş göremez kalmış ve iş göremezlik nedeni ile oluşan zararı davalının sigorta teminatlarından sakatlık teminatı kapsamında kısmen tazmin edilmiş ise de maluliyete bağlı olarak ortaya çıkan ve tedavi giderleri kapsamında karşılanması gereken bakıcı gideri ve diğer tedavi giderleri bakımından oluşan zararın tazmin edilmediğini beyanla belirlenecek bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleticek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili tarafından 07/12/2010-2011 tarihleri arasında bir yıl süreyle ZMMS Trafik Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının talebine konu bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, davacının sürekli iş göremezlikten doğan zararının belirlenmesi için öncelikle kazadaki kusur durumunun ve davacının maluliyet durumunun ATK tarafından belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin davadan önce temerrüdünün söz konusu olmadığını, bu nedenle faizin dava tarihinden itibaren işletilebileceğini, sigortalı hangi tür faizden sorumlu ise müvekkilinden de ancak bu faizin talep edilebileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, dava dilekçesinde talep sonucunun açık olmaması nedeniyle davacı vekiline talebini açıklamak üzere kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisine talep sonucu açıklanmadığından 2014/1185 Esas ve 2018/1315 Karar sayılı karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkememiz kararı, davacının istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2019/1662 Esas ve 2019/1179 Karar sayılı ve “dava dilekçesi ile davanın HMK’nın 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak açılmasına, belirsiz alacak davasında davacının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar veya değeri belirterek dava açabilmesine, davacının açtığı dava ile trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı talep ettiğini açıkça belirtmesine, dava açılmadan önce talep edilen hususlarda ne kadar bir tazminat alacağı bulunduğunu bilmeyen davacı tarafından yargılama sırasında belirlenecek miktar üzerinden talebini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla asgari bir miktar olarak dava değerinin 1.000,00-TL olarak belirtilip bu miktar üzerinden harç yatırılmış olmasına, bu anlamda davacının talep sonucunu açık ve net olarak ortaya koymuş olmasına göre, Mahkemece kusur ve maluliyet durumuna ilişkin rapor yeterli görülüyorsa, dosyanın tazminat hesabı yapılmak üzere uzman bilirkişiye gönderilmesi yerine, davacıya usule aykırı olarak talep sonucunun açıklanması hususunda kesin süre verilmesi ve bu süre içinde talep sonucunun açıklanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı bulunmaktadır.” gerekçeli kararı ile kaldırılmış olduğundan dosya yeniden esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacının davaya konu kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin evraklar, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, … plakalı aracın davalı nezdinde bulunan trafik poliçesi ve hasar dosyası ile her iki aracın trafik sicil kaydı celp edilmiş, davacıya kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, … CBS tarafından 19/04/2012 tarihli karar ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış, dosya davacının maluliyetinin oluşup oluşmadığının tespiti yönünden rapor tanzim edilmek üzere … ATK’ya gönderilmiştir. 23/03/2017 tarihli ATK raporunda; “davacıın 11/06/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü Kaybı oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde Fonksiyonel araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 11/06/2011 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” tespit ve mütalaa edilmiştir. Dosya kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu ve talep edilen tazminat kalemleri yönünden rapor tanzim edilmek üzere trafik, aktüerya ve doktor bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilmiştir. Heyet raporunda özetle; davalıya sigortalı aracın dava dışı sürücüsünün kavşakta sola dönüş yapmak için sağa dönüş işareti vermesi, taşıt yolunun soluna yaklaşması, hızını azaltması, yoldaki trafiği kontrol etmesi, dönüşünü güvenli bir şekilde yapabileceğine kanaat getirince dönüş manevrasını gerçekleştirmesi gerekirken söz konusu hususlara aykırı hareket ederek yoldaki trafiği tehlikeye düşürdüğünü, karşı şeritten gelen aracın yolunu kestiğini ve tedbirsiz, dikkatsiz sevk ve idaresi ile kazanın oluşmasında asli derecede etkili ve %75 oranında kusurlu olduğunu, davacının yerleşim yerinde seyrettiğini, havanın yağışlı zeminin ıslak olduğunu ve bir kavşağa yaklaştığını dikkate alarak hızını olay yeri hakim şartlarının gerektirdiği bir seviyeye düşürmesi gerekirken yüksek hızla seyrettiğini, bu hatalı sevk ve idaresinin kazanın oluşmasında tali derecede etkili ve %25 oranında kusurlu olduğunu, davacının özel ve kamu sağlık kurumlarında gördüğü tüm tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını ancak karşılanmayan tıbbi sarf malzemesi, pansumanlar, ilaç gibi giderleri için 500,00 TL tedavi giderinin makul olduğunu, davacının kaza tarihinde asgari ücret aldığının kabulü ile geçici iş göremezlik zararının 3.946,70 TL, %25 kusurunun indirilmesi ile 2.960,03 TL, toplam 4 ay olan iyileşme süresinin 2 ayında bakıcıya ihtiyaç duyacağından bakıcı gideri zararının 1.179,96 TL ve %25 kusurunun indirilmesi ile 884,97 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 11/06/2011 tarihinde davalı nezdinde 07/12/2010-2011 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile davacının kullanmakta olduğu … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, alınan ATK raporu ile sabit olduğu üzere yaralanmasının maluliyetine sebep olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 4 ay olduğu, kazanın meydana gelmesinde davacının hızını mahal şartlarına göre ayarlamaması ve KTK’nın 52/1-b maddesine aykırı davranışı sebebiyle %25, davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsünün ise kavşakta dönüş kurallarını düzenleyen KTK’nın 52/1-a, 53/1-c maddelerine aykırı davranışları nedeniyle %75 oranında kusurlu olduğu, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen davalının KTK’nın 91. maddesi uyarınca davacının uğradığı doğrudan zararlardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu, alınan heyet raporunda davacının zararının, 500,00 TL tedavi gideri, 2.960,03 TL sürekli iş göremezlik zararı, 884,97 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 4.345,00 TL olarak tespit edildiği, davacının dava dilekçesi ile sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi masrafı olarak tek kalemde 1.000,00 TL tazminat talep ettiği ancak talep açıklama dilekçesinde ilk talebini 500,00 TL geçici iş göremezlik, 250,00 TL bakıcı gideri ve 250,00 TL tedavi gideri olarak açıklayarak bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 4.345,00 TL tazminat talep ettiği, sürekli iş göremezlik talebinden feragat ettiğine dair bir beyanı olmadığı anlaşıldığından Mahkememizce 500,00 TL iş göremezlik tazminatı olarak açıklanan bedelin 250,00 TL’si geçici, 250,00 TL’si sürekli iş göremezlik tazminatı olarak kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL tedavi gideri, 884,97 TL bakıcı gideri ve 2.710,03 TL geçici iş göremezlik tazminatının 11/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 500,00 TL tedavi gideri, 884,97 TL bakıcı gideri ve 2.710,03 TL geçici iş göremezlik tazminatının 11/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 279,71 TL’den peşin alınan 36,64 TL harcın mahsubu ile kalan 243,07 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 372,75 TL posta ve tebligat masrafı, 1.275,75 TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 3.748,50 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 3.523,59 TL ile ilk harç 61,84 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.23/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza