Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/371 E. 2019/555 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/371 Esas
KARAR NO : 2019/555

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/06/2019
KARAR TARİHİ: 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … Nolu, 23.12.2018 Başlangıç Tarihli Genişletilmiş Kasko Sigortası Poliçesi’ne ilişkin … Nolu hasar dosyası kapsamında işlem gören davalı şirket, müvekkiline ait … plakalı aracı sigortalandığını, ilgili otomobil davacı müvekkilinin oğlu …’in kullanımında iken 22.02.2019 tarihinde Okmeydanı’ndan Edirnekapı istikametine doğru seyir halindeyken Haliç köprü çıkışlarına yaklaştığı esnada sağ şeritten sol şeride geçmek istediğinde yolun buzlanması nedeniyle direksiyon hâkimiyetinin kaybı ile bariyerlere çarptığını ve söz konusu otomobilin kullanılamaz hale geldiğini, bu kazaya dair davalı sigortaya yapılan başvuru sonrasında açılan hasar dosyası 21.03.2019 tarihli cevap kapsamında; “Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Poliçesi Genel Şartları A.5(5-5)” maddesi gereğince olumsuz sonuçlandığını, bu durum kati anlamda yanlış değerlendirme niteliğinde olduğunu, müvekkilinin zararı anılan poliçe kapsamında davalı yanca tazmin edilmesinin gerektiğini, sürücü müvekkilinin oğlu …’in alkol oranı 0.42 promil olarak hesaplandığını, zira yine hasar dosyasında mevcut kaza tespit tutanağının son kısmında da yapılan hesaplama açıkça belirtildiğini, kaza sonrasında müvekkiline yapılan test sonucunda 0.18 promil alkol bulunduğunu, geriye dönük hesaplamada kaza anında 0.42 promil bulunduğunu, davalı sigortanın hasarı tazmini ret gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde yalnızca yasaklanan miktardan fazla alkol aldığını, sürücülerin neden olduğu kazalar teminat dışında kaldığını, hem yönetmelik hem kanunda hususi araçlar için alkol sınırı açıkça 0.50 promil olarak belirlendiğini, müvekkiline ilişkin ise test anında 0.18 geriye dönük yapılan hesaplamada ise 0.42 promil alkollü tespiti yapıldığını,. bahsi geçen kaza, kaza mahallindeki buzlanma sebebiyle gerçekleştiğini, hatta kaza gerçekleştikten hemen akabinde 4 araç daha buzlanma sebebiyle aynı yerde zincirleme kazaya karışıldığını, bu bağlamda sürücü …’in yasal sınırın altında olan alkol oranının kazaya herhangi bir etkisinden hiçbir şekilde bahsedilemeyeceğini, davalı sigortaya … Noterliği’nin 25.03.2019 tarihli,… Yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide etmelerine rağmen sonrasında ise defalarca telefonlar davalı genel müdürlüğü ve müşteri hizmetlerini uzlaşma hususunda aramalarına rağmen herhangi bir yazılı/sözlü cevap alamadıklarını, bu nedenle huzurdaki işbu davayı açıklarını, müvekkilinin … plakalı “…” Marka, 2014 model aracı dava konusu kaza nedeniyle aldığı hasar kapsamında kullanılamaz hale geldiğini perte çıktığını bu kapsamda aracın rayiç piyasa değeri, müvekkilinin uğradığı hasar olarak tespit edilerek davalı sigorta tarafından “Kasko Poliçesi” kapsamında karşılanmasının gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik araçta oluşan zarar bedeli 10.000,00-TL’nin zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Mezkur Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine dair olduğu, 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu ve 115. maddesi uyarınca mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davanın açıldığı 16/06/2019 tarihi itibariyle 6502 Sayılı Kanun’un yürürlükte olduğu, davacının tüketici olarak davalı ile sigorta sözleşmesi akdettiği ve iş bu sözleşmeye dayanarak davalıdan talepte bulunduğu, belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntılı kararda gerekçesi açıklanacağı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
E-imza

Hakim
E-imza